Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz. Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak… Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar. Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen..
suskun olmak sadece konuşmamak değildir. hiç konuşmasakta içinizden daha önce kaybettiğiniz bi tartışmada şunları şunları söyleseydim diyerek geçmişteki kaybettiğiniz bi tartışmayı kazanmaya çalışıyorsak ve o anda limon almak için buzdolabının kapağını açıp karşınızdaki limonu göremediğimiz çok olmuştur çünkü o anda iç ve dış bir değildir düşünce ve beden ayrı ayrı yerlerdedir suskun olmak iç sesinde suskun olmasıdır .
Dilsiz değildir suskunluğum, çok şey anlatır anlayana... Kelimelerin anlatamadığını anlatır insana. Bir kaçış değildir suskunluk, ......bir bakıştan çok daha fazlasıdır. Sessiz çığlıkların bir adım ötesidir. Hayata olan öfken, insanlara olan kırgınlığın ve daha nicesi saklıdır.
haykırıp bagırıp yapmak istediklerini fakat yapamadıklarını içene atmakdır bana gore suskunluk bazende kader insanlara oyun oynar bazen en neselisi bile bi an suskunlasır ya için kapanır ole bişey iste suskunluk bana gore deri ya hani içine kapanık halbukisi hayatın acı yüzünden bir ufak potredir suskunluk yani kısaca arkadaslar okadar konuşcak sey varki adı ustunde işte suskunluk bunun adı :) ilginize tşklerr samet yeter
Sırada sana gelmek var Yüreğim sevginle dolu Nasıl girdiysen gözlerime Öyle aktın ılık ılık yanaklarımdan Dudaklarımda bitercesine.. Sırada haykırışlar var Şiir bitince başlayacak sözcükler Duyacaksın yaşam boyu Seni seviyorum demeleri Suskunluğum saklı kalacak..
Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hangi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni masmavi Koşuyorum sana bembeyaz Ve kahroluyorum bir anda kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Ve susuyorum Oysa haykırabilsem Işık yumağı bir pınar olur soluğum
Hangi türküye uzansam suskunum sana Ağıt ağıt, özlem özlem suskun Tut ki vurulmuşum Aşktan ve kandan bir damla olmuşum Bir saçlarının rüzgarına Bir de ağzının kıyılarına konmuşum Hangi dalga silebilir beni senden Hangi kasırga koparabilir Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum Coşkuların her şahlanışında Sana deprem deprem susmuşum Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum
Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası Sözlerinde baskı yasası yeter Hangi kavgayı özlesem suskunum sana Zafer sabahlarında gece kadar Bayram sabahlarında yas kadar suskun Böyle güzelliklere de Böyle suskunluklara da lanet olsun Al bu suskunluğumu al artık Al ki Bütün gürültüler kahrolsun
Kim bilir belki de reddedilmenin itirafı zor olduğundandır bu suskunluk Bende ki suskunluk Sende ki suskunluk Suskunluk Susmak Bu aralar pek kullanır oldum bu kelimeyi Neden susmalıyım Neden susturulayım Neden zorla kendimi susturmaya çalışıyorum İlk ne zaman reddedildim anımsamıyorum, Kötü anılarımın çoğunu anımsamıyorum zaten nedense... Hayatım boyunca sayısız gizli reddediliş yaşadım Yüreğimde gizliydi Bazen dile geldi bazen de benim gibi susmayı tercih etti.... Ah o okul yılları yok mu... Ama anneee ben prens olmak istiyorum......... bile diyemedim En çokta şu yüreğime laf geçiremediğim zamanlarda yaşadım reddedilmenin acısını... Çoğu gizliydi, kim bilir belki reddedilmeyecektim.......... Ama ben yine her zaman ki gibi sustum... Şişşttt duymasınlar Yıllar geçti ben büyüdüm, reddedilmenin yaşattığı sıkıntılar büyüdü Sonra dedim ki kendi kendime yeter artık, susma Susmaaa Hani sevmiştim ya o kızı, hani sevilmiştim ya Hani hayallerim gerçekleşmeye başlamıştı ya Bir geveze olmaya başlamıştım ki sorma Hiç susmuyordum, herkes duysun, herkes bilsin Fazlaca konuşmuştum Susturdular En büyük reddedilişi yaşadım ve sonsuza kadar sustum.... Şiştttt bak sessizlik ne güzel.......
bazen hikmetli bir hal,bazen muhatabını çıldırtan inat,bazen söyleyecek birşeyi olmamak,bazen de yüce dağlar gibi şeyleri bilip düşünüp de nasıl söyleyeceğini bilememek..
Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz.
Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak…
Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar.
Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen..
Vazgeçmişlik içerir..
suskun olmak sadece konuşmamak değildir. hiç konuşmasakta içinizden daha önce kaybettiğiniz bi tartışmada şunları şunları söyleseydim diyerek geçmişteki kaybettiğiniz bi tartışmayı kazanmaya çalışıyorsak ve o anda limon almak için buzdolabının kapağını açıp karşınızdaki limonu göremediğimiz çok olmuştur çünkü o anda iç ve dış bir değildir düşünce ve beden ayrı ayrı yerlerdedir suskun olmak iç sesinde suskun olmasıdır .
suskun olduğumuz anlar en iyi düşünebildiğimiz anlar.
Herkes biraz sus....o halde konusan kim.?
dinleyecek veya anlayacak
kimse
yok demek ki
Dilsiz değildir
suskunluğum, çok şey anlatır anlayana...
Kelimelerin anlatamadığını
anlatır insana.
Bir kaçış değildir suskunluk,
......bir bakıştan çok daha fazlasıdır.
Sessiz çığlıkların bir adım ötesidir.
Hayata olan
öfken, insanlara olan kırgınlığın ve daha nicesi saklıdır.
______ALINTI_____
haykırıp bagırıp yapmak istediklerini fakat yapamadıklarını içene atmakdır bana gore suskunluk bazende kader insanlara oyun oynar bazen en neselisi bile bi an suskunlasır ya için kapanır ole bişey iste suskunluk bana gore deri ya hani içine kapanık halbukisi hayatın acı yüzünden bir ufak potredir suskunluk yani kısaca arkadaslar okadar konuşcak sey varki adı ustunde işte suskunluk bunun adı :) ilginize tşklerr samet yeter
herzaman
söyleyecek sözü olmamak
değildir ki suskunlugun sebebi.
Ve söyleyecek sozü olmak da konusmanın
Cebren kesilmiş dilimin, lâl hükmüne esaretinin yanında; hâl lisânının çığlık gibi hür duruşunun portresi...
Dudağımda bir küskünlük provası
Kırık bir çehrede,yarım kalmış bir gülümseme....
Sırada sana gelmek var
Yüreğim sevginle dolu
Nasıl girdiysen gözlerime
Öyle aktın ılık ılık yanaklarımdan
Dudaklarımda bitercesine..
Sırada haykırışlar var
Şiir bitince başlayacak sözcükler
Duyacaksın yaşam boyu
Seni seviyorum demeleri
Suskunluğum saklı kalacak..
............... nedir...? ? ?
yoksa bir haykırışamı gebe..... :)
Suskunluk da bir cevaptIr, bir adIm gelmeyene kosmamak esastIr. Nokta ve soru isareti aynI anda olmaz ve ben zaten sormuyorum...
SUSKUNUM SANA
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum
Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum
Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun
ADNAN YÜCEL
..........
Kim bilir belki de reddedilmenin itirafı zor olduğundandır bu suskunluk
Bende ki suskunluk
Sende ki suskunluk
Suskunluk
Susmak
Bu aralar pek kullanır oldum bu kelimeyi
Neden susmalıyım
Neden susturulayım
Neden zorla kendimi susturmaya çalışıyorum
İlk ne zaman reddedildim anımsamıyorum,
Kötü anılarımın çoğunu anımsamıyorum zaten nedense...
Hayatım boyunca sayısız gizli reddediliş yaşadım
Yüreğimde gizliydi
Bazen dile geldi bazen de benim gibi susmayı tercih etti....
Ah o okul yılları yok mu...
Ama anneee ben prens olmak istiyorum......... bile diyemedim
En çokta şu yüreğime laf geçiremediğim zamanlarda yaşadım reddedilmenin acısını...
Çoğu gizliydi, kim bilir belki reddedilmeyecektim..........
Ama ben yine her zaman ki gibi sustum...
Şişşttt duymasınlar
Yıllar geçti ben büyüdüm, reddedilmenin yaşattığı sıkıntılar büyüdü
Sonra dedim ki kendi kendime yeter artık, susma
Susmaaa
Hani sevmiştim ya o kızı, hani sevilmiştim ya
Hani hayallerim gerçekleşmeye başlamıştı ya
Bir geveze olmaya başlamıştım ki sorma
Hiç susmuyordum, herkes duysun, herkes bilsin
Fazlaca konuşmuştum
Susturdular
En büyük reddedilişi yaşadım ve sonsuza kadar sustum....
Şiştttt bak sessizlik ne güzel.......
mecburi suskunluğu kar tanelerinin
:(
Lütfen sus!
sen ne dersen de
ben hep aynı şeyi duyuyorum
“seni sevmiyorum”
sanki hep aynı ses yankılanıyor
“hayır istemiyorum”
o yüzden nezaketin gereksiz
ince düşüncene teşekkür ederim
ama ben yine de beni sevmeni dileyerek
beklemeyi tercih ederim
sus daha iyi bana
yeter ki orda dur
sanki bulutların arkasında olduğunu bilmek gibi
güneşin
sanki açacağını beklemek gibi
bir goncanın
döneceğinden emin olmak gibi
göçmen kuşların
bana sevme ihtimalin yeter
bir gün gelmen, gülümsemen ve
“evet seni sevebilirim”
demen ihtimaliyle yaşayabilirim
oysa “hayır” sözüyle
o güneş batıyor ansız
gonca kopuyor dalından
ve göçemeden düşüp ölüyor kuşlar
o yüzden nezaketin incitiyor beni
red cevabından daha fazla
o yüzden suskunluğunu daha çok seviyorum
hiç değilse
ümitle ve sabırla
bekleyebiliyorum
Gül Ozan
Aptalın suskunluğu bilgelik sanılır.
Taciturnitas stulto homini pro sapientia est. -
Susman isteniyorsa...hattâ ima ediliyorsa susacaksın! ..Kimseyi rahatsız etmeye hakkın yok! ..E yeter ama...sus bakiiim! ..
Sessizlik,sakinlik...(Susuyorum ama özlüyorum da...)
haklı olduğum yerde susmayı sevmem
bazen hikmetli bir hal,bazen muhatabını çıldırtan inat,bazen söyleyecek birşeyi olmamak,bazen de yüce dağlar gibi şeyleri bilip düşünüp de nasıl söyleyeceğini bilememek..
sözler doğru ve yalandan ibarettir.. susmak ise hilesi ve yalanı olmayan bir doğrudur..
arkaş'ın günlüğü
sus hadi,
bin yıldır sustuğun gibi.
ne sen konuş;
ne de ben seni ne çok özlediğimi söyleyeyim...
M.Erkul
tutulur ağzımda dilim...
doğal halim...
Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım..
Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu..
N.G
geveze insanlara karşı, en iyi korunma şekli.... (genellikle partneri olan erkeklerin)