Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • PARA ÜSTÜ YERiNE SAKIZ07.04.2015 - 08:14

    Esnafın elinde küçük bir para birimi olmadığı için üstüne bir şeyle tamamlamak için verilen yiyecek. Oysa tam tersi olsa esnafın kendisi kabul etmeyeceği bir durum. Sakız verirken karşı tarafa insan bir sorar, hiç sakız çiğnediniz mi veya sakız çiğnemek için güçlü dişleriniz var mı? Ama bu durumda esnaf kendisini düşündüğü için alışık olduğumuz bir durum.

  • ...ölüm....07.04.2015 - 08:12

    Allah tarafından dünyaya gönderilerek, yapmış olduğumuz iyi ve kötü durumların son bulduğu nokta. Yani sınavın bittiği an.
    Bazı insanlara göre de yaşamış olduğumuz hayatımızın aslında bir rüya olduğunu bu rüyadan uyanmak için ölüm dediğimiz durumun gerçekleşmesine inanır.
    Hatta bazı insanlarda ölüm denen bir şey yoktur, kelebek misali...

  • karanlık07.04.2015 - 08:08

    Güneşin battığı an olarak bilinse de, hayata dair de insanların bazı yönlerini görmediğimiz zaman bile ortaya çıkar.

  • En güzel Kürtçe şarkı07.04.2015 - 08:05

    Şemmame

  • üç şey07.04.2015 - 08:02

    Doğdum, yaşadım, öldüm.

  • Sonra dedim ki07.04.2015 - 08:00

    Ne olursan ol, kendin gibi ol.

  • şu an ne dinliyorum07.04.2015 - 07:59

    Allı Turnam

  • Serbest Kürsü Neden Var?06.04.2015 - 10:42

    İnsanların sanal dışındaki hayatı boyunca bir takım nedenlerden ötürü özgürlükleri kısıtlandığı zaman, bazı durumları açık açık söyleyemediğinden dolayı, bu sayfaya gelip yazmaları için serbest kürsü var.

  • kenan evren06.04.2015 - 10:35

    12 Eylül Darbesi 1980
    Solcu olmadıkları halde bir arkadaşımın 20 günlük hapsine, diğer iki arkadaşımın ölümüne sebep olan kişi...
    20 günlük arkadaşım olayı şu şekilde oldu;
    Arkadaşım çok duyarlı bir insandı. Kendisi hafız olduğu kadarıyla insanlara Allah'ın yaratmış olduğu kulları gibi hiç ayırmadan davranırdı. Bir gün memlekette çıkarları koruma derneği açıyor. Ağustos ayında açtığı derneğin 10 kişilik bir üyesi oluyordu. Arkadaşım bir gün dedi ki, ben yurt dışına gideceğim. Hafızlığımın bana vermiş olduğu kudreti orada yaygınlaştıracağım, diyerek hafif gülümsedi. Ben de 'darbe çıkması yakındır, darbeden sonra gidersin' diyerek benimle kalmasını sağlamak istedim. Çünkü o zamanlar en iyi dost dediğim tek kişi idi. Tabi başarılı olduğum söylenemez. Arkadaşım çok kararlı idi. 10 Eylül günü İstanbul'la doğru arkadaşım yola çıktı.
    Arkadaşım söyledikleri doğrultusundan yazacağım şimdi;
    İstanbul Hayret Tepe polis merkezine gittim. Yurt dışına çıkmak için polisten temiz kağıdı almak için. Ama polis memurun bana dediği çok ilginçti. 'Seni gökte ararken yerde bulduk' der demez 2 kişi koluma girdi ve göz altına alındım. Suçum dernek kurmuştum. Dediğin gibi darbe çıktı ve bütün dernek kuranları içeri alıyorlardı. Memlekette olsam bile göz altını görecektim, dedi.
    7 gün boyunca göz altında kaldım ve sonra beni memleketime getirdiler. Yolda bir işkence yapıp, bir hayvan gibi bakıyorlardı. Oysa hiç bir şey yapmamıştım. Her nefes alışımda Allah'a dua ediyordum. Memleketimin sınırına girerken derin bir nefes çektim. Yanımdaki jandarma o kadar sevinme seni buraya asmak için getirdik, her kes görsün diye. Ne diyeceğimi bilmeden sustum ve dua etmeye devam ettim. İçimi hafif bir korku sarmıştı ama mutluydum beni yaratan Allah'a bir adım daha yakındım. Polis merkezine beni teslim ettikten sonra, direk göz altına alındım. Bana sorulan sorulardan biri 'derneğin amacı neydi' bende söyledim. Çıraklara yapılan bir zulüm vardı onları en azından korumaktı.'çırak neye diyorsun' bir ustanın yanında çalışan elemandır. 'sen benle dalgamı geçiyorsun, hangi örgütlensin' diye bir soru alınca. Örgüt yok ben hafızım Allah'ın yolunda giden bir kulum, deyince sert bakışlı adamın sakinleştiğini gördüm. Göz altında 13 gün kaldıktan sonra çıktım. Suçsuz olduğumu anlamışlardı galiba. Yurt dışına daha çıkmam o kesinleşti. Allah büyüktür, bir yol bulacaktır bana dedi.
    Şimdi arkadaşımı ben size anlatacağım, memlekette göz altında iken;
    Memlekete sevk edildiğini öğrenince ailesi de dahil olmak üzere çok sevindik. Tabi darbe olduğu için merkeze gidemiyorduk. Köyde olduğumuz için yasak bizi pek ilgilendirmiyordu. Bir gün memleketin büyüklerinden yardım istemek geldi, aklımıza. Bir arkadaşla haber uçurduk durumu özetledik. Bu büyüğümüz arkadaşımı çok iyi tanırdı aslında.
    Şimdi büyüğümüzün bize anlattıklarını yazacağım;
    Durumu öğrendikten sonra bir araştırma yaptım. Aslında gereksiz bir göz altı olduğunu öğrendim. Olayı çözmek için polis merkezindeki yetkili ile bir görüşme ayarladım. Ne kadar darbe olursa olsun bizim gibi belli mevkilerdeki insanlara pek bir şey yapmıyor. O nedenle görüşmeyi ayarlamak zor olmadı. Görüştüğümüz zaman göz altına aldığınız bir hafızdır. 5 vakit namaz kılan insanları Allah'ın yoluna çekmeye çalışan, iyi ile kötü arasındaki farklılıkları gösteren bir insanı siz içeri aldınız. Amacınızı anlamış değilim.' bizde sonradan öğrendik hafız olduğunu ilk başta inanmadık yalan söylediğini düşündük bizden kaçmak için araştırma yaptıktan sonra olayın aslını öğrendik. 2 gün daha bizimle misafir edeceğiz sonra çıkaracağız tutma amacımız bir daha dernek açma fikrine kapılmaması'. Bende, dernek açmak kötü bir durum mu? Açtığı dernek çırakları korumak için sizce bunun yükümlülüğü ne olabilir diye bir soru sorunca. 'Hayır kötü değil, fakat çırakları korumak için bir dernek açan yarın devlete karşı açar' deyince bu konu uzar kısa kesmek için haklısınız, diyerek konuyu bitirdim.
    Daha sonra arkadaşıma ne oldu? Şimdi onu yazacağım;
    Darbe bittikten sonra TRT de işe başladı ve oradan emekli oldu. Hayatı boyunca bir daha dernek açmadı. Hafızlığını sadece yakın çevresinde yaşadı. Yurt dışına bir daha çıkma isteği bile duymadı. Ocak 2015 de kendisini ani bir kalp krizinden dolayı kaybettik...
    Mekanı cennet olsun(amin)

    Diğer, ölen iki arkadaşımı da belki daha sonra anlatırım...

  • 27 harfli Türkçe kelimeler 02.03.2015 - 12:08

    Söyleyemediklerimizdekileri