sayın sinan atik kürsünün seviyesi düşmez herkez sadece kendi seviyesini düşürür. ısrarla tuvalet lağım tarzında konuşmak isteyenlerin edebi arka planı iletişimin o kadarına o şekline yetiyormuş deyip geçiniz bence halbuki güzel Türkçemiz kendimizi daha üst seviyelerde ifade etmeye yeter de artar bile
buradaki sorun ne biliyor musunuz bilgi değil fikirler bilgi aynı ve herkesçe malum ama o malumatın kişilerin fikri zaviyelerinden yorumlanmasında sıkıntılar var. ve benim de naçizane fikri zaviyemden gördüğüm Atatürk bu ülkenin kurucu lideridir. vahdettin görevlendirdi ya da değil bir şekilde bu ağır misyon bu şahsın omuzlarına yüklenmişti ve oda o sorumluluğu en güzel şekilde yerine getirmiştir. sonrasındaki devlet başkanlığı döneminde koskoca on sekiz yıldan söz ediyoruz memnun olanlar olmuştur olmayanlar küsenler darılanlar olmuştur. ama bu toprakların geninde liderine küfretmek hakaret etmek yoktur kimse ne atatürke ne de bu gün devleti yönetenlere dikdatör de diyemez küfür de edemez eleştirebilir, beğenmek zorunda değildir. ama yasalardan aldığı güçle bu ülkeyi kurup on sekiz yıl yönetmiş kurucu liderine saygı duymak zorundadır. bu gün gündemimiz bu olmamalı zaten. bu bu topraklardaki ayrıştırmayı kırılmayı derinleştiren bir unsur olarak hep gündemde tutulmaya çalışılıyor. şimdi bu tartışmanın türkiyeye nasıl bir faydası var bu gün gün birleşme vaktidir ataya sövüp sayanlar onun resmini kaldıranlar türk bayrağını kaldıranlar Atatürk bayraklarını kaldıranlar atatürkün askerleri değiliz diyenler Atatürk benim atam değil diyenler farklı kişiler olsa da yönetildikleri merkez hep aynı neyse efendim kafaları şişirdim
Sayın Nurgül Hanım tek tek isim vermeye gerek yok, zaten kimseyi yargılamak itham etmek babında sarfetmedim sözlerimi inanın bir kardeş bir dost edasıyla yaptım uyarımı haddi aştığım kırdığım kimseler var ise affoluna ancak o kişilerden birinin siz olmadığını da söylemeliyim. zaten sizin inandıklarınızı ne denli zarifçe savunduğunuz ortada.
grubun bir lideri olurdu o hiç ödün vermezdi ne ahlakından ya da ahlaksızlığından ne de değerlerinden ya da değersizliğinden ama bir kaçı vardı ki hep liderin etrafında dönerdi kim güçlüyse ona göre şekil alır kıvama gırerdi ne yazık ne yazık burda da var maalesef ve o lidere yanlış yapıyorsun diyemeyecek kadar liderine biat edenler burda da var her yerde olduğu gibi
üniversiteye başladığımda ilk farkettiğim insanların hep kalabalık gruplar halinde gezdiğiydi. ben bunu önceleri sosyalliklerine yormuştum. lakin zaman içinde o gruplara zaman zaman girip yakından izlediğimde, birbirlerini bile birbirlerinin inandıkları değerler konusunda zaman zaman incittiklerini çemkirdiklerini yada çaktırmadan aşağıladıklarını gördüm. bazen de bunu sen üstüne alınma sakın senin için değil bu söylediklerimiz dediklerine şahit oldum. o kişinin de bu zokayı yuttuğunu ygördüm, daha da yakından irdelendiğinde yutmadığını içinin acıdığını ama sustuğunu, sırf dışlanmamak yalnız kalmamak kabullenilmek adına böyle davrandığını farketmek zor değildi. yalnız kaldım, itildim, dışlandım ama neyseki hiçbir ortamda yanlış bulduğumu onların yüzüne yüzüne söylemekten geri durmadım. çünkü ben değerlerimle bendim.
benim bir ek rumuzum var o da bu
ama sanırsam maria hanım bu konuda tecrübeli
kişi karsısındakini kendinden bilirmiş
sayın sinan atik maria hanıma birer kimlik fotokopimizi yollayalım da ikna olsun
maria puder
evet sahi bu rumuz da benim
kürsüde tartışayım istiyorum
şöyle kafa göz
delilenme yine
sayın sinan atik
kürsünün seviyesi düşmez
herkez sadece kendi seviyesini düşürür.
ısrarla tuvalet lağım tarzında konuşmak isteyenlerin
edebi arka planı iletişimin o kadarına o şekline yetiyormuş deyip geçiniz bence
halbuki güzel Türkçemiz kendimizi daha üst seviyelerde ifade etmeye yeter de artar bile
buradaki sorun ne biliyor musunuz
bilgi değil
fikirler
bilgi aynı ve herkesçe malum
ama o malumatın kişilerin fikri zaviyelerinden yorumlanmasında sıkıntılar var.
ve benim de naçizane fikri zaviyemden gördüğüm
Atatürk bu ülkenin kurucu lideridir.
vahdettin görevlendirdi ya da değil
bir şekilde bu ağır misyon bu şahsın omuzlarına yüklenmişti
ve oda o sorumluluğu en güzel şekilde yerine getirmiştir.
sonrasındaki devlet başkanlığı döneminde koskoca on sekiz yıldan söz ediyoruz
memnun olanlar olmuştur olmayanlar küsenler darılanlar olmuştur.
ama bu toprakların geninde liderine küfretmek hakaret etmek yoktur
kimse ne atatürke ne de bu gün devleti yönetenlere dikdatör de diyemez
küfür de edemez
eleştirebilir, beğenmek zorunda değildir. ama yasalardan aldığı güçle bu ülkeyi kurup on sekiz yıl yönetmiş kurucu liderine saygı duymak zorundadır.
bu gün gündemimiz bu olmamalı zaten.
bu bu topraklardaki ayrıştırmayı kırılmayı derinleştiren bir unsur olarak hep gündemde tutulmaya çalışılıyor.
şimdi bu tartışmanın türkiyeye nasıl bir faydası var
bu gün gün birleşme vaktidir
ataya sövüp sayanlar onun resmini kaldıranlar türk bayrağını kaldıranlar Atatürk bayraklarını kaldıranlar atatürkün askerleri değiliz diyenler
Atatürk benim atam değil diyenler farklı kişiler olsa da yönetildikleri merkez hep aynı
neyse efendim kafaları şişirdim
çöl şulesi
paylaşım için teşekkürler.
Sayın Nurgül Hanım
tek tek isim vermeye gerek yok,
zaten kimseyi yargılamak itham etmek babında sarfetmedim sözlerimi
inanın bir kardeş bir dost edasıyla yaptım uyarımı
haddi aştığım kırdığım kimseler var ise affoluna
ancak o kişilerden birinin siz olmadığını da söylemeliyim.
zaten sizin inandıklarınızı ne denli zarifçe savunduğunuz ortada.
grubun bir lideri olurdu
o hiç ödün vermezdi
ne ahlakından ya da ahlaksızlığından
ne de değerlerinden ya da değersizliğinden
ama bir kaçı vardı ki hep liderin etrafında dönerdi
kim güçlüyse ona göre şekil alır kıvama gırerdi
ne yazık
ne yazık
burda da var maalesef ve o lidere yanlış yapıyorsun diyemeyecek kadar liderine biat edenler burda da var
her yerde olduğu gibi
üniversiteye başladığımda ilk farkettiğim insanların hep kalabalık gruplar halinde gezdiğiydi.
ben bunu önceleri sosyalliklerine yormuştum.
lakin zaman içinde o gruplara zaman zaman girip yakından izlediğimde, birbirlerini bile birbirlerinin inandıkları değerler konusunda zaman zaman incittiklerini
çemkirdiklerini yada çaktırmadan aşağıladıklarını gördüm. bazen de bunu sen üstüne alınma sakın senin için değil bu söylediklerimiz dediklerine şahit oldum.
o kişinin de bu zokayı yuttuğunu ygördüm, daha da yakından irdelendiğinde yutmadığını içinin acıdığını ama sustuğunu, sırf dışlanmamak yalnız kalmamak kabullenilmek adına böyle davrandığını farketmek zor değildi.
yalnız kaldım, itildim, dışlandım
ama neyseki hiçbir ortamda yanlış bulduğumu onların yüzüne yüzüne söylemekten geri durmadım.
çünkü ben değerlerimle bendim.
şimdi keşke yükleyebilsem
hande yenerden armağan şarkısı paylaşırdım
kürsü için