Bugün adını muhabbet ve hoş tebessüm ile her daim duyduğum Fethi ağabeyin ölüm yıldönümü…..Biz dahi fakir gönlümüzün gıyaben aşk ile sevdiği güzel misafirlerinden olan ol uzak-yakın dostu rahmet ile yâd edelim…
Bakınız ne diyor bu güzel münzevi…22 kasım 1975 tarihinde “dostluk” üzerine irticâlen yaptığı gönül sohbetinde..
Rikkat edin Efendiciğim..
Evvelen dediği gibi diyelim biz de: “Gerçek olan aşktır…”
“Dostluk üzerine konuşmak gibi; hiç mu’tâdım değil konuşmak.Elliüç yaşındayım.Kırk senedir söz orucu tutuyorum.En az yirmi senedir, yirmibeş senedir yazı orucu tutuyorum.Ne yazarım, ne çizerim.Zaten okur-yazar takımından da değilim.Ama bu sözleri size sanki bir vedâ’ gibi, sanki son sözlerim gibi.. “Hâl sârîdir.” buyurulmuştur.Maraz da sârîdir.Dilerim ve umarım ki, benim marazım sârî olmasın ve burada şevk sârî olsun, cezbe sârî olsun ve aşk sârî olsun..”
istedim ol maha arz-ı hal edem, hayret bana öyle gaalib oldu kim, bir söze mecalim kalmadı.(fuzuli)
(canımın vücudumla bir arada kalma zevki kalmadı ah! sensiz dirilmek ihtimali kalmadı. o ay yüzlü güzele halimi anlatmak istedim, şaşkınlık bana öyle üstün geldi ki, bir söze mecalim kalmadı)
Uzun zamandan beri, Antoloji'nin nedir bölümüne girmediğinide, hissedeceğin duygu. Tabii ki daha insani olanları da var :) Ama bu da kötü mü? Antolji diğer sitelere benzemez, kendini özletiyo, girmediğin zaman. (Seninle bir ilgisi mi olduğunu sandın?)
... Kalacak tüm izlerin hayatımda. Gözümden bir damla yaş, Sızlayıp resmine aktığında; Bir yer bulabilsem keşke Bir yer, seni hatırlatmayan; Kan tarlası gelincik şafağında...
Birden özleyiveriyorsunuz... Çoktan unuttuğunuzu sandığınız Ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız Ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini Bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü, Siz çarşaflarınızın arasında, Bütün tehlikelerden uzak, Güvenle yattığınızı sandığınız bir anda, Usulca ruhunuza sokulup, Sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri Birer birer ateşleyiveriyor. İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz. Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak, Ona dokunmak, Onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
Özlemek, o yakıcı istek, Bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor. Özlediğiniz ise çok uzaklarda... Yanında olmasını istediğiniz halde Yanınızda olmayan bir tek kişi, Yanınıza bile yaklaşmadan, Hatta onu özlediğinizden Ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan, Bütün hayatı, Bütün görüntüleri eritip Başka kılıklara sokuyor...
Dalar gözler uzaklara...akıldan çok şey geçerde kelimeler yetersizdir onları anlatmaya... çünkü bekleyen bilirki hiç bir cümle yalnızlığı ve özlemi anlatacak kadar derin değildir...
bu fiil failinin fazla hayal kurmasına yol açabilir. bünye bunu bir yere kadar kaldırabilir. ama önü alınmazsa özlenilen özlememişse özleyeni örneğin hayat murdar olabilir... yazık denir...
İnsan bilmediğini,tatmadığını,yaşamadığını özler mi? Özler tabi... Asıl özlem yaşanılanlara mıdır, yoksa yaşanıl(a) mayanlara mı.... Yaşanıl(a) mayanlara (!) Ve ben birine sarılmayı özlemişim...Sıkı sıkı...
***SADECE BU ŞİİRİ HATIRLATTI ÖZLEMEK BANA *** özlenecek sevgilisi olanlar için bu şiir
Geceleri uykumu bölmedin sen...Bu bir itiraftır. Ben böldüm seninkini istemeden. Ansızın uyandığımda, kendiliğimden.. Gözlerinden öptüm seni. Bilerek değdirdim gözyaşlarımı yanaklarına. Açtın gözlerini, göremedin beni. O bomboş odada hissettiysen eğer, Sakın yanlış anlama beni.... Kötü bir niyetim yok benim.. Sadece gözlerini özledim...
Şarkı söyledim bağıra bağıra... Duyup da sesimi katıl diye bana. Nasıl kıydım bilmem uykusuzluğuna.. Ama kötü bir niyetim yoktu benim Sadece sesini özledim.
Kalp atışlarını dinledim elimle... Saçlarını sevdim... Öptüm ellerinden... Hatta biraz da silkeledim... Ama kötü bir niyetim yoktu ki benim, Sadece tenini özledim..
Bazı gecelerde konuştum kendi kendime.. Eskilerden söz ettim.. Soru sordum, cevap verdim. Kızma ama seninle kavga da ettim... Kötü bir niyetim yoktu ki benim İnan ilgini.... Inan sevgini....
özlemek, insanı bazen yakan bir duygu,bazense unuttuklarını hatırlamak gibi...eski hatıraları özlemek,sevmeyi özlemek,dünleri özlemek beni çok üzüyor.çünki ben hiç özlememeyi tercih ederdim,onları sevdiğim için onlardan uzak kalmak zor geliyor...
-nası şarkı, şarabı dibleyesim geliyo. -ne lan bu? kafayı mı yedirecen lam adi, aklıma direkt özlem geliyor. -özlem kim? -gerçi kırmızı elbiseler aşk ve savaş var ama...özlem, fiil olan :) - :) iidir ii.
özlemek, birini kendi özünden saymak, onu tüm hücrelerinde yaşamak, ve onun yokluğunda kendini eksik hissedip, onu yanında, özünde istemek....(ne arabesk günler geceler yaşadıımmmmm ( :)
uzun zaman gecmistir aradan, karsılasırsınız. ne kadar ozlemis oldugunu farkedersin onu. bir yere oturursunuz biraz sohbet icin. karsılıklı bir bir anlatırsınız yenileri, eskileri. her kelimede, cumlede farkedersin artık yitirilmis olanları. ne kadar cabalarsan cabala, ne o, ne de sen isteseniz de donemezsiniz artık geriye. ortak bi acı paylasırsınız o anda; gozlerinin icine baka baka ozlersin cunku onu.
arıyordum.nefret edilesi ne var diye.. özlemek...hiç hissetmeyi sevmediğim bir duygu.. duygularda bişey yok da..ben mi bilmiyorum kullanmasını.. en iyisi gidip bastırayım ben bu özlemimi... ama önce doyasıya nefret edeyim... o yağanlar ney mi? ? benim lanetim..! ! !
rahatlayın efendim..
derler ki; ruh kendinin olanı özler sadece
özlüyorsak elbet bir gün kavuşacağız...yolumuz sabır,elde var hüzün..ama yolun sonu vuslat.....gülümseyin çekiyorum :)
..bir haldir Efendim.Lakin makam olduğunda zordur.
Bugün adını muhabbet ve hoş tebessüm ile her daim duyduğum Fethi ağabeyin ölüm yıldönümü…..Biz dahi fakir gönlümüzün gıyaben aşk ile sevdiği güzel misafirlerinden olan ol uzak-yakın dostu rahmet ile yâd edelim…
Bakınız ne diyor bu güzel münzevi…22 kasım 1975 tarihinde “dostluk” üzerine irticâlen yaptığı gönül sohbetinde..
Rikkat edin Efendiciğim..
Evvelen dediği gibi diyelim biz de: “Gerçek olan aşktır…”
“Dostluk üzerine konuşmak gibi; hiç mu’tâdım değil konuşmak.Elliüç yaşındayım.Kırk senedir söz orucu tutuyorum.En az yirmi senedir, yirmibeş senedir yazı orucu tutuyorum.Ne yazarım, ne çizerim.Zaten okur-yazar takımından da değilim.Ama bu sözleri size sanki bir vedâ’ gibi, sanki son sözlerim gibi.. “Hâl sârîdir.” buyurulmuştur.Maraz da sârîdir.Dilerim ve umarım ki, benim marazım sârî olmasın ve burada şevk sârî olsun, cezbe sârî olsun ve aşk sârî olsun..”
Olsun Efendim..
..
canımın cismimle zevk-i ittisali kalmadı
ah kim sensiz dirilmek ihtimali kalmadı.
istedim ol maha arz-ı hal edem, hayret bana
öyle gaalib oldu kim, bir söze mecalim kalmadı.(fuzuli)
(canımın vücudumla bir arada kalma zevki kalmadı
ah! sensiz dirilmek ihtimali kalmadı.
o ay yüzlü güzele halimi anlatmak istedim,
şaşkınlık bana öyle üstün geldi ki, bir söze mecalim kalmadı)
Uzun zamandan beri, Antoloji'nin nedir bölümüne girmediğinide, hissedeceğin duygu.
Tabii ki daha insani olanları da var :) Ama bu da kötü mü? Antolji diğer sitelere benzemez, kendini özletiyo, girmediğin zaman.
(Seninle bir ilgisi mi olduğunu sandın?)
'NiCEDiR ÖZLEMiSiM
BiR DOSTA SARILIP
AGLAMAYI' DiYOR
SEVGiLi BEHRAMOGLU
NiCEDiR YANLIZLIKLARDAYIZ
BiR DOST KALMADI
DOGRUSU AGLAMAYIDA UNUTTUK
HA-BiRE SASKALMAKTAN
NE EDELiM DÜZEN
DÜZEN,SAS DÜZENi
ÖZLETMiYOR KiMSEYi KIMSEYE
BEHRAMOGLULAR BiLE YAZMIYOR
ARTIK DOSTA SELAM
DOSTTA SAS-KALDI ORADA.
katıksız bir aci cekmek.en kotu tarafı acaba ozledınız kısı de sızı ozluyormu diye dusunmek ve olumsuzu dusunup daha fazla acı cekmek..
Özlemenin ne olduğunu bilseydin beni sensiz bırakmazdın:(
...
Kalacak tüm izlerin hayatımda.
Gözümden bir damla yaş,
Sızlayıp resmine aktığında;
Bir yer bulabilsem keşke
Bir yer, seni hatırlatmayan;
Kan tarlası gelincik şafağında...
özledim...
Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
Ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
Ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
Bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
Siz çarşaflarınızın arasında,
Bütün tehlikelerden uzak,
Güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
Usulca ruhunuza sokulup,
Sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
Birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
Ona dokunmak,
Onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
Özlemek, o yakıcı istek,
Bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
Özlediğiniz ise çok uzaklarda...
Yanında olmasını istediğiniz halde
Yanınızda olmayan bir tek kişi,
Yanınıza bile yaklaşmadan,
Hatta onu özlediğinizden
Ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
Bütün hayatı,
Bütün görüntüleri eritip
Başka kılıklara sokuyor...
Ahmet Altan
Dalar gözler uzaklara...akıldan çok şey geçerde kelimeler yetersizdir onları anlatmaya...
çünkü bekleyen bilirki hiç bir cümle yalnızlığı ve özlemi anlatacak kadar derin değildir...
bu fiil failinin fazla hayal kurmasına yol açabilir. bünye bunu bir yere kadar kaldırabilir. ama önü alınmazsa özlenilen özlememişse özleyeni örneğin hayat murdar olabilir... yazık denir...
İnsan bilmediğini,tatmadığını,yaşamadığını özler mi?
Özler tabi...
Asıl özlem yaşanılanlara mıdır, yoksa yaşanıl(a) mayanlara mı....
Yaşanıl(a) mayanlara (!)
Ve ben birine sarılmayı özlemişim...Sıkı sıkı...
Daha bir anlamlaştı özlemek,özlenen O olunca...
göresi gelmek...
Özlemek...
Deruni his...
Yasak da olsa özledim...
Özlemek güzel özlenen 'O' olunca...
kendini niçin özlemiyırsun? özlemiyorsun; zira sen hep senden gayrısıyla oyalanıyorsun
***SADECE BU ŞİİRİ HATIRLATTI ÖZLEMEK BANA ***
özlenecek sevgilisi olanlar için bu şiir
Geceleri uykumu bölmedin sen...Bu bir itiraftır.
Ben böldüm seninkini istemeden.
Ansızın uyandığımda, kendiliğimden.. Gözlerinden öptüm seni.
Bilerek değdirdim gözyaşlarımı yanaklarına.
Açtın gözlerini, göremedin beni.
O bomboş odada hissettiysen eğer,
Sakın yanlış anlama beni.... Kötü bir niyetim yok benim..
Sadece gözlerini özledim...
Şarkı söyledim bağıra bağıra... Duyup da sesimi katıl diye bana.
Nasıl kıydım bilmem uykusuzluğuna..
Ama kötü bir niyetim yoktu benim
Sadece sesini özledim.
Kalp atışlarını dinledim elimle...
Saçlarını sevdim... Öptüm ellerinden... Hatta biraz da silkeledim...
Ama kötü bir niyetim yoktu ki benim,
Sadece tenini özledim..
Bazı gecelerde konuştum kendi kendime..
Eskilerden söz ettim.. Soru sordum, cevap verdim.
Kızma ama seninle kavga da ettim...
Kötü bir niyetim yoktu ki benim
İnan ilgini.... Inan sevgini....
özlemek, insanı bazen yakan bir duygu,bazense unuttuklarını hatırlamak gibi...eski hatıraları özlemek,sevmeyi özlemek,dünleri özlemek beni çok üzüyor.çünki ben hiç özlememeyi tercih ederdim,onları sevdiğim için onlardan uzak kalmak zor geliyor...
-nası şarkı, şarabı dibleyesim geliyo.
-ne lan bu? kafayı mı yedirecen lam adi, aklıma direkt özlem geliyor.
-özlem kim?
-gerçi kırmızı elbiseler aşk ve savaş var ama...özlem, fiil olan :)
- :) iidir ii.
özlemek kadar güzel bişi olamaz
özlemek özlemek özlenen kişi özelse tabi
özlemek, birini kendi özünden saymak, onu tüm hücrelerinde yaşamak, ve onun yokluğunda kendini eksik hissedip, onu yanında, özünde istemek....(ne arabesk günler geceler yaşadıımmmmm ( :)
Hemde ne cok seyi
Ama ille denizi...
Bir dostu belki
Belki hic gelmeyecek birini
Ozlemek iste...Bilemezsiniz oyle zor ki...
Özlenene birikmek...
'yanımdayken bile'
ne ağladım ne sızladım, sana yalan söylemişler, bende melek değilim bu gün canım sevişmek ister....(kim özlüyomuş ki...(ben) ....)
uzun zaman gecmistir aradan, karsılasırsınız. ne kadar ozlemis oldugunu farkedersin onu. bir yere oturursunuz biraz sohbet icin. karsılıklı bir bir anlatırsınız yenileri, eskileri. her kelimede, cumlede farkedersin artık yitirilmis olanları. ne kadar cabalarsan cabala, ne o, ne de sen isteseniz de donemezsiniz artık geriye. ortak bi acı paylasırsınız o anda; gozlerinin icine baka baka ozlersin cunku onu.
arıyordum.nefret edilesi ne var diye..
özlemek...hiç hissetmeyi sevmediğim bir duygu..
duygularda bişey yok da..ben mi bilmiyorum kullanmasını..
en iyisi gidip bastırayım ben bu özlemimi...
ama önce doyasıya nefret edeyim...
o yağanlar ney mi? ?
benim lanetim..! ! !
hani eski bir resme bakarken
hani yılları sayarda insan
hani gözleri dolarya birden
işte öyle bir şey