(başka şartlar getiren, başka angaryalar yükleyen, başka işkenceler tatbik eden, başka derebeyleri sayesinde eskiderebeylerinden alınna intikam....(fransız bir düşünür-adı bende saklı)
Sanayi devrimi'nin işçilere dayattığı hayat şartları,19. yy'da 'toplumsal sorun' kavramının öne çıkmasına sebeb oldu. İşverenlerin ve iktidarların sunduğu seçeneğin - ya paternalizm ya baskı - dışında iki hareket, sosyalizm ve sendikaçılık gelişti. Yeni bir dünya, bir 'ütopya' öneren sosyalizm, yüzylın ikinci çeyreğinde Fransa'da doğdu ve en parlak dönemine 1848 devrimiyle ulaştı. Başlangıçta kanundışı olan sendikacılık ise, işçilerin kendilerini savunma ve dayanışma isteklerinin ifadesiydi. Sanayi devriminin beşiği İngiltere'de ortaya çıkan bu hareket,1850'den sonra iyice güç kazandı. Bu iki hareket birbiriyle çakışmadan paralel bir ilerleme gösterdi. Ütopik sosyalizm, Fransız kuramcı Proudon'un reformcu anarşizmiyle sürüp giderken, Alman Karl Marx'de işçi hareketine, ulusal sınırları aşarak dünyayı değiştireceği öngörülen bir doktrin kimliği kazandırdı.
Yüzyılın son çeyreğnde anarşizm, bu noktada itabaren sosyalizmden ayrılarak, üç kola ayrıldı: Anarşist sendikacılık, özgürlükçü idealizm ile Ravachot ve Bonot çetesi ve Belle Epoque dönemi Fransası ile Çarlık Rusyası'nı sarsan terörizm. Öte yandan ütopyacılardan ayrılan sosyalizm hareketi, Marksizm ile sınırsız kalmıyor, İngiliz İşçi Partisi'nden ve Fransız sosyalizminin öncüsü Jean Jaures'in fikirlerinden esinleniyordu. Marksizm de kendi içinde ikiye bölündü: Alman Eduard Bernstein'ın geliştirdiği revizyonist hareket ile Lenin ve Rosa Luxemburg'un öncülüğünde gelişen devrimci hareket. *
Sonra sosyalizm denemelerinin getirdiği bunalımlar, daha çok bölünmeler ve sorunlar, hatta sosyalizme karşı devrimin gelişmesi. Gelişen bir kuram ama aceleci izleyecileri… ama kapatalizme karşı topluma kazandırdıkları göz ardı edilmemesi gerekir. Sahsi görüşüm daha çok olgunlaşması, kendi içinde oturması ve geri kalmış ülkelerde egemen olmaması gereken tehlikeli bir kuram ama olması gereken muhalefet söylem…
Sosyalizm hiç bir zaman gerçekleşmeyecek bir düştür.İnsanın eşitliğini savunsa bile sadece düşüncede kalır.Sınıfsız bir toplum yaratma fikri aslında sosyalizme terstir.Çünkü soyalizm işçi sınıfını temel alarak prolaterya diktatörlüğünü yaşama geçirmek isteyen bir düşünce akımıdır.Sınıfsız bir toplum tarihte hiç bir zaman gerçekleşmemiştir.Rusya veya Çinde sosyalizm gerçekleşti sanmayın.Rusyadaki parlementer diktatörlüktü, Çinde ise yarı liberal, yarı devletçi, sosyalizm adı altına saklanmış bir yönetim uygulanmaktadır.
sosyalizm Türkçe'de toplumsalcılık demektir.. O zaman güzel bir şey.. Ama etrafımda pek toplumsalcı göremiyorum... Hadi benim yaşıma verin.. Siz gördünüz mü?
Sosyalizm bir hayal değildir. Sosyalizm olanaksız da değildir Eğer öyle olsaydı bazı güçler bu hayalden bu kadar korkmazdı. Sosyalizm rekabetin yerinin insanlar arasında ki işbirliği ve yardımseverliğin almasıdır.Rusya da bu sistemin başarısız olduğunu söyleyenler; ilginç bir şey söyleyeyim mi Rusyada çöken sosyalizm değildi.Rusya ilk başlarda sosyalizm kıyafetini üstüne giymeye çalıştı.Ama sonradan batının serbest piyasa kapitalist anlayışı ile yarış içine girdi.Sosyalizm sömürünün olmaması demekti değil mi? .Sömürünün olmaması için rekabet olmamalı.Ama Rusya diğer ülkülerle yarış çalışmalarına başladı.İlk olarakta kapitalist ülkelerle rekabet etmek için sanayisini geliştirmeyi ilk öncelik kabul etti.Eşitlik, özgürlük gibi kavramlar arka plana atıldı bu yarış içinde.Yani Rusyada çöken kapitalist devlet anlayışından başka birşey değildir. YA BARBARLIK İÇİNDE ÇÖKÜŞ YA SOSYALİZM!
NEDEN SOSYALİZM .İ.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİNDE İLK SINIFTA GÖRMÜŞ OLDUĞUM PSİKOLOJİ DERSİNDE FİNALDEKİ SORUDA KAĞIDA SOSYAL HAYATA ATILACAĞIM GÜNÜ İPLE ÇEKİYORUM DİYE KELİME DİZİSİ VEYA CÜMLE YAZDIĞIMI HATIRLIYORUM.BUNU YAZARKEN POLİTİKAYLA İLGİLENMİYORDUM .BUNDAN DOLAYI SOSYALİST OLUYORUM.ÇÜNKÜ BİLİYORMUŞ ONDAN ÖLMÜŞ SÖZÜ GERÇEKLEŞİYOR .
abi şu 'çav bella' şarkısını çok seviyorum ama sonundaki simgesidir sosyalizmin kısmını söylemiyorum; bana uymuyor.. İnsanlar milli benliklerini kaybetmemeli; tabii kaybetmezken ırkçı da olmamalı..
sosyalizm bir dünya düzeni hale gelirse ancak o zaman basarıya ulasır. kapitalist bir dünyada bir iki ülkenin bunu tam anlamıyla uygulayamayacagı görüldü. ama hic bir düzen kalıcı degildir ve kendini yok edecek sartları da beraberinde getirir. ama sosyalizm keske olsa su anda hoscakalın...
Sosyalizm bir inaçtır ve devrimin tek yoludur.Ama tarihte bazı liderin sosyalizm ilkelrinden dışarı çıkması sonucu sosyalizm bu hale gelmiştir ve her zaman yanlış yorumlanmıştır.Yine de iyi uygulandıgı zaman en demokratik yaşam biçimlerinden biri sosyalizmdır.
rusya'da stalin veya kamboçya'da pol pot gibi gereksiz diktarörlerin eline geçmeseydi bütün dünya için son derece mantıklı ve güzel bir rejim olabilirdi. ama stalin sosyalizm uğruna olduğunu öne sürerek 40 milyona yakın insanı öldürdü ve bu güzel rejimin tarihe gömülmesinde önemli bir rol oynadı.
sosyal adaleti saglamak icin esitsizliklerin onunu almak icin uretim araclarinin devletin elinde olmasi bu kelimeye yuklenen anlam, lakin sunu belirtmek isterim ki sosyalizm uretim araclarinin devlet elinde olmasi disinda da ozellikler tasir amaclari bakimindan benzesen avrupa uygulamalari sosyalist uygulamalardir zira halkin arasindaki esitsizligi gidermeyi amaclar buda sosyalizme bir hizmettir, demek ki illaki uretim araclarina bagli olan bir sey degildir su anda avrupada ingiltere, almanya, fransa ve umarim yakinda hollanda isci partilerinin elinde bu da demek oluyor ki kapitalizmle sosyal devlet ilkesi barisma asamasina girmistir, bide slogan atalim sosyal devleti istemeyen insanlar ya cok zengindir ya da cok salak
Sosyalizm, üretim araçlarında özel mülkiyet yerine toplumsal mülkiyeti sağlamayı ve insanı insan sömürüsüne önlemeyi amaçlar. Buna göre üretim kar amacı ile değil toplumsal ihtiyaçların karşılanması amacı ile yapılmalıdır. Bireyin özgürleştirilmesi bu düşünce akımının temel ilkelerisidir.19. yüzyılda bu doktrinin gelişmesinde, bir yanda kapitalizmin geniş halk kitleleri üzerindeki olumsuz etkileri, diğer yandan liberalizmin vaadettiği şartlar büyük ölçüde etkili olmuştur. Kapitalizm yarattığı iktisadi eşitsizliklerle liberalizmin vaadettikleri arasındaki farklılıkların doğurduğu sosyalist eleştiri aynı zamanda Batı Avrupa'sının egemen düşünce akımlarının da etkisi altında kalmıştır. Sosyalist eleştiri kapitalist sistemi ıslah etmek değil, onun yerine yeni toplumsal düzeni kurma isteğinden doğmuştur.
Sosyalizmin ne olduğuna verilen yanıtlar, aslında ne olmadığının yanıtlarıdır. Sosyalizm en dar anlamda; -ki bu anlam buraya bir beden büyük geliyor- üretim araçlarının devletin elinde olmasıdır. Devletin kimliğini, demokratik olup olmadığını, üretim araçlarını belirli bir zümrenin faydasına sunup sunmadığını tartışmak, sosyalizmi bağlamaz. Sosyalizmin anlamını da değiştirmez, anlamına katkıda da bulunmaz. Bu bütün dinler, ideolojiler, kısacası sistemler için geçerlidir. Sistemi meydana getiren ve yöneten bireylerin her şeyden önce o izmi benimsemekten öte, o izmi özümsemiş olmaları gerekir. Şeylerin yanlış bilinmeleri ve algılanmaları şeyleri bağlamaz! Küba, Çin, Rusya, kötü örnek mi istersiniz? Saymakla bitmez ama bu sosyalizmi bağlamaz! Düşünün ki, dürüstizm gibi bir ideoloji ve herkesi dürüst olmaya zorlayan yönetim biçimi-sistem- olsaydı, bugün onca üç kağıtçı ve sefil insana bakıp, bu sistem kötüdür diyebilir miydik?
sosyalizim bana ancak maymunların anlıyabildiği bir sistemi çağrıştırıyor..(bakınız çağrıştıyor silmeyiniz)
bazı maymunların anlayamayacağı
bir yönetim şekli tabi biz insanlar için
komünistler
bütün insan çeşitleri içinde dünyanın en zahmetsiz tarzda avlanmış örnekleridir...(necip fazıl)
moskof emperyalizmi..(necip fazıl)
ve bugün komüünizmayı saf hakikati ile arayan en az rusyada bulabilir...(ilginç mi) ..(necip fazıl)
komünizma inkılabı(rus köylü sınıfının gözünde)
(başka şartlar getiren, başka angaryalar yükleyen, başka işkenceler tatbik eden, başka derebeyleri sayesinde eskiderebeylerinden alınna intikam....(fransız bir düşünür-adı bende saklı)
komünizma:.karanlığın, yokluğun, intiharın sistemi....8necip fazıl)
komünizma kalesinin ip merdiveninden başka bir şey olmayan ökse...(necip fazıl)
mürde....
Sanayi devrimi'nin işçilere dayattığı hayat şartları,19. yy'da 'toplumsal sorun' kavramının öne çıkmasına sebeb oldu. İşverenlerin ve iktidarların sunduğu seçeneğin - ya paternalizm ya baskı - dışında iki hareket, sosyalizm ve sendikaçılık gelişti. Yeni bir dünya, bir 'ütopya' öneren sosyalizm, yüzylın ikinci çeyreğinde Fransa'da doğdu ve en parlak dönemine 1848 devrimiyle ulaştı. Başlangıçta kanundışı olan sendikacılık ise, işçilerin kendilerini savunma ve dayanışma isteklerinin ifadesiydi. Sanayi devriminin beşiği İngiltere'de ortaya çıkan bu hareket,1850'den sonra iyice güç kazandı. Bu iki hareket birbiriyle çakışmadan paralel bir ilerleme gösterdi. Ütopik sosyalizm, Fransız kuramcı Proudon'un reformcu anarşizmiyle sürüp giderken, Alman Karl Marx'de işçi hareketine, ulusal sınırları aşarak dünyayı değiştireceği öngörülen bir doktrin kimliği kazandırdı.
Yüzyılın son çeyreğnde anarşizm, bu noktada itabaren sosyalizmden ayrılarak, üç kola ayrıldı: Anarşist sendikacılık, özgürlükçü idealizm ile Ravachot ve Bonot çetesi ve Belle Epoque dönemi Fransası ile Çarlık Rusyası'nı sarsan terörizm. Öte yandan ütopyacılardan ayrılan sosyalizm hareketi, Marksizm ile sınırsız kalmıyor, İngiliz İşçi Partisi'nden ve Fransız sosyalizminin öncüsü Jean Jaures'in fikirlerinden esinleniyordu. Marksizm de kendi içinde ikiye bölündü: Alman Eduard Bernstein'ın geliştirdiği revizyonist hareket ile Lenin ve Rosa Luxemburg'un öncülüğünde gelişen devrimci hareket. *
Sonra sosyalizm denemelerinin getirdiği bunalımlar, daha çok bölünmeler ve sorunlar, hatta sosyalizme karşı devrimin gelişmesi. Gelişen bir kuram ama aceleci izleyecileri… ama kapatalizme karşı topluma kazandırdıkları göz ardı edilmemesi gerekir. Sahsi görüşüm daha çok olgunlaşması, kendi içinde oturması ve geri kalmış ülkelerde egemen olmaması gereken tehlikeli bir kuram ama olması gereken muhalefet söylem…
* Eric Vial
Sosyalizm hiç bir zaman gerçekleşmeyecek bir düştür.İnsanın eşitliğini savunsa bile sadece düşüncede kalır.Sınıfsız bir toplum yaratma fikri aslında sosyalizme terstir.Çünkü soyalizm işçi sınıfını temel alarak prolaterya diktatörlüğünü yaşama geçirmek isteyen bir düşünce akımıdır.Sınıfsız bir toplum tarihte hiç bir zaman gerçekleşmemiştir.Rusya veya Çinde sosyalizm gerçekleşti sanmayın.Rusyadaki parlementer diktatörlüktü, Çinde ise yarı liberal, yarı devletçi, sosyalizm adı altına saklanmış bir yönetim uygulanmaktadır.
gerçek ve kalıcı çözüm, insanlığın başına gelecek en güzel şey
sosyalizm Türkçe'de toplumsalcılık demektir.. O zaman güzel bir şey.. Ama etrafımda pek toplumsalcı göremiyorum... Hadi benim yaşıma verin.. Siz gördünüz mü?
olmayan, yaşamayan, içi boş bir kelime.. tıpkı diğer bütün ideolojiler gibi.. artık tüm dünya güç=paranın önünde eğiliyor.
memleket şairinin! ? rusları biizmkiler olarak gösteren gözlerinin, ayarını bozan sistem...
ARTIK BAYDI...
BiR DE SSCB'Yİ SOSYALİZMDEN BAGIMSIZ GÖSTERMEYE ÇALIŞMAYIN, YEMEZLER...
ELBETTE RUSYA SOSYALİST DEĞİLDİ. AMA KAPİTALİST DE DEĞİLDİ HERHALDE.
SOSYALİZMİN 100 TANE YORUMU VARMIŞ, OLSUN. VATANSEVER VE AHLAKLI OLSUNLAR DA NE OLURSA OLSUNLAR.
ARKADAŞLAR SOSYALİSTLERİ BAĞRIMIZA BASALIM.
Sosyalizm bir hayal değildir.
Sosyalizm olanaksız da değildir
Eğer öyle olsaydı bazı güçler bu hayalden bu kadar korkmazdı.
Sosyalizm rekabetin yerinin insanlar arasında ki işbirliği ve yardımseverliğin almasıdır.Rusya da bu sistemin başarısız olduğunu söyleyenler; ilginç bir şey söyleyeyim mi Rusyada çöken sosyalizm değildi.Rusya ilk başlarda sosyalizm kıyafetini üstüne giymeye çalıştı.Ama sonradan batının serbest piyasa kapitalist anlayışı ile yarış içine girdi.Sosyalizm sömürünün olmaması demekti değil mi? .Sömürünün olmaması için rekabet olmamalı.Ama Rusya diğer ülkülerle yarış çalışmalarına başladı.İlk olarakta kapitalist ülkelerle rekabet etmek için sanayisini geliştirmeyi ilk öncelik kabul etti.Eşitlik, özgürlük gibi kavramlar arka plana atıldı bu yarış içinde.Yani Rusyada çöken kapitalist devlet anlayışından başka birşey değildir.
YA BARBARLIK İÇİNDE ÇÖKÜŞ YA SOSYALİZM!
Belkide tek kurtuluş...
içinde adalet ve dürüstlük duyguları olan her insanın sahip olması gerektigi...
hiç kimse adil ve dürüst olmadıgı/olamadıgı/olamayacagı ıcın daıma suıstımal edılecek bir -izm.
NEDEN SOSYALİZM .İ.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİNDE İLK SINIFTA GÖRMÜŞ OLDUĞUM PSİKOLOJİ DERSİNDE FİNALDEKİ SORUDA KAĞIDA SOSYAL HAYATA ATILACAĞIM GÜNÜ İPLE ÇEKİYORUM DİYE KELİME DİZİSİ VEYA CÜMLE YAZDIĞIMI HATIRLIYORUM.BUNU YAZARKEN POLİTİKAYLA İLGİLENMİYORDUM .BUNDAN DOLAYI SOSYALİST OLUYORUM.ÇÜNKÜ BİLİYORMUŞ ONDAN ÖLMÜŞ SÖZÜ GERÇEKLEŞİYOR .
kan üzeriner kurulu kominizmin bir küçüğü, ama babası...
Tek kurtuluş!
abi şu 'çav bella' şarkısını çok seviyorum ama sonundaki simgesidir sosyalizmin kısmını söylemiyorum; bana uymuyor.. İnsanlar milli benliklerini kaybetmemeli; tabii kaybetmezken ırkçı da olmamalı..
sosyalizm bir dünya düzeni hale gelirse ancak o zaman basarıya ulasır. kapitalist bir dünyada bir iki ülkenin bunu tam anlamıyla uygulayamayacagı görüldü. ama hic bir düzen kalıcı degildir ve kendini yok edecek sartları da beraberinde getirir. ama sosyalizm keske olsa su anda hoscakalın...
Sosyalizm bir inaçtır ve devrimin tek yoludur.Ama tarihte bazı liderin sosyalizm ilkelrinden dışarı çıkması sonucu sosyalizm bu hale gelmiştir ve her zaman yanlış yorumlanmıştır.Yine de iyi uygulandıgı zaman en demokratik yaşam biçimlerinden biri sosyalizmdır.
rusya'da stalin veya kamboçya'da pol pot gibi gereksiz diktarörlerin eline geçmeseydi bütün dünya için son derece mantıklı ve güzel bir rejim olabilirdi. ama stalin sosyalizm uğruna olduğunu öne sürerek 40 milyona yakın insanı öldürdü ve bu güzel rejimin tarihe gömülmesinde önemli bir rol oynadı.
sosyal adaleti saglamak icin esitsizliklerin onunu almak icin uretim araclarinin devletin elinde olmasi bu kelimeye yuklenen anlam, lakin sunu belirtmek isterim ki sosyalizm uretim araclarinin devlet elinde olmasi disinda da ozellikler tasir amaclari bakimindan benzesen avrupa uygulamalari sosyalist uygulamalardir zira halkin arasindaki esitsizligi gidermeyi amaclar buda sosyalizme bir hizmettir, demek ki illaki uretim araclarina bagli olan bir sey degildir su anda avrupada ingiltere, almanya, fransa ve umarim yakinda hollanda isci partilerinin elinde bu da demek oluyor ki kapitalizmle sosyal devlet ilkesi barisma asamasina girmistir, bide slogan atalim sosyal devleti istemeyen insanlar ya cok zengindir ya da cok salak
ne sosyalizm ne de başka bir şey hangi sistem çalışmıştır ki hiç eksiksiz. onun için tek yol anarşi. (bknz.nedir? anarşi)
Sosyalizm, üretim araçlarında özel mülkiyet yerine toplumsal mülkiyeti sağlamayı ve insanı insan sömürüsüne önlemeyi amaçlar.
Buna göre üretim kar amacı ile değil toplumsal ihtiyaçların karşılanması amacı ile yapılmalıdır.
Bireyin özgürleştirilmesi bu düşünce akımının temel ilkelerisidir.19. yüzyılda bu doktrinin gelişmesinde, bir yanda kapitalizmin geniş halk kitleleri üzerindeki olumsuz etkileri, diğer yandan liberalizmin vaadettiği şartlar büyük ölçüde etkili olmuştur. Kapitalizm yarattığı iktisadi eşitsizliklerle liberalizmin vaadettikleri arasındaki farklılıkların doğurduğu sosyalist eleştiri aynı zamanda Batı Avrupa'sının egemen düşünce akımlarının da etkisi altında kalmıştır. Sosyalist eleştiri kapitalist sistemi ıslah etmek değil, onun yerine yeni toplumsal düzeni kurma isteğinden doğmuştur.
Sosyalizmin ne olduğuna verilen yanıtlar, aslında ne olmadığının yanıtlarıdır. Sosyalizm en dar anlamda; -ki bu anlam buraya bir beden büyük geliyor- üretim araçlarının devletin elinde olmasıdır. Devletin kimliğini, demokratik olup olmadığını, üretim araçlarını belirli bir zümrenin faydasına sunup sunmadığını tartışmak, sosyalizmi bağlamaz. Sosyalizmin anlamını da değiştirmez, anlamına katkıda da bulunmaz. Bu bütün dinler, ideolojiler, kısacası sistemler için geçerlidir. Sistemi meydana getiren ve yöneten bireylerin her şeyden önce o izmi benimsemekten öte, o izmi özümsemiş olmaları gerekir. Şeylerin yanlış bilinmeleri ve algılanmaları şeyleri bağlamaz! Küba, Çin, Rusya, kötü örnek mi istersiniz? Saymakla bitmez ama bu sosyalizmi bağlamaz! Düşünün ki, dürüstizm gibi bir ideoloji ve herkesi dürüst olmaya zorlayan yönetim biçimi-sistem- olsaydı, bugün onca üç kağıtçı ve sefil insana bakıp, bu sistem kötüdür diyebilir miydik?