şu an anlıyorum ki parçası olmaktan uzak durmaya çalıştığım bu toplum, nefes alırken çevremi saran hava gibi boğazıma yapışmış, aklımı ve hayalimi avucunda sıkıştırmış, iç sessizliğimi de susturmuş... öyle ki ben gidiversem bir başka, uzak diyara, bir parçamı eksik bırakır...
işte Nietzsche, o atılması imkansız yüklerini atmış, utancı, ahlaksızlığı, toplum baskısını ve açlığı ve uzak durmayı, o yapay sosyaliteyi, hepsini hepsini bıraklıp bir kenara; kendini aramaya bırakmış zamanı ve belki şimdi de anlayamadığımız bir biçimde (delilik dediğimiz bir şekilde) kendi soyutluğuna ulkaşmış. ne mutlu ona
nietzsche felsefesi başlı başına bir öngörüdür.geleceğe dair herşeyi gördü ve yazdı.delilik ve dehalık arasında gitti geldi.dehalığı deliliğine ortam hazırladı.
Tespitlerin ve yorumların sadece Nietzsche ya da Niçe ismini markalaştırmadan yapılması uygun olur...Aksi taktirde Dahinin felsefesini ve aktarımındaki amacını mahvetme tehlikesi olabilir... Gerçekler soğuktur ve öngörülebilir...Onun yaptığı da buydu... Yapabildi çünkü bağımsızdı... Ve başı ağrıyordu... Yanılmadı...
gercek diyorum ben oldugu gibi yasami, olusumu, ve cok kimsenin onu tam olarak kavradigini sanmiyorum. nietzsche oldugu gibi en buyuk filosof. en azindan bana göre böyle..
bu felsefe nietsche yanlış eğer yanlışsa üzerinde tartışılmaz EĞER DOĞRUYSA ya doğruysa savunan arkadaşlar yüzü gülüyor her halde üzgünüm gülmesinler çünkü sözüm bitmedi evet yine yanlış olacağından üzerinde tartışılmaya değmez
tamarit midir nedir_? O insandı; insan ölür fakat düşünceleri olmez. Senin gibi insanlar oldukça YAŞAYACAKTIR. İNANDIGIN DEGERLERİ SAVUNAN İNSANLARDA ÖLDÜ.
sadece felsefenin nereye varacağını bilerek, ona inanmalı insan. yani nietzsche denildiğinde, onu sahiplenmekse amaç tüm bir yaşam içinde aklı safdışı bırakabileceğine de inanamalı o zaman. bunun içinse kapıda bekleyen ya çıldırmaktır yada intihar- o bunu başardı- başarmak diyorum çünkü nihilizimden tek çıkış budur.bu bir felsefenin çöküşü değil kendini gerçekleştirmesidir. başka türlü olması beklenemezdi
Kadının yanına mı gidiyorsun, kırbacını almayı unutma! Burada kırbaç kadının güç istemini vurguluyor. Hangi kadın güçlü olanı erkek olarak görüp, dişiliği şahlanmaz ki? Güç olumsuzluk olarak algılanmamalı. Bazı kadınlar için güç fizikseldir, bazı kadınlar için paradır, bazıları için duygusal yoğunluktur, bazıları için akıldır, bazıları için dürüstlüktür ve bazıları için sanat, edebiyat, entelektüelliktir...Saymakla bitmez. Nietzsche ömrünün büyük bölümünü evlenmemiş teyzeleriyle geçirmesinin de etkisiyle kadınların güç istemini bence doğru tespit etmiş.
Düşünürlerin en derini yazgıları çevrimsel yollar izleyenler değildir.Devasa bir evreni olduğu gibi, kendi içinide gören ve samanyollarını kendi içinde taşıyan kişi tüm samanyollarının ne kadar düzensiz olduğunuda bilir; bu saman yollarıda kaosa ve varlığın labirentine kadar götürür.
İnsan, hayvanların en acımasızıdır.Trajedilere, boğa güreşlerine ve çarmıha germelere yardım ederek şimdiye kadar kendini rahat hissetmiştirve cehennemi icat ettiği zaman bu gerçekte onun cenneti olmuştur. Nietzsche idealist ahlaka saldırmıştır.İyilik ve acımayla alay etmiş ve insancıl duyarlılık altına gizlenen ikiyüzlülüğün maskesini çıkarmıştır.Prounhon ve Marx gibi savaşın yararlı yönünü onaylamıştır.
Deccal (Hristiyanlığa Lanet) , Tan Kızıllığı, Ecce Homo (İşte İnsan) , Ahlakın Soykütüğü, Tarih Üzerine, Frengi, Salome, Sütçü beygiri, ölen bir tanrı...
Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç! Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler. Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki...
Merhaba arkadaşlar; yazdıkalrımla birilerini kırdıysam özürdilerim. Benim amacım kimseyi kırmak değil doğru olanı söylemekti.Sitemim bunun içindi.Nietzsche gerçektende delirmek üzereydi fakat dostlarını yardımı ile huzurlu bir ölüme ulaştı.Onun gibi iyi bir psikoterapist olan Dr.josef BREUER. onun kendisini bulmasını sağlayan ve ona yardımcı olan insandır.o çok iyi ve akılı bir psikoterepisti bence onun aklını ve zekasını hafife almammak gerekir.Hatta ondan bazı dersler çıkarmak lazım" yaşamasevinci"herşeye rağmen. Teşekkürler...
Ona deli diyenler hangi kitabını okudular acaba? Delilikle ilgili kısa bir öykü anlatayım: bir gün kral ve kraliçeyi devirerek tahtı ele geçirmeye çalışan bir büyücü, halkın içtiği suyla, kral ve kraliçenin kullandığı suyun ayrı olmasından yararlanarak halkın içtiği suya deliliğe neden olan bir madde karıştırır. Bu sudan halk içtikçe delirir ve kral ile kraliçenin kendilerinden farklı konuştuklarını, bambaşka insanlar olduklarını görerek saraya başkaldırlar. Bunu farkeden kral ve kraliçe halkın içtiği sudan içerek tahtlarını korumaya devam ederler, ancak onlar da delirmişlerdir. Başka bir sudan içiyorsunuz sanırım. Nietzche mi deli, siz mi bir düşünün?
KENDiSiYLE MÜCADELE ETMEKTEN YAŞAMAYA FIRSAT BULAMAMIŞ. BENCE TARiHiN EN BÜYÜK TEPKi FELSEFESiNi ORTAYA KOYAN KiŞi. HAYATI HASTALIKLAR VE ACILARLA GEÇMiŞ. ACIYI YÜCELTMEKTEN BAŞKA ÇIKAR YOL BULAMAMIŞ. ZAVALLI DAHi...
şu an anlıyorum ki parçası olmaktan uzak durmaya çalıştığım bu toplum, nefes alırken çevremi saran hava gibi boğazıma yapışmış, aklımı ve hayalimi avucunda sıkıştırmış, iç sessizliğimi de susturmuş...
öyle ki ben gidiversem bir başka, uzak diyara, bir parçamı eksik bırakır...
işte Nietzsche, o atılması imkansız yüklerini atmış, utancı, ahlaksızlığı, toplum baskısını ve açlığı ve uzak durmayı, o yapay sosyaliteyi, hepsini hepsini bıraklıp bir kenara;
kendini aramaya bırakmış zamanı ve belki şimdi de anlayamadığımız bir biçimde (delilik dediğimiz bir şekilde) kendi soyutluğuna ulkaşmış.
ne mutlu ona
nietzsche felsefesi başlı başına bir öngörüdür.geleceğe dair herşeyi gördü ve yazdı.delilik ve dehalık arasında gitti geldi.dehalığı deliliğine ortam hazırladı.
Tespitlerin ve yorumların sadece Nietzsche ya da Niçe ismini markalaştırmadan yapılması uygun olur...Aksi taktirde Dahinin felsefesini ve aktarımındaki amacını mahvetme tehlikesi olabilir...
Gerçekler soğuktur ve öngörülebilir...Onun yaptığı da buydu...
Yapabildi çünkü bağımsızdı...
Ve başı ağrıyordu...
Yanılmadı...
! ! ! ! ! Bilgi ermişleri olmak elinizden gelmiyorsa BİLGİ SAVAŞÇILARI olun! ! ! ! !
artık öyle bir gün geldi ki herkes nietzsche okuyor....demek ki artık kimse onu anlamıyor!
niçe
gercek diyorum ben oldugu gibi yasami, olusumu, ve cok kimsenin onu tam olarak kavradigini sanmiyorum. nietzsche oldugu gibi en buyuk filosof. en azindan bana göre böyle..
niçe öldü....
bu felsefe nietsche yanlış eğer yanlışsa üzerinde tartışılmaz
EĞER DOĞRUYSA ya doğruysa savunan arkadaşlar yüzü gülüyor her halde üzgünüm gülmesinler çünkü sözüm bitmedi evet yine yanlış olacağından üzerinde tartışılmaya değmez
'niçe
enerji
ey don kişot
tanrı öldü diye bağrıyor ve bizi uçurumun kıyısına getiriyordun..' n.kazancakis
tamarit midir nedir_? O insandı; insan ölür fakat düşünceleri olmez. Senin gibi insanlar oldukça YAŞAYACAKTIR.
İNANDIGIN DEGERLERİ SAVUNAN İNSANLARDA ÖLDÜ.
umit kotulerin en kotusu cunku iskenceyi uzatir!
belkide yok olduklarında gerçekleştiklerine inanıyorlar kim bilir.
sadece felsefenin nereye varacağını bilerek, ona inanmalı insan. yani nietzsche denildiğinde, onu sahiplenmekse amaç tüm bir yaşam içinde aklı safdışı bırakabileceğine de inanamalı o zaman. bunun içinse kapıda bekleyen ya çıldırmaktır yada intihar- o bunu başardı- başarmak diyorum çünkü nihilizimden tek çıkış budur.bu bir felsefenin çöküşü değil kendini gerçekleştirmesidir. başka türlü olması beklenemezdi
NİETZSCHE tanrıyı içinde öldürmeyen insanlarış, insanı arar. O bir her zamanki gibi zamansız yürekli bir derviş, tir.
Herkes algılayamaz.
hiç...
Kadının yanına mı gidiyorsun, kırbacını almayı unutma! Burada kırbaç kadının güç istemini vurguluyor. Hangi kadın güçlü olanı erkek olarak görüp, dişiliği şahlanmaz ki? Güç olumsuzluk olarak algılanmamalı. Bazı kadınlar için güç fizikseldir, bazı kadınlar için paradır, bazıları için duygusal yoğunluktur, bazıları için akıldır, bazıları için dürüstlüktür ve bazıları için sanat, edebiyat, entelektüelliktir...Saymakla bitmez. Nietzsche ömrünün büyük bölümünü evlenmemiş teyzeleriyle geçirmesinin de etkisiyle kadınların güç istemini bence doğru tespit etmiş.
Bir de kadın düşmanı olmasa..
Düşünürlerin en derini yazgıları çevrimsel yollar izleyenler değildir.Devasa bir evreni olduğu gibi, kendi içinide gören ve samanyollarını kendi içinde taşıyan kişi tüm samanyollarının ne kadar düzensiz olduğunuda bilir; bu saman yollarıda kaosa ve varlığın labirentine kadar götürür.
İnsan, hayvanların en acımasızıdır.Trajedilere, boğa güreşlerine ve çarmıha germelere yardım ederek şimdiye kadar kendini rahat hissetmiştirve cehennemi icat ettiği zaman bu gerçekte onun cenneti olmuştur.
Nietzsche idealist ahlaka saldırmıştır.İyilik ve acımayla alay etmiş ve insancıl duyarlılık altına gizlenen ikiyüzlülüğün maskesini çıkarmıştır.Prounhon ve Marx gibi savaşın yararlı yönünü onaylamıştır.
Deccal (Hristiyanlığa Lanet) , Tan Kızıllığı, Ecce Homo (İşte İnsan) , Ahlakın Soykütüğü, Tarih Üzerine, Frengi, Salome, Sütçü beygiri, ölen bir tanrı...
Böyle buyurdu Zerdüşt
Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç!
Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler.
Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki...
Merhaba arkadaşlar; yazdıkalrımla birilerini kırdıysam özürdilerim. Benim amacım kimseyi kırmak değil doğru olanı söylemekti.Sitemim bunun içindi.Nietzsche gerçektende delirmek üzereydi fakat dostlarını yardımı ile huzurlu bir ölüme ulaştı.Onun gibi iyi bir psikoterapist olan Dr.josef BREUER. onun kendisini bulmasını sağlayan ve ona yardımcı olan insandır.o çok iyi ve akılı bir psikoterepisti bence onun aklını ve zekasını hafife almammak gerekir.Hatta ondan bazı dersler çıkarmak lazım" yaşamasevinci"herşeye rağmen. Teşekkürler...
En azından Tanrı nın varlığına inanıyor, öldü bile dese..
Ona deli diyenler hangi kitabını okudular acaba? Delilikle ilgili kısa bir öykü anlatayım: bir gün kral ve kraliçeyi devirerek tahtı ele geçirmeye çalışan bir büyücü, halkın içtiği suyla, kral ve kraliçenin kullandığı suyun ayrı olmasından yararlanarak halkın içtiği suya deliliğe neden olan bir madde karıştırır. Bu sudan halk içtikçe delirir ve kral ile kraliçenin kendilerinden farklı konuştuklarını, bambaşka insanlar olduklarını görerek saraya başkaldırlar. Bunu farkeden kral ve kraliçe halkın içtiği sudan içerek tahtlarını korumaya devam ederler, ancak onlar da delirmişlerdir. Başka bir sudan içiyorsunuz sanırım. Nietzche mi deli, siz mi bir düşünün?
gerçeklerle yüzleşmek yürek ister..yüzleşenede deli derler.keşke onun kadar deli olabilsem..
Tanrı öldü diyecek kadar cesur.
idealizmin karşısında çökmüş bir adam ve fikir
KENDiSiYLE MÜCADELE ETMEKTEN YAŞAMAYA FIRSAT BULAMAMIŞ. BENCE TARiHiN EN BÜYÜK TEPKi FELSEFESiNi ORTAYA KOYAN KiŞi. HAYATI HASTALIKLAR VE ACILARLA GEÇMiŞ. ACIYI YÜCELTMEKTEN BAŞKA ÇIKAR YOL BULAMAMIŞ. ZAVALLI DAHi...