günleri saymıyorum.qkip giden bir zaman var oldukça hızlı ve hızına yetişemiyorum. acının zamanı uzattığı söylenir.demekki uzun süredir zamanı uzatan acilarim yok. bu iyi birsey mi? bilmiyorum
bu dünyanın görünen dar kaliplarinda, başa gelenleri, yaşantıları, yaşananları,karsimizdakine bakip çok rahat hakkettigini varsayariz ya çadırda açlığa, sefalete gözünü açan bebeğin bu perişaniyeti hangi yaşantısının karşılığına karşılık geldiğini düşünmeden hem de
yaşam teselliden ibaret, yarana üfleyenin varsa, yarasına üflediğin varsa... çay koyanin, çay koyduğun varsa... yoksa geçen geçiyor zaten her halükarda...
Ne ilahi aşklar gördü bu gözler ama aslında yoktular.
umut varsa gülümseme de vardır
günleri saymıyorum.qkip giden bir zaman var oldukça hızlı ve hızına yetişemiyorum.
acının zamanı uzattığı söylenir.demekki uzun süredir zamanı uzatan acilarim yok. bu iyi birsey mi? bilmiyorum
yanındaydım ya yanımda olduğunu hissettim. uzun zamandır içim de var olmayan bir duyguydu bu...kalbimi sana yasladim.
"Baktım rüzgârsın sen
baktım çamaşır ipini zorluyorsun
hepimizin derdi güzel yaşlanmak sevgilim
baktım bir kitabın sayfalarını çeviriyorsun
ayağına terlik giy
bildiğimiz şeylerin taşında
yalınayak geziyorsun."
Kırıldığım yerden boy verdim
bana birseyler söyle... çiçeklenen erik dali gibi, kiraz dali gibi... pinar basindaki akan su gibi
bu dünyanın görünen dar kaliplarinda, başa gelenleri, yaşantıları, yaşananları,karsimizdakine bakip çok rahat hakkettigini varsayariz ya çadırda açlığa, sefalete gözünü açan bebeğin bu perişaniyeti hangi yaşantısının karşılığına karşılık geldiğini düşünmeden hem de
bitmeyen bir hal bu bir türlü... insan belli bir yaştan sonra kendine de alışmalı değil miydi
yaşam teselliden ibaret, yarana üfleyenin varsa, yarasına üflediğin varsa... çay koyanin, çay koyduğun varsa... yoksa geçen geçiyor zaten her halükarda...