olan herneyse çirkin bir hale dönen hayatını bulaşmasın diye saklıyorsun belki hani afilli bir şiir vardı
'kendi olarak, sana gelen sana gereksinimi olmadan, seni isteyen sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan'
hah işte bu sanırım bu en güzel gitme sebebi de olabilir tersinden okursan
acı,sevinç,bölünebilir mi ki al azıcık sen de tat diyerek sanmıyorum insan kendini neden bu kadar yorgun hissetsin ki biri tutsa ucundan yüreğinin hafifler mi ki zor olmalı ki kalıyorsun bir başına belki de vermek istemiyorsundur öyle ya sırtlandığın gibi pazar torbalarını sesizce taşıyorsun
Kürsü gibi bir yer getiriyor aklıma oradan birine sesleniyorsun,ama nedense herkes dinliyor gibi sonra kelimeler içiçe geçiçince anlamlı bir cümlede olmuyor,sussan da olmuyor,konuşsanda...araf böyle birşey mi ki? bilinmez taşıyaamyacağın yükleri sırtından atabilir misin,atarsan ne olur? öylece ortada mı kalır? bir ara öyleydi sanırım... paylaşmak varmış diyorlar ama kim neyi ne kadar nasıl paylaşır derken sanırım yol da tükenmiş belki de taşıyan tükenmiştir burası da hala meçhul belki de paylaşmak diye nir şeyde kalmamıştır artık bölüşmek ekmeği bölerek yapılıyor ya neyse
nda yorgunluktan başka bir şeyi hissettirmiyor burası,tek hatırladığım bu.
ne kadar yorulduğunu da tekrar fark edersin,hamal gibi bindikçe binen yükleri de tekrar farkedersin,
Nda taşıyamadığımız çok şey var,atıp kaçmalı
olan herneyse
çirkin bir hale dönen hayatını
bulaşmasın diye saklıyorsun belki
hani afilli bir şiir vardı
'kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan'
hah işte bu
sanırım bu en güzel gitme sebebi de olabilir
tersinden okursan
acı,sevinç,bölünebilir mi ki
al azıcık sen de tat diyerek
sanmıyorum
insan kendini neden bu kadar yorgun hissetsin ki
biri tutsa ucundan yüreğinin
hafifler mi ki
zor olmalı ki kalıyorsun bir başına
belki de vermek istemiyorsundur
öyle ya sırtlandığın gibi pazar torbalarını
sesizce taşıyorsun
Kürsü gibi bir yer getiriyor aklıma oradan birine sesleniyorsun,ama nedense herkes dinliyor gibi sonra kelimeler içiçe geçiçince anlamlı bir cümlede olmuyor,sussan da olmuyor,konuşsanda...araf böyle birşey mi ki? bilinmez
taşıyaamyacağın yükleri sırtından atabilir misin,atarsan ne olur?
öylece ortada mı kalır?
bir ara öyleydi sanırım...
paylaşmak varmış diyorlar ama kim neyi ne kadar nasıl paylaşır derken sanırım yol da tükenmiş
belki de taşıyan tükenmiştir
burası da hala meçhul
belki de paylaşmak diye nir şeyde kalmamıştır artık
bölüşmek
ekmeği bölerek yapılıyor ya
neyse
Büyüsü bozulmaya görsün hayatın,tüm çirkinliklerini gördüğün an...
Naparsan yap yol akip gidiyor
Sen kaldigin yerde dursanda.
Olmayacak vakitte gelmiş misafirin mahçup tedirginliğini de buraya kaydedeyim.
Ölmüşüm de kendimi seyretmek gibiydi...sonrasını bir de...