ölen öldüğünü ne zaman anlar belki teni bile taş kesilmişken o haala ölüm ağrısı çektiğini sanıyordur tamda ben öyleyimdir belki..acı çektiğimi sanıyorum..belki herşey çoktan bitti acı çekme lüksümü kaybettim belki belki tenim taş kesti..
ölüm var olduğunu sandığımız herşeyin bir rüyadan ibaret olduğununun farkına varmamız yada bunu gercek anlam da kabulunmemiz.rüyadan uyanış ve asıl başlangıç.
Gercek, Caresizlik ve Soguk, Yeniden Var olma inanci var olmus olsada. Bazen Olmek kurtulus denebilsede.(cunku olumden kotu setler var okuduklarima gore hayatta)
ki Ölüm sevdaları tüketmişlere davetkâr yaşama güdülerimiz ve aşk bu davette izdihama neden olmayalım diye verildi bize her gidenle yolcuydum tutunmasam sevdana birde gözlerine bakabilme arzusuna
Bakma sana soğuk yüz dediklerine; sen benim için,müjde çiçekleriyle kar gibi beyaz ve berraksın.Birileri sana çukur derler,fakat ben sana ebedi saadet saraylarına açılan koridor nazarıyla bakıyorum.'Ayıran'da derler sana; fakat sen,ebedi alemlere göç etmiş binlerce ahbaba,dost ve yarana kavuşturansın.Başta simalarına meleklerin hayran olduğu nebilere,sonra sahabeye,salihlere,hısım ve akrabaya bizi ulaştıransın.
Irk, dil,din, cinsiyet ve sosyal statü ayrımı yapılmaksızın tam bir eşitlik uygulamasıyla yapılan boyut değişikliği...sahte kanunların ve ahbap-çavuş ilşkisine dayandırılan sahte adaletin uygulandığı bir rüyadan, gerçek kanunların ve gerçek adaletin uygulandığı gerçek dünyaya geçiş
ölüm bu dünyada yaptığın birikime göre yaşayacağın ikinci hayattır yani son değil birikimin iyiyse yaşamayı arzuladığın ikinci hayat kötüyse eğer iki kere ölmek isteyeceğin hayat olabilir bu yüzden ömrümüz beki birgündür ogün belki bugündür ona göre düşünüp ona göre yaşayalım
ölüm ne bir son ne bir başlangıç, ölüm bir mola veriş, hani otobüsle bir yerden bir yere giderken mola verirsiniz ya mola verdiğinizde nasıl yol uluğunuz bitmemiş se ölüm de bir bitiş değil otobüs hareket ettiğinde yolculuğunuz kaldığı yerden devam edecektir ama farklı olacak tabi
demiş ya şair ne ölümden korkmak ayıp ne de düşünmek ölümü...bugün ölecekmiş gibi yaşayıp ama nasıl olsa ölücez diyede savsaklamamak lazım..ayarı dengeyi tutabilmek şart..ölümü kabul edip ama davet etmeden yaşamak lazım..bu gerçeği kabul edip ama kullanmamak lazım..çünkü ölüm yaşama dair zaten.. herşey vaktinde güzel..ölüm bile...
ölüm, bir insan icin sınavın sonu, onlarca insan icinse tek bir şık
ruhun; bedenin tutsaklığından kurtulduğunun eylemsel ifadesidir.
uçurumun dibine kadar getirdim ÖLÜMÜ
ölüm soğuk bir geceyi getirir akla kimi zaman ürpertiyle hissetilir çalmakta olduğunu kapıyı ölüm geleceği biline unuturmuş bir haberci gibidir.
Ölüm ki ah kar tanesi
Ölüm ki ah yalnızlık
Ölüm ki ah çıkmaz sokak
Ölüm ki ah son durak...
ölüm aradığın zaman bulunmayan hiç düşünmediğin zamanda ansızın karşına çıkan gidişi garantili dönüşü meçhul bir yoldur diye düşünüyorum.demirci fayik
ölen öldüğünü ne zaman anlar
belki teni bile taş kesilmişken o haala ölüm ağrısı çektiğini sanıyordur
tamda ben öyleyimdir belki..acı çektiğimi sanıyorum..belki herşey çoktan bitti
acı çekme lüksümü kaybettim belki
belki tenim taş kesti..
SONSUZUN BAŞLANGICIDIR...
ölüm var olduğunu sandığımız herşeyin bir rüyadan ibaret olduğununun farkına varmamız yada bunu gercek anlam da kabulunmemiz.rüyadan uyanış ve asıl başlangıç.
teyzem...
Ölüm kü ah çıkmaz sokak...
Gercek,
Caresizlik ve Soguk,
Yeniden Var olma inanci var olmus olsada.
Bazen Olmek kurtulus denebilsede.(cunku olumden kotu setler var okuduklarima gore hayatta)
“Ölüm mü,
Bir gölün dibinde durgun uykudasın.
Denizler?
Tanrılar karıştırır durur denizleri…” Cemal Süreya
Ölüm,
Çaresiz kabulleniştir.
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber,
hiç güzel olmasaydı, ölür müydü peygamber?
.......................................(N.Fazıl KISAKÜREK)
doğumunla bir anlam kazanan yaşamla iç içe büyüyen ve yaşamın ötesine gidemeyen hiçlik
ki Ölüm
sevdaları tüketmişlere davetkâr
yaşama güdülerimiz ve aşk
bu davette izdihama neden olmayalım diye verildi bize
her gidenle yolcuydum
tutunmasam sevdana
birde gözlerine bakabilme arzusuna
Ölüm
Uğramadan sana, geçsem uzaktan;
Yine de peşimden gelirsin ölüm.
Kurtulsam da hergün binbir tuzaktan,
Vakti gelir bir gün bulursun ölüm.
Söyler misin bana; sen nerde yoksun?
Nefsimin üstünde bir ağır yüksün.
İsyanım olamaz çünkü sen haksın.
İçimden ne geçer bilirsin ölüm
Ne adım bilirsin ne de sanımı
Anamı, babamı, hem de canımı…
İkide bir bomboş koyup yanımı
Bir gün sen de yalnız kalırsın ölüm.
Nice hükümdarı af mı eyledin?
Zenginmiş, fakirmiş, kimi eğledin?
Sen ezelden beri her an böyleydin,
Ayrı gayrı bilmez, alırsın ölüm.
(2009/8/Konya)
Bakma sana soğuk yüz dediklerine; sen benim için,müjde çiçekleriyle kar gibi beyaz ve berraksın.Birileri sana çukur derler,fakat ben sana ebedi saadet saraylarına açılan koridor nazarıyla bakıyorum.'Ayıran'da derler sana; fakat sen,ebedi alemlere göç etmiş binlerce ahbaba,dost ve yarana kavuşturansın.Başta simalarına meleklerin hayran olduğu nebilere,sonra sahabeye,salihlere,hısım ve akrabaya bizi ulaştıransın.
Irk, dil,din, cinsiyet ve sosyal statü ayrımı yapılmaksızın tam bir eşitlik uygulamasıyla yapılan boyut değişikliği...sahte kanunların ve ahbap-çavuş ilşkisine dayandırılan sahte adaletin uygulandığı bir rüyadan, gerçek kanunların ve gerçek adaletin uygulandığı gerçek dünyaya geçiş
ölüm yanlızlık olsa mahşer olmazdı
ölüm kurtuluş olsa azap olmazdı
verdiğimiz son nefes aldığımız
ilk nefes kadar saf ve temiz olsaydı
hiç bir kul günah kâr olmazdı
ölüm kaçınılmaz son hepimiz için
Ölümü sığdıramaz,
Akıl daracık koğuk.
Ölemez,çıldıramaz,
Ağlarlar boğuk boğuk.
İlaç yarım,şişede,
Koltuk mahzun,köşede,
Ev halkı telaşede,
Ölü yerde, sopsoğuk...
ölüm bu dünyada yaptığın birikime göre yaşayacağın ikinci hayattır yani son değil birikimin iyiyse yaşamayı arzuladığın ikinci hayat kötüyse eğer iki kere ölmek isteyeceğin hayat olabilir bu yüzden ömrümüz beki birgündür ogün belki bugündür ona göre düşünüp ona göre yaşayalım
olum sadece bir baslangictir cunku olen sadece bedendir ruh olmez
yaşamın noktalanması bilinmeyen tarafa doğru yolculuk
Belki güzel belki kötü ama yeni bir güne merhaba...
ölüm ne bir son ne bir başlangıç, ölüm bir mola veriş, hani otobüsle bir yerden bir yere giderken mola verirsiniz ya
mola verdiğinizde nasıl yol uluğunuz bitmemiş se ölüm de bir bitiş değil otobüs hareket ettiğinde yolculuğunuz kaldığı yerden devam edecektir ama farklı olacak tabi
demiş ya şair ne ölümden korkmak ayıp ne de düşünmek ölümü...bugün ölecekmiş gibi yaşayıp ama nasıl olsa ölücez diyede savsaklamamak lazım..ayarı dengeyi tutabilmek şart..ölümü kabul edip ama davet etmeden yaşamak lazım..bu gerçeği kabul edip ama kullanmamak lazım..çünkü ölüm yaşama dair zaten.. herşey vaktinde güzel..ölüm bile...
Hayattayken; Başın Sonu,
Ölünce, Sonun Başı
Uyanmanın diğer adı... Sevgiliye giden giden yolun başı...