Sorgusuz sualsiz anılara kaldı her hatıram. Haritam batan Güneş, ekberi, tekbiri, karanlıklarda gezer her serseri. Boş ver dervişi, illaki anımsamakla geçmişi, hatıraların dervişi. Sorgularla, suallerle ufkuma takıldı her ümidim.
Taklide kalmış arkasındaki her yalvarış. Gönüllerdeki, muhabbetdeki sezi. Luzumum var, şiirle olan tezim. Sentezim, herkesin doğrusu, sorgusu. Muammaya kalmış çoğu olgusu. Akan yaşamın olsa olsa dolgusu. Nedir hayatın doğrusu. Benzetmelerle anlatılan sorgumu? Sorgularla suallerle ufkuma takıldı her umudum. Tahkik yordumu?
Selemi elemi derdi verişindeki gülün dikeni. Gülün dikeninin sebebi, koparılmayı istememesi. Gök kubbeden katmanı mesafeyi yediledi. Namı şahı âha cevabı zâime adlı meyledi. Ahu bâbı zerâfeti zerânı aşkı söyledi. Taliu âlâda didarı zevahiri cevahiri neyledi? Bakîi rahide aşkı viran eyledi. Aşık Maşukunu görmek istedi. Aşk Aşka karşı, Aşk aşıkı Aşk sarhoşu virani nâş eyledi.
Herneyse, bugünkü bitki çayım: Bir tutam defne yaprağı, bir tutam zeytin yaprağı, bir tutam karabaş otu, bir tutam nane,bir tutam papatya, bir tutam ada çayı, birazda karanfil...
İki deliden biri tımarhane duvarına yazı yazmaya karar vermiş. - Biri, kalem buldum, duvara yazacağım duvara yazarak doktoru deli edeceğim demiş... - Diğeri, itiraz etmiş. - Öbürü, niye diye sormuş? - İtiraz eden ne dese beğenirsiniz?! - "Yâ benim tımarhaneden tamda çıkmam var iken, doktoru delirtirsen tımarhaneden nasıl çıkayım'dâ, ondan!"
Eyu khayrlı giceler...
Adını sen koy!
Sorgusuz sualsiz anılara kaldı her hatıram.
Haritam batan Güneş, ekberi, tekbiri, karanlıklarda gezer her serseri.
Boş ver dervişi, illaki anımsamakla geçmişi, hatıraların dervişi.
Sorgularla, suallerle ufkuma takıldı her ümidim.
Taklide kalmış arkasındaki her yalvarış.
Gönüllerdeki, muhabbetdeki sezi.
Luzumum var, şiirle olan tezim.
Sentezim, herkesin doğrusu, sorgusu.
Muammaya kalmış çoğu olgusu.
Akan yaşamın olsa olsa dolgusu.
Nedir hayatın doğrusu.
Benzetmelerle anlatılan sorgumu?
Sorgularla suallerle ufkuma takıldı her umudum.
Tahkik yordumu?
Selemi elemi derdi verişindeki gülün dikeni.
Gülün dikeninin sebebi, koparılmayı istememesi.
Gök kubbeden katmanı mesafeyi yediledi.
Namı şahı âha cevabı zâime adlı meyledi.
Ahu bâbı zerâfeti zerânı aşkı söyledi.
Taliu âlâda didarı zevahiri cevahiri neyledi?
Bakîi rahide aşkı viran eyledi.
Aşık Maşukunu görmek istedi.
Aşk Aşka karşı, Aşk aşıkı Aşk sarhoşu virani nâş eyledi.
Herneyse, bugünkü bitki çayım:
Bir tutam defne yaprağı, bir tutam zeytin yaprağı, bir tutam karabaş otu, bir tutam nane,bir tutam papatya, bir tutam ada çayı, birazda karanfil...
Derlem, düzeltim, düzeltiş...
Pardon üçlemle sormuşum halbuki ikilemle sormuştu, saygısız!
Hangi deist?
Agnostikin moratoriumundakimi? Kafirin küfründekimi? İnançlının münâfiakasındakimi(şüphesindekimi)?
Pardon üçlemle sormuşum halbuki ikilemle sormuştu, saygısız!
Hangi deist?
Agnostikin moratoriumundakimi? Kafirin küfründekimi? İnançlının münâfiakasındakimi?
Umut, hayallerin aşıysa.
Hayaller gerçekmiki, umudu hayallere aş edip umutsuz kalıp güçsüz düşe?
Hayalleri aş eden umutlarda, umutları emen Ufuklar var...
Umuttan daha ötesi Ufuk ola.
Umuttan ötesi Ufuk olunca, nice kör hayaller peşinde koşan kör umutları göre...
Sinan Atik, bir mazeretimden dolayı iki gün susma orucu tutmuştum. Netice dilsiz ve sağırların(lalların) haline bürünüp durumlarını anlamaktı...
İki deliden biri tımarhane duvarına yazı yazmaya karar vermiş.
- Biri, kalem buldum, duvara yazacağım duvara yazarak doktoru deli edeceğim demiş...
- Diğeri, itiraz etmiş.
- Öbürü, niye diye sormuş?
- İtiraz eden ne dese beğenirsiniz?!
- "Yâ benim tımarhaneden tamda çıkmam var iken, doktoru delirtirsen tımarhaneden nasıl çıkayım'dâ, ondan!"