senin yitimin var hafızamdan, yavaş yavaş sanki bir solgun resim gibiydi hayalime vedalı senli sözler vardı tozlu kitapların altına hapsedilmiş.. yas tutmak da vardı, tutulmadık sözler için.. unutuş var şimdi. perde perde dizilir sözlerime ve bitmek olmaz her bitenle, bilmek vardı
Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın… Sen sessiz ve sinsice ilerlerken, neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım… Ama hiç yetişememenin verdiği acı, hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
Mümkün olmayanı daha çok dilermiş gönül. Gideni ,gittiği yerde bırakamayan deli gönüle, teselli sözü bir fayda etmez. Sadece o handa yaşananların anısına susup, sessziliğin sükunetine sığınmalı kalpler Ve doyasıya yaşanmalı yokluktaki varlık Kapa gözlerini bir an ve yaşa yokluktaki varlığı...
Benim de sevdiğim insanlar var. Ve dahi sevmediklerim Müptelası olduğum ya da sıkıldığım şehirler.. yerler, mekanlar ,evler… Başka hayatlara dokunduğum vee başka hayatların dokunduğu bir hayatım var. Yalnızlığım, korkularım, sevinçlerim, özlemlerim, özleyenlerim var. Vee bir de, ''dünya her sabah yeniden kurulur '' dediğim umutlarım….
Masum bir rüzgara kanat çırp bu tanıdık mevsimde Nezaketsiz martılar değmesin gözlerine Islansın yakamozlar mahçuplaşan göz bebeklerinde Sen doyasıya ağla yine de Malum, hasret her gönülde zemheri Ve seyrek bir esintiyle dokunur hep.. -alıntı-
her insan, kendisi için ağzından alevler fışkıran ejderha gibidir.. kendisine yaklaştıkça, korku sağanağı başlar ve alevleri yakmaya başlar. ya uzak, hep uzak kalmalı kendisinden… ya da zümrüd ü anka olmayı göze alıp balıklama dalmalı kendi alevlerine :)
herkesin harcı değildir. kaş yapayım derken göz çıkartmak da mümkündür. incelik ister, zeka ister, beceri ister. ee elmasın dilinden ancak sarraflar anlar :)
Hani başlayan her şey bitermiş ya.. kelimelerin de sonu geldi ! Sükut konuşmalı artık… Coşkun bir nehir gibi içimize içimize akmalı sesiz çığlıklar , ruhumuzdaki isyan okyanusunu doldurmak için.
senin yitimin var hafızamdan, yavaş yavaş
sanki bir solgun resim gibiydi hayalime vedalı
senli sözler vardı tozlu kitapların altına hapsedilmiş..
yas tutmak da vardı, tutulmadık sözler için..
unutuş var şimdi.
perde perde dizilir sözlerime ve bitmek olmaz her bitenle,
bilmek vardı
Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın…
Sen sessiz ve sinsice ilerlerken,
neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım…
Ama hiç yetişememenin verdiği acı,
hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
anlat bana bilmediklerimi
göster bana görmediklerimi
söyle bana duymadıklarımı :)
Mümkün olmayanı daha çok dilermiş gönül.
Gideni ,gittiği yerde bırakamayan deli gönüle, teselli sözü bir fayda etmez.
Sadece o handa yaşananların anısına susup, sessziliğin sükunetine sığınmalı kalpler
Ve doyasıya yaşanmalı yokluktaki varlık
Kapa gözlerini bir an ve yaşa yokluktaki varlığı...
Benim de sevdiğim insanlar var. Ve dahi sevmediklerim
Müptelası olduğum ya da sıkıldığım şehirler.. yerler, mekanlar ,evler…
Başka hayatlara dokunduğum vee başka hayatların dokunduğu bir hayatım var.
Yalnızlığım, korkularım, sevinçlerim, özlemlerim, özleyenlerim var.
Vee bir de, ''dünya her sabah yeniden kurulur '' dediğim umutlarım….
Masum bir rüzgara kanat çırp bu tanıdık mevsimde
Nezaketsiz martılar değmesin gözlerine
Islansın yakamozlar mahçuplaşan göz bebeklerinde
Sen doyasıya ağla yine de
Malum, hasret her gönülde zemheri
Ve seyrek bir esintiyle dokunur hep..
-alıntı-
her insan, kendisi için ağzından alevler fışkıran ejderha gibidir..
kendisine yaklaştıkça, korku sağanağı başlar ve alevleri yakmaya başlar.
ya uzak, hep uzak kalmalı kendisinden…
ya da zümrüd ü anka olmayı göze alıp balıklama dalmalı kendi alevlerine :)
bizden eksik olduğunuz kadar güzelliğe de uzaksınızdır.
çünkü, balığa denizden başkası azaptır..
herkesin harcı değildir.
kaş yapayım derken göz çıkartmak da mümkündür.
incelik ister, zeka ister, beceri ister.
ee elmasın dilinden ancak sarraflar anlar :)
Hani başlayan her şey bitermiş ya.. kelimelerin de sonu geldi !
Sükut konuşmalı artık…
Coşkun bir nehir gibi içimize içimize akmalı sesiz çığlıklar ,
ruhumuzdaki isyan okyanusunu doldurmak için.