Bugünlerde aşk üzerine kitaplar okudum. Bir tanesinde diyor ki: "Aşkın ilk tezahürü hayranlıktır." Ben bu hayranlığı duymak için otuz beş sene bekledim. Senin aşık olman için bir dakikaya ihtiyacın olduğunu sonradan öğrendim. Ben bu güzel dakikayı doğuramadım. Hayran olmayı doğuramadım. Ötesi çorap söküğü gibi gidecekti. Birinci tebellür(billurlaşma), ikinci tebellür birbirini takip edecekti. Sen bana hayran olamadın. Doğru, neyime olacaktın ki?..
Burnumu, gözümü değiştiremezdim. Hiç olmazsa kunduralarımı değiştirebilirdim a! Sen beni ilk nasıl gördünse öyle kaldım. Sonradan ne kadar düzelsem, o kötü hayali gözlerinden silemedim. Enayiliğe hayran olunmuyor sevgilim!
“Çektirilen acı, havada asılı kalmaz. Çektirenin başına düşer. Gerçek hayatta işler her zaman böyle yürümez diyen de olabilir buna amma; Hayatın gerçek olduğunu kim söyledi ki?”
elbet birgün, bütün çiçekler beyaz açar hür ve mes'ut bir şarkı halinde pencerelerimizden uzanır nur. istediğimiz şekilde doğar gün, dilediğimiz gibi yağar yağmur.
''...Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.'' ... Yılmaz Güney
- İlkesiz siyaset, - Vicdanları rencide edecek eğlence anlayışı, - Çalışmadan zengin olma arzusu, - Bilgili ama karaktersiz insanlar, - Ahlaktan yoksun bir iş dünyası, - İnsan sevgisini arka plana atmış bilim, - Özveriden yoksun bir din anlayışı. ... Mahatma Gandhi
Kimseyi küçümseme -ki o kadar da büyük değilsin.
Gün gelir; küçümsediğin her şey için büyük bir bedel ödersin!
Bugünlerde aşk üzerine kitaplar okudum. Bir tanesinde diyor ki: "Aşkın ilk tezahürü hayranlıktır." Ben bu hayranlığı duymak için otuz beş sene bekledim. Senin aşık olman için bir dakikaya ihtiyacın olduğunu sonradan öğrendim. Ben bu güzel dakikayı doğuramadım. Hayran olmayı doğuramadım. Ötesi çorap söküğü gibi gidecekti. Birinci tebellür(billurlaşma), ikinci tebellür birbirini takip edecekti. Sen bana hayran olamadın. Doğru, neyime olacaktın ki?..
Burnumu, gözümü değiştiremezdim. Hiç olmazsa kunduralarımı değiştirebilirdim a! Sen beni ilk nasıl gördünse öyle kaldım. Sonradan ne kadar düzelsem, o kötü hayali gözlerinden silemedim. Enayiliğe hayran olunmuyor sevgilim!
Sait Faik Abasıyanık
Ne güzel demiş Rumi
“Çektirilen acı, havada asılı kalmaz. Çektirenin başına düşer.
Gerçek hayatta işler her zaman böyle yürümez diyen de olabilir buna amma;
Hayatın gerçek olduğunu kim söyledi ki?”
Bekle
elbet birgün, bütün çiçekler beyaz açar
hür ve mes'ut bir şarkı halinde
pencerelerimizden uzanır nur.
istediğimiz şekilde doğar gün,
dilediğimiz gibi yağar yağmur.
Yaşar Kemal
Hoşgeldin Yenibahar / Nevruz...
Gün adlarının kökeni:
PAZAR: Farsça “bâzâr (çarşı)”
PAZARTESİ: Farsça-Türkçe karışımı.
SALI: Arapça “selase (üçüncü gün)”
ÇARŞAMBA: Farsça “çahar+şanba (dördüncü gün)”
PERŞEMBE: Farsça “panc-şanba (beşinci gün)”
CUMA: Arapça “cuma (toplantı)”
CUMARTESİ: Arapça-Türkçe karışımı.
FERHAT doğduğu gün isim vermeden;
"Bu çocuk ne kadar ŞİRİN" demişler...
''...Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.''
...
Yılmaz Güney
BİZİ YOK EDECEK ŞEYLER ŞUNLARDIR;
- İlkesiz siyaset,
- Vicdanları rencide edecek eğlence anlayışı,
- Çalışmadan zengin olma arzusu,
- Bilgili ama karaktersiz insanlar,
- Ahlaktan yoksun bir iş dünyası,
- İnsan sevgisini arka plana atmış bilim,
- Özveriden yoksun bir din anlayışı.
...
Mahatma Gandhi
Bir kadeh kadar şiir içsem
Körkütük şair olsam
Hangi mısraya sığâr ki sevdan?
Nazan Bekiroğlu