Kızgınlık, kıskançlık ve nefret ile dolu olduğun zaman; Kapıları kapat ve sessizce otur. Kızgınlığa izin ver, izin ver gözlerinin önünde çaksın. Nefrete izin ver bir film gibi geçsin. Sen izleyici ol. Şaşıracaksın... O duygu herzaman orada kalamaz, bu kesindir. Er yada geç geçer, sadece birkaç dakika zaman alır ve geçtiği zaman geçmiştir. Kendinden hiçbir iz bırakmayacaktır.
Nasihat etmek, öğüt vermek en kolay verilen şeydir, hemde bedel beklenmeden bol keseden bağışlanan bir şeydir. Ama önemli olan, öğüt veren nasihat eden kişinin nasihatında belirttiği öğütleri kendisinin tutup tutmadığıdır. Yinede, dinlenmeyeceğinide bilseniz, yakınlarınıza, tanıdıklarınıza nasihat etmekten çekinmeyin.
Kur’an camide okunur, derler. Halbuki Kur’anı kahvelerde, meyhanelerde de okumalı ki oradakiler de istifade etsinler. Çünkü camiye gidenler zaten her gün dinliyorlar. İstifade etmişlerse etmişlerdir; edememişlerse, zaten edememişlerdir. Kur’an bir nasihattır; nasihat ise, nerede olursa olsun, hem söylenebilir, hem dinlenebilir.
Yine (Hilye) kitabından,Ebu Nu'aymın merfu olarak bildirdiği hadis-i şerifde,(Ümmetim arasında her zaman kırk kişi bulunur...Bunların kalbleri İbrahim aleyhisselamın kalbi gibidir...Allahu teala onların sebebi ile kullarından belaları giderir...Bunlara Abdal denir? ..Bunlar bu dereceye namaz ile,oruç ile ve zekat ile yetişmediler) buyuruldu...İbni Mesud 'radıyallahu teala anh'sordu ki,ya Resulallah! ne ile bu dereceye vardılar? (cömertlikle ve müslümanlara nasihat etmekle yetişdiler) buyurdu...
Nasihat-ı Pir! ..
İmdi ol sultanın sırrını sakla... - Az söyle sadık ol... - Mü'min ol... - Kavgalı yerden kaç... - Bilmediğin kişiye yar olma... - Düşmanlığı sebkat etmiş (önceleri düşmanlık yapmış kişi) ise dost olma... - Kimsenin uğradığı kötü duruma gülme... - Kendinden ulu kimse ile mücadele etme... - Doğru ol... - Musibete sabret... - Sözü düşün sonra söyle... - Her sırrı oğlana ve avrada söyleme... - İbadete,malına güvenme... - Halim selim ol... - Münkire gönül verme... - Evliyaullahın kelamını münkire deme... - Kimseye hoş huy deme... - Dünya için gönlünü mahzun etme... - Bir kimseye bir şey için dervişlik satma... - Mevki sahibi kimselere yüz suyu dökme... - Yalan söyleme... - Şahid olma... - Maslahat için vezir ve ricalin kapısına varma... - Bana iyi desinler diye sofuluk satma... - Düşmanına yüz verme... - Her bulunduğun hale şükreyle... - Elden gelirse yalnızca nimet yeme... - Tarikat pirdaşını ve karındaşını ayrı görme... - Evliyaullahtan ve Mürşidden gönlünü ayırma... - Ahde vefa et... - Vaktini zayi etme... - Server-i kainat efendimizin ve al-i ezhabı ve dahi imameyn efendilerimizi daima salavat ile yad et ki,Seyyid-i kainat efendimizin şefaatına mazhar olasın... - Ehlillah ile muhabbette iken 'Eyvallah kerem ettiniz' deyip niyaz etmeli... - Muhammet ve Ali'ye düşmanlık arzusunda bulunan kefere ile sohbet etme zira dostlukları zahirdedir,onlara iyilik demek olmaz... - Ve kendine ziynet verme,gönlüne ziynet ver... - Kalleş pirsiz adamlar ile yoldaş olma,zira yol erkan bozulur... - Yavuz ol,zira yirmi dört saat içinde bin devre girersin,ol devirlerin her hangisinde bulunur isen ol sıfatta bürünür haşr olursun... - Baki gerçekler demine hu dost Allah eyvallah...
________ Pir Abdal Musa Sultan...
______________________ Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman...
İnsanoğlunun kulağını bükmek, nasihat vermek boştur; kıssadan hisse çıkarmak da boştur. Bu cihanda nasihat, nisan yağmuru gibi bol bol yağar, sel gibi akar. Ama nerede o sadef ki, ağzını açsın da yuttuğu bu damlayı inciye tebdil etsin. Her hadise, içinde hissesi olan bir kıssadır. Ama nerede o göz ki, bu dolaşık ve sırlı yazıyı söküp heceleyebilsin..
sana kırmızı çok yakışıyor ((:
En iyi nasihat, iyi örnek olmaktır.
nush (nasihat) ile uslanmayanı etmeli tekdil, tekdilden anlamayanın hakkı kötektir demiş ziya paşa
Tırtıllar asla, asla, asla kahverengi bot giymez
Kalbinle, mantığın arasındaki kavgayı durduramıyorsan;
Mantığını durdur!
Çünkü kalbini durdurursan, her şey durur!
Nasihat diğer anlamda öğüt vermek demektir.
Başına gelenlerden şikâyet etme!
Bunlar imtihandır…
Hayatın imtihanı kâğıt, kalem ile olmaz dostum...
Kul; kul ile sınanır...
En güzel nasihat: ALLAH BES, BÂKÎ HEVES...
'Bugün alabileceğin keyfi asla yarına erteleme.! '
Aldous Huxley
Kendine iyi bak beni düşünme,
Su akar yatağını bulur...
Kızgınlık, kıskançlık ve nefret ile dolu olduğun zaman;
Kapıları kapat ve sessizce otur.
Kızgınlığa izin ver, izin ver gözlerinin önünde çaksın.
Nefrete izin ver bir film gibi geçsin.
Sen izleyici ol.
Şaşıracaksın...
O duygu herzaman orada kalamaz, bu kesindir.
Er yada geç geçer, sadece birkaç dakika zaman alır ve geçtiği zaman geçmiştir. Kendinden hiçbir iz bırakmayacaktır.
Osho
Kader, aradığı kişiyi insanın karşısına her seferinde kapı komşusu olarak çıkarmaz.
Uzakları yakın etmek düşer size..
M.Mungan
etme çocuklan muhabbet küstürürsün...silme cam kırığıylan kestirirsin çöpüü :)
Herkesi yarına götüremezsin.
Bazıları, dünde kalmalı...
Attığınız tokada karşılık vermeyen kişiden sakının:
O hem sizi bağışlamaz,
Hem de kendinizi bağışlamanıza olanak bırakmaz...
nasihat istemeyen ve sevmeyenlere duyrulur...
'DİN NASİHATTİR' (hadisi şerif)
Bak oğlum.
Hayatta hep tutkularının peşinden koş.
Hiçbir şey ukde olmasın içine.
Ben kimseye acımam,pişmana acıdığım kadar.
İŞİTMEYE TAHAMMÜL EDEMEYECEĞİN ŞEYİ KENDİN DE SÖYLEME...(ŞEYH ŞADİ ŞİRAZİ)
ne de çok ihtiyacım var şuan büyüklerin o dosdoğru nasihatlarına
hiç hazzetmem
büyüklerin kendi gençliklerinde uygulamadığı şeyleri gençlere sunması
Nasihat etmek, öğüt vermek en kolay verilen şeydir, hemde bedel beklenmeden bol keseden bağışlanan bir şeydir.
Ama önemli olan, öğüt veren nasihat eden kişinin nasihatında belirttiği öğütleri kendisinin tutup tutmadığıdır.
Yinede, dinlenmeyeceğinide bilseniz, yakınlarınıza, tanıdıklarınıza nasihat etmekten çekinmeyin.
Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir;
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
............................(Ziya Paşa-Terkibibent)
Kur’an camide okunur, derler. Halbuki Kur’anı kahvelerde, meyhanelerde de okumalı ki oradakiler de istifade etsinler. Çünkü camiye gidenler zaten her gün dinliyorlar. İstifade etmişlerse etmişlerdir; edememişlerse, zaten edememişlerdir. Kur’an bir nasihattır; nasihat ise, nerede olursa olsun, hem söylenebilir, hem dinlenebilir.
bir yerde söz biter..iki kişi karşılıklı kendini tekrarlamaya başlar..hemen kaçacaksın ki aklın orada kalsın :) eskimesin bazı şeyler.
bugune kadar kucukten buyuge aynı osmanlıdan beri kucuklerın buyuklerden duyduklarını buyuyunce kucuklere söledıklerı iyimsersi seyler
lokman (a.s.) ' ın oğluna nasihati örnek olabilir;
yavrucuğum! yaptığın iş (iyilik ve kötülük) bir hardal ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde
veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de allah onu (senin karşına) getirir.
doğrusu allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
yavrucuğum! namaz kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret.
doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.
küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme.
zira allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.
yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.
(31/16-19)
BİR DERVİŞTEN NASİHATLER
Emânete ihânet etmeyin...
Hâlinizden şikâyet etmeyin
Büyüğünüze emretmeyin...
Boş şeylerde ısrar etmeyin...
Câhillerle sohbet etmeyin...
Nefesinizi boşa tüketmeyin...
İnsanları bekletmeyin...
Etrafınızı kirletmeyin...
Hayatınızı mahvetmeyin...
Kimseye minnet etmeyin...
İnsanları yüzüne karşı methetmeyin...
Kimseye küfretmeyin...
Kötülüğe meyil etmeyin...
Malınızı boşa sarf etmeyin...
Sırrınızı açık etmeyin...
Her şeyi merak etmeyin...
Suçunuzu inkâr etmeyin...
Şerefinizi kaybetmeyin...
Vatanınızı terk etmeyin...
İyiliğe niyet edin...
Büyüklere hürmet edin...
Sıkıntıya sabredin...
Aza kanaât edin...
Sözünüzde sebat edin...
Bildiğinizle amel edin...
Hatanızı kabûl edin...
Yaramaz ise def edin...
Varken tasarruf edin...
Âlimlerle sohbet edin...
Nefsinizle inat edin...
Sofranıza dâvet edin...
Zararlıysa men edin...
Seviyorsanız ifâde edin...
Kalpleri fethedin...
Misâfire ikram edin...
Muhtâca yardım edin...
Bilseniz de istişare edin...
Tehlikeye dikkat edin
Hakkı teslim edin...
Unutacaksanız kaydedin...
Esirgemeyin lütfedin...
Gariplere merhamet edin...
Kazanmaya gayret edin...
Çalışanı takdir edin...
Başarıyı tebrik edin...
Mâzereti kabûl edin...
Her an tevekkül edin...
Hastaları ziyâret edin...
Çocuğunuzu terbiye edin...
Herkese tebessüm edin...
Güvenseniz de kontrol edin...
İnanmayana ispat edin...
Fakirleri gözetin...
Hayır için sarf edin...
BANA DA DUÂ EDİN...
Kimden: Ayhan Aytaç (Bay, 34)
Kime: Grup: Dört Kapı Kırk Makam
Tarih: 13.1.2007 13:25 (GMT +2:00)
Konu: Nasihat-ı Pir! ..
Yine (Hilye) kitabından,Ebu Nu'aymın merfu olarak bildirdiği hadis-i şerifde,(Ümmetim arasında her zaman kırk kişi bulunur...Bunların kalbleri İbrahim aleyhisselamın kalbi gibidir...Allahu teala onların sebebi ile kullarından belaları giderir...Bunlara Abdal denir? ..Bunlar bu dereceye namaz ile,oruç ile ve zekat ile yetişmediler) buyuruldu...İbni Mesud 'radıyallahu teala anh'sordu ki,ya Resulallah! ne ile bu dereceye vardılar? (cömertlikle ve müslümanlara nasihat etmekle yetişdiler) buyurdu...
Nasihat-ı Pir! ..
İmdi ol sultanın sırrını sakla...
-
Az söyle sadık ol...
-
Mü'min ol...
-
Kavgalı yerden kaç...
-
Bilmediğin kişiye yar olma...
-
Düşmanlığı sebkat etmiş (önceleri düşmanlık yapmış kişi) ise dost olma...
-
Kimsenin uğradığı kötü duruma gülme...
-
Kendinden ulu kimse ile mücadele etme...
-
Doğru ol...
-
Musibete sabret...
-
Sözü düşün sonra söyle...
-
Her sırrı oğlana ve avrada söyleme...
-
İbadete,malına güvenme...
-
Halim selim ol...
-
Münkire gönül verme...
-
Evliyaullahın kelamını münkire deme...
-
Kimseye hoş huy deme...
-
Dünya için gönlünü mahzun etme...
-
Bir kimseye bir şey için dervişlik satma...
-
Mevki sahibi kimselere yüz suyu dökme...
-
Yalan söyleme...
-
Şahid olma...
-
Maslahat için vezir ve ricalin kapısına varma...
-
Bana iyi desinler diye sofuluk satma...
-
Düşmanına yüz verme...
-
Her bulunduğun hale şükreyle...
-
Elden gelirse yalnızca nimet yeme...
-
Tarikat pirdaşını ve karındaşını ayrı görme...
-
Evliyaullahtan ve Mürşidden gönlünü ayırma...
-
Ahde vefa et...
-
Vaktini zayi etme...
-
Server-i kainat efendimizin ve al-i ezhabı ve dahi imameyn efendilerimizi daima salavat ile yad et ki,Seyyid-i kainat efendimizin şefaatına mazhar olasın...
-
Ehlillah ile muhabbette iken 'Eyvallah kerem ettiniz' deyip niyaz etmeli...
-
Muhammet ve Ali'ye düşmanlık arzusunda bulunan kefere ile sohbet etme zira dostlukları zahirdedir,onlara iyilik demek olmaz...
-
Ve kendine ziynet verme,gönlüne ziynet ver...
-
Kalleş pirsiz adamlar ile yoldaş olma,zira yol erkan bozulur...
-
Yavuz ol,zira yirmi dört saat içinde bin devre girersin,ol devirlerin her hangisinde bulunur isen ol sıfatta bürünür haşr olursun...
-
Baki gerçekler demine hu dost Allah eyvallah...
________
Pir Abdal Musa Sultan...
______________________
Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah...
Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman...
İnsanoğlunun kulağını bükmek, nasihat vermek boştur;
kıssadan hisse çıkarmak da boştur.
Bu cihanda nasihat, nisan yağmuru gibi bol bol yağar, sel gibi akar.
Ama nerede o sadef ki,
ağzını açsın da yuttuğu bu damlayı inciye tebdil etsin.
Her hadise, içinde hissesi olan bir kıssadır.
Ama nerede o göz ki, bu dolaşık ve sırlı yazıyı söküp heceleyebilsin..