Şato kiliseye dayanıyordu, kilise nass’a. Batı’nın düşünce tarihi akılla naklin mücadelesi tarihi. Nakil, imtiyazların kalesiydi. Üçüncü sınıf, bu asırlık kaleyi aklın dinamitiyle tahrip etmedikçe hürriyete kavuşamazdı. Hıristiyanlık, eski toprak köleleri için karanlık bir mahpesti, maddecilik vaat edilen toprak; din zilletti, dinsizlik haysiyet. Burjuvazi iktidara geçer geçmez kiliseyle nikah tazeledi; kiliseyle yani nass’la. İmtiyazlarını koruyacak bir hisardı nass. Şimdi, aklın bayrağını omuzlamak yeni bir içtimai sınıfa düşüyordu, en yoksul, en kalabalık sınıfa. Mekanist maddecilik, yükselen burjuvazinin kavga silahıydı; diyalektik materyalizm dördüncü sınıfın kavga silahı oldu. Birincinin görevi feodaliteyi yıkmaktı, ikincinin kapitalizmi. Din, Avrupa için bir afyondur, bütün ideolojiler gibi. Avrupa’nın tarihi, bir sınıf kavgası tarihidir. Osmanlı için şuurdur din, tesanüttür, sevgidir. Osmanlı toplumu insan haysiyetine ve inanç birliğine dayanır. Hegel belki haklı: tarih tezatlar içinde gelişir. Osmanlı’nın tezadı Avrupa’dır. Batı’da maddecilik batılın hisarlarını yıkan bir dinamit, hür düşüncenin dinamiti; Osmanlı İmparatorluğu’nda maddecilik bir kendi kendini tahrip cinneti. Avrupa, Osmanlı ülkesine papaz ihraç eder. Hıristiyanlığa davet için mi? Ne münasebet. Tek emeli, Osmanlı’yı dinsizleştirmektir. Dinsizleştirmek, yani etnik bir toz haline getirmek. Bir kelimeyle: dinsizlik, Batı’nın yükselen sınıfları için ne kadar hayırlıysa, bizim için o kadar meşumdur; onlar için ilerleyiş, bizim için çözülüş ifade eder.
Kim bu yüzü çizen sanatkar ressam; Geçip de aynaya, soran olmaz mı? NFK
Halbuki MÜSLÜMANLIK, zor içinde en kolay; pahalılık içinde de bedava kurtuluş çâresidir.NFK
Ölümüz Dirimiz.. Her Gün Birimiz.. Bir Gün Hepimiz.. HAKK'a Gideceğiz...! NFK
tek kelimeyle;
'perde'
Söz uçar, yazı kalır
derdimi dinleyen tek arkadaşım
en çok tapılan ve insanlara birbirini öldürten bir kağıt parçası
İstanbul'un içinde yaşayan o Allah aşkıyla deli olmuş o kişi ölmeseydi İstanbul fethedilemezdi.
Delisin diyorlar aslında onlar bana aklı olmayan anlamında söyleselerde evet deli olmayı seviyorum Allah aşkıyla delirmek çok isterdim.
Şato kiliseye dayanıyordu, kilise nass’a. Batı’nın düşünce tarihi akılla naklin mücadelesi tarihi. Nakil, imtiyazların kalesiydi. Üçüncü sınıf, bu asırlık kaleyi aklın dinamitiyle tahrip etmedikçe hürriyete kavuşamazdı. Hıristiyanlık, eski toprak köleleri için karanlık bir mahpesti, maddecilik vaat edilen toprak; din zilletti, dinsizlik haysiyet.
Burjuvazi iktidara geçer geçmez kiliseyle nikah tazeledi; kiliseyle yani nass’la. İmtiyazlarını koruyacak bir hisardı nass. Şimdi, aklın bayrağını omuzlamak yeni bir içtimai sınıfa düşüyordu, en yoksul, en kalabalık sınıfa.
Mekanist maddecilik, yükselen burjuvazinin kavga silahıydı; diyalektik materyalizm dördüncü sınıfın kavga silahı oldu. Birincinin görevi feodaliteyi yıkmaktı, ikincinin kapitalizmi. Din, Avrupa için bir afyondur, bütün ideolojiler gibi. Avrupa’nın tarihi, bir sınıf kavgası tarihidir. Osmanlı için şuurdur din, tesanüttür, sevgidir. Osmanlı toplumu insan haysiyetine ve inanç birliğine dayanır. Hegel belki haklı: tarih tezatlar içinde gelişir. Osmanlı’nın tezadı Avrupa’dır. Batı’da maddecilik batılın hisarlarını yıkan bir dinamit, hür düşüncenin dinamiti; Osmanlı İmparatorluğu’nda maddecilik bir kendi kendini tahrip cinneti.
Avrupa, Osmanlı ülkesine papaz ihraç eder. Hıristiyanlığa davet için mi? Ne münasebet. Tek emeli, Osmanlı’yı dinsizleştirmektir. Dinsizleştirmek, yani etnik bir toz haline getirmek.
Bir kelimeyle: dinsizlik, Batı’nın yükselen sınıfları için ne kadar hayırlıysa, bizim için o kadar meşumdur; onlar için ilerleyiş, bizim için çözülüş ifade eder.
C.MERİÇ