Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili Büsbütün bu kainat aşktan değil mi? Söyle, bir anne gözünden akan yaş Sevdiğinin önünde eğilen baş Bir diyardan, bir diyara göçen kuş Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili Bu kavga, bu gürültü, bu telaş aşktan değil mi? Söyle, bir iş için bir yere giden biri Bal için çiçeğe konan arı Kışın yenmek için saklanan darı Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili Her şeyiyle bu insan, aşktan değil mi? Söyle, yanmasın diye canı saklanan dil Canını Tanrıya adamış kul Henüz açığa çıkmamış her bir sır Aşktan değil mi?
Kur'an diyorsunuz, doğru efendim Bizde okuruz, alırken besmele çekmediğimi belirtmek isterim Sizin için sakıncası yoksa tabi Hatta Kur'an okuduğum tek kitaptır
Çünkü diğer kitapların, kimlerinin kafasının içinde nasıl şekillendiğini Ve nasıl yazıldığını bildiğini zanneden biriyim Bir kişi, hayatını yaşarken yalan söylüyor ve yanlış yaşıyorsa Ki doğru yaşayan yazar sayısı çok az O kişinin yazdığı kitaba, kimse beni inandıramaz
Şimdi gelelim, Kur'an konusuna Efendim, din ticaretini Kur'an ile yaparlar Kur'an ticaretini içinde yazılı olan ayeti inkar ederek
Allah; benim ayetlerimi az bir pahaya satmayın ''buyuruyor'' Ama Müslüman olduğunu iddia eden memlekette Kur'an 100 lira Fazla konuşmayın, eğer devam ederseniz Yaşamakta olduğunuz hayatın yalan olup olmadığıyla alakalı soru işaretlerini getirmeye devam edeceğim
Samimi olamadığınız her konudan uzaklaşın Sağlıkla ..
Konuşun efendiler! Halt ettik! Yiyin bir birinizi, hayvanların bir birini yediği gibi!
Bildiğiniz sizde kalmasın, ne de olsa ahirette, herkes bir başkasından sorumlu olacak Ne de olsa, o gün, herkes bir başkalarının günahını üstlenecek
Antoloji, fan sayfası değildir Şairlikle bağlı olmamakla birlikte, direkt olarak ilgilidir
Sizler, konuşarak veya yazarak insanların düşüncelerini değiştirebileceğinize inanan insanlarsınız Eğer, bu gerçekten böyle olsaydı Önce Allah, sonra Muhammed, insanlara söz geçirirdi
Sen olmadan da yaşanır dünya Sulamadığın halde ağaç büyür Bakmadığın halde verir meyve İstemediğin halde yaşatıyorsa seni Seviyorsa seni, sevmediğin halde Kendini bir şey zannetme
Bazen değil, çoğu zaman az gelir Her vakit, gerçekler herkese söylenmelidir Bir gün ağanın, çobanlık yaptığını görürsem Ağa için de, aynı şeyleri söylerim
Şimdi öncelikle şair olduğunu iddia eden birinin, atıldığı siyasetin ne anlama geldiğini öğrenelim Size kolajlar halinde siyasetin yalandan ibaret olduğunu anlatırdım ama Bununla uğraşmayacağım İnsanların, akıldan ve izandan yoksun olduklarını düşünmediğim için Siyasetin sadece ''yalandan'' ibaret olduğunu söylemekle geçiştiriyorum
Şair olduğunu iddia eden kişi, doğruluğu benimsediği için şiir yazma ihtiyacı hisseder Siyasete atılmak, doğru söylemeyi iş edinmiş biri için, büyük bir hata 2. bir hata ise, siyasette dinin konuşulmasını istemesi Hatadan öte rezillik bu
Necip Bey, banka müdürü iken, doğruları ve yanlışları daha iyi ayırıyordu bir birinden bence
Antoloji kürsüsünde paralel yapılanma olmuş Aklı başında insanların yerine, aklı iki karış havada olan insanlar tayin edilmiş Münferit fikirlerin bir araya getirdiği insanlık topluluğu Yerini tarikatçı ve cemaatçilere bırakmış
İsviçre'de yaşayan bir amcamız, bir röportajında şöyle diyordu ''ben orada İslam'ı tebliğ ediyorum''
Aziz Paul'da tebliğ yapıyordu Tebliğ peygamberlik görevidir Aziz Paul ise, İncil'i değiştiren kişidir Bu kişi Avrupa'ya Mersin'den yola çıkmıştır Hem İncil'i değiştirmiş, hem peygamber olduğunu iddia etmiştir
İslam'a inanmak için insanlar bir kişiye muhtaçtır Onunda adı Muhammed Mustafa'dır Muhammed-ül Emin Gayrısı boştur, lakırdıdır hoş da değildir
Necip Fazıl şair değildir, çünkü siyasete atılmıştır Siyasetçi de değildir, çünkü dini öne atmıştır Din adamı da değildir, en sonunda kafası da karışmıştır Necip bey benim gözümde halâ banka müdürüdür
Ve yine her haltı
Ya hacılar, ya hocalar yer
Biberin erkeği ''acı''
İnsanın erkeği ''hacı'' olur
AŞK'IN İZİ
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili
Büsbütün bu kainat aşktan değil mi?
Söyle, bir anne gözünden akan yaş
Sevdiğinin önünde eğilen baş
Bir diyardan, bir diyara göçen kuş
Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili
Bu kavga, bu gürültü, bu telaş aşktan değil mi?
Söyle, bir iş için bir yere giden biri
Bal için çiçeğe konan arı
Kışın yenmek için saklanan darı
Aşktan değil mi?
Nasıl vazgeçersin aşktan, ey sevgili
Her şeyiyle bu insan, aşktan değil mi?
Söyle, yanmasın diye canı saklanan dil
Canını Tanrıya adamış kul
Henüz açığa çıkmamış her bir sır
Aşktan değil mi?
Kur'an diyorsunuz, doğru efendim
Bizde okuruz, alırken besmele çekmediğimi belirtmek isterim
Sizin için sakıncası yoksa tabi
Hatta Kur'an okuduğum tek kitaptır
Çünkü diğer kitapların, kimlerinin kafasının içinde nasıl şekillendiğini
Ve nasıl yazıldığını bildiğini zanneden biriyim
Bir kişi, hayatını yaşarken yalan söylüyor ve yanlış yaşıyorsa
Ki doğru yaşayan yazar sayısı çok az
O kişinin yazdığı kitaba, kimse beni inandıramaz
Şimdi gelelim, Kur'an konusuna
Efendim, din ticaretini Kur'an ile yaparlar
Kur'an ticaretini içinde yazılı olan ayeti inkar ederek
Allah; benim ayetlerimi az bir pahaya satmayın ''buyuruyor''
Ama Müslüman olduğunu iddia eden memlekette Kur'an 100 lira
Fazla konuşmayın, eğer devam ederseniz
Yaşamakta olduğunuz hayatın yalan olup olmadığıyla alakalı soru işaretlerini getirmeye devam edeceğim
Samimi olamadığınız her konudan uzaklaşın
Sağlıkla ..
Konuşun efendiler!
Halt ettik!
Yiyin bir birinizi, hayvanların bir birini yediği gibi!
Bildiğiniz sizde kalmasın, ne de olsa ahirette, herkes bir başkasından sorumlu olacak
Ne de olsa, o gün, herkes bir başkalarının günahını üstlenecek
Antoloji, fan sayfası değildir
Şairlikle bağlı olmamakla birlikte, direkt olarak ilgilidir
Sizler, konuşarak veya yazarak insanların düşüncelerini değiştirebileceğinize inanan insanlarsınız
Eğer, bu gerçekten böyle olsaydı
Önce Allah, sonra Muhammed, insanlara söz geçirirdi
Sen olmadan da yaşanır dünya
Sulamadığın halde ağaç büyür
Bakmadığın halde verir meyve
İstemediğin halde yaşatıyorsa seni
Seviyorsa seni, sevmediğin halde
Kendini bir şey zannetme
Bazen değil, çoğu zaman az gelir
Her vakit, gerçekler herkese söylenmelidir
Bir gün ağanın, çobanlık yaptığını görürsem
Ağa için de, aynı şeyleri söylerim
Şimdi öncelikle şair olduğunu iddia eden birinin, atıldığı siyasetin ne anlama geldiğini öğrenelim
Size kolajlar halinde siyasetin yalandan ibaret olduğunu anlatırdım ama
Bununla uğraşmayacağım
İnsanların, akıldan ve izandan yoksun olduklarını düşünmediğim için
Siyasetin sadece ''yalandan'' ibaret olduğunu söylemekle geçiştiriyorum
Şair olduğunu iddia eden kişi, doğruluğu benimsediği için şiir yazma ihtiyacı hisseder
Siyasete atılmak, doğru söylemeyi iş edinmiş biri için, büyük bir hata
2. bir hata ise, siyasette dinin konuşulmasını istemesi
Hatadan öte rezillik bu
Necip Bey, banka müdürü iken, doğruları ve yanlışları daha iyi ayırıyordu bir birinden bence
Antoloji kürsüsünde paralel yapılanma olmuş
Aklı başında insanların yerine, aklı iki karış havada olan insanlar tayin edilmiş
Münferit fikirlerin bir araya getirdiği insanlık topluluğu
Yerini tarikatçı ve cemaatçilere bırakmış
İsviçre'de yaşayan bir amcamız, bir röportajında şöyle diyordu
''ben orada İslam'ı tebliğ ediyorum''
Aziz Paul'da tebliğ yapıyordu
Tebliğ peygamberlik görevidir
Aziz Paul ise, İncil'i değiştiren kişidir
Bu kişi Avrupa'ya Mersin'den yola çıkmıştır
Hem İncil'i değiştirmiş, hem peygamber olduğunu iddia etmiştir
İslam'a inanmak için insanlar bir kişiye muhtaçtır
Onunda adı Muhammed Mustafa'dır
Muhammed-ül Emin
Gayrısı boştur, lakırdıdır hoş da değildir
Kilimcinin kör oğlu
Necip Fazıl şair değildir,
çünkü siyasete atılmıştır
Siyasetçi de değildir,
çünkü dini öne atmıştır
Din adamı da değildir,
en sonunda kafası da karışmıştır
Necip bey benim gözümde halâ banka müdürüdür
Hiçbir şey düşünmemek
Düşünen herkesin düşüncesi