İstanbulun göbeğinde şehrin tüm dertlerini ve ızdıraplarını gitarlarıyla tüm insanların suratına vuran sokak müzisyenleridir. anlatmak istedikleri o kadar çok şeyleri var ki hayyam bile bu dervişlerin bazen sözlerini kesmez ve oturur o da dinler denizin kokusunu ceplerinde gezdiren bu insanları...
bir zamanlar bu ismi duyduğumda etrafımda sürekli aynı şapkasız ve esrik ' k ' harflerini düşürmüş birini arardım... o ' k ' lerini buldu bense hala çekik bir aynadan paslı zillere basıp kaçıyorum...
İstanbulun göbeğinde şehrin tüm dertlerini ve ızdıraplarını gitarlarıyla tüm insanların suratına vuran sokak müzisyenleridir. anlatmak istedikleri o kadar çok şeyleri var ki hayyam bile bu dervişlerin bazen sözlerini kesmez ve oturur o da dinler denizin kokusunu ceplerinde gezdiren bu insanları...
gittin de bi pohk oldu sanki..
çay ocaklarından tek farkı sıvı içeceklerin beleş olması...
sabahlar burada
mesela
bu sabah
yarın sabah
sonraki sabahlar
ama
sen yoksun
özellikle de 13 Ocak sabahı ...
kırılan yine bir dem yatağıydı ben değildim...
bir zamanlar bu ismi duyduğumda etrafımda sürekli aynı şapkasız ve esrik ' k ' harflerini düşürmüş birini arardım... o ' k ' lerini buldu bense hala çekik bir aynadan paslı zillere basıp kaçıyorum...
17 yaşındaki bir çocuğun asıldığı ve günümüzün susak,ağızlı, jole beyinli, tiki gençliğinin ilk tohumlarının atıldığı tarih...
Babalar hakkında ne söylense azdır ki bir melodi içinde hem hüznü hemde öfkeden ortalığı dağıtmanıza sebebiyet verecek tınılar bulabilirsiniz.
En Kötüsü bu olsun:
Lost To Apathy
Bööööeğeğğğğğğğhhhhhhhhhhhhh
27 Nisan 2002
gidişide gelişi gibi olsun
araba yerine zembille gezdiğine inandığımız canlı