"Hangi sahilde karaya vurduysan, orayı memleketin belledin.. Halbuki bir sonraki dalgada yine denize çekilecektin.. Senin memleketin o kıyı değildi. O deniz de değildi.
Birisinin hüngür hüngür ağlayarak kurduğu bir cümlenin, hiç kimsenin gönlüne değmemesi kadar canım yandı o gece. Sonra, gırtlağımda yüklemi olmayan bir cümle ile eve döndüm. İnsan aptal olduğunu öğrenince eve döner hep..
haroşa örgünün düz örgüden daha zor ilerlediğini... bir ters bir düz yaparken işleri arap saçına çevirmeyi bırakıp dümdüz ilerlemeyi öğren artık.... .......................yordun beni.....
Ayaklarının üstünde durmasını öğrenmelisin Sendeleyerek ya da tökezleyerek değil Dimdik ayakta durmasını. Dürüst olmasını öğrenmelisin Yalanla ve dolanla değil… Tıpkı bir ayna gibi olmasını. İçten bir gülüşü öğrenmelisin Sinsice tebessümü ya da sırıtmayı değil..! Sımsıcak bir gülüşü. Yaşamla kıyasıya mücadeleyi öğrenmelisin “Pes ettim” ya da “Korktum” demeyi değil İnanmış bir kalple mücadeleyi. Öğrenmelisin Ve sana son sözüm: Bir gün gerçekten sevmeyi öğrenmelisin Kırmayı ve incitmeyi değil Gerekirse küçük bir kalpte Koca bir sevgi olmayı öğrenmelisin
bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet
Sevmeyi öğren: Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün. Sevince,kendini kendinden öte taşırsın. Sevince kalbine yeni ve sonsuz kanatlar takarsın. Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara varırsın.
İnsanlara bu kadar güvenmemeyi..herkesi kendin gibi iyi niyetli ve sevgi dolu sanmamayı..öğren artık..Ertelenmeyi öğrendiğin gibi ertelemeyi de öğren artık..Bazen affetmenin en büyük hata olduğunu ve gelişimin önündeki bir engel olduğunu öğren artık..
ben biliyorum aslında da, yani ahlaki olarak olduğunda da değil dolandıramıyorum kimseyi işte beceriksizliğimden sanırım:/ napiyim ben de böyleyim işte.
o kalın kafana sok/biliyorum kolay olmıcak //ben kızgınken o maymun suratını saklıcak bi yer bulman gerektiğini/öğren artık/:D/yoksa/yoksa ben öğretirim/.
İnsandır işte güler, ağlar..
coşun halleri de vardır, hüzünlü de.
yeter ki Allah, kişiliğine zeval vermesin, değerlerinden mahrum etmesin :)
"Hangi sahilde karaya vurduysan,
orayı memleketin belledin..
Halbuki
bir sonraki dalgada
yine denize çekilecektin..
Senin memleketin o kıyı değildi.
O deniz de değildi.
Senin memleketin o ,
dalgaydı..
Dalganı sevmeyi öğren ,
kıyını değil.."
Birisinin hüngür hüngür ağlayarak kurduğu bir cümlenin, hiç kimsenin gönlüne değmemesi kadar canım yandı o gece. Sonra, gırtlağımda yüklemi olmayan bir cümle ile eve döndüm. İnsan aptal olduğunu öğrenince eve döner hep..
' öğren artık !
Bu gece yağmur yağmayacak ve ben ıslanacağım
öğrenmenin sonu yok...
haroşa örgünün düz örgüden daha zor ilerlediğini...
bir ters bir düz yaparken
işleri arap saçına çevirmeyi bırakıp
dümdüz ilerlemeyi öğren artık....
.......................yordun beni.....
Öğren artık.. hangi adı alırsan al ruhundaki çiçek daima açacak.
Bazı insanların prospektüsü olmalıydı...daha kolay öğrenirdik onlarla yaşamayı....
senin bile ne çook muadilin var, muadili olmayan tek benim :))
Gülümsemeyi :)
Ayaklarının üstünde durmasını öğrenmelisin
Sendeleyerek ya da tökezleyerek değil
Dimdik ayakta durmasını.
Dürüst olmasını öğrenmelisin
Yalanla ve dolanla değil…
Tıpkı bir ayna gibi olmasını.
İçten bir gülüşü öğrenmelisin
Sinsice tebessümü ya da sırıtmayı değil..!
Sımsıcak bir gülüşü.
Yaşamla kıyasıya mücadeleyi öğrenmelisin
“Pes ettim” ya da “Korktum” demeyi değil
İnanmış bir kalple mücadeleyi.
Öğrenmelisin
Ve sana son sözüm:
Bir gün gerçekten sevmeyi öğrenmelisin
Kırmayı ve incitmeyi değil
Gerekirse küçük bir kalpte
Koca bir sevgi olmayı öğrenmelisin
BENCEDE ARTIK OGRENMELISINIZ :)
ne bağırıyon bee
Kaybetmek ne çok erken, sevmek için ne de çok geç
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
Ne yaparsan yap. Yengeç yengeçtir. Doğru yürümez.
zorlamayla olsaydı... neler öğretilirdi neler...
sevmeyi...
Ölümlü dünyada herşey faniiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Sevmeyi öğren: Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün. Sevince,kendini kendinden öte taşırsın. Sevince kalbine yeni ve sonsuz kanatlar takarsın. Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara varırsın.
yaşananlar yaşanacakların teminatı değildir..
'Bu dünyada baki olan tek şey zamandır'
ah be Kenan öğren artık: BİTTİ
Fani olanlara ağıtlar yakmaya ne hacet, yürüyelim, yürüyelim...
susarak söylemeyi...
yalnız hüznü vardır kalbi olanın..
ne kadar kendi oldu insan o kadar başka..
ok değerse bir kuşun ancak kalbine değer..
ılık şeyler damak zevkini tatimin etmez! !
İnsanlara bu kadar güvenmemeyi..herkesi kendin gibi iyi niyetli ve sevgi dolu sanmamayı..öğren artık..Ertelenmeyi öğrendiğin gibi ertelemeyi de öğren artık..Bazen affetmenin en büyük hata olduğunu ve gelişimin önündeki bir engel olduğunu öğren artık..
ben biliyorum aslında da, yani ahlaki olarak olduğunda da değil
dolandıramıyorum kimseyi işte
beceriksizliğimden sanırım:/
napiyim ben de böyleyim işte.
o kalın kafana sok/biliyorum kolay olmıcak //ben kızgınken o maymun suratını saklıcak bi yer bulman gerektiğini/öğren artık/:D/yoksa/yoksa ben öğretirim/.