hiç bir su, kaynağına geri dönemez… çünkü, göğsünü deldiği topraktan bir daha geçmez.. ya başka bir denizdedir, ya başka bir nehirde. ya da kurur gider bir çölde...
sükutun içinde pembe gülümsemeler yayılsa da yüzümüzde , kelimelerimiz içimizin kor ateşli yollarında yürüyor yalın ayak… sessiz haykırışlarımızla, sükunetin ardındaki büyük savaşın galibi olmadığını biliriz. canı acıyor kelimelerin , kimseye sesini duyuramıyor, çığlık çığlığa sesi kısılıyor… her toparlanıp kendine gelişinde daha kötü düşüyor…
hiç bir su, kaynağına geri dönemez…
çünkü,
göğsünü deldiği topraktan bir daha geçmez..
ya başka bir denizdedir, ya başka bir nehirde.
ya da kurur gider bir çölde...
sükutun içinde pembe gülümsemeler yayılsa da yüzümüzde ,
kelimelerimiz içimizin kor ateşli yollarında yürüyor yalın ayak…
sessiz haykırışlarımızla, sükunetin ardındaki büyük savaşın galibi olmadığını biliriz.
canı acıyor kelimelerin , kimseye sesini duyuramıyor, çığlık çığlığa sesi kısılıyor…
her toparlanıp kendine gelişinde daha kötü düşüyor…
Hâlimi arz etmeye yâri tenhâ bulamam.
Yâri tenhâ bulsam, kendimi aslâ bulamam.
Lâ-Edrî
aahh şu insanoğlu.. işine yarayan her yalanı, hakikatin üstünde görür...
ve artık görünmez oldun bizlere...
bilemez olduk nerelerdesin, kim bilir hangi ahvâl içindesin...
çıkmayı başarmak çok zordur.
ama en güzel manzara zirveden görülür…
Soluyorsa yılların beslediği çiçek toprakta
Hasretin dikenleri kanatır sevgiyi
Ve kan olur içilen zem zem
Kendini büyütür durgun zaman
‘‘çıldırmak’’ ayrı bi şeydir de :P
belki de uğruna delirecek bir şey bulamadığımız için aklımız başımızda :))
Her insanın hayatı biraz gül, biraz diken.
Herkes kendi hayatında biraz başrol oyuncusu, biraz figüran…
Varlığında kıymetini iyi ki bilmemişim…
Yokluğunda, mutluluğumu kutluyorum :))