Rüşvet, ahlaki bir konudur.Alanın da verenin de ahlaki/moral gelişiminde bir eksiklik/hasar vardır. Verenin de alanın da 'Ahlak Yoksunu' olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bir kamu görevlisinin işini yaparken hangi isimle olursa olsun, hediye adı altında bile verilse, aldığı para ve eşya rüşvettir. Çünkü o işi yapmak yada yapmamak için devletten zaten ücretini almaktadır.
Maaşların az olması, geçim sıkıntısı yada herkes yapıyor gibi bahanelerde bu gerçeği değiştirmez..
Unutmayalım ki, hesap günüde hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır.
Rüşvet vereninde, rüşvet alanında Cehennemlik olduğuna dair sahih hadisler vardır. Çünkü rüşvetle iş yapan kişi, hakkı olan başka kişinin hakkını gasp ediyordur. Buda kul hakkına girer ki affı yoktur.
Kayseri’nin Kültepe kazı alanında çıkan yazılı tabletlerde yer alan bilgiler, rüşvetin tarihinin milattan önceye dayandığını kanıtladı.
Kayseri’nin 20 kilometre doğusundaki yaklaşık 5 bin yıllık tarihi Asur ticaret kolonisi Kültepe höyüğünden çıkarılan yazılı tabletlerde, dönemin kralı İnar’ın oğlu Warşama’ya Asurlu tüccarların mallarını bölgede rahatça satabilmek için çeşitli hediyeler verdiği belgelendi. Warşama’nın aldığı hediyeler karşılığında, tüccarlara yazılı izin belgesi olduğu belirtilen tabletler vererek Anadolu’daki ilk rüşveti başlattığı ortaya çıktı. Müze Müdürü Hamdi Biçer, 1948 yılından bu yana bölgede yapılan kazılarda 7 bin 178 eser içinden çıkan pişmiş topraktan yapılmış tabletlerin bunu belgelendirdiğini söyledi.
HEDİYE KARŞILIĞI ‘İZİN’
Hamdi Biçer, Kültepe'nin en parlak döneminin Eski Tunç dönemi olduğunu ve bu dönemde ticaretle uğraşıldığını belirterek; “Höyükte Asurlu tüccarların, Asurlulara ait 9 karumda (şehirde) mallarını satabilmek için dönemin Hatti (yerli halk) kralı Warşama’ya çeşitli hediyeler verdiğinin yazıldığı tabletlerle ortaya çıktı. Hediyeler günümüzde ilk rüşvetin adı olarak tarihe geçiyor. Tüccarlar verdikleri hediyeler karşılığında kraldan yazılı izin belgesi alarak mallarını rahatça satıyordu. Bu gösteriyor ki Anadolu’daki ilk rüşvet, Kültepe’de verilmeye başlanmış.”
metro dan alışveriş yapılır gitmişken küp lerde alınır hiç ihmal edilmez ama gel görki HMT den içeri nasıl girilecek hiç hesaplanmaz ;)
cucu - aaa olum nasıl gircen onlarla bad - hmm sen bana bırak ;) cucu - ya hede hödö bla bla bad - merak etmee
xray cihazı - bili bili bi kasa şişe var burda ;) güvenlik - abi? bad - pişt genç yakala bakim (1 adet küp yuvarlanır ;)) güvenlikçi - ama abi bad - ne aması hadi hadi yeter ;) güvenlikçi - eh bu seferlik :) cucu - allah seni bildiği gibi yapsın diyorum bad- e bende amin diyim bari ;)
Rüşvet daha çok zengin kesmin devlet kademesinde işlerini hızlandırmak için uyguladığı bir yöntemken, Turgut Özal döneminde ülkenin her tabakasına hızla yayılmıştır.
Daha 15-16 yaşında çocukların eline para tutuşturulup şu devlet memuruna sen ver şu parayı, hayatı öğren.
yada
9-11 yaşlarında çocuğa al şu yüzüğü, kolyeyi öğretmenine ver. Sınıfta kimse ile problemin olmaz, sana karşı kişisel kompleksleri ile bakmaz, derslerinde kolaylık gösterir.
Şeklinde toplumumuzda mutlaka bilinmesi gereken kaidelelerden biridir.
rüşvetmi? yok kardeşim siz yanlış biliyorsunuz onun adı çorba parası. yani bis öyle diyoruz arkadaşlarla. öbürkü biraz kaba kaçıyor bilionmu. ama allah seni inandırsın ne yapıyorsam çoluk çocuğum için yapıyorum. bak çorba parası adı altında alıyorum ama çorba içmiyorum çoluk çocuğuma harcıyorum. geçenlerde kazım demişti abi dedi ya bu iş böyle olmayacak gel dedi hani çorba parası alıyoruz ya bunun karşılığında halkımıza ayaküstü standup yapalım dedi. Ulan dedim sen mükemmelsin ya aldık hemen cem yılmaz cd leri felan (ayıptır söylemesi bunları kendi paramızla aldık) başladık hatim etmeye. şimdi vatandaşda mutlu bizde mutluyuz. hem maymuna dönelim üç beş kuruş çorba parası alacaz diye hemde sonra adına rüşvet deyin. yok gardaşım bunun adı olsa olsa çorba parasıdır. Hem kim görmüş aldığımı iftira kardeşim iftira karalamaya çalışıyorlar. Hem veriyorlar sonra neden aldın diyorlar. Bundan sonra zaten yazarkasada alacam fiş kesicem. Vergilendirecem çorba paralarımı. hem devlette kazansın değilmi ya. Rüşvetmiş pehhhhh ne rüşveti çorba parası çorbaaaaaaa.
faizi paranin cocugu diye dinen yasak olmasina ragmen, mesrulastirici kelimeler icad eden Türk irfaninin, herhangi bir yerde bir isini gördürmek icin, 'alin bir corba icersiniz', 'büroya kagit kalem vs alirsiniz, kabul ediniz bey efendi' gibi anlayislilik kokan ifadelerle, mesrulastirmak bir yana, bir fazilet numunesi icra eder gibi, isini kolaylastiracak yolu acmasi...
yapilacak islemlerde devletin alacagi masraf ücretinin bir kisminin memur beylerin yedi ile özellestirilmesi...
okumasi yazmasi olmayan garsonlarin bile, bahsisle teraziyi dogrullttugu memleketimizde, yillarca dirsek cürütüp mürekkep yalamis, devletimizin temel tasi memurlarimizin alin terlerinin hakki olan bahsislere göz diken haramzadeler utansin....
Rüşvet, ahlaki bir konudur.Alanın da verenin de ahlaki/moral gelişiminde bir eksiklik/hasar vardır. Verenin de alanın da 'Ahlak Yoksunu' olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bir kamu görevlisinin işini yaparken hangi isimle olursa olsun, hediye adı altında bile verilse, aldığı para ve eşya rüşvettir.
Çünkü o işi yapmak yada yapmamak için devletten zaten ücretini almaktadır.
Maaşların az olması, geçim sıkıntısı yada herkes yapıyor gibi
bahanelerde bu gerçeği değiştirmez..
Unutmayalım ki, hesap günüde hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır.
Rüşvet vereninde, rüşvet alanında Cehennemlik olduğuna dair sahih hadisler vardır.
Çünkü rüşvetle iş yapan kişi, hakkı olan başka kişinin hakkını gasp ediyordur.
Buda kul hakkına girer ki affı yoktur.
Bir işi yapmak yada yapmamak karşılığında alınan maddi değeri olan para, mal, eşya gibi şeyler.
RÜŞVET ALTI BİN YILDIR VARMIŞ
Kayseri’nin Kültepe kazı alanında çıkan yazılı tabletlerde yer alan bilgiler, rüşvetin tarihinin milattan önceye dayandığını kanıtladı.
Kayseri’nin 20 kilometre doğusundaki yaklaşık 5 bin yıllık tarihi Asur ticaret kolonisi Kültepe höyüğünden çıkarılan yazılı tabletlerde, dönemin kralı İnar’ın oğlu Warşama’ya Asurlu tüccarların mallarını bölgede rahatça satabilmek için çeşitli hediyeler verdiği belgelendi. Warşama’nın aldığı hediyeler karşılığında, tüccarlara yazılı izin belgesi olduğu belirtilen tabletler vererek Anadolu’daki ilk rüşveti başlattığı ortaya çıktı. Müze Müdürü Hamdi Biçer, 1948 yılından bu yana bölgede yapılan kazılarda 7 bin 178 eser içinden çıkan pişmiş topraktan yapılmış tabletlerin bunu belgelendirdiğini söyledi.
HEDİYE KARŞILIĞI ‘İZİN’
Hamdi Biçer, Kültepe'nin en parlak döneminin Eski Tunç dönemi olduğunu ve bu dönemde ticaretle uğraşıldığını belirterek; “Höyükte Asurlu tüccarların, Asurlulara ait 9 karumda (şehirde) mallarını satabilmek için dönemin Hatti (yerli halk) kralı Warşama’ya çeşitli hediyeler verdiğinin yazıldığı tabletlerle ortaya çıktı. Hediyeler günümüzde ilk rüşvetin adı olarak tarihe geçiyor. Tüccarlar verdikleri hediyeler karşılığında kraldan yazılı izin belgesi alarak mallarını rahatça satıyordu. Bu gösteriyor ki Anadolu’daki ilk rüşvet, Kültepe’de verilmeye başlanmış.”
WWW.BİRGUN.NET GAZETE
metro dan alışveriş yapılır gitmişken küp lerde alınır hiç ihmal edilmez ama gel görki HMT den içeri nasıl girilecek hiç hesaplanmaz ;)
cucu - aaa olum nasıl gircen onlarla
bad - hmm sen bana bırak ;)
cucu - ya hede hödö bla bla
bad - merak etmee
xray cihazı - bili bili bi kasa şişe var burda ;)
güvenlik - abi?
bad - pişt genç yakala bakim (1 adet küp yuvarlanır ;))
güvenlikçi - ama abi
bad - ne aması hadi hadi yeter ;)
güvenlikçi - eh bu seferlik :)
cucu - allah seni bildiği gibi yapsın diyorum
bad- e bende amin diyim bari ;)
Uluslararası para birimi.
segilimin istediği çayı vermek için, dudaklarından aldığım öpücük. kusura bakmasın herşey karşılıklı bu dünyada.
rüşvetçi, benim memurum işini bilir felsefesinin masum müridi.
Malesef türkiyenin gerçegi. Çöpçüsünden üst düzey bürokratlara kadar yaşanan bir olay...
Rüşvet daha çok zengin kesmin devlet kademesinde işlerini hızlandırmak için uyguladığı bir yöntemken, Turgut Özal döneminde ülkenin her tabakasına hızla yayılmıştır.
Daha 15-16 yaşında çocukların eline para tutuşturulup şu devlet memuruna sen ver şu parayı, hayatı öğren.
yada
9-11 yaşlarında çocuğa al şu yüzüğü, kolyeyi öğretmenine ver. Sınıfta kimse ile problemin olmaz, sana karşı kişisel kompleksleri ile bakmaz, derslerinde kolaylık gösterir.
Şeklinde toplumumuzda mutlaka bilinmesi gereken kaidelelerden biridir.
rüşvetmi? yok kardeşim siz yanlış biliyorsunuz onun adı çorba parası. yani bis öyle diyoruz arkadaşlarla. öbürkü biraz kaba kaçıyor bilionmu. ama allah seni inandırsın ne yapıyorsam çoluk çocuğum için yapıyorum. bak çorba parası adı altında alıyorum ama çorba içmiyorum çoluk çocuğuma harcıyorum. geçenlerde kazım demişti abi dedi ya bu iş böyle olmayacak gel dedi hani çorba parası alıyoruz ya bunun karşılığında halkımıza ayaküstü standup yapalım dedi. Ulan dedim sen mükemmelsin ya aldık hemen cem yılmaz cd leri felan (ayıptır söylemesi bunları kendi paramızla aldık) başladık hatim etmeye. şimdi vatandaşda mutlu bizde mutluyuz. hem maymuna dönelim üç beş kuruş çorba parası alacaz diye hemde sonra adına rüşvet deyin. yok gardaşım bunun adı olsa olsa çorba parasıdır. Hem kim görmüş aldığımı iftira kardeşim iftira karalamaya çalışıyorlar. Hem veriyorlar sonra neden aldın diyorlar. Bundan sonra zaten yazarkasada alacam fiş kesicem. Vergilendirecem çorba paralarımı. hem devlette kazansın değilmi ya. Rüşvetmiş pehhhhh ne rüşveti çorba parası çorbaaaaaaa.
Memur Şevket Çaktımadanalır
Rezillik! ! !
Fuzuli'nin: 'Selam verdim rüşvet deyü almadılar' (Rüşver değil diye selamımı bile almadılar) dediği gibi vaziyet çok kötü..
Kaç defa Memur Bey'e cezamı yazması için rica! ettim bilseniz....
faizi paranin cocugu diye dinen yasak olmasina ragmen, mesrulastirici kelimeler icad eden Türk irfaninin,
herhangi bir yerde bir isini gördürmek icin,
'alin bir corba icersiniz',
'büroya kagit kalem vs alirsiniz, kabul ediniz bey efendi' gibi anlayislilik kokan ifadelerle, mesrulastirmak bir yana, bir fazilet numunesi icra eder gibi,
isini kolaylastiracak yolu acmasi...
yapilacak islemlerde devletin alacagi masraf ücretinin bir kisminin memur beylerin yedi ile özellestirilmesi...
okumasi yazmasi olmayan garsonlarin bile, bahsisle teraziyi dogrullttugu memleketimizde, yillarca dirsek cürütüp mürekkep yalamis, devletimizin temel tasi memurlarimizin alin terlerinin hakki olan bahsislere göz diken haramzadeler utansin....
vs...