Onu kırmış olmalı yaşamında birisi. Dinledikçe susması, düşündükçe susması. Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi. Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal. Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin. Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia...
imlâsı bozuk özürler, giderken düşürülen maskeler, kusurlarını kapatmak isteyenlerin, başkalarında kusur arayışları ile defolanmasın diye günlerim; bazı insanlar için ördüğüm duvarlarım var. Seçil Oğuz . .
Bazen çocuk oluverirler en şımarığından, bazen derin dalarlar muhabbete en olgunundan. Güvenin ve dürüstlüğün yıllara meydan okuyan bir samimiyetle. Hercai hüzünleri de yaşarlar, o coşkulu en doğalından çocuk hallerini de. Düşünüp tedirgin olmazlar, olduğu gibi sevildiklerini bilirler.
O sevgi dolu bir omuzdur, o birlikte hallederiz diyen bir yürektir, güvendir, destektir, limandır. Bunca sahteliğe, bencilliğe, maskeye rağmen hâlâ bir yerlerde birlikte güzelleşen insanlar vardır.
Aşk, görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi..
Ve aşk öyle haindir ki;
Nerede imkansız varsa gider onu sever...
Özdemir ASAF
.
.
Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikçe susması, düşündükçe susması.
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi. Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
Özdemir ASAF
.
.
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia...
Özdemir ASAF
.
.
imlâsı bozuk özürler,
giderken düşürülen maskeler,
kusurlarını kapatmak isteyenlerin,
başkalarında kusur arayışları ile
defolanmasın diye günlerim;
bazı insanlar için
ördüğüm duvarlarım var.
Seçil Oğuz
.
.
Sensiz de denizi seyredebiliyorum.
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.
Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
Karşılaştığımız zamanlarda.
Sen, sevgiden şımaran çocuk,
Ben şaşıran budala...
Özdemir Asaf
.
.
Her sabah bir çiçeği aklında tut.
Tebessüm gezdir ruhunda.
Umutsuzluk yok.
Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter....
Kemal Sayar
.
.
Birlikte güzelleşen insanlar vardır.
Hani o yan yana gelince bakışlarıyla anlaşan, gülmenin, keyfin en demli haliyle.
Doğallığın, içtenliğin sahte nezaketin yerini aldığı.
Süslemeden cümleleri, konuşurlar gelişi güzel, akışına bırakırlar sohbeti.
Bazen çocuk oluverirler en şımarığından, bazen derin dalarlar muhabbete en olgunundan.
Güvenin ve dürüstlüğün yıllara meydan okuyan bir samimiyetle.
Hercai hüzünleri de yaşarlar, o coşkulu en doğalından çocuk hallerini de. Düşünüp tedirgin olmazlar, olduğu gibi sevildiklerini bilirler.
O sevgi dolu bir omuzdur, o birlikte hallederiz diyen bir yürektir, güvendir, destektir, limandır.
Bunca sahteliğe, bencilliğe, maskeye rağmen hâlâ bir yerlerde birlikte güzelleşen insanlar vardır.
Sen, ben değil.
Biz olmayı bilen insanlar..
Gülten Alp
.
.
Kimsenin belkisi,
bazeni, canı sıkıldığında hatırladığı,
diğer kapılar yüzüne kapandığında dönmek istediği olmayın.
Sen kimsenin rehabilitasyon merkezi değilsin.
Seni yedekleme planı olarak gören değişmez.
Sadece bir müddet durulup, sonrasında eskiye döner...!
Mehmet Aslantuğ
.
.
Perdeleri güneş yıpratır iki gözüm
İnsanları ise,
Sevdikleri
.
.
Ateşten bir kalbim
Buzdan bir ülkem
Tuzdan bir evim
Şekerden bir sevgilim vardı..
Sonra ne mi oldu
Sadece yağmur yağdı
Sadece yağmur
İskender Pala
.
.