Bir mum yanıyordu bir evin bir odasında O evde bir de kedi vardı. Geceler indiğinde kendi havasında Mum yanar, kedi de oynardı.
Mumun yandığı gecelerden birinde Kedi oyunlarına daldı. Oyun arayan gözlerinde Mumun alevi yandı, Baktı, Mumun titrek alevinde Oyuna çağıran bir hava vardı.
Oyunlarını büyüten kedi büyüdü Kendi türünde çocukcasına, Döndü dolaştı, yavaş yavaş yürüdü Geldi mumun yanına, oyuncakcasına. Bir baktı, bir daha, bir daha baktı Mumun alevinin dalgalanmasına Uzandı bir el attı. Bıyıklarını yaktırmadan anlamayacaktı.. İlk kez gördüğü mumun yakmasına İnanmayacaktı.
Kedi, oyunlarında büyüyordu, Mum, üşüyordu yanmalarında. Zaman ikili yürüyordu Aralarında. Bir ayrışım görünüyordu Birinin yanmalarında Öbürünün oynamalarında.
Oynarken büyüyen kedi yanacak, Aydınlatırken küçülen mum yakacaktı. Küçülen yaka-yaka aydınlatacak, Büyüyen yana yana anlayacaktı.
Bir mum yanmasından Ve bir kedi oyunundan Kaldı sonunda Bir gecenin tam ortasında Bir evin bir odasında Göz-göze susan İki insan.
Mum yandı bitti, Kedi büyüdü gitti. Oyunlar karıştı gecelerde Suskun uykusuzluklara.
O iki insandan, sonunda Birinin anılarında kedi, Birinin dalmalarında mum Kaldı gitti.
Nerede bir mum yansa şimdi, Nerede oynasa bir kedi, Birbirine yansıyor, karışıyor gölgeleri.. Bugün dün gibi oluyor, Dün bugün gibi. Mum ellerimi tırmalıyor, Belleğimi yakıyor kedinin elleri.
“ çapraşıklık büyüleyicidir.
detaylar çözülmeye çalışılırsa, başarılı olunmaz,
ertelemedikçe veya tamamen vazgeçmedikçe,
insan gitgide manayla daha fazla ilgilenir.
.
" martin buber ve ben , ve sen . . ama 'biz' değil..
onlar , bunlar , şunlar ; hiç değil. . !
“ insan kaderiyle,
kaderinden kaçmak için saptığı yolda karşılaşır.. ”
.
" carl gustav jung _
şaşkın kuşların
değil mi bu _d ü n y a . . ?
Mum Alevi ile Oynayan Kedinin Öyküsü
Bir mum yanıyordu bir evin bir odasında
O evde bir de kedi vardı.
Geceler indiğinde kendi havasında
Mum yanar, kedi de oynardı.
Mumun yandığı gecelerden birinde
Kedi oyunlarına daldı.
Oyun arayan gözlerinde
Mumun alevi yandı,
Baktı,
Mumun titrek alevinde
Oyuna çağıran bir hava vardı.
Oyunlarını büyüten kedi büyüdü
Kendi türünde çocukcasına,
Döndü dolaştı, yavaş yavaş yürüdü
Geldi mumun yanına, oyuncakcasına.
Bir baktı, bir daha, bir daha baktı
Mumun alevinin dalgalanmasına
Uzandı bir el attı.
Bıyıklarını yaktırmadan anlamayacaktı..
İlk kez gördüğü mumun yakmasına
İnanmayacaktı.
Kedi, oyunlarında büyüyordu,
Mum, üşüyordu yanmalarında.
Zaman ikili yürüyordu
Aralarında.
Bir ayrışım görünüyordu
Birinin yanmalarında
Öbürünün oynamalarında.
Kedi oyunlarında büyüyordu,
Yitirerek gitgide oyunlarını.
Mum küçülüyordu yanmalarında,
Yitirerek gitgide yakmalarını.
Oynarken büyüyen kedi yanacak,
Aydınlatırken küçülen mum yakacaktı.
Küçülen yaka-yaka aydınlatacak,
Büyüyen yana yana anlayacaktı.
Bir mum yanmasından
Ve bir kedi oyunundan
Kaldı sonunda
Bir gecenin tam ortasında
Bir evin bir odasında
Göz-göze susan
İki insan.
Mum yandı bitti,
Kedi büyüdü gitti.
Oyunlar karıştı gecelerde
Suskun uykusuzluklara.
O iki insandan, sonunda
Birinin anılarında kedi,
Birinin dalmalarında mum
Kaldı gitti.
Nerede bir mum yansa şimdi,
Nerede oynasa bir kedi,
Birbirine yansıyor, karışıyor gölgeleri..
Bugün dün gibi oluyor,
Dün bugün gibi.
Mum ellerimi tırmalıyor,
Belleğimi yakıyor kedinin elleri.
Özdemir Asaf
“ kelimeler ,
insanın düşündüğü şeyi mahvediyor ..”
.
“ duvarın ötesine geçemedikten sonra
bir ömür boyu onu süslemişti ,
neye yarar ? ”
.
bilge karasu -
" çatlak bir s e s
değil miyim ben ?
o tanrısal senfonide .. "
“ bir şeyi reddetmek
sizde suçluluk duygusu yaratırken,
rıza göstermek ardında bir kırgınlık bırakacaksa suçluluğu tercih edin.
kırgınlık ruhun intiharıdır.
.
gabor mate ‘ diyor
“ gercek yol yukarı değil,
derinliklere gider çünkü yalnızca ötekim beni
kendimin ötesine
götürür.”
.
" jung , kırmızı kitap _
“ çoğu zaman
hayallerindeki şeylerin hayalde kalması
en iyisi "
" paul auster _ g ö r ü n m e y e n u z a k "