"Ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum... Hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı. Seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı... Yani bir şey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gidiyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu."
"ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum... hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı... yani bir şey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gidiyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu."
Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler.. Halılar..
Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğun şeyler artık sizin sahibiniz olur.
Haydi içelim, kurduğumuz tüm hayallere rağmen, hiç değişmeyen dünyaya. Kazuko’ya, Kosta’ya.. Erken ayrılmayı tercih eden herkese. Denize içelim, hiç yorulmak bilmeyen denize. Başlangıcı ve sonsuza. İnsanlara da içelim. Tsitsanis’e, Kavafis’e, Che Guevara’ya, 68’in Mayıs ayına, Santorini’ye, Morna’ya. Ve diğerlerine..
Müzeyyen hiç flört etmiyordu. Gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu. Ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu, ya da beğenilmeye çok alışkındı.
Bugün seni çok özledim anne. Hissettim ki uzaktasın Sabaha karşı bir soğuk çöktü üzerime Üzerimi neden örtmedin annem Her gün daha çok acım birikiyor Sabah kalktığımda Kahvaltım yok Akşam dönerim ben annem Geldim ki ateşte yemek yok Saadetle dolan evimizde İnan ki şimdi huzur yok. _ANNEM Söyle bana nere gittin ? Artık korkuyorum Düşündüklerim mi oldu Anne --hıçkırıkla ağlıyorum _ANNEMM Kurban olduğum annem Söyle ben sensiz ne yaparım Kimin şefkatli yüreğiyle yaşarım ,kalkarım Kime anne diyip Kime sarılırım Hissettim ki uzaktasın annem Her gün yatağını Eşarbını kokluyorum Sen varmışsın gibi Yemek yapıp tabağa koyuyorum Önüme baktığımda seni göremiyorum _ANNEM Sımsıkı sarılmak koklamak istiyorum Benim annem ölmedi diyorum İNANDIRAMIYORUM ANNEMM. Ağladığım gecelerde beni duymuyorlar Herkes sen değilmişsin annem Halimi ,hatırımı hiç sormuyorlar. Canım annem melek annem Gül yüzlü biricik annem Her gün geliyorum yanı başına Toprağını elime alıp kokluyorum Üzerine güller ekiyorum. Benim annem ölmedi diyorum’da İNANDIRAMIYORUM ANNEMM…
“Gitmek cesaret ister ufaklık. Gidecegin yer neresi olursa olsun, sevdiklerinle arana mesefe girince, varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz. Vedalaşmak da zor iştir biliyor musun ? Oturursun geminin kıçına. Bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar, ufalırlar kaybolurlar. O zaman anlarsın işte vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar. 100 defa söyledim sana hüzünlü değilim, mizacım böyle. Bak şarabımla beraberim. Çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum Şarabımdan ayrılmadan hem de. Ben şarabımdan ayrılmıyorum. O da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ediyor. Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa? Hayallerimizi satmadık ya?” (rina)
"Tüm umudunuzu kaybetmek özgürlüktür. Bırakın devrilelim. Her şey düşeceği yere düşsün."
" Dövüş Kulübü _
Sanırım bütün mucizeler,
ben umursamayı bıraktığım anda gerçekleşecek.
" Leon _
Elizabeth: Şiirin, aşkı yok edecek gücü olduğunu ilk kim keşfetti acaba?
Mr.Darcy: Şiir aşkın gıdasıdır sanırdım.
Elizabeth: 'Güçlü dayanıklı bir aşkın belki... ama sadece yüzeysel bir ilgiyse, kötü bir sonun tabutuna çiviyi çakacağına eminim.'
" Aşk ve Gurur _
"Kaybettiğim her şeyin sonunda kendimi kazandım,
muhteşemdi."
" Umudunu Kaybetme _
”İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir. ”
" Amélie _
"Ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum...
Hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı.
Seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı...
Yani bir şey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gidiyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu."
// Mükremin
" Bir Demet Tiyatro _
"ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum...
hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı.
seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı...
yani bir şey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gidiyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu."
// Mükremin
" Bir Demet Tiyatro _
– Derdin ne genç adam? Sürekli öldürürüm, öldürürüm.. Bu hakkı sana kim verdi?
+ Savaş.
– Budala.
" Mandalina Bahçesi _
“Hangisi daha kötü olurdu; bir canavar olarak yaşamak mı, yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?”
" Zindan Adası _
“ Mutlu olmak,
her şeyin yolunda olması demek değildir.
Mutlu olmak,
görmezden gelme konusunda ustalaşmak demektir.”
" Akıl Oyunları _
Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler.. Halılar..
Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğun şeyler artık sizin sahibiniz olur.
- Fight Clup
Sevgiyle güzelleşmeyen insanlardan kork Mathilda.
-Onları hiçbir şey mutlu edemez.-
"Leon
“ Doğru soru 'neden' değil 'nasıl' ...“ ( Kevın Mitnick tam orda o kimseye söyleyince bir anlamı var tabi. )
Osman, insan niçin delirir?
Affedin beyim, insan çok düşünmeden delirir.
(Bir Adam Yaratmak)
Murphy: Hey Tars, dürüstlük parametren ne?
Tars: Yüzde doksan.
Murphy: Yüzde doksanmı?
Tars: Duygusal varlıklarla iletişim kurarken tam dürüstlük ne diplomatik nede çok güvenli sayılır.
Murphy: Tamam yüzde doksan olsun Doktor Brand.
Yıldızlararası: İnterstellar.
Haydi içelim, kurduğumuz tüm hayallere rağmen, hiç değişmeyen dünyaya. Kazuko’ya, Kosta’ya.. Erken ayrılmayı tercih eden herkese. Denize içelim, hiç yorulmak bilmeyen denize. Başlangıcı ve sonsuza. İnsanlara da içelim. Tsitsanis’e, Kavafis’e, Che Guevara’ya, 68’in Mayıs ayına, Santorini’ye, Morna’ya. Ve diğerlerine..
Bir damla ve bir damla daha iki damla etmez, daha büyük bir damla eder..
Nostalghia, Tarkovski..
"insan zamanı durdurmak istediği yere aittir" (Amelie)
“İntikam Tanrı'nın elindedir, benim değil!” The Revenant
" - Zachary'ye ne söylemek istersiniz ? "
Müzeyyen hiç flört etmiyordu. Gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu. Ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu, ya da beğenilmeye çok alışkındı.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Dibe vurmadan özgür olamazsın.
Dövüş Kulubü
"Geçmişte yaşamak şu anda ölmektir." (Yakalandın / 2018)
Bugün seni çok özledim anne.
Hissettim ki uzaktasın
Sabaha karşı bir soğuk çöktü üzerime
Üzerimi neden örtmedin annem
Her gün daha çok acım birikiyor
Sabah kalktığımda
Kahvaltım yok
Akşam dönerim ben annem
Geldim ki ateşte yemek yok
Saadetle dolan evimizde
İnan ki şimdi huzur yok.
_ANNEM
Söyle bana nere gittin ?
Artık korkuyorum
Düşündüklerim mi oldu Anne
--hıçkırıkla ağlıyorum
_ANNEMM
Kurban olduğum annem
Söyle ben sensiz ne yaparım
Kimin şefkatli yüreğiyle yaşarım ,kalkarım
Kime anne diyip
Kime sarılırım
Hissettim ki uzaktasın annem
Her gün yatağını
Eşarbını kokluyorum
Sen varmışsın gibi
Yemek yapıp tabağa koyuyorum
Önüme baktığımda seni göremiyorum
_ANNEM
Sımsıkı sarılmak koklamak istiyorum
Benim annem ölmedi diyorum
İNANDIRAMIYORUM ANNEMM.
Ağladığım gecelerde beni duymuyorlar
Herkes sen değilmişsin annem
Halimi ,hatırımı hiç sormuyorlar.
Canım annem melek annem
Gül yüzlü biricik annem
Her gün geliyorum yanı başına
Toprağını elime alıp kokluyorum
Üzerine güller ekiyorum.
Benim annem ölmedi diyorum’da
İNANDIRAMIYORUM
ANNEMM…
leon : birini öldürünce hiçbir şey aynı kalmaz,bir gözün açık uyumak zorunda kalırsın.
mathilda :uyku umrumda değil,leon ben aşk istiyorum yada ölüm .
“Gitmek cesaret ister ufaklık. Gidecegin yer neresi olursa olsun, sevdiklerinle arana mesefe girince, varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz. Vedalaşmak da zor iştir biliyor musun ? Oturursun geminin kıçına. Bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar, ufalırlar kaybolurlar. O zaman anlarsın işte vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar. 100 defa söyledim sana hüzünlü değilim, mizacım böyle. Bak şarabımla beraberim. Çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum Şarabımdan ayrılmadan hem de. Ben şarabımdan ayrılmıyorum. O da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ediyor. Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa? Hayallerimizi satmadık ya?”
(rina)
şerefsizim aklima gelmisti.
(vizontele)
yardımseverlik aç kopegin onune kemik atmak degildir en az kopek kadar ac iken kemigini kopek ile paylasmaktir
(kis uykusu)
"Ciddiye almazsan incinmezsin. İncinmezsen mutlu olursun."
Almost Famous (2000)
çok özledim geri gel be sevdiğim.:(