Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Bir bukle şiir bırak13.01.2023 - 14:25

    Kuşlar Mı

    bak bulutlara aziz’im
    şükür ki bir rüzgar var
    esmese, ayırmasa onları birbirinden
    göğü hiç anlamayacaklar

    nasıl da yalnızlar
    bizim gibi
    onlar gibi
    kazara bir kuş karışsa aralarına
    o kuşa yoğunlaşıp
    kanatlarına ağlayacaklar

    ağırlaşacaklar aziz’im
    ağırlaşacaklar

    bak kollarına
    ve sonra dal bil onları
    dal olmayan ne bilsin bir kuşun yükünü
    ne bilsin yalnızlığın kalabalık bir ormana
    kabuk kabuk döküldüğünü

    yalnız değilsin aziz’im
    hiç değilsin
    kov yüzündeki ötücü ifadeleri
    boşuna kanatlarında o etlenen korku
    sen hiç gördün mü
    bir ağacın dallarından ayrı kuruduğunu

    Mehtap Calgıc

  • Bir bukle şiir bırak11.01.2023 - 09:36

    Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden


    Yiğit harmanları, yığınaklar,
    Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
    Dize getirilmiş haydutlar,
    Hayınlar, amana gelmiş,
    Yetim hakkı sorulmuş,
    Hesap görülmüş.
    Demdir bu...

    Demdir,
    Derya dibinde yangınlar,
    Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs...
    Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
    Çelik kadavrası korugan\'ların.
    Ölünmüş, canım,ölünmüş
    Murad alınmış...

    Gelgelelim,
    Beter, bize kısmetmiş.
    Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
    Susmak ve beklemek, müthiş
    Genciz, namlu gibi,
    Ve çatal yürek,
    Barışa, bayrama hasret
    Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
    Otuziki dişimizle gülmeğe,
    Doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
    Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
    Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
    Ve asıl biz biliriz kederi.

    İçim, bir suskunsa tekin mi ola?
    O Malta bıçağı,kınsız,uyanık,
    Ve genç bir mısradır
    Filinta endam...
    Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
    Bakışlarındaki öldüren buğu?
    Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
    Nasıl da almış aklımı,
    Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
    Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
    Kınanmak, yiğit başına.
    Bu, ne ayıp, ne de yasak,
    Öylece bir gerçek, kendi halinde,
    Belki, yaşamama sebep...

    Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
    Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
    Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
    Ve zehir - zıkkım cıgaram.
    Gene bir cehennem var yastığımda,
    Gel artık...

    Ahmed Arif

  • serbest kürsü11.01.2023 - 09:13

    Bu seviye iyi değil arkadaşlar. Her ne kadar serbest de olsa bu kürsüye bu seviye yakışmıyor.

    Biz insanlar farklılıklarımızla güzeliz, ayrı ayrı renklerimizle ve birbirimizden bu sayede bir şeyler öğreniriz.
    Bu kürsü eğitici ve öğretici olmalı. Birbirimize tahammül etme sınırlarımızı sorgulayıp ona göre bir duruş belirlemeliyiz.

    Sevgi, saygı ve barış...
    Güzeldir.

  • Bir bukle şiir bırak10.01.2023 - 08:45

    Amorti

    biletimi,
    kör bir piyangocunun
    titreyen ellerinden çekiyorum
    savrulmuş hayatıma bir amorti vursa
    bu, en büyük ikramiye bana!

    sen'lerden örülmüş bir duvarın kenarından yürüyorum
    sen'lerden örülmüş o duvara tutunarak
    yalnızlıklardan kaçıyorum güya
    yalnızlıklarıma birer davetiye gönderirken

    ben o sen'leri bölüyorum
    o sen'ler beni
    bölük pörçük hayatımı
    iliklemeye çalışıyorum beceriksiz ellerimle!

    yamalı bir kum torbasına dönmüşüm
    kendimi dövmekten geliyorum
    bir iş dönüşü saati
    yorgunum, bitkinim
    dargınım kendime!

    cevapları kendi içinde saklı sorguların
    binlerce soruya gebe bakışlarında
    bir sümüklüböceğin kabuğunu sürüklediği çaresizlikte
    sürüklüyorum kendimi
    bir kaplumbağanın "evim" dediği heyecanda
    taşıyamıyorum artık bedenimi!

    kendimi ispiyonluyorum
    bir casusun kurşuna dizilme hakkını
    görebilmek için kendimde

    terazi burcundan gündönümlerinde
    akşamdan kalma yorgun bir gündüzün sarhoşluğu,
    kazandığı savaşlardan topladığı madalyaları
    ağlayarak sayan bir askerin gölgesiyim

    ah!
    göz özü görmeyen bir havada
    fareli köyün kavalcısını arıyorum:
    ömrümün kalan kısmına hükümlü
    peşinatsız dört taksit sudan ucuz üç kuruşluk acılarımı
    dökmesi için denize!

    Reha Yünlüel

  • Bir bukle şiir bırak05.01.2023 - 12:25

    Egzamalı duvar

    Ben
    Kuş kanadında kafes
    Evhamı sadrında bir anne evladı
    arzda mavi bir şilte gibiyim

    kuyusunda çöl inşa eden
    ahu gibi şivekar
    muhteşem bir tabloydu düşlerim
    egzamalı bir duvarı avutamayacak kadar
    gitmenin yer bulduğu vadilerde
    munfasıl akıldan
    kalbin merkezine yakın , çok yakın
    fikir yürüttüğüm sıratı mustakim
    ellerimden akan kısrak, dört nala bir sır
    neyin ihtişamı bu acıdıkça devleşen yara
    ben, sevmeyi bir çöplükten öğrendim
    metafiziği olmayan bir ağrıdan
    elbiseleri dikerdi yama
    ayıp bir imparatorluk olsaydı
    ben seni dicleden
    ben seni fırattan
    seni orta doğunun ateşli kucağından
    afrikaya gelsin diye bahreyn alırdım
    susuzluğu gitsin diye denizlerin

    ben
    evhamını sadrında taşıyan bir anne evladı
    kırkikindi tazeliğinde
    açmayan bir asr gibiyim
    kalbinden vurulmaya meraklı

    Feyz Kariha

  • Bir bukle şiir bırak27.12.2022 - 13:26

    Arach'ta Gün Bakışına Veda


    “aklın çoğalan telâşlardan bezgin
    çığırından çıktı çıkacak İbrahim”

    hafızanın dişleri yok
    göz kapaklarını düşüremez gecenin rengi
    küflenir içinde yüzler
    ve harfler
    geriden yıkıntılar yangınlar göç katarları

    Adem'le Havva'nın ilk ayak bastığı yerde
    yeşilini çocuklara bıraktığın bahçene bakıyorum İbrahim
    isterik zamanlara kulak kesilmişken duyulur sesim
    karşıla
    gün ışığı ile yıkayarak ağzını
    usul usul tekilliğimi yumuşatan sözlerin doldurur içimin oyuklarını
    Tanrı düşlere ilişmez
    düş kuralım İbrahim

    dünyaya uzattığın her ayna, bilincinin manzarası
    tütün gibi çekildiğin sınıflar
    yalnızlığını kıran kutsal görevler
    uykuları sürülmüş yataklar
    toprağın altına bağışladığın kalbin
    alınyazından tutacağım İbrahim

    yanımıza alacak söz bulamıyoruz şimdilerde
    dubleks bir evin merdiven boşluğunu
    şizofren bir ruhun tahayyülüne bıraktık
    bu yüzden tan ağarmaz gövdemize
    bu yüzden bizde vakitler muğlak

    kurtlandığım şiirinde yaralarım dölleniyor
    gözlerinden yüzümü soyacak bakışlara eşlik için kıyıyorum sözcüklere
    Eyüp'ün makamına uzanan su yollarında
    hastalığımıza şifa çalınmamış İbrahim

    eteklerinde sarı buğdaylar parlayan bu şehirde
    dilimin ve kalbimin ağrısına
    ateşin ve buzun yakıcılığını basıyorum
    çekilip kalan her şey için

    çekil İbrahim

  • Bir bukle şiir bırak23.12.2022 - 12:23


    Devrilen yükün (neçe)

    Patladı yüreğin mayınları
    Kiminin tutmuyor dizleri, kimi sağır, kimi dilsiz
    kiminin görmüyor gözleri..
    Toplanıp aşıyor engelleri
    Umuda bel bağlamış
    Gece yürek dağlamış neçe...

    Sevdim anason kokan ağız tadını
    Yanık kokan yürek bağını,
    Sevdim kimsenin oralı olmadığı
    Olduğun yerin ağıtlarını,

    Uzunca bi hava tutar dilin
    Yükselen kederinden...
    Dumanı tüten bi havayım şimdi
    Sana ve senden gizlenen...

    Yılların devirdiği yükün hamalıyım şimdi...

    Selda Yetişoğlu

  • Bir bukle şiir bırak22.12.2022 - 16:42

    Sokak Lambaları

    Önceden
    Aydınlandığım karanlık sokaklar vardı
    Bütün eller kirliydi suya değmeden evvel
    Sofralar eskiydi belki
    Ama mis gibi dereotu kokardı
    Şimdiki eller su ile temizlenmez ki

    Sonra
    Lambalar takıldı köşe başlarına
    Aydınlandıkça karardı sokaklar
    Lambaların altında yazıldı
    En acı ayrılıklar

    Kurşun girdi cinnet saatlerinde
    Sağdan
    Soldan
    Ortadan
    Cerihalar bağladı sevdalar

    Kan gülleri yeşerdi
    Kırağıya çaldı üzerinde kestane kavrulan sobalar
    Yürekler kin pompaladı
    Nasibini en çok karanlık sokaklar aldı
    Oysa lambalar yokken
    Takvim yaprakları kendiliğinden kopardı

    Şimdi
    Aydınlık sokakların lambaları şaştı
    Şimdi yurdumun aydını çok karanlıklaştı

    O halde kaldırın
    Kaldırın lambaları sokaklarımdan
    Kaldırın aydınlığınızı karanlığımdan
    Gündüz güneş girsin
    Gece ay yetişsin kapımdan

    Yıldırım Uzun

  • Bir bukle şiir bırak21.12.2022 - 09:10

    Terkib-i Bend -VIII-

    Her şahsı harîm-i Hakk’a mahrem mi sanırsın?
    Her tâc giyen çulsuzu Edhem mi sanırsın?

    Dehri arasan binde bir âdem bulamazsın,
    Âdem görünen harları âdem mi sanırsın?

    Çok mukbili gördüm ki güler, içi kan ağlar,
    Handân görünen herkesi hurrem mi sanırsın?

    Bil illeti, kıl sonra müdâvâta tasaddî,
    Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın?

    Kibre ne sebeb? Yoksa vezîrim diye gerçek,
    Sen kendini düstûr-ı mükerrem mi sanırsın?

    Ey müftehir-i devlet-i yek-rûze-i dünyâ,
    Dünyâ sana mahsûs u müsellem mi sanırsın?

    Hâlî ne zaman kaldı cihân ehl-i tama’dan,
    Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın?

    En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
    Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?

    Bir gün gelecek sen de perîşân olacaksın,
    Ey gonca bu cem’iyyeti her-dem mi sanırsın?

    Nâ-merd olayım çarha eğer minnet edersem,
    Cevrinle senin ben keder etsem mi sanırsın?

    Allah’a tevekkül edenin yâveri Hak’dır,
    Nâ-şâd gönül bir gün olur şâd olacakdır.

    Ziya Paşa

  • serbest kürsü17.12.2022 - 19:23

    iste bu sebeple pek ugramam kursuye:))