newroz u biz kürtçede newroz dıye yazar ve okuruz çünki newroz kutlanış şekli ilede ezilmiş bir halkın sonunda zaferi kucaklayışının bayramı yada bazı kesımlerın baharın gelişi dıye adlandırılsada aslında baharında zaferi çiçeklerın toprağın tabiatın zaferi olarak adlandırılabilir.her halukarda ezilmişliğin zafere ulaşması yani 'v' ile yazılması aslında türkçeye yani türklerede hakaret sayılır.Çünkü o zaman da sanki anadoluda bınlerce yıl hüküm sürmemişler gibi bır tarih çıkar.
Uzun yıllar önce,Zağroslarda Zalim Dehak'a karşı Demirci Kawa'nın önderliğinde halk ayaklandı.Kurtuluşunu sağladı.İşte Newroz; kurtuluşu, özgürlüğü mutulayan böyle bir zaferin bayramıdır.Aradan geçen binlerce yıl,bu bayramın yarattığı bağımsızlık tutkusunu södürememiştir.
Newroz iddia edilidği gibi buradaki cevap yazan bazılarını değindiği gibi orta Asya Türklerinin kutladığı bir bayramı yada bir değeri değildir.
Daha düne kadar Newrozun ne olduğunu bilmeyen ve nasıl kutlandığını bilmeyenler bugün karşılarında büyük çoşkuyla sahiplenip kutlandığını görenlerin hazmedemediği gibi bir söylentiyi bir politika haline getirip kürt insanını kişiliksizleştirme polikasının bir diğer adıyla asimilasyona uğratılmak istenen bir halkın tarihine sahip çıkılması ve çarpıtılmasıdır.
Newrozu Newroz yapan ve sembol haline getiren başta kawa ve mazlum doğandır....
Newroz, Ortadoğu halklarının isyanıdır. Newroz Halkların birlik, dayanışma ve zulme karşı koyma iradesinin adıdır. Newroz Demirci Kawa önderliğinde zalim Dehak'a karşı gerçekleştirilen isyanın zafere erişmesidir. Newroz Alçaklıklara, Haksızlıklara, Zulme, Emperyalist İşgale ve Sömürüye İşbirlikçilerine karşı İsyanın bir diğer adıyla Başkaldırısıdır.
Ew roja pîroz e Ew cejna me Kurda ye. Roj roja gelê me ye Roja we hemû ya pîroz be…
Bugün Yirmibir mart Süreşim yeşil gül yollamış Kutlamış Newroz Dedemi Sen ki baramımız umudumuzsun Zerdüşt'lerden bu yana. Halkın oğlu yarınlar yaratıyor Hoş geldin Sefa geldin Newroz Dedem...
Newroz cejn û dîlan e Roja cerg û milan e I id û esman dikene Newroz behna gulan e
Newroze, Newroz sed silav ne carek Hele cejna berxwedan Pîroz û bimbarek Hele Newroz, hele Newroz Sed silav ne carek Hele cejna serhildane Pîroz û bimbarek
Newroz roj e bidin dû Pîroz kin ve roja nû Vexin agire pîroz Newroz ji bo me bû doz
Agire Newroz gur kin Dîlana xwe mezin kin Gazi keç û xorta kin Roja nû pîroz bikin
Orta asya Türklerinin kutladığı dünyanın en eski bayramı olmasına rağmen, bizler bayram bolluğundan bu bayramı unutunca, Kürtler kendilerine mal etmiş, dahada ilerisine gidilerek bir pkk bayramı havasına sokulmuştur. Değerinize sahip çıkmazsanız birileri sahip çıkar sizin yerinize. Aynen Nasreddin hoca'yı ve Hacıvat Karagöz'ü Yunanlıların sahipllenmeye kalkışması gibi. Sonra kendinize ait olan şeyin kendinize ait olduğunu ispatlamak için çırpınır durursunuz.....
hastalık abicim sendrom bi nevi...yasaklı dönemlerde legalitede idi...yasallaşınca toplumun hastalığı oldu nörotik bi çeşit hastalık nörotiklerin yılın 21 martında toplanıp demir dövdüğü veya birilerine özgürlük isteği ile bağırdığı çağımızın özgürlük istemi(! ! !) hastalığı...
Yazılışı NEVRUZ olan Orta asya tüklerinin kutladığı dünyanın en eski bayramıdır.. Tabi son yıllarda yasa dışı örgütün şovuna dönüşen menşei öz mü öz TÜRK bayramıdır....
Üzerinde yaşadığımız topraklar dahil, Ortadoğu coğrafyası için ezilen kitleler nezdinde hep başkaldırı ve isyan anlamına gelir. Çelişki ve çatışmaların alabildiğine derin yaşandığı bu topraklarda, ezilen ve sömürülen kitleler kendi ezilmişliklerini açığa vuracak ve bunu yığınsal olarak örgütleyecek özel günler yaratabilmişlerdir. İşte Newroz, ona atfedilen tüm efsaneleri aşarak ezilen Kürt halkının başkaldırı günü oluvermiştir. Zalim Dehakların yenildiği, Kawaların efsaneleştiği, halkların özgürleştiği gündür.
21 Mart Nevruz(Yenigün, Ergenekon): Dünya Türklerini birbirine kenetleyen ve Ergenekon'dan demir dağları eriterek dirilen atalarımızın ruhlarıyla yanan bir ateştir. İlkbaharda doğanın uyanıp, yeniden dirilmesi misali, Türk milleti de titreyip, özüne dönüp yeniden uyansın ve Türkbirliği'ne giden kutlu yolumuz açılsın.. Nevruz bayramımız,tarih boyunca tek bir devleti bile olmamış,bayraksız,kültürsüz,tarihsiz,dilsiz,medeniyetsiz insanlara bırakılmasın...
Yeni yurt Ötüken’ e vardıklarında Bahar başlamıştı dört bir yanda O gün bu gündür coşkuyla kutlanır Turan elleri mutlulukla kanatlanır Adına Nevruz dediler kutlu bayramın Tadına doyulmaz o gün yapılan seyranın
Nedendir bilinmez, bir olguyu gerçek anlamda sahiplenebilmek için hem yönetenler hem de yönetilenler olarak, onun başına bir şey gelmesini bekliyoruz. Müzakere tarihi alamayacak gibi oluyoruz, Avrupa Birliği süreci tehlikeye giriyor; dikkatlerimizi hemen oraya yoğunlaştırıyoruz, yöneticiler olarak ard arda yasalar çıkarmaya başlıyoruz. Devletin doruğunda irtica gerginliği yaşanıyor, laik şeriat tartışmaları alevleniyor; dikkatlerimizi diğer tarafa çeviriyoruz, yönetilenler olarak tarihte görülmemiş eylemlerle tepkimizi gösteriyoruz. Mersin’deki bayrak yakma olaylarında karşımıza çıkan durum da bunların bir benzeridir.
Avrupa Birliği’nin resmi görevlileri Güneydoğu Anadolumuzu Kürdistan olarak adlandırıyor, sınırlarımızın dibinde fiili bir Kürt Devleti kuruluyor, bölücübaşı İmralı’daki sözde hapishanesinden konfederasyon çağrısı yapıyor, terör örgütüyle birebir bağlantısının olmadığını hiçkimsenin iddia edemeyeceği siyasi parti her toplantısında devlete meydan okuyor, sokaklarda her fırsatta olaylar çıkarıyor ve devletin hiçbir organı bu tür faaliyetlerin önünü alamıyor; vatandaşlar ise yalnızca söylenmekle yetiniyorlardı. Bir bayrak yakma olayıyla kralın çıplaklığı; Hitler kitaplarının neden bu kadar çok sattığı ve hamasi kardeşlik nutuklarının altının doldurulması gerektiği anlaşıldı.
Mesele, 12 yaşında iki çocuğun Türk bayrağını yakma girişimi meselesi değildir. Toplumda terör zamanlarından bugüne görülen belki en yüksek huzursuzluk dalgası yayılıyor. Doğu bölgelerimizde eli kanlı terör örgütünün destekçilerinin sayısı hala endişe verici boyutlarda seyretmeyi sürdürüyor. Batı bölgelerimizde gün geçtikçe Doğu kökenli yurttaşlarımızın aynı geleneği sürdürerek yaşadıkları iç şehirler oluşturuluyor.
12 yaşındaki çocuğa bayrağına saygı duyması gereğini öğretemeyen eğitim sistemi sorgulanmalıdır. Binlerce vatandaşı böylesine mantıksız bir anlayışın peşinden giden devletimizin bir türlü yerleştiremediği yurttaşlık bilinci sorgulanmalıdır. Sorun, bayrağı yerden kaldıran polise 24 maaş ikramiye verince çözülecek kadar basit bir sorun değildir. Ne var ki, siyasi sistemimiz, sorunları çözmeye değil, yok saymaya veya ertelemeye alışkındır.
Zamanında müfettiş raporlarında Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden DEHAP’a bile para aktarıldığı yazılıyor, basında Halk Otobüsü işletmecilerinin özellikle Doğu kökenli yurttaşlarımızdan seçildiği vurgulanıyordu. O zamanların Büyükşehir Belediye Başkanı, “Sen, ne mutlu Türküm diyene dersen, doğal olarak etki tepkiyi doğurur o da ne mutlu kürdüm diyene der. Yahu milletin bütünlüğü ne mutlu Türküm diyene ifadesi ile sağlanır mı? Osmanlı 30’u aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu. Biz de inanç birliği ile tutacağız” diyerek gittiği yerlerde ulusal birlikten, Türk kimliğinden değil; inanç birliğinden, ümmet kimliğinden söz ediyordu. Sanıyorum başbakan olunca işlerin başka türlü yürüdüğü anlaşıldı. En azından, inşallah anlaşılmıştır..
Mahsum halkın her sene bir şekilde saldırıya maruz kaldığı bayram. Düne kadar adını bilmeyen insanların bugün dört elle sarılıp bizim dedikleri bayram. :)
senin mi benim mi? .... tartışması içinde bayram havasından çıkıpta başka başka havalara giren ve artık bir çok kişideki anlamının TEDİRGİNLİK olduğu bayram...(dı) .
kürtler için bu baharın gelişi falan deildir...bu demirci kawa'nın halkının dehhak'ın zulmünden kurtuluşudur....ateşler yakar üstünden atlar stranlarla halay cekerek kutlarız bugünü.....
em belavken agire newrozé lé her deré pirozken wé cejné........................
newroz: kurtlerin geleneksel olarak kutladigi yenigun anlamina gelen bir senliktir kawa'nin dekaka isyan ettigi ve onun zulmunden ve baskisindan kurtarildigi gun anlamina gelir baharin gelsii olarakta biliniR
newroz bahar bayramıdır. turkçede w harfı yok dıyen arkadaslar bu kelıme turkçe degil zaten...
Nevruz Bahar bayramının adı Newroz ise ruh hastalığı.
newroz u biz kürtçede newroz dıye yazar ve okuruz çünki newroz kutlanış şekli ilede ezilmiş bir halkın sonunda zaferi kucaklayışının bayramı yada bazı kesımlerın baharın gelişi dıye adlandırılsada aslında baharında zaferi çiçeklerın toprağın tabiatın zaferi olarak adlandırılabilir.her halukarda ezilmişliğin zafere ulaşması yani 'v' ile yazılması aslında türkçeye yani türklerede hakaret sayılır.Çünkü o zaman da sanki anadoluda bınlerce yıl hüküm sürmemişler gibi bır tarih çıkar.
Uzun yıllar önce,Zağroslarda Zalim Dehak'a karşı Demirci Kawa'nın önderliğinde halk ayaklandı.Kurtuluşunu sağladı.İşte Newroz; kurtuluşu, özgürlüğü mutulayan böyle bir zaferin bayramıdır.Aradan geçen binlerce yıl,bu bayramın yarattığı bağımsızlık tutkusunu södürememiştir.
Anadolu'nun en eski ve yerleşik insanları kimlerse,Newroz onlarındır.
Newroz iddia edilidği gibi buradaki cevap yazan bazılarını değindiği gibi orta Asya Türklerinin kutladığı bir bayramı yada bir değeri değildir.
Daha düne kadar Newrozun ne olduğunu bilmeyen ve nasıl kutlandığını bilmeyenler bugün karşılarında büyük çoşkuyla sahiplenip kutlandığını görenlerin hazmedemediği gibi bir söylentiyi bir politika haline getirip kürt insanını kişiliksizleştirme polikasının bir diğer adıyla asimilasyona uğratılmak istenen bir halkın tarihine sahip çıkılması ve çarpıtılmasıdır.
Newrozu Newroz yapan ve sembol haline getiren başta kawa ve mazlum doğandır....
Newroz, Ortadoğu halklarının isyanıdır.
Newroz Halkların birlik, dayanışma ve zulme karşı koyma iradesinin adıdır.
Newroz Demirci Kawa önderliğinde zalim Dehak'a karşı gerçekleştirilen isyanın zafere erişmesidir.
Newroz Alçaklıklara, Haksızlıklara, Zulme, Emperyalist İşgale ve Sömürüye İşbirlikçilerine karşı İsyanın bir diğer adıyla Başkaldırısıdır.
Ew roja pîroz e
Ew cejna me Kurda ye.
Roj roja gelê me ye
Roja we hemû ya pîroz be…
Bugün Yirmibir mart
Süreşim yeşil gül yollamış
Kutlamış Newroz Dedemi
Sen ki baramımız umudumuzsun
Zerdüşt'lerden bu yana.
Halkın oğlu yarınlar yaratıyor
Hoş geldin
Sefa geldin
Newroz Dedem...
En eski Kutlamalardan biridir, zamanında yasaklandı çünkü bazı fırsat düşkünü insanlar bunu propaganda,gövde gösterisi haline getirdiler...
Bu olmamalıydı... Korkularak değil, coşkuyla kutlanmalıydı ogün...
Newroz;
Newroz cejn û dîlan e
Roja cerg û milan e
I id û esman dikene
Newroz behna gulan e
Newroze,
Newroz sed silav ne carek
Hele cejna berxwedan
Pîroz û bimbarek
Hele Newroz, hele Newroz
Sed silav ne carek
Hele cejna serhildane
Pîroz û bimbarek
Newroz roj e bidin dû
Pîroz kin ve roja nû
Vexin agire pîroz
Newroz ji bo me bû doz
Agire Newroz gur kin
Dîlana xwe mezin kin
Gazi keç û xorta kin
Roja nû pîroz bikin
Yuhhhhhhhhhh TÜRKCE´mizide katlediyorsunuz! .
'Newroz' değil, 'Nevruz' doğrusu...
Türkçe'de 'w' harfi yoktur...
...
resmi ideoloji
onca zaman yasaklayıp
yok saydıktan sonra
nihayet bir türk geleneği olduuna karar verdi de
kutlanması serbest hale geldi
new'in farsca karsiligi yeni, 'gün'ün kurtce karsiligi ise 'roz', farscasi 'ruz'.'nevruz' ise bu kelimenin turkcelestirilmis halidir, nouruz.
soylencede newroz efsanesi, demirci kawanin ve kawa ruhunu tasiyanlarin zulmu - iskence - kani temsil eden dehak'i yok etmesidir, atesin yakilmasi bu yuzden simgesel bir anlam tasir.newroz'un atesi dehak'i yakacak zerdust,zerdustluk
pkk laştırıldı alakasız yere. fazla görmemek lazım pkk lılara. ellerinde avuçlarında ne var ki :)
Orta asya Türklerinin kutladığı dünyanın en eski bayramı olmasına rağmen,
bizler bayram bolluğundan bu bayramı unutunca,
Kürtler kendilerine mal etmiş, dahada ilerisine gidilerek bir pkk bayramı havasına sokulmuştur.
Değerinize sahip çıkmazsanız birileri sahip çıkar sizin yerinize.
Aynen Nasreddin hoca'yı ve Hacıvat Karagöz'ü Yunanlıların sahipllenmeye kalkışması gibi.
Sonra kendinize ait olan şeyin kendinize ait olduğunu ispatlamak için çırpınır durursunuz.....
new =yeni,roz=güneş
hastalık abicim sendrom bi nevi...yasaklı dönemlerde legalitede idi...yasallaşınca toplumun hastalığı oldu nörotik bi çeşit hastalık nörotiklerin yılın 21 martında toplanıp demir dövdüğü veya birilerine özgürlük isteği ile bağırdığı çağımızın özgürlük istemi(! ! !) hastalığı...
Yazılışı NEVRUZ olan Orta asya tüklerinin kutladığı dünyanın en eski bayramıdır.. Tabi son yıllarda yasa dışı örgütün şovuna dönüşen menşei öz mü öz TÜRK bayramıdır....
Üzerinde yaşadığımız topraklar dahil, Ortadoğu coğrafyası için ezilen kitleler nezdinde hep başkaldırı ve isyan anlamına gelir. Çelişki ve çatışmaların alabildiğine derin yaşandığı bu topraklarda, ezilen ve sömürülen kitleler kendi ezilmişliklerini açığa vuracak ve bunu yığınsal olarak örgütleyecek özel günler yaratabilmişlerdir. İşte Newroz, ona atfedilen tüm efsaneleri aşarak ezilen Kürt halkının başkaldırı günü oluvermiştir. Zalim Dehakların yenildiği, Kawaların efsaneleştiği, halkların özgürleştiği gündür.
piroz be
21 Mart Nevruz(Yenigün, Ergenekon): Dünya Türklerini birbirine kenetleyen ve Ergenekon'dan demir dağları eriterek dirilen atalarımızın ruhlarıyla yanan bir ateştir.
İlkbaharda doğanın uyanıp, yeniden dirilmesi misali, Türk milleti de titreyip, özüne dönüp yeniden uyansın ve Türkbirliği'ne giden kutlu yolumuz açılsın.. Nevruz bayramımız,tarih boyunca tek bir devleti bile olmamış,bayraksız,kültürsüz,tarihsiz,dilsiz,medeniyetsiz insanlara bırakılmasın...
Yeni yurt Ötüken’ e vardıklarında
Bahar başlamıştı dört bir yanda
O gün bu gündür coşkuyla kutlanır
Turan elleri mutlulukla kanatlanır
Adına Nevruz dediler kutlu bayramın
Tadına doyulmaz o gün yapılan seyranın
Bayrak meselesi
Nedendir bilinmez, bir olguyu gerçek anlamda sahiplenebilmek için hem yönetenler hem de yönetilenler olarak, onun başına bir şey gelmesini bekliyoruz. Müzakere tarihi alamayacak gibi oluyoruz, Avrupa Birliği süreci tehlikeye giriyor; dikkatlerimizi hemen oraya yoğunlaştırıyoruz, yöneticiler olarak ard arda yasalar çıkarmaya başlıyoruz. Devletin doruğunda irtica gerginliği yaşanıyor, laik şeriat tartışmaları alevleniyor; dikkatlerimizi diğer tarafa çeviriyoruz, yönetilenler olarak tarihte görülmemiş eylemlerle tepkimizi gösteriyoruz. Mersin’deki bayrak yakma olaylarında karşımıza çıkan durum da bunların bir benzeridir.
Avrupa Birliği’nin resmi görevlileri Güneydoğu Anadolumuzu Kürdistan olarak adlandırıyor, sınırlarımızın dibinde fiili bir Kürt Devleti kuruluyor, bölücübaşı İmralı’daki sözde hapishanesinden konfederasyon çağrısı yapıyor, terör örgütüyle birebir bağlantısının olmadığını hiçkimsenin iddia edemeyeceği siyasi parti her toplantısında devlete meydan okuyor, sokaklarda her fırsatta olaylar çıkarıyor ve devletin hiçbir organı bu tür faaliyetlerin önünü alamıyor; vatandaşlar ise yalnızca söylenmekle yetiniyorlardı. Bir bayrak yakma olayıyla kralın çıplaklığı; Hitler kitaplarının neden bu kadar çok sattığı ve hamasi kardeşlik nutuklarının altının doldurulması gerektiği anlaşıldı.
Mesele, 12 yaşında iki çocuğun Türk bayrağını yakma girişimi meselesi değildir. Toplumda terör zamanlarından bugüne görülen belki en yüksek huzursuzluk dalgası yayılıyor. Doğu bölgelerimizde eli kanlı terör örgütünün destekçilerinin sayısı hala endişe verici boyutlarda seyretmeyi sürdürüyor. Batı bölgelerimizde gün geçtikçe Doğu kökenli yurttaşlarımızın aynı geleneği sürdürerek yaşadıkları iç şehirler oluşturuluyor.
12 yaşındaki çocuğa bayrağına saygı duyması gereğini öğretemeyen eğitim sistemi sorgulanmalıdır. Binlerce vatandaşı böylesine mantıksız bir anlayışın peşinden giden devletimizin bir türlü yerleştiremediği yurttaşlık bilinci sorgulanmalıdır. Sorun, bayrağı yerden kaldıran polise 24 maaş ikramiye verince çözülecek kadar basit bir sorun değildir. Ne var ki, siyasi sistemimiz, sorunları çözmeye değil, yok saymaya veya ertelemeye alışkındır.
Zamanında müfettiş raporlarında Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden DEHAP’a bile para aktarıldığı yazılıyor, basında Halk Otobüsü işletmecilerinin özellikle Doğu kökenli yurttaşlarımızdan seçildiği vurgulanıyordu. O zamanların Büyükşehir Belediye Başkanı, “Sen, ne mutlu Türküm diyene dersen, doğal olarak etki tepkiyi doğurur o da ne mutlu kürdüm diyene der. Yahu milletin bütünlüğü ne mutlu Türküm diyene ifadesi ile sağlanır mı? Osmanlı 30’u aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu. Biz de inanç birliği ile tutacağız” diyerek gittiği yerlerde ulusal birlikten, Türk kimliğinden değil; inanç birliğinden, ümmet kimliğinden söz ediyordu. Sanıyorum başbakan olunca işlerin başka türlü yürüdüğü anlaşıldı. En azından, inşallah anlaşılmıştır..
orta asya kökenlidir..çekiştirmeye gerek yok
Mahsum halkın her sene bir şekilde saldırıya maruz kaldığı bayram. Düne kadar adını bilmeyen insanların bugün dört elle sarılıp bizim dedikleri bayram. :)
Esasen tüm ortadoğu halklarınındır. Coşkuyla sevgiyle kutlanması temenni edilendir. Herkese kutlu olsundur.
Newroza we Piroz be.
İd Newroz mubarek.
Have a happy Newroz.
senin mi benim mi? .... tartışması içinde bayram havasından çıkıpta başka başka havalara giren ve artık bir çok kişideki anlamının TEDİRGİNLİK olduğu bayram...(dı) .
new rise
ben söyleyeyim...
zılgıt... :)))
Yakılan kamyon tekerleri...
İndirilen bankamatik camları....
Sökülen kaldırım taşları...
Anasınıfı çağındaki çocukların panzer önüne itilmesi..
Bir başkadır benim memleketimde Nev(w) ruz...
kürtler için bu baharın gelişi falan deildir...bu demirci kawa'nın halkının dehhak'ın zulmünden kurtuluşudur....ateşler yakar üstünden atlar stranlarla halay cekerek kutlarız bugünü.....
em belavken agire newrozé
lé her deré pirozken wé cejné........................
newroz: kurtlerin geleneksel olarak kutladigi yenigun anlamina gelen bir senliktir kawa'nin dekaka isyan ettigi ve onun zulmunden ve baskisindan kurtarildigi gun anlamina gelir baharin gelsii olarakta biliniR