İnsanların herhangi bir olay üzerine belirli düzen ve kurallar çerçevesinde yazdığı, gerek kafiye gerek hece ölçüleriyle oluşturulmuş metinlerdir. Şiir, insanoğlunun eskiden beri dertlerini veya diğer olayları anlatmak için kullandıkları bir sanattır. Eski çağlarda şairler gerçekten el üstünde tutulurken, şimdiki çağlarda herkes şair olduğundan ve şiirin kural kaidelerinden bihaber olduğundan unutulmaya yüz tutuyor. Dinlediğiniz her şarkı da aslında bir şiirdir...
Bütün iyi şairler, ister epik, ister lirik olsun, güzel şiirlerini sanatla oluşturmaz. bunu ilham aldıklarından, kendilerine musallat olunduğundan yapabilirler, lirik şairlerinde güzel eserlerini yazarken, akılları başlarında değildir, Şair hafif kanatlı, kutsal bir şeydir, esinlenene, kendinden geçene, aklını yitirene kadar icat yoktur içinde, bu hale gelmediğinde güçsüzdür, kehanetlerini ifade edemez. Tanrı şairlerinin akıllarını başlarından alır, ve onları hizmetkarı olarak kullanır, tıpkı kahinler, ve kutsal peygamberler gibi, öyle ki onları duyan bizler, bu değerli sözcükleri bilinçsizce telaffuz edenlerin kendinde olmadığını - belki - biliriz. Tanrıdır onlarda konuşan - vahdeti vücud - Tanrı onlar vasıtasıyla bizlerle konuşur.
PLATON, Mistik FİLOZOF, - Yaşadığına, anlatılır gibi değil diyen filozof -
Ben bir şey yapmadım, şiir geldi beni buldu. - DAĞLARCA, DAİMA,
Tanrı sonsuz bir şiirdir ve tarihin temelini taşır- HÖLDERLİN, Alman Mistik ŞAİR.
Bir ziyarette,- onları nasıl yazmışım - TURAN.
SES
Biz kalabalıklar arasından sıyrılıp anlaşılmayan zamanlarda yolculuk ederdik, tınılar, sesler evreninden altın damlalar gönlü saran, bir alev gibi fışkırır ölüm sakinliğine davet ederdi. Durmak mı o da ne, çılgın öpüşlerden uyanmak var mı, bu susmayan sessizliğin boğduğu aklım isyan eder, daha uzaklara derdim, görülmemiş damarlarda gezindim, susun lütfen, yorgunum karanlıklar örtsün üstümü, yeni doğuşların katettiği zamanlarda iflas etmiş beynim, ben bu müzigin peşini bırakmam.
gökhan, 2008
Bazen dalgın bir ölü süzülürdü, iğrenç leş yığınları boz bulanık sularda, enginler şarıl şarıl dökülür girdaplara
RİMBAUD, Fransız Mistik ŞAİR, 1891
Asırlarca istikbalde yürür gibi oluyorum. - DAĞLARCA, 2008
Kolay gelsin, tezgaha geleceklere. Oyun böyle kurulur.
Ben de sığar iki cihan, ben bu cihana sığamam, yersiz yurtsuz cevher benim, hiçbir mekana sığamam.
Can ile cihan benim işte, dünya ile zaman da, Ama, gel gör ki, ne dünyaya ne zamana sığamam. Yıldızlarla felek benim, vahiy ile melek benim, çek dilin dilsiz kesil ben bu lisana sığamam. Zerre benim, güneş benim, dört, beş, altı.. sırlar benim, her şey açık ve meydanda, ben bu meydana sığamam. Sonsuz olan devlet benim.
Şiir, harflere, hecelere, kelimelerle, cümlelere, satırlara mefhumların sığmadığı. Görselde ya anımsama yada görünmez karanlığın içindeki yansıma. Sözselde söyleşim, ya anımsama yada andımsama. Görselleşmesi, sözleşmesi, eşleşmesi, özleşmesi, insana dokunursa ya yalın yama, ya kalın yama, ya ince yama,... Aslında geçilen eşiklerden, geçilen mecazlardan hatırda kalabilen derinliği hatırlama.
Şiirdir yaşamak, var olmaktır şiir gibi. Kıta, kıta mısralara dizilmektir düz veciz. Hakka giden yoldur şiir, inanmaktır Yaradan önce şiiri yarattı ilham ile
Sonra kâinatı yarattı mısra, mısra Sonra üstünü yıldızlarla süsledi, şiir gibi Şiirdir kâinat varlıklar ekseninde dönen. Acıdır, derttir, kederdir, ayrılıktır şiir
Şaire mezardır şiir üstü toprakla örtülmeyen Helak olmaktır hasrettir, sonsuzluğa giden yoldur Bir pınarın başında kana, kana su içmektir şiir Aruzla yazılan bir bukle sevgidir, aşktır şiir
Nefes almaktır şiir, ölüme uzanan yoldur Tüm duyguların elinden tuttuğu kulptur şiir Ömür diye yürüdüğümüz yoldur beraberce Etle tırnaktır şiir, şaire son duraktır şiir
Şairin mezar taşına yazılan iki dörtlüktür şiir İçli bir kemanla okunan sözdür notadır şiir Akan ırmakların durulduğu son ummandır Bütün duyguların barındığı bir limandır şiir
Kâinata eksenin de varlıklara mizandır şiir. Her halı anlatan mutlak bir söz vardır ya Her sözden daha anlamlı manidardır şiir. Var oluşumuza vesiledir, nefes almaktır şiir Nevzat İncedere Kayıt Tarihi : 9.3.2009 18:21:00
Bir şiirde hasretler saklıdır. Bir şiirde sevdalar saklıdır. Bir şiirde vuslatlar saklıdır. Bir şiirde içten kahkahalar veya içini kanatan acılar saklıdır. Bir şiirde söylenmemiş şarkılar, geç kalınmış yerler, içte gizlenmiş hisler vardır. Bir şiir ki şairin sırlarını ayan eder. Şiir deyip geçmemek gerekir. Dünü bugünü, seni beni, orayı burayı, şöyleyi böyleyi anlamak için şiiri anlayabilmek gerekir. Şiir yazanı üzmeyiniz. Zira şiir yazabilen bir kalp ancak rikkatli bir kalp olabilir. Görünüşe aldanmayınız. İçerideki cevheri bilemeyebilirsiniz...
Şiir hojdır. Şiir sözün sanatıdır. Günaydın diyebilmek ne hojdır. Hayata sarılmak ve yeniden doğrulmak ne hojdır. Seni üzen,kıran insanlara karşı dik durabilmek ne hojdır. Yaşanmamış güzellikleri yaşamak, kalbini hoş eden duyguları yaşamak ne hojdır. Sevmek, sevilmek,sevdiğine sarılabilmek ne hojdır.
Şiir insan ve yaşam arasındaki ince çizgidir. Niçin, neden, ne amaçla varım onların cevabıdır. Önce yaşamı öğretir sonra özüne varır insanın daha sonra insanın özünü terbiye eder ve anlamlı bir hayat yaşamasını sağlar. Değerli kılar önemser ve hayattan zevk almasını sağlar üstadın sözünde ifade ettiği gibi
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”
(Şeyh Galip, 1757-1799)
“Ey insanevladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.”
Belirgin senle, belirsizlik arasında bir geçiş alanı olarak görünür, sendeki bütün geçmiş ve gelecek, belirsizlikte toplanmış, sen ve dışındaki herşeyle hiçbiri bir damarda billurlaşarak akış halini alır, muhakemeye dayalı bilgiden çok, muhakemesi yapılmış bilgi olarak gözükür, bilinçdışının istem dışı, dışlaşmasında bir şimdiyle beraberlik olarak, akışa dahil olur, kapsama alanı en baştan en sona şimdiyle harmanlanır ve hepimizin tekil görünümü olarak bir ortak mülk haline gelir.
Güneş sadece sevdiği için parlar, Deniz sadece sevdiğini sarmalar, Bulutlar, yağmur olup sevgilisinin kalbine akar, Rüzgar aşkını sadece sevgilisine sunar, Tüm güzel sözleri sadece sevgilisi için sıralar, Böylece herkes anlar. Sevgi sevgilinin kalbinden taşar, Yalnızca sevgilisinin kalbine akar. Sevgilisi de mutlu mesut yaşar, Kahkahalar atar. Kim sevgilisiyle olunca mutlu olmaz ki? Yanında olmadığında bile anıp, onu yaşamaz ki? Sevgililer birbirleri için yaşarlar. Allah nasip ederse kavuşup, mutluluğu tadarlar. Kötü niyetliler de kıskançlıktan çatlarlar. Elem tere fiş, Kem gözlere şiş, Sevgilime yan gözle bakan olursa, Göze göz, dişe diş.
Belki derim güneşin ardından bakıp bakıp, benim için de, onlar için de bir çıkar yol bulunur belki, baş başa verip düşünürsek, ama, bir türlü yaklaştırmıyorlar, dinlemiyorlar beni.
Turan OFLAZOĞLU,
Bu da öyle, özgür irade var mı diye soran olursa, var, tercihinizi yapın.
Vahiy şiir örneklerini verdim, - Aşka esir olan benim - Yunus,
Tüm yeryüzü ayetimdir, her bir şeyin başı benim, sen bu nişan ile beni bil, ben bu nişana sığamam, gizli hazne benim işte, göz önünde olan da ben, madenin cevheri benim, dağa, ummana sığamam, Büyük kuşatıcı benim, adım da adem dir benim, tur benim, ol ile olan ben, hiçbir yana sığamam, can ile cihan benim işte, dünya ile zaman da, ama gel gör ki, ne dünyaya ne zamana sığamam. Yıldızlarla felek benim, vahiy ile melek benim, çek dilini dilsiz kesil, ben bu lisana sığamam, zerre benim, güneş benim, dört beş altı sırlar benim, her şey açık ve meydanda, ben bu meydana sığamam.
NESİMİ, 14. Yüzyıl,
Bu şiirler - vahiy şiir - özellikle, yani vahdeti vücud kapsamında.
İnsanın ruhuyla bedenin birleştiği noktadır şiir. Ruh ve beden, duygular, düşünceler hisler ve akıl buna ortak olur. Hayatımızın her anı bir şiirdir aslında, kalemi güçlü olan bunu erken fark eder. Kalem güçsüz ise tecrübe ister bu da yaşanmışlıklara dayanır. Kısacası şiir hayattır.
ŞİİR VE SEN
Seni şiire böleyim dedim
Sonuç sonsuz çıktı.
Seni şiirden çıkarayım dedim
Şiir şiirlikten çıktı.
Yazan: Şadi Özbay
(Hey / 21 Haziran 1982 / Sayı: 33)
,, keşke ben yazmış olsaydım diyebildiğim şiir...''
,, bu güzel eser için şükran sana Nurullah Abi....yüreğin sağlıklı kalsın....''
SEVGİLİM ŞİİR
Sevgidir hayatımızın gökkuşağı rengi
denizimizin yakamozu, gönlümüzün ahengi
Onunla uyanırız bencillik uykusundan
onunla sıyrılırız yalnız kalma korkusundan
Aşkla dikiliriz kötünün çirkinin karşısına
Ve dayanırız güzelliğin çiçekli kapısına
Mutluluğumuz dolup taşar onunla
karlı dağları aşar, yemyeşil bağlara ulaşır
şiirin allı güllü bahçelerinde dolaşır...
Saat tamircisi titizliğiyle işlenir ve okuyanın aklına havale edilir.
Bir şiirden her okurun farklı tatlar alması biraz da bundandır...
Saat tamircisi titizliğiyle işlenir ve okuyanın aklına havale edilir.
Bir şiirden her okurun farklı tatlar alması biraz da bundandır...
Şiir;
kalbe ait duyguları sözcüklere döken, sessizliğin sesi, ruhun ise diğer ruhlara büyülü bir dokunmasıdır.
Acı ve hüzünlerin dinlenmeye, anlaşılmaya veya bazen sadece susmaya ihtiyaçları vardır.
Bu duyguların üzerlerini kapatmak yerine şefkat ile örtülmeleri sağlanırsa, saklanmaya ihtiyaç duymak yerine ısınırlar ve kendilerini iyileştirirler.
Acı; soğuk, buz dağıdır, o yüzden üşür.
Şiir kütüphanelerimizde bizler için farklı bakış açısı serpilmiş satırlara denk geleceğiz.
Şiirli dünyaya ses eden şairlerimize selam olsun.
Şiir benim için bir nehir olup yüreklere akmak,
Bir gökkuşağı olup tüm duyguların rengini tattırmaktır,
İnsanların herhangi bir olay üzerine belirli düzen ve kurallar çerçevesinde yazdığı, gerek kafiye gerek hece ölçüleriyle oluşturulmuş metinlerdir. Şiir, insanoğlunun eskiden beri dertlerini veya diğer olayları anlatmak için kullandıkları bir sanattır. Eski çağlarda şairler gerçekten el üstünde tutulurken, şimdiki çağlarda herkes şair olduğundan ve şiirin kural kaidelerinden bihaber olduğundan unutulmaya yüz tutuyor. Dinlediğiniz her şarkı da aslında bir şiirdir...
Bütün iyi şairler, ister epik, ister lirik olsun, güzel şiirlerini sanatla oluşturmaz. bunu ilham aldıklarından, kendilerine musallat olunduğundan yapabilirler, lirik şairlerinde güzel eserlerini yazarken, akılları başlarında değildir, Şair hafif kanatlı, kutsal bir şeydir, esinlenene, kendinden geçene, aklını yitirene kadar icat yoktur içinde, bu hale gelmediğinde güçsüzdür, kehanetlerini ifade edemez. Tanrı şairlerinin akıllarını başlarından alır, ve onları hizmetkarı olarak kullanır, tıpkı kahinler, ve kutsal peygamberler gibi, öyle ki onları duyan bizler, bu değerli sözcükleri bilinçsizce telaffuz edenlerin kendinde olmadığını - belki - biliriz. Tanrıdır onlarda konuşan - vahdeti vücud - Tanrı onlar vasıtasıyla bizlerle konuşur.
PLATON, Mistik FİLOZOF, - Yaşadığına, anlatılır gibi değil diyen filozof -
Ben bir şey yapmadım, şiir geldi beni buldu. - DAĞLARCA, DAİMA,
Tanrı sonsuz bir şiirdir ve tarihin temelini taşır- HÖLDERLİN, Alman Mistik ŞAİR.
Bir ziyarette,- onları nasıl yazmışım - TURAN.
SES
Biz kalabalıklar arasından sıyrılıp anlaşılmayan
zamanlarda yolculuk ederdik, tınılar, sesler evreninden
altın damlalar gönlü saran, bir alev gibi fışkırır ölüm
sakinliğine davet ederdi. Durmak mı o da ne, çılgın
öpüşlerden uyanmak var mı, bu susmayan sessizliğin
boğduğu aklım isyan eder, daha uzaklara derdim,
görülmemiş damarlarda gezindim, susun lütfen, yorgunum
karanlıklar örtsün üstümü, yeni doğuşların katettiği
zamanlarda iflas etmiş beynim, ben bu müzigin peşini
bırakmam.
gökhan, 2008
Bazen dalgın bir ölü süzülürdü, iğrenç leş yığınları
boz bulanık sularda, enginler şarıl şarıl dökülür
girdaplara
RİMBAUD, Fransız Mistik ŞAİR, 1891
Asırlarca istikbalde yürür gibi oluyorum. - DAĞLARCA, 2008
Kolay gelsin, tezgaha geleceklere. Oyun böyle kurulur.
Var olan tüm kelimelerin ; hacimi, sınırı belirsiz,renkler içindeki bitimsiz savaşıdır - ve maalesef hep galip gelen ŞİİR'dir ve Şiir "siz" olacaktır
Şiir, benimm:)
Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır...
H. ERGÜLEN
Suç
büyüyünce
şiir
Saçların
çözülünce
ihanet olur
tutamam kendimi....cinayet olur!
Küçük İskender
Ben de sığar iki cihan, ben bu cihana sığamam,
yersiz yurtsuz cevher benim, hiçbir mekana sığamam.
Can ile cihan benim işte, dünya ile zaman da,
Ama, gel gör ki, ne dünyaya ne zamana sığamam.
Yıldızlarla felek benim, vahiy ile melek benim,
çek dilin dilsiz kesil ben bu lisana sığamam.
Zerre benim, güneş benim, dört, beş, altı.. sırlar benim,
her şey açık ve meydanda, ben bu meydana sığamam.
Sonsuz olan devlet benim.
NESİMİ, 14.Yüzyıl, Vahdeti Vücud, Kendi.
Şiir, harflere, hecelere, kelimelerle, cümlelere, satırlara mefhumların sığmadığı.
Görselde ya anımsama yada görünmez karanlığın içindeki yansıma.
Sözselde söyleşim, ya anımsama yada andımsama.
Görselleşmesi, sözleşmesi, eşleşmesi, özleşmesi, insana dokunursa ya yalın yama, ya kalın yama, ya ince yama,...
Aslında geçilen eşiklerden, geçilen mecazlardan hatırda kalabilen derinliği hatırlama.
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Şiirde hikmet vardır.” (Buhârî, Edep, 90)
ŞİİR NEDİR
Şiirdir yaşamak, var olmaktır şiir gibi.
Kıta, kıta mısralara dizilmektir düz veciz.
Hakka giden yoldur şiir, inanmaktır
Yaradan önce şiiri yarattı ilham ile
Sonra kâinatı yarattı mısra, mısra
Sonra üstünü yıldızlarla süsledi, şiir gibi
Şiirdir kâinat varlıklar ekseninde dönen.
Acıdır, derttir, kederdir, ayrılıktır şiir
Şaire mezardır şiir üstü toprakla örtülmeyen
Helak olmaktır hasrettir, sonsuzluğa giden yoldur
Bir pınarın başında kana, kana su içmektir şiir
Aruzla yazılan bir bukle sevgidir, aşktır şiir
Nefes almaktır şiir, ölüme uzanan yoldur
Tüm duyguların elinden tuttuğu kulptur şiir
Ömür diye yürüdüğümüz yoldur beraberce
Etle tırnaktır şiir, şaire son duraktır şiir
Şairin mezar taşına yazılan iki dörtlüktür şiir
İçli bir kemanla okunan sözdür notadır şiir
Akan ırmakların durulduğu son ummandır
Bütün duyguların barındığı bir limandır şiir
Kâinata eksenin de varlıklara mizandır şiir.
Her halı anlatan mutlak bir söz vardır ya
Her sözden daha anlamlı manidardır şiir.
Var oluşumuza vesiledir, nefes almaktır şiir
Nevzat İncedere
Kayıt Tarihi : 9.3.2009 18:21:00
Şiir, zamandan önce yazıldığı için, iyice hazır olduğumuzda, havanın müzik olduğu, şahene şakımalar duyduğumuz bu bölgeye girebiliriz.
Emerson, 1882, ŞAİR,
Insanın içindeki duyguları ve anlatamadığı herşeyi dışa vurmaktır. Sözle yazıyla anlatmaktır şiir. Okudukça ne hissediyorsan odur şiir
Bir şiirde hasretler saklıdır. Bir şiirde sevdalar saklıdır. Bir şiirde vuslatlar saklıdır. Bir şiirde içten kahkahalar veya içini kanatan acılar saklıdır. Bir şiirde söylenmemiş şarkılar, geç kalınmış yerler, içte gizlenmiş hisler vardır. Bir şiir ki şairin sırlarını ayan eder. Şiir deyip geçmemek gerekir. Dünü bugünü, seni beni, orayı burayı, şöyleyi böyleyi anlamak için şiiri anlayabilmek gerekir. Şiir yazanı üzmeyiniz. Zira şiir yazabilen bir kalp ancak rikkatli bir kalp olabilir. Görünüşe aldanmayınız. İçerideki cevheri bilemeyebilirsiniz...
çığlık atmaya gücü olmayanların sessiz göz yaşlarıdır
Şiir hojdır. Şiir sözün sanatıdır.
Günaydın diyebilmek ne hojdır.
Hayata sarılmak ve yeniden doğrulmak ne hojdır.
Seni üzen,kıran insanlara karşı dik durabilmek ne hojdır.
Yaşanmamış güzellikleri yaşamak, kalbini hoş eden duyguları yaşamak ne hojdır.
Sevmek, sevilmek,sevdiğine sarılabilmek ne hojdır.
Şiir insan ve yaşam arasındaki ince çizgidir.
Niçin, neden, ne amaçla varım onların cevabıdır. Önce yaşamı öğretir sonra özüne varır insanın daha sonra insanın özünü terbiye eder ve anlamlı bir hayat yaşamasını sağlar. Değerli kılar önemser ve hayattan zevk almasını sağlar üstadın sözünde ifade ettiği gibi
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”
(Şeyh Galip, 1757-1799)
“Ey insanevladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.”
Belirgin senle, belirsizlik arasında bir geçiş alanı olarak görünür, sendeki bütün geçmiş ve gelecek, belirsizlikte toplanmış, sen ve dışındaki herşeyle hiçbiri bir damarda billurlaşarak akış halini alır, muhakemeye dayalı bilgiden çok, muhakemesi yapılmış bilgi olarak gözükür, bilinçdışının istem dışı, dışlaşmasında bir şimdiyle beraberlik olarak, akışa dahil olur, kapsama alanı en baştan en sona şimdiyle harmanlanır ve hepimizin tekil görünümü olarak bir ortak mülk haline gelir.
Anlamı arkasında, kelimesi minimumda, acısı yazarında, güzelliği konusunda saklı yazı türü.
Sen Benimsin Ben de Senin
Güneş sadece sevdiği için parlar,
Deniz sadece sevdiğini sarmalar,
Bulutlar, yağmur olup sevgilisinin kalbine akar,
Rüzgar aşkını sadece sevgilisine sunar,
Tüm güzel sözleri sadece sevgilisi için sıralar,
Böylece herkes anlar.
Sevgi sevgilinin kalbinden taşar,
Yalnızca sevgilisinin kalbine akar.
Sevgilisi de mutlu mesut yaşar,
Kahkahalar atar.
Kim sevgilisiyle olunca mutlu olmaz ki?
Yanında olmadığında bile anıp, onu yaşamaz ki?
Sevgililer birbirleri için yaşarlar.
Allah nasip ederse kavuşup, mutluluğu tadarlar.
Kötü niyetliler de kıskançlıktan çatlarlar.
Elem tere fiş,
Kem gözlere şiş,
Sevgilime yan gözle bakan olursa,
Göze göz, dişe diş.
Güliz Ardilli
04.11.2023 23:28
İstanbul
Belki derim güneşin ardından bakıp bakıp,
benim için de, onlar için de bir çıkar yol bulunur belki,
baş başa verip düşünürsek, ama, bir türlü yaklaştırmıyorlar,
dinlemiyorlar beni.
Turan OFLAZOĞLU,
Bu da öyle, özgür irade var mı diye soran olursa, var, tercihinizi yapın.
Vahiy şiir örneklerini verdim, - Aşka esir olan benim - Yunus,
Tüm yeryüzü ayetimdir, her bir şeyin başı benim,
sen bu nişan ile beni bil, ben bu nişana sığamam,
gizli hazne benim işte, göz önünde olan da ben,
madenin cevheri benim, dağa, ummana sığamam,
Büyük kuşatıcı benim, adım da adem dir benim,
tur benim, ol ile olan ben, hiçbir yana sığamam,
can ile cihan benim işte, dünya ile zaman da,
ama gel gör ki, ne dünyaya ne zamana sığamam.
Yıldızlarla felek benim, vahiy ile melek benim,
çek dilini dilsiz kesil, ben bu lisana sığamam,
zerre benim, güneş benim, dört beş altı sırlar benim,
her şey açık ve meydanda, ben bu meydana sığamam.
NESİMİ, 14. Yüzyıl,
Bu şiirler - vahiy şiir - özellikle, yani vahdeti vücud kapsamında.
İnsanın ruhuyla bedenin birleştiği noktadır şiir.
Ruh ve beden, duygular, düşünceler hisler ve akıl buna ortak olur. Hayatımızın her anı bir şiirdir aslında, kalemi güçlü olan bunu erken fark eder. Kalem güçsüz ise tecrübe ister bu da yaşanmışlıklara dayanır. Kısacası şiir hayattır.