Şöyle bakıyorum da İnsanların yatış saatleri belli, kalkış saatleri belli Yedikleri belli, içtikleri belli Hayatlarını bir plan dahilinde yaşıyorlar...
Yıllar yılları deviriyor Saat olmuş gecenin bilmem kaçı Ya herkes derin uykusunda ya da çılgınca eğlencesinde… İflas etmeme rağmen Ben de Bir serseri gibi hâlâ seni bekliyorum…
Acaba sırf siyaset için mi yaratıldın da bütün gücünü ona harcıyorsun?Sana kabir kapısına kadar yolculuk edebilecek fanilere aldanmayı bırak baki ömrün sahibine iltica et.zira ömür sermayesi pek azdır Allah'ın müminler için vaad buyurduğu cennet ise sonsuz ve bakidir.hiç bir akıl istermi ki 60-70 yıllık ömür sermayesini enerjisini adeta bir ahmak gibi dünyaya sarfetsin?
gündelik okumam şöyle can bu aralar; 1 sayfa kuran mealiyle, en az 50 sayfa cevşenül kebir, 5 sayfa risalei nur noksanım elbette var, dualarımda sen de varsın yar, kütübi sitte ve sahihi buhariyi 3 defa okudum, onlardan da özet çıkardım eğer önce Allah'tan sonra muhatap kullardan izin alırsam çok güzel bir antoloji(şiir ve dua kitabı çıkacak sanırım daha da uzun süre kitap yazmayacağım Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler.
öyle güldüğüme bakma, içim buruk sevgili, nerede eski günler,gülücükler, bir acayip haldeyim, beki de çekip gideceğim, kimsenin olmadığı yerlere, kimsenin duymadığı yerlere, eller ağlar ben güleyim, bilmiyorum bir acayip haldeyim, bilmiyorum ki nasıl sabredeyim...
Bir anaokulu öğretmeninin bir öğrencisinin başını okşadığı gibi bir iki tatlı cümlene yoncamın yapraklarını bırakıveriyorum… Kara kışı getirdin… Tüylerim diken diken…
Şiirim…
Sen nasılsın?
Vazgeçme bizden herhangi bir şey almaz,
fakat sadeliğin tükenmez gücünü verir,
salt ruhumla daha güçlüyüm ,
' sen nasılsın . . ?
bakmayı bilen ,
kaktüse çiçek açtırıyor ;
' sen nasılsın . . ?
…
Yine aşk diyeceğim…
Başka da bir şey gelmiyor aklıma…
Sen nasılsın?
Hint felsefesi ;
Kendini nasıl gördüğün bir müddet sonra hakikatin olur ..
Elhamdülillahi alâ külli hâl
Her halimize şükürler olsun.
Ve
Bir kez daha güneş ufukta kaybolur…
Sen nasılsın ?
“sükût gibi münzevi, çığlık gibi hür “
Ne olsun işte…
Yine harika bir gün,
Harika bir akşam,
Berbat bir yalnızlık…
Sen nasılsın?
Şöyle bakıyorum da
İnsanların yatış saatleri belli, kalkış saatleri belli
Yedikleri belli, içtikleri belli
Hayatlarını bir plan dahilinde yaşıyorlar...
Sen nasılsın?
Zeka ile espriyi harmanlıyorum
Biraz aşk biraz sen katıyorum içine
Yedi yirmidört alıyorum
Yalnız, epey acı oluyor
Sen nasılsın?
“Ssssee ssee n eenn…” kelimesini bile heceleyemiyorum…
Ssssee sseee eeennn nasılsın?
Bazı kelimeler beni çağırıyor
Hezeyan, cinnet, hafakan gibi kelimeleri görsem
Ceketimi giyip dışarı çıkıyorum…
Sen nasılsın?
Yıllar yılları deviriyor
Saat olmuş gecenin bilmem kaçı
Ya herkes derin uykusunda ya da çılgınca eğlencesinde…
İflas etmeme rağmen
Ben de
Bir serseri gibi hâlâ seni bekliyorum…
Sen nasılsın?
Sanki yaşam bütün ağırlığıyla taş gibi üstüme düşmüş......
Hani sen beni hic yalniz koymayacakdin!!!!
Acaba sırf siyaset için mi yaratıldın da bütün gücünü ona harcıyorsun?Sana kabir kapısına kadar yolculuk edebilecek fanilere aldanmayı bırak baki ömrün sahibine iltica et.zira ömür sermayesi pek azdır Allah'ın müminler için vaad buyurduğu cennet ise sonsuz ve bakidir.hiç bir akıl istermi ki 60-70 yıllık ömür sermayesini enerjisini adeta bir ahmak gibi dünyaya sarfetsin?
gündelik okumam şöyle can bu aralar;
1 sayfa kuran mealiyle,
en az 50 sayfa cevşenül kebir,
5 sayfa risalei nur
noksanım elbette var,
dualarımda sen de varsın yar,
kütübi sitte ve sahihi buhariyi 3 defa okudum,
onlardan da özet çıkardım eğer önce Allah'tan sonra muhatap kullardan izin alırsam çok güzel bir antoloji(şiir ve dua kitabı çıkacak sanırım daha da uzun süre kitap yazmayacağım Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler.
şükür iyiyim can sen nasılsın
Üzülme, mahzun olma Allah kulunu razı eder.
sabır sabır sabır ya sabır içim dışım sabır napim seni soracak halim kalmadı
Sana nasılsın diye soramam belki ama hep İyi olmanı isterim bil.
öyle güldüğüme bakma,
içim buruk sevgili,
nerede eski günler,gülücükler,
bir acayip haldeyim,
beki de çekip gideceğim,
kimsenin olmadığı yerlere,
kimsenin duymadığı yerlere,
eller ağlar ben güleyim,
bilmiyorum bir acayip haldeyim,
bilmiyorum ki nasıl sabredeyim...
sen nasılsın?
Birçok soru var zihnimde...
Nasılsın?
Şu an ne dinliyorum?
Hayat size ne öğretti?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
...
Kafam çok karışık...
Sen nasılsın?
Değişen kimyanda,
Rüzgarında, melteminde, kasırganda
Hiç sarsılmadan bekleyen kurumuş bir ağacım
Sen nasılsın?
Hergün kendime üç beş kere “Nasılsın?” diye soracak kadar kendimden habersizim…
Sen nasılsın?
Kendisini tilki zannediyordu, oysa karşısında tecrübeli bir kurt vardı...
Sen nasılsın?
Talih kuşu kafama pislemiş ama
Kör talih gelmemiş gibi...
Bir anaokulu öğretmeninin bir öğrencisinin başını okşadığı gibi bir iki tatlı cümlene yoncamın yapraklarını bırakıveriyorum… Kara kışı getirdin… Tüylerim diken diken…
Sen nasılsın?
Notunu verdiğim günden beri içim rahat…
Sen nasılsın?