Anam Babam sana feda Ya RESUL ALLAH... saçının bi teline kurban olyım.. kokunu, senin o güzel sohbetini keşke bende duyabilseydim.. senin bastığın toprak olasydım seni bi kez görseydim Kainatın tek sebebi peygamberimm.. Sana öle çok itiyacımız varki....sen öle çok seviyorum ki.. ama sana layık ümmet olamadık Ya resul Allah.. senden nasıl şefaat isteriz ey güzel Nebi....Rabbim sana Layık ümmet yapsın beni inşaallah.. yeryüzüne ne kadar kar tanesi yağmur tanesi düşmüş ve düşecek ise ve onları yeyüze bırakan ne kadar melek var ise ne kadar kum tanesi ağaç yaprakları ver ise onların tirilyon katı adetinçe sana Selatu selam olsun, Rabbime hamd olsun senin ümmetin yaptığı için.. SENİ SEVİYORUM YA RESUL ALLAH SENİ ALLAH İÇİN SEVİYORUM..
Allah'ın selamı O' nun, yakınları ve Ashabının üzerine olsun...
Ona çokça selavat getirinki selamınızı alsın, sizi hatırlasın.. Unutmayın her selam edenin selamı için Allah bir melek yaratır ve o melek selamı sizin adınıza peygambere iletir... Peygamberde mukabele eder...
Ey Resul, Gel de bir gör ümmetinin halini... Çöller hiç böyle suya hasret kalmadı Böyle yanmadı yanardağlarda ateş Üstümüze böyle sağanak yangınlar yağmadı
Ey Resul, gel Bir mucize de bize göster; Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış, Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış, Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış. Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadet’e Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Yokuşlarda susayıp çatlamış dudağımız, Çatlamış her yanından, çatlamış vicdanımız. Ey Resul Sen ki ateşte açan gülsün, Elbette ki alemlere gönderilen ödülsün, Gel, son bir kez dünyanın yüzü gülsün
Gel ey Resul Bir mucize de bize göster. Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış, Öyle yanmış içimiz gözlerimiz dağlanmış, Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış. Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Rabb’imin rızasına ulaşmamız için gel, Mahşerden önce son defa kavuşmamız için gel, Nurunu görüp hayırda yarışmamız için gel... Ey Resul gel de bir sor topraklar neden ağlar Ey Resul,Mekke’de neden durmaz çığlıklar, Neden durmaz gözyaşı, gökten neden kan damlar Neden delinmiş sema, neden çatlak bulutlar Ey Resul gel de bir sor camiler niye ağlar Neden susmuş yürekler, nerde kalmış dualar...
Ey Resul bekliyoruz son duamız için gel Gerçekte gelmesen de gel, rüyamız için gel Gök kubbede çınlayan feryadımız için gel Her Kadir Gecesinde Kur’an’ımız için gel Elden gitmekte olan imanımız için gel İçimizde her dem kopan figanımız için gel Ey Resul sen gideli putlarımız çoğaldı Gel, yeniden Allah’a yönelmemiz için gel
Ey Resul gel. Bir mucize de bize göster Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete...
ISTEMEZ MISIN YA ÖMER Hz. Ömer sessizce efendimizin dinlenmekte oldugu odaya girer.Bir an cevresine göz gezdirir.Tavana asılmıs kuru bir deri parcası,bir torbanın icinde bir kac kg. arpa,duvara dayalı bir kac yapragı ve yerde de Hz. Muhammedin üzerinde uyumakta oldugu hurma lifinden örülmüs kaba bir hasır.Bu manzara karsısında aglamaya baslayan Hz. Ömer in hıckırıkları O' nu uyandırır.Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptıgını, kan oturdugunu gören Hz. Ömer ise omuzları sarsıla sarsıla aglamaya baslar.Hz. Muhammed hayretle sorar: -Ey Hattab oğlu! Nicin aglıyorsun, -'Ey Allah'ın Elçisi! Iranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken,Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmusken sen ki Allah'ın elçisisin...Izın versen de ,biz de seni...Maksat anlasılmıstır.Allah'ın Elçisi gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el ısareti ile keser ve 'Bu dünya hayatı sadece bir eglence ve oyundan ibarettir.Ahiret yurduna gelınce.iste asıl hayat odur.Keske bilmiş olsalardı. '(Ankebut,64) ayetını okuduktan sonra ekler. -Itemez mısın ey Ömer! Dünya onların olsun, Ahiteret te bizim.
BEN ÇOBANKEN Bir kaç arkadaşı ellerinde Arak isimli bir agacın dikenli meyveleri de bulundugu halde yanına girerler.Meyvelerin ham olusu dikkatini ceken efendimiz son derece dogal bir sekilde: 'Bu agacın meyvesını' der 'esmerlesipte tamamen olgunlastıgında toplayın.Ben cobanlık yaparken bunlardan toplar ve yerdim.' Bu sırada Arap yarımadasına ve yüzbinlerce insanın gönüllerine hakim bir peygamberdir Hz Muhammed (sav) .
ÜMMETI ÜMMETI diyerek dogdu alemlerin peygamberi, o nûru ugruna yaratti mevla bu alemi...
Biz senin yolunda ilerleyerek sünnetlerinle, aglayip gözyasi dökerek gecenin bir vaktinde, düsünerek hâlimizi kiyamet gününde, hasretini ekleyerek mahsul ibâdetimize, sefâat edermisin bize, peygamberlerin peygamberi? !
Cebrâil aleyhisselam vahiy getirmeyip, Mikâil al. mevsimlere karismayinca, Azrâil al. her an baska tarafta, insanlar can verip, Isrâfil al. sûrunu üfledigi zaman hûû nidasiyla, artik dünya yikilip ahiret kaldiginda, benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH? !
O gün ki herkes birbirinden kacacak, baba evladi tanimayip, evlad ana, babadan hesap soracak, kimse birbirine bakmayacak, hak arayip, benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH? !
Mevlâmin önünde hesaba cekildigimde, o inanilmasi güc sicaklikla eridigimde, günahlarim bana gösterildiginde, o benim ümmetimden deyip, benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH? !
Hz.Muhammet gözümüzün nuru kalbimizin süsü efendimiz Allah şefaatine nail eylesin.
Şiirlerimi buraya alıyorum.
Nur Doğuyor
Karanlık zifiri karanlıklar Geceler aysız Geceler yıldızsız Geceler nursuz Geceler ışıksız Geceler mehtapsız Dipsiz kuyular gibi Zindanlar gibi karanlık Geceler gecelerrr
Afaklar karanlık Ufuklar umutsuz Kainat yasta İnsanlık hasta Küfür Şirk Yalan Hile Zulüm Zalim Günahlar diz boyu Günahlar Aydınlıkları boğmakta Karanlıklar karanlıklar Her taraf zifiri karanlık
Diller suskun Gönüller küskün Ruhlar mutsuz umutsuz
Şafak yaklaşmakta adım adım Güneş doğacak Karanlıkları boğacak Sonsuz nur doğacak
Selama durmuştu kainat Muştular sunmuştu Düşler Lal olmuştu diller Tatlı bir telaş Bir heyecan
Bütün alemler beklemede Alemlerin efendisini Güllerin efendisini Efendiler efendisini Nebiler nebisini beklemede Günlerden Pazartesi Kutlu bir gün Şafak vakti Bir yıldız doğar gök kubbeye Kisra Sarayında yıkılır burçlar Kabe de kırılır putlar Mecusi ateşleri söner Hasetinden Bir nur bir nur Kutlu bir nur görünür Asumanda
Nur çocuk açar gözlerini Sevince boğulur bütün dünya Şifa Hatun şaşar bu işe Şerbetler sunulur Muştular sunulur Beşer aklı şaşar
Göklerde Ahmet Yeryüzende Muhammet (s.a.v) Bir yıldız Bir güneş Bir umut Doğar Karanlıkları boğar Allah’ın selamı Allah’ın rahmeti Üzerine olsun
Necmiye Sarpkaya
Ne Olur Gel
Bir kerbela Hasrete çileye ateşe Vuslata kenetlenmiş Sevdalın çoktur Gittiğin yerlerde Gel ne olur gel
Kuru çorak topraklara Nisan yağmurları gibi Gel ne olur gel Sıtretil müntehadan bir ses gibi Güllerden gelen bir esinti gibi Sıcacık bir nefes gibi Yetmiş perdeden geçen Refref üzerinden Arş-ı Azamdan Gel ne olur gel Şafaklar yaklaşmakta Adım adımmmm Hasrete çileye ateşe Vuslata kenetlenmiş Sevdalılar gibi Gel ne olur gel
Necmiye Sarpkaya
(Her hakkı kendisen veya temsilcilerine aittir)
Seninle Güzel Herşey
Sana akar bütün sular Seninle ferahlar denizler Seninle dillenir gönüller Seninle şenlenir bülbüller Senin nefesinde açar güller Sana göz kırpar bütün yıldızlar
Sana hasret Fırat Dicle Sana hayran Nil Aras Seyhan Ceyhan Gözyaşları kurumaz Gittiğinden beri
Yakamozlar sana döner Ay güneş sana yanar Bütün sevdalar sana sana kanar Sil gözlerini ağlama ateşe kanan sular Göklere yanan sular sil ağlama Senin aşkınla sana yanan canlar
Okyanuslar taşların başını okşar Senin aşkından yanar Sana koşar martılar Kucaklar sana açılır Sana koşar kumrular nağmeler taşır güvercinler Senin için yanar senin için söner Coşkun ateşler çılgın ateşler
Yakınlar seninle yakın Uzaklar seninle uzak Tuzaklar seninle güle döner Sana akar bütün sevgiler Sil ağalama gözyaşlarını Sil sevgililer sevgilisi Ağlama ağlama Bütün alem sana ağlar Sana hasret sana yanar Sana sana yanar
Necmiye Sarpkaya
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hat sanatında bismillahın 'B' sinin altındaki nokta olduğuna inanılırı 'B' harfi kainatı noktada HZ.Muhammed'i(S.A.V) tanımlar. Mevlidi şerifin yazılmasına vesile olmuş peygamberimiz.
Peygaberimiz ilk eşi ölene kadar başka hanım almamış.. Eşi ölünce de genellikle korumak ve kollamak adına evlenmiş.. Zaten sonraki eşlerinin genellikle dul ve yaşlı olması bunu gösterir.. Şüphesiz ki Arap kültürü gibi ataerkil bir kültürde dul bir hanım olmak, himayesizlikti, zordu.. Bu sebepten bir çok kere hanımlar kendileri gelip Peygamberimize kendilerini nikahına almasını istemiştir.. Hz. Muhammed (s.a.s) gibi çok sayılan, sevilen, lider ve peygamber olan bir insan istese Arabistan'ın bütün güzel kızlarıyla evlenebilirdi, hepsinden de ayrı ayrı çocuklar yapabilirdi ama sonraki eşlerinden sadece bir tanesinden çocuğu olmuş değil mi? Bakın Allah'a (O yücedir) , dine, Hz. Muhammed'in peygamber olduğuna inanmasak bile o gerçekten çok saygı duyulacak, içten ve samimi bir insan idi... Hİç görmeden bu kadar kesin konuşabileceği yegane insandır.. Nitekim komünist 'Nazım Hikmet' dahi sağlam bir inancı olmamasına rağmen Hz.Muhammed'i sayardı; O'nu KİTLELERİ ARKASINDAN SÜRÜKLEYEN, ÇAĞINDA BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLER YARATAN İYİ BİR DEVRİMCİ diye nitelerdi... Bilmem anlatabildim mi?
sanırım burdaki muahammed terimi isim olarak konmadı bir işaret olarak konuldu işaret edilende muhammed peygamberdir. onun için o eksenli anlatacağım
Kuran'ı kerimin dediği ve ebu bekr'in hatırlattığı gibi muhammed sadece bir peygamberdir. ebu bekrin sözlerinin devamı şöyledir kim ki muahmmede inanıyorsa bilsinki o ölmüştür kimki allaha inanıyorsa o bakidir.
ayrıca lütfen hoş görülü olalım düşüncelerin farklı olması çok güzel bir şey hepinize teşekkürler
Muhamed ismi kendi kendimi şaşalatıyor.. Muhammed ismi bana Sevgili Peygaberimi çağrıştıyor ve ben bir insanı hiç görmeden nasıl bu kadar severim diye şaşalıyorum... Atatürk'ü çok severim ama diyebiliri ki şurda şöyle şöyle yanlış yapmış ya da şunu yapmasaydı, ya da aynı şekilde Nazım Hikmet için... Ama Sevgili Peygamberim için böyle bir şey bulamıyorum... Şimdi buraya ne yazsam eksik kalacak ya da bir şey yazacağım belki tutup başka yerinden yanlış anlaşılacak.. Ama ne olursa o benim için CAN demek Sevgili demek MADDİYATA ÖNEM vermeyen GÜZEL bir insan demek..
Bırakın insanlar yazsın görüşlerini ama mümkünse doğru ve saygılı yazılsın... Ben rahatsız olmuyorum çünkü Sevgili Peygamberimin değeri düşmüyor tabii ki.. eminim O olsaydı da izin verirdi kendisiyle ilgili her türlü fikrin açıklanmasına...
Anam Babam sana feda Ya RESUL ALLAH...
saçının bi teline kurban olyım..
kokunu, senin o güzel sohbetini keşke bende duyabilseydim..
senin bastığın toprak olasydım seni bi kez görseydim Kainatın tek sebebi peygamberimm..
Sana öle çok itiyacımız varki....sen öle çok seviyorum ki..
ama sana layık ümmet olamadık Ya resul Allah..
senden nasıl şefaat isteriz ey güzel Nebi....Rabbim sana Layık ümmet yapsın beni inşaallah..
yeryüzüne ne kadar kar tanesi yağmur tanesi düşmüş ve düşecek ise ve onları yeyüze bırakan ne kadar melek var ise ne kadar kum tanesi ağaç yaprakları ver ise onların tirilyon katı adetinçe sana Selatu selam olsun, Rabbime hamd olsun senin ümmetin yaptığı için..
SENİ SEVİYORUM YA RESUL ALLAH SENİ ALLAH İÇİN SEVİYORUM..
Allah'ın selamı O' nun, yakınları ve Ashabının üzerine olsun...
Ona çokça selavat getirinki selamınızı alsın, sizi hatırlasın.. Unutmayın her selam edenin selamı için Allah bir melek yaratır ve o melek selamı sizin adınıza peygambere iletir... Peygamberde mukabele eder...
Çokça salavat lütfen, Çokça salavat...
sahte deil derinden hissediyorum sevgisini ve onunkanatları altında hissediyorum kendimi
sana canım feda Ey Resulullah..
sana canlar feda Ey Habibullah..
Seni Seviyoruz Ya Resullullah......
sıcacık bir yürek ve tertemiz bir bedende varolan En Güzel İnsan
Seni seviyorum varoluşumuzun simgesi
Ey Resul,
Gel de bir gör ümmetinin halini...
Çöller hiç böyle suya hasret kalmadı
Böyle yanmadı yanardağlarda ateş
Üstümüze böyle sağanak yangınlar yağmadı
Ey Resul, gel
Bir mucize de bize göster;
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış,
Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış,
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış.
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadet’e
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Yokuşlarda susayıp çatlamış dudağımız,
Çatlamış her yanından, çatlamış vicdanımız.
Ey Resul Sen ki ateşte açan gülsün,
Elbette ki alemlere gönderilen ödülsün,
Gel, son bir kez dünyanın yüzü gülsün
Gel ey Resul
Bir mucize de bize göster.
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış,
Öyle yanmış içimiz gözlerimiz dağlanmış,
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış.
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Rabb’imin rızasına ulaşmamız için gel,
Mahşerden önce son defa kavuşmamız için gel,
Nurunu görüp hayırda yarışmamız için gel...
Ey Resul gel de bir sor topraklar neden ağlar
Ey Resul,Mekke’de neden durmaz çığlıklar,
Neden durmaz gözyaşı, gökten neden kan damlar
Neden delinmiş sema, neden çatlak bulutlar
Ey Resul gel de bir sor camiler niye ağlar
Neden susmuş yürekler, nerde kalmış dualar...
Ey Resul bekliyoruz son duamız için gel
Gerçekte gelmesen de gel, rüyamız için gel
Gök kubbede çınlayan feryadımız için gel
Her Kadir Gecesinde Kur’an’ımız için gel
Elden gitmekte olan imanımız için gel
İçimizde her dem kopan figanımız için gel
Ey Resul sen gideli putlarımız çoğaldı
Gel, yeniden Allah’a yönelmemiz için gel
Ey Resul gel. Bir mucize de bize göster
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış
Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete...
21. yy'ın bütün sıkıntılarını,bir kahve içme rahatlığında çözebilecek olan insana Hz.Muhammed'e her zamankinden daha çok ihtiyacımız var....
Bismark.......
o yaratılanların en hayırlısı o peygamberimiz(s.a.v) o mükemmel bir insan! ! !
tek kelimeyle MÜKEMMEL bir insan o peygamberimiz(s.a.v) onu çooook seviyorum ve herkesin örnek alması gereken bir insan dediğim gibi o MÜKEMMEL
Çok korkarım o sıratı geçerken
Cehennemin ateşinde erirken
Yananların azabını görürken
Yalvarırım Şefaat kıl Allah'a
Kainatın Sultanı hepimize Şefaat Eylesin İnşallah (Amin)
'Sen Ahmed ü Mahmud ü Muhammedsin efendim
Hak’dan bize Sultan-ı Müeyyedsin efendim' ş.g.
ISTEMEZ MISIN YA ÖMER
Hz. Ömer sessizce efendimizin dinlenmekte oldugu odaya girer.Bir an cevresine göz gezdirir.Tavana asılmıs kuru bir deri parcası,bir torbanın icinde bir kac kg. arpa,duvara dayalı bir kac yapragı ve yerde de Hz. Muhammedin üzerinde uyumakta oldugu hurma lifinden örülmüs kaba bir hasır.Bu manzara karsısında aglamaya baslayan Hz. Ömer in hıckırıkları O' nu uyandırır.Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptıgını, kan oturdugunu gören Hz. Ömer ise omuzları sarsıla sarsıla aglamaya baslar.Hz. Muhammed hayretle sorar:
-Ey Hattab oğlu! Nicin aglıyorsun,
-'Ey Allah'ın Elçisi! Iranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken,Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmusken sen ki Allah'ın elçisisin...Izın versen de ,biz de seni...Maksat anlasılmıstır.Allah'ın Elçisi gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el ısareti ile keser ve 'Bu dünya hayatı sadece bir eglence ve oyundan ibarettir.Ahiret yurduna gelınce.iste asıl hayat odur.Keske bilmiş olsalardı. '(Ankebut,64) ayetını okuduktan
sonra ekler.
-Itemez mısın ey Ömer! Dünya onların olsun, Ahiteret te bizim.
Bunları idrak edebilene ne mutlu............
BEN ÇOBANKEN
Bir kaç arkadaşı ellerinde Arak isimli bir agacın dikenli meyveleri de bulundugu halde yanına girerler.Meyvelerin ham olusu dikkatini ceken efendimiz son derece dogal bir sekilde:
'Bu agacın meyvesını' der 'esmerlesipte tamamen olgunlastıgında toplayın.Ben cobanlık yaparken bunlardan toplar ve yerdim.'
Bu sırada Arap yarımadasına ve yüzbinlerce insanın gönüllerine hakim bir peygamberdir Hz Muhammed (sav) .
kainatın yaratılış sebebi
muhammed isimlerin en güzeli.allahin habibim dediginin ismi.allah sefaatine nail etsin ins.onun ve ashabinin yolundan kimseyi ayirmasin
Peygamber efendimiz....
Arapça bir isim.. Bizim köyde yaygındır. İsa, Musa, Muhammed, Tevrat(!) , Davut bildiğim isimlerdir.
efendimiz,RASULULLAH,
ÜMMETI ÜMMETI diyerek dogdu alemlerin peygamberi,
o nûru ugruna yaratti mevla bu alemi...
Biz senin yolunda ilerleyerek sünnetlerinle,
aglayip gözyasi dökerek gecenin bir vaktinde,
düsünerek hâlimizi kiyamet gününde,
hasretini ekleyerek mahsul ibâdetimize,
sefâat edermisin bize, peygamberlerin peygamberi? !
Cebrâil aleyhisselam vahiy getirmeyip,
Mikâil al. mevsimlere karismayinca,
Azrâil al. her an baska tarafta, insanlar can verip,
Isrâfil al. sûrunu üfledigi zaman hûû nidasiyla,
artik dünya yikilip ahiret kaldiginda,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH? !
O gün ki herkes birbirinden kacacak,
baba evladi tanimayip,
evlad ana, babadan hesap soracak,
kimse birbirine bakmayacak, hak arayip,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH? !
Mevlâmin önünde hesaba cekildigimde,
o inanilmasi güc sicaklikla eridigimde,
günahlarim bana gösterildiginde,
o benim ümmetimden deyip,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH? !
Seni koydum yüreğime,
Artık ne sıradan bir aşk,
Ne de geçici sevgi alamaz yerini.
Veremem sana olan sevgimi hiç kimseye
Ben yıllardır yanarken hasretinle;
Olurda bir gün, bir gün değer verdiklerimin
En başında yer almanı hayal ederken
Şimdi; değerlerin en değerlisi ve sevgilerin en yücesindesin, Sevgili.
Nasıl sunabilirim sana açtığım bu aşk kapısını bir başkasına.
Sen ki huzur veriyorsun her ağlayışımda bana,
Sen ki rahatlatıyorsun benliğimi her anışımda seni.
Dertlerim sevinç oldu bana, senin çektiğin çile yanında
Derdimi unutuyorum ey Sevgili! Her anışımda seni.
Seni sevmek bu kadar tatlı, bu kadar güzelken
Başka aşklarda işim ne...
Dostum sensin, yarim sensin şimdi bana.
Ne sahte dostlar gibi sırtımdan vuruyorsun
Ne sahte aşklar gibi vefasız çıkıyorsun
Sen beni büyük bir rahmetle kucaklıyorsun.
Geceler boyunca sana ağlıyorum;
Göz yaşlarım aktıkça seviniyorum, çünkü ben başkasına değil
Sana ağlıyorum! ! !
Hiç ağlarken bu kadar sevinmemiştim, ey Sevgili!
Sevinç göz yaşları, hasret göz yaşları bunlar, hasretim sana şimdi,
Nasıl toprak susarsa suya, bende toprak gibi susadım sana.
Sen ki ümmetine feda ediyorsun sevdiklerini!
Fatıma, Zehra, Hatice, Kübra, Hasan ve Hüseyin’im
Feda olsun ümmetime diyorsun...
Ne cenneti, ne Burak’ı ne de Mahmut makamını
İstemem ümmetim olmayınca diyorsun...
Ey Sevgili! Senin ümmetin bunlara layık değil ki,
Sevdiklerini feda ettiğin bu ümmet; nasıl şefaatini bekleyebilir ki?
Bizler! Acizane kullarız, şefkatine muhtacız.
Gün değişti,mevsimler değişti,insanlar değişti
Artık çağdaş yaşantı varmış bu zamanda
Ümmeti için onca çile çeken, göz yaşı döken Habib’i
Örnek almak yok şimdi,
Körpecik yürekler perişan, gençler neyin mutsuzluğunu yaşıyor
Onu bile bilmiyorlar; seni sevmek ayıp geliyor şimdi ki çağa
Senin hayatını yaşamak, hem de hiç eksiksiz yaşamak var şimdi,
Bunu yaşatmak; gelecek nesillerde bu yaşantıyı görmek var.
Seni yürekten sevmek var şimdi.
Ben sana aşığım ya Rasulallah!
Başka aşk istemem gönlümde; göz yaşlarım sana aksın,
Sözlerim seni söylesin, ahlakım senin ahlakın olsun!
Şimdi güllerde solgun, senin hasretinden susamışlar suya!
Sana kavuşmayı günbegün arzuluyorum ey Sevgili!
Bitsin artık benim dünya sürgünüm...
Seni sevmek var şimdi;
Körpecik yüreklerde seni sevmek,
Gelecek nesillerde seni sevmek,
Bu zamanda seni sevmek, var şimdi...
Yaradanımızın bizlere hediyesi
tek rehber. beşeriyet tarihinin en muhteşem varlığı. ahlak abidesi. uğruna tüm dünyanın feda edilebileceği tek insan.Selam sana ey Resul.
Hz.Muhammet gözümüzün nuru kalbimizin süsü
efendimiz Allah şefaatine nail eylesin.
Şiirlerimi buraya alıyorum.
Nur Doğuyor
Karanlık zifiri karanlıklar
Geceler aysız
Geceler yıldızsız
Geceler nursuz
Geceler ışıksız
Geceler mehtapsız
Dipsiz kuyular gibi
Zindanlar gibi karanlık
Geceler gecelerrr
Afaklar karanlık
Ufuklar umutsuz
Kainat yasta
İnsanlık hasta
Küfür
Şirk
Yalan
Hile
Zulüm
Zalim
Günahlar diz boyu
Günahlar
Aydınlıkları boğmakta
Karanlıklar karanlıklar
Her taraf zifiri karanlık
Diller suskun
Gönüller küskün
Ruhlar mutsuz umutsuz
Şafak yaklaşmakta adım adım
Güneş doğacak
Karanlıkları boğacak
Sonsuz nur doğacak
Selama durmuştu kainat
Muştular sunmuştu
Düşler
Lal olmuştu diller
Tatlı bir telaş
Bir heyecan
Bütün alemler beklemede
Alemlerin efendisini
Güllerin efendisini
Efendiler efendisini
Nebiler nebisini beklemede
Günlerden Pazartesi
Kutlu bir gün
Şafak vakti
Bir yıldız doğar gök kubbeye
Kisra Sarayında yıkılır burçlar
Kabe de kırılır putlar
Mecusi ateşleri söner
Hasetinden
Bir nur bir nur
Kutlu bir nur görünür
Asumanda
Teker teker
Salkım salkım
Dökülür yıldızlar
Gökyüzünden
Nur çocuk açar gözlerini
Sevince boğulur bütün dünya
Şifa Hatun şaşar bu işe
Şerbetler sunulur
Muştular sunulur
Beşer aklı şaşar
Göklerde Ahmet
Yeryüzende Muhammet (s.a.v)
Bir yıldız
Bir güneş
Bir umut
Doğar
Karanlıkları boğar
Allah’ın selamı
Allah’ın rahmeti
Üzerine olsun
Necmiye Sarpkaya
Ne Olur Gel
Bir kerbela
Hasrete çileye ateşe
Vuslata kenetlenmiş
Sevdalın çoktur
Gittiğin yerlerde
Gel ne olur gel
Kuru çorak topraklara
Nisan yağmurları gibi
Gel ne olur gel
Sıtretil müntehadan bir ses gibi
Güllerden gelen bir esinti gibi
Sıcacık bir nefes gibi
Yetmiş perdeden geçen
Refref üzerinden
Arş-ı Azamdan
Gel ne olur gel
Şafaklar yaklaşmakta
Adım adımmmm
Hasrete çileye ateşe
Vuslata kenetlenmiş
Sevdalılar gibi
Gel ne olur gel
Necmiye Sarpkaya
(Her hakkı kendisen veya temsilcilerine aittir)
Seninle Güzel Herşey
Sana akar bütün sular
Seninle ferahlar denizler
Seninle dillenir gönüller
Seninle şenlenir bülbüller
Senin nefesinde açar güller
Sana göz kırpar bütün yıldızlar
Sana hasret Fırat Dicle
Sana hayran Nil Aras
Seyhan Ceyhan
Gözyaşları kurumaz
Gittiğinden beri
Yakamozlar sana döner
Ay güneş sana yanar
Bütün sevdalar sana sana kanar
Sil gözlerini ağlama ateşe kanan sular
Göklere yanan sular sil ağlama
Senin aşkınla sana yanan canlar
Okyanuslar taşların başını okşar
Senin aşkından yanar
Sana koşar martılar
Kucaklar sana açılır
Sana koşar kumrular
nağmeler taşır güvercinler
Senin için yanar senin için söner
Coşkun ateşler çılgın ateşler
Yakınlar seninle yakın
Uzaklar seninle uzak
Tuzaklar seninle güle döner
Sana akar bütün sevgiler
Sil ağalama gözyaşlarını
Sil sevgililer sevgilisi
Ağlama ağlama
Bütün alem sana ağlar
Sana hasret sana yanar
Sana sana yanar
Necmiye Sarpkaya
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çok övülmüş
SEN YOKTUN
Sen yoktun...
Hz Âdem’deydi nurun
Önce cenneti,
Sonra yeryüzünü şereflendirdin
KURATARICIMIZ EFENDIMIZ BIZI SEFAATINDEN MAHRUM ETME INSALLAH.AMIN
Mehmet isminin atası olan Arapça isim! ..
Hat sanatında bismillahın 'B' sinin altındaki nokta olduğuna inanılırı 'B' harfi kainatı noktada HZ.Muhammed'i(S.A.V) tanımlar.
Mevlidi şerifin yazılmasına vesile olmuş peygamberimiz.
Peygaberimiz ilk eşi ölene kadar başka hanım almamış.. Eşi ölünce de genellikle korumak ve kollamak adına evlenmiş.. Zaten sonraki eşlerinin genellikle dul ve yaşlı olması bunu gösterir.. Şüphesiz ki Arap kültürü gibi ataerkil bir kültürde dul bir hanım olmak, himayesizlikti, zordu.. Bu sebepten bir çok kere hanımlar kendileri gelip Peygamberimize kendilerini nikahına almasını istemiştir.. Hz. Muhammed (s.a.s) gibi çok sayılan, sevilen, lider ve peygamber olan bir insan istese Arabistan'ın bütün güzel kızlarıyla evlenebilirdi, hepsinden de ayrı ayrı çocuklar yapabilirdi ama sonraki eşlerinden sadece bir tanesinden çocuğu olmuş değil mi?
Bakın Allah'a (O yücedir) , dine, Hz. Muhammed'in peygamber olduğuna inanmasak bile o gerçekten çok saygı duyulacak, içten ve samimi bir insan idi... Hİç görmeden bu kadar kesin konuşabileceği yegane insandır.. Nitekim komünist 'Nazım Hikmet' dahi sağlam bir inancı olmamasına rağmen Hz.Muhammed'i sayardı; O'nu KİTLELERİ ARKASINDAN SÜRÜKLEYEN, ÇAĞINDA BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLER YARATAN İYİ BİR DEVRİMCİ diye nitelerdi...
Bilmem anlatabildim mi?
Bkz Peygamber...
sanırım burdaki muahammed terimi isim olarak konmadı bir işaret olarak konuldu işaret edilende muhammed peygamberdir. onun için o eksenli anlatacağım
Kuran'ı kerimin dediği ve ebu bekr'in hatırlattığı gibi muhammed sadece bir peygamberdir. ebu bekrin sözlerinin devamı şöyledir kim ki muahmmede inanıyorsa bilsinki o ölmüştür kimki allaha inanıyorsa o bakidir.
ayrıca lütfen hoş görülü olalım düşüncelerin farklı olması çok güzel bir şey hepinize teşekkürler
Muhamed ismi kendi kendimi şaşalatıyor.. Muhammed ismi bana Sevgili Peygaberimi çağrıştıyor ve ben bir insanı hiç görmeden nasıl bu kadar severim diye şaşalıyorum... Atatürk'ü çok severim ama diyebiliri ki şurda şöyle şöyle yanlış yapmış ya da şunu yapmasaydı, ya da aynı şekilde Nazım Hikmet için... Ama Sevgili Peygamberim için böyle bir şey bulamıyorum...
Şimdi buraya ne yazsam eksik kalacak ya da bir şey yazacağım belki tutup başka yerinden yanlış anlaşılacak.. Ama ne olursa o benim için CAN demek Sevgili demek MADDİYATA ÖNEM vermeyen GÜZEL bir insan demek..
Bırakın insanlar yazsın görüşlerini ama mümkünse doğru ve saygılı yazılsın... Ben rahatsız olmuyorum çünkü Sevgili Peygamberimin değeri düşmüyor tabii ki.. eminim O olsaydı da izin verirdi kendisiyle ilgili her türlü fikrin açıklanmasına...