“İnsan hikayedir. Hikayeyi bir türlü yazarsın, tarih olur. Bir türlü anlatırsın; destan olur, efsane olur. İbret ile süslersin kıssa olur. Başından geçeni anlatırsın, hatıra olur. Harikulade halleri anlatırsın, masal olur. Nazım olur, nesir olur...”
Nasılsın diye sorma Filistin gibiyim işte Biraz sürgün biraz yaralı hep endişeli Çocuk feryatlarına karışıyor dünyam Mermiden oyuncaklarla oynuyorum Dişleri kırılmış tarakla tarıyorum saçlarımı Kirlenmiş yüzümün güzelliğini arıyorum Yarısı kırılmış aynalarda Annemin ak sütü gibi temiz değil artık Elbiselerim ellerim yüzüm İri postallar altında kaldı hayallerim
“Geçmişe bakarken her şeye rağmen, içimde derin bir hüzün duymaktayım. Değişen dünya ile beraber kaybolan yıllarda yalnız gençliğimiz değil, sevdiğimiz hemen her şey yok olup gitti. Bu dünya bizim dünyamız bile değil artık.” der Kerime NADİR kendi günlüğünde...
Yak sevdanın çırasını türkülerle barajını yıkan bir ırmak gibi katıl hayata Hüznün isyana dönsün artık bitsin bezginliğin ölümcül suskunluğu evde kalmış bir cinsellik değildir çünkü dünya
Hakikatleri olmalı insanın. İcabında uğurunda bütün dünyayı karşısına alabileceği hakikatleri.
“İnsan hikayedir. Hikayeyi bir türlü yazarsın, tarih olur. Bir türlü anlatırsın; destan olur, efsane olur. İbret ile süslersin kıssa olur. Başından geçeni anlatırsın, hatıra olur. Harikulade halleri anlatırsın, masal olur. Nazım olur, nesir olur...”
Nasılsın diye sorma
Filistin gibiyim işte
Biraz sürgün biraz yaralı hep endişeli
Çocuk feryatlarına karışıyor dünyam
Mermiden oyuncaklarla oynuyorum
Dişleri kırılmış tarakla tarıyorum saçlarımı
Kirlenmiş yüzümün güzelliğini arıyorum
Yarısı kırılmış aynalarda
Annemin ak sütü gibi temiz değil artık
Elbiselerim ellerim yüzüm
İri postallar altında kaldı hayallerim
“Geçmişe bakarken her şeye rağmen, içimde derin bir hüzün duymaktayım. Değişen dünya ile beraber kaybolan yıllarda yalnız gençliğimiz değil, sevdiğimiz hemen her şey yok olup gitti. Bu dünya bizim dünyamız bile değil artık.” der Kerime NADİR kendi günlüğünde...
İhtilalin hükmü yok, İnkılaba dönüşmedikçe...
"Yarın" nasıl bir gün olacaksın dedim kendimce
Yarın bugün oldu, bugün dünden hallice...
Yak sevdanın çırasını türkülerle
barajını yıkan bir ırmak gibi katıl hayata
Hüznün isyana dönsün artık
bitsin bezginliğin ölümcül suskunluğu
evde kalmış bir cinsellik değildir çünkü dünya
Tellioğullarından Ahmet'i de tehdit etmişler Hacettepe'de.
Zulüm bırakmadı peşimizi hiç
biz gittik o buldu izimizi
konar göçer olduk yedi iklimde
tanığımızdır dağlar taşlar
Yalnız bir öfke ışıltısı kaldı
gözlerimizin yorgun sularında
yaşamak bir inat oldu artık
yaşamak bir direnme oldu zulme
Ahmet Telli
Memleket isterim,
Ne başta dert,ne gönülde hasret olsun,
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Cahit Sıtkı TARANCI
Hayvan sürüleri kalabalıklaştıkça akıllanır; insanlar kalabalıklaştıkça aptallaşır.
Carl Gustav Jung