Osmanlı özellikle 15. yüzyıldan sonra Türk devleti olma niteliğini tümüyle yitirmekle kalmamış, Türklüğe açıkça hakaret eder, söver duruma gelmiştir. Bu durumda Enderun mektepleri, harem ve devşirme uygulamaları son derece etkin rol oynamıştır. Devşirmelerin ele geçirdiği devlet, sistemli bir Türk düşmanlığı yapmıştır.Osmanlı,1453 seneside imparatorluk olunca Türklük vasfını kaybetmiştir,zira çok halklı imparatorluklarda etnik kökene bakılmaz.Yani bir padişah Türk,Bulgar,vs olması bir anlam taşımaz.
koca osmanlı imparatorlığı bugün istanbul'da taksim'e açılan küçük bir sokağın adına dönüştü.gücünün doruk noktasında olan abe'de günün birinde aynı akıbete uğraması kaçınılmazdir.çünkü dünyada hiç bir izm sonsuza dek varliğini sürdüremez.
Osmanlı artılarıyla eksileriyle tarihte yer almış bir devlettir. Ne yerin dibine batırmak nede göklere çıkartmak gerekir.
Artıları çokdu, evde bardak kıran hizmetçilerin zararlarını karşılayan vakıflar, kuşlara yuva yapan, dağdaki aç kurtlara bile yiyecek götüren vakıfları vardı.
Ancak eksilerini de görmezlikten gelmek olmaz. Devşirme usulüyle küçük yaşta çocukları annelerinden ayırmak, kardeş katli gibi uygulamalar... bunlarda karizmayı sarsacak yanlışlıklar.
Bir gerçekde varki emperyalist değildi çünkü gittiği yerlerin kültürüne dokunmuyordu. Hatta Osmanlı gelsede bizi kurtarsa diyecek kadar Osmanlıyı isteyen bölgelerde vardı.
Sonuç olarak tarihimizde kalan güçlü bir imparatorluktu. Hayırla anarız. Ancak halen Osmanlı olsaydı demekde hayal kurmaktır. Zamanımızda saltanat zamanı olamaz. Cumhuriyet en iyi yönetim biçimidir.
Osmanlı'da,padişahların veya şehzadelerin münasebette bulunup beğenmedikleri veya çocukları olmayan kadınlar,çirağ edilirler ve hariçten münasip bir kimseyle evlendirirlerdi,çeyizleri ve evi Padişahlar tarafından temin edilirdi.
Osmanlı'ya dönüş özlemleri var,biliyorum.Osmanlı hayranları Cumhuriyet sayesinde din dersi görüyorlar.Ama çoğu bilir ki,Osmanlı'da devlet din eğitimi vermezdi.
HZ. OSMAN (Allah ondan razo olsun) ın mübarek isminin olduğu güzel ve muhteşem bir devlet.....o mübarek halifenin isminin olduğu yer ne kadar şerefli ne kadar Ali dir değil mi? ne kadar Ebu Bekir, ne kadar Ömer dir.....ne kadar da....
ALLAH BU YAŞAMIŞ EN İHTİŞAMLI VE ADALETLİ DEVLETİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ BEDENİNDE -OSMANLI RUHUNU- İLELEBED YAŞATSIN...
TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZ DE TÜM KITALARA HÜKMEDECEKTİR...YÜREKLERİNİ FETH EDEREK TÜM İNSANLARIN....HÜKMEDECEKTİR İNŞAALLAH
Osmanlı’da Kilisler serbesttir,ama çan çalamazlar,gayrimüslimler sokakta dolaşırken giyimlerinde kendilerini belli eden işaretler taşırlar. Gayrimüslimlerin evlerinin pencereleri dışarıya bakamaz,kılıç taşıyamaz,ata binemez,Müslüman’dan ayrı olarak kelle vergisi verir (cizye) ki,Osmanlı bütçesinin üçte birini bu vergi oluşturur.
Avrupa'da insanlar alınıp satılırken, köle gibi kullanılırken, Osmanlı Devleti'nde eşeklerin bile çalışma saati vardı... Bir eşek, belirlenen bir zaman dilimi kadar çalıştırılabilirdi ancak.
Ve Osmanlı'da, şehir içine çam ağaçlarının dikimi yasaklanmıştı. Neden, biliyor musunuz? Çünkü çam ağaçlarının iğneleri aslında zehirlidir. İnsana da zararı vardır ama en büyük zararı diğer bitkileredir. Dikkat edin, çam ağaçlarının etrafında başka bir bitkiye kolay kolay rastlayamazsınız...
Fatih Sultan Mehmet tarafından himaye edilen dönemin en büyük bilim adamlarından matematikçi Lütfi Tokadi(Molla Lütfi) dönemin egemen ideolojisine ters düşmesi sonucunda,1494 yılında, bizzat Beyazıt’ın emriyle,hem de Hipodrom’da toplanan büyük bir kalabalık önünde idam edilecektir.1515’de,60 yıldır Avrupa’da kullanılmakta olan matbaacılığa yönelik ilgilerin önü kesilmiş olacaktır.Bu işle uğraşan Müslümanlar,Yavuz’un fermanıyla idamla tehtid edilecektir.
Osmanlı,Türkçe’yi ve Türklüğü sahiplendiğine ilişkin en küçük bir kanıt bulunmayan,tıpkı diğer imparatorluklar gibi kültürel anlamda milliyetsiz,ama imparatorluğun kozmopolit çıkarları çerçevesinde kültürleri yöneltmek ve geliştirmek için işe yararlılıkları oranında kullanan bir imparator tipolojisidir
Osmanlı, Avrupada'ki devrin tüm ilim ve bilim adamlarına, fen adamlarına tıp adamlarına kapılarını sonuna kadar açmış, onlara her türlü imkanı vererek bu konuda öncülük yapmıştır. Osmanlı, Müslümanlığı ve Türklüğü birlikte birbirinden ayrılmaz parçalar haline getirerek ferd ve toplum yaşamında bu özelliği kendine ilke edinmiştir. Osmanlı, bizim gibi AB ve ABD kapısında dilencilik yapmadı, Osmanlının bir elçisi Avrupalı devletlerinin krallarından daha fazla itibar ve rağbet görürdü.
Osmanlı dev bir çınardı. Bir dev çınarın nasıl binlerce dalı yaprağı vardır ve bu dallardan yaprakardan bazısı çürür ve yere düşerse, Osmanlıda öyleydi, zaman zaman çıkan olumsuz kişiler, hainler olmuştur, onlarda gereken şekilde tasfiye edilmişlerdir.
Atalarına saygısı olmayanın başkalarına saygısı inandırıcı olamaz. Osmanlı devleti yeryüzünde varlığını sürdürmüş döneminin en adil, en uygar devletiydi.
Vakanüvisleri(Osmanlı’da devlet tarihçisi) bile cin çarpmışa döndürecek bitr tarih yazımıyla,Osmanlı’dan adeta bir “Türk asr’ı saadeti yaratılmaya çalışılıyor.Türkmen halk ve Türkmen beyliklerini boyun eğdiren Osmanlı üzerinden Türkçülük yapılıyor.
Osmanlı devleti %40 gayrimüslümlerden oluşuyordu. Biz osmanlının torunuyuz demek adressiz bir mektup gibidir.Zira, ne din,ne dil ne de etnisite bellidir.
Dünya tarihinin Türk eksenli yazıldığı dönemde,Osmanlı'nın,Türkmen Akkoyunlu ve Safavi devletleriyle savaşı 'İran,Acem-Şii devletleriyle'savaşı olarak çarpıtılırken,devşirme Osmanlı Türk Devlet'i olmuş oluyordu! E.Aydın.Öteki Tarih
Osmanlı,Türklüğü aşağılayıp dıslamakla kalmayacak yanı sıra Türkçeyi de aşağıliyan,onun yerine Arapça-Farsça kırması yeni bir dil osmanlıcayı üretecekti.
Vezir-i azam Mahmut paşa,1457 'de sırbistan'da büyük Voyvoda olan Mihail Angeloviç'ın kardeşidir. Vezir-iazam Hersekzade Ahmet Paşa,Hersek Dükkü'nün kardeşidir.
Sokullu Mehmet Paşa,Peç Başpiskoposu'nun kardeşidir.
Muhteşem Süleyman dönemi,yoksul Anadolu halkı için ne anlama gelir.neyi ifade eder? resmi tarihçi hiç bir zamankamerasını halka çevirmez görüntü hep karanlıktır.
Osmanlı özellikle 15. yüzyıldan sonra Türk devleti olma niteliğini tümüyle yitirmekle kalmamış, Türklüğe açıkça hakaret eder, söver duruma gelmiştir. Bu durumda Enderun mektepleri, harem ve devşirme uygulamaları son derece etkin rol oynamıştır. Devşirmelerin ele geçirdiği devlet, sistemli bir Türk düşmanlığı yapmıştır.Osmanlı,1453 seneside imparatorluk olunca Türklük vasfını kaybetmiştir,zira çok halklı imparatorluklarda etnik kökene bakılmaz.Yani bir padişah Türk,Bulgar,vs olması bir anlam taşımaz.
cihan imparatorluğu , küçük anadoluya haps olmuş torunlarının beğenmediği şanlı ejdat...
Adalet ; üç kıtada huzur ve refah. Osmanlı yıkıldıktan sonra dünya üzerindeki mazlum sayısı hızla arttı...
Sefasını Osmanlı hanedanı sürdü, cefasını halk çekti ve çekmeye devam ediyor.
koca osmanlı imparatorlığı bugün istanbul'da taksim'e açılan küçük bir sokağın adına dönüştü.gücünün doruk noktasında olan abe'de günün birinde aynı akıbete uğraması kaçınılmazdir.çünkü dünyada hiç bir izm sonsuza dek varliğini sürdüremez.
HALKLAR HAPİSANESİ.
Osmanlı artılarıyla eksileriyle tarihte yer almış bir devlettir. Ne yerin dibine batırmak nede göklere çıkartmak gerekir.
Artıları çokdu, evde bardak kıran hizmetçilerin zararlarını karşılayan vakıflar, kuşlara yuva yapan, dağdaki aç kurtlara bile yiyecek götüren vakıfları vardı.
Ancak eksilerini de görmezlikten gelmek olmaz. Devşirme usulüyle küçük yaşta çocukları annelerinden ayırmak, kardeş katli gibi uygulamalar... bunlarda karizmayı sarsacak yanlışlıklar.
Bir gerçekde varki emperyalist değildi çünkü gittiği yerlerin kültürüne dokunmuyordu. Hatta Osmanlı gelsede bizi kurtarsa diyecek kadar Osmanlıyı isteyen bölgelerde vardı.
Sonuç olarak tarihimizde kalan güçlü bir imparatorluktu. Hayırla anarız. Ancak halen Osmanlı olsaydı demekde hayal kurmaktır. Zamanımızda saltanat zamanı olamaz. Cumhuriyet en iyi yönetim biçimidir.
Her imparatorluk gibi Osmanlı da emperyalist bir devletti.. Her ne kadar çevremizde bunun tam tersini söyleyenler çok olsa da akademik bir gerçek bu..
Osmanlı'da,padişahların veya şehzadelerin münasebette bulunup beğenmedikleri veya çocukları olmayan kadınlar,çirağ edilirler ve hariçten münasip bir kimseyle evlendirirlerdi,çeyizleri ve evi Padişahlar tarafından temin edilirdi.
Osmanlı'ya dönüş özlemleri var,biliyorum.Osmanlı hayranları Cumhuriyet sayesinde din dersi görüyorlar.Ama çoğu bilir ki,Osmanlı'da devlet din eğitimi vermezdi.
HZ. OSMAN (Allah ondan razo olsun) ın mübarek isminin olduğu güzel ve muhteşem bir devlet.....o mübarek halifenin isminin olduğu yer ne kadar şerefli ne kadar Ali dir değil mi? ne kadar Ebu Bekir, ne kadar Ömer dir.....ne kadar da....
ALLAH BU YAŞAMIŞ EN İHTİŞAMLI VE ADALETLİ DEVLETİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ BEDENİNDE -OSMANLI RUHUNU- İLELEBED YAŞATSIN...
TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZ DE TÜM KITALARA HÜKMEDECEKTİR...YÜREKLERİNİ FETH EDEREK TÜM İNSANLARIN....HÜKMEDECEKTİR İNŞAALLAH
Osmanlı’da Kilisler serbesttir,ama çan çalamazlar,gayrimüslimler sokakta dolaşırken giyimlerinde kendilerini belli eden işaretler taşırlar. Gayrimüslimlerin evlerinin pencereleri dışarıya bakamaz,kılıç taşıyamaz,ata binemez,Müslüman’dan ayrı olarak kelle vergisi verir (cizye) ki,Osmanlı bütçesinin üçte birini bu vergi oluşturur.
Avrupa'da insanlar alınıp satılırken, köle gibi kullanılırken, Osmanlı Devleti'nde eşeklerin bile çalışma saati vardı... Bir eşek, belirlenen bir zaman dilimi kadar çalıştırılabilirdi ancak.
Ve Osmanlı'da, şehir içine çam ağaçlarının dikimi yasaklanmıştı. Neden, biliyor musunuz? Çünkü çam ağaçlarının iğneleri aslında zehirlidir. İnsana da zararı vardır ama en büyük zararı diğer bitkileredir. Dikkat edin, çam ağaçlarının etrafında başka bir bitkiye kolay kolay rastlayamazsınız...
...
Fatih Sultan Mehmet tarafından himaye edilen dönemin en büyük bilim adamlarından matematikçi Lütfi Tokadi(Molla Lütfi) dönemin egemen ideolojisine ters düşmesi sonucunda,1494 yılında, bizzat Beyazıt’ın emriyle,hem de Hipodrom’da toplanan büyük bir kalabalık önünde idam edilecektir.1515’de,60 yıldır Avrupa’da kullanılmakta olan matbaacılığa yönelik ilgilerin önü kesilmiş olacaktır.Bu işle uğraşan Müslümanlar,Yavuz’un fermanıyla idamla tehtid edilecektir.
Halklar hapisanesi.
Belimizde kılıcımız kirmani
Taşı deler mızrağımın temrini
Hakkımızda devlet vermiş fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir
Dadaloğlu
Osmanlı,Türkçe’yi ve Türklüğü sahiplendiğine ilişkin en küçük bir kanıt bulunmayan,tıpkı diğer imparatorluklar gibi kültürel anlamda milliyetsiz,ama imparatorluğun kozmopolit çıkarları çerçevesinde kültürleri yöneltmek ve geliştirmek için işe yararlılıkları oranında kullanan bir imparator tipolojisidir
Osmanlı,
Avrupada'ki devrin tüm ilim ve bilim adamlarına, fen adamlarına tıp adamlarına kapılarını sonuna kadar açmış, onlara her türlü imkanı vererek bu konuda öncülük yapmıştır.
Osmanlı,
Müslümanlığı ve Türklüğü birlikte birbirinden ayrılmaz parçalar haline getirerek ferd ve toplum yaşamında bu özelliği kendine ilke edinmiştir.
Osmanlı,
bizim gibi AB ve ABD kapısında dilencilik yapmadı, Osmanlının bir elçisi Avrupalı devletlerinin krallarından daha fazla itibar ve rağbet görürdü.
Osmanlı dev bir çınardı.
Bir dev çınarın nasıl binlerce dalı yaprağı vardır ve bu dallardan yaprakardan bazısı çürür ve yere düşerse,
Osmanlıda öyleydi, zaman zaman çıkan olumsuz kişiler, hainler olmuştur, onlarda gereken şekilde tasfiye edilmişlerdir.
Atalarına saygısı olmayanın başkalarına saygısı inandırıcı olamaz.
Osmanlı devleti yeryüzünde varlığını sürdürmüş döneminin en adil, en uygar devletiydi.
taht
Dev Çınar
Vakanüvisleri(Osmanlı’da devlet tarihçisi) bile cin çarpmışa döndürecek bitr tarih yazımıyla,Osmanlı’dan adeta bir “Türk asr’ı saadeti yaratılmaya çalışılıyor.Türkmen halk ve Türkmen beyliklerini boyun eğdiren Osmanlı üzerinden Türkçülük yapılıyor.
Osmanlı devleti %40 gayrimüslümlerden oluşuyordu. Biz osmanlının torunuyuz demek adressiz bir mektup gibidir.Zira, ne din,ne dil ne de etnisite bellidir.
Dünya tarihinin Türk eksenli yazıldığı dönemde,Osmanlı'nın,Türkmen Akkoyunlu ve Safavi devletleriyle savaşı 'İran,Acem-Şii devletleriyle'savaşı olarak çarpıtılırken,devşirme Osmanlı Türk Devlet'i olmuş oluyordu!
E.Aydın.Öteki Tarih
Cizye,resm-i Bennak(evlilik vergisi) ,Resm-iMücerret(bekarlık vergisi,yasakçı hakkı,yol yürüme,yem hakkı,un öğürme,hayvan kesimi,ağırlık resmi(gelin alınırken erkeğin verdiği vergi) yaylak,kışlak,ağıl resmi,yava resmi,boyahane resmi,kürekçi akçesi, resmi idiye,
Adet-iIrgadiye, nüzül akçesi,resmi mevaşi(sığır vergisi) resmi nasiyap((değirmen vergisi
Kovan resmi,
Osmanlı’da vergiler,M.kunt Osmanlı devleti
Osmanlı,Türklüğü aşağılayıp dıslamakla kalmayacak yanı sıra Türkçeyi de aşağıliyan,onun yerine Arapça-Farsça kırması yeni bir dil osmanlıcayı üretecekti.
Vezir-i azam Mahmut paşa,1457 'de sırbistan'da büyük Voyvoda olan Mihail Angeloviç'ın kardeşidir.
Vezir-iazam Hersekzade Ahmet Paşa,Hersek Dükkü'nün kardeşidir.
Sokullu Mehmet Paşa,Peç Başpiskoposu'nun kardeşidir.
Muhteşem Süleyman dönemi,yoksul Anadolu halkı için ne anlama gelir.neyi ifade eder? resmi tarihçi hiç bir zamankamerasını halka çevirmez görüntü hep karanlıktır.
Osmanlı Devleti %40'ı gayrimüslimlerden,üzerinde yüzün üzerinde etnik unsur barındıran bir imparatorluktur.
Osmanlı'ya dönüş özlemleri olduğunu biliyorum,ama tarih geriye akmaz,bu görüşler Cumhuriyet'in içinde iki boyutlu gariplikler içinde kalırlar.