Bir parmak. / İt. Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche". (Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche". (Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
"Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche". (Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
"Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche". (Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
Karıştırıcı, mikser. İngilizce "blender" (karıştırıcı) sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük İngilizce "to blend" (karıştırmak) fiilinden türetilmiştir.
Bir parmak. / İt.
Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche".
(Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche".
(Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
"Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche".
(Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
"Mi sono fatto male al dito del piede, e i problemi sono iniziati, ora ho bisogno di scarpe ortopediche".
(Ayak parmağımı incittim ve sorunlar başladı, şimdi ortopedik ayakkabılara ihtiyacımız var.)
Oggi fa molto freddo: Bügün çok soğuk oldu. / İt.
Karıştırıcı, mikser.
İngilizce "blender" (karıştırıcı) sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük İngilizce "to blend" (karıştırmak) fiilinden türetilmiştir.
Havan. / İt.
"il mortaio"
il mortaio e il pestello: havan ve tokmak
La pentola.
il tagliere.
Timsahın gözyaşları. / İt.