Kültür Sanat Edebiyat Şiir

mehmet akif ersoy sizce ne demek, mehmet akif ersoy size neyi çağrıştırıyor?

mehmet akif ersoy terimi Barış Çalışkan tarafından tarihinde eklendi

  • Zafer Altaş
    Zafer Altaş

    allah bu mıllete bırdaha ıstıklal marsı yazdırmasın... unutmadık senı buyuk ustad...

  • Ercan Eroğlu
    Ercan Eroğlu

    Her insanın dünyada bir görevi vardır ve o görevi yapar ve ölür! M.Akif ERSOY da İSTİKLAL MARŞI ile bu görevini tamamlamıştır! Yüce şair!

  • Faruk Erturan
    Faruk Erturan

    Viktor Hugo'lar, ‬ Şekspir'ler, Dekart'lar; edebiyatta ve felsefede, Bediüzzaman’ın birer talebesi olabilirler.

  • Büşra Deniz
    Büşra Deniz

    sevgiyi saygıyı ve rahmeti o kadar çook hakeden bi isimkii onun bendeki yeri apayrı...iyiki vardınız ve hep varolacaksınızz...

  • Ferat Sönmez
    Ferat Sönmez

    bana sor sevgili kari, sana ben söyliyeyim
    ne hüviyette şu karşında duran eş'arım
    bir yığın söz ki, samimiyetti ancak hüneri
    şiir için gözyaşı derler, onu bilmem
    lakin aczimin giryesidir bence bütün asarım
    ağlarım; ağlatamam, hissederim; söyliyemem
    dili yoktur kalbimin, ondan ne kadar bizarım
    oku; şayed sana hisli bir yürek lazımsa
    oku; zira onu yazdım iki söz yazdımsa.

  • Gökhan Tahsin
    Gökhan Tahsin

    vatan şairi bir gecede on kıtalık yürekleri titreten büyük bir eserin yazarı memleketimizin en büyük şairi en etkilendiğim mısrası bir 'hilal uğruna YARAP ne güneşler batıyor ' dur bunun üzerine ne denir?

  • Selçuk Akçaören
    Selçuk Akçaören

    vatan şairi...

  • Murat Ateş
    Murat Ateş

    Yaptığı en büyük hata Abdülhamit Han Hz'nin tahttan indirilmesinde katkısının bulunması. NE YAZIK ki bir veliyi tanıyamamış. NE YAZIK ki ulusunu tek yürek yapan kişi ondan önce ulusunun başının kopuşuna kayıtsız kalmış. Be adam o kalemi daha nezam kullanacaktın.

  • Yağmur Bulut
    Yağmur Bulut

    Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
    Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

  • Akguness
    Akguness

    zavallı hemde Abdülhamid Han a dil uzatmaya cesaret edecek kadar zavallı

  • Edaa
    Edaa

    Efendiler Efendisi seviyoruz Seni..

  • Edaa
    Edaa

    Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
    Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
    Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım! ..
    - Boğamazsın ki!
    - Hiç olmazsa yanımdan koğarım.
    Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
    Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
    Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
    Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!
    Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
    Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
    Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
    Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
    Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
    Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
    Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
    İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu

  • Harun İşlek
    Harun İşlek

    Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun; Gönlündeki iman ateşi, yazdığı dizelerde öyle belli oluyorki, sanki bizide yakıp kavuruyor...! ! !

    Başka şair tanımam bu ikisi üzerine

    1-) Mehmet Akif ERSOY, Necip Fazıl KISAKÜREK...

  • Edaa
    Edaa

    “Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! ”

    27 Aralık günü, yani bugun, istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 70. yılı.

  • Bay Grey
    Bay Grey

    ..............
    Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ?
    Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ!

    Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm!
    Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?
    ......................
    Mâdâm ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın...
    Yaksaydın a mel'unları... Tuttun bizi yaktın!
    ......................
    Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi?
    Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i İlâhî!

  • Harun İşlek
    Harun İşlek

    Ey koca çark, ey koca meskenet! ! !
    Sende kımıldanmaya niyet et,
    Korkuyorum kâfir batının elinden yarın...
    Kalmayacak çekmediğin mel'anet..! !

  • Şener Ak
    Şener Ak

    Deha unutulmaz şair yok onun gibisi işallah bir tane daha çıkar vatan aşkı ile yazan büyük insan

  • Tahtına Dargın Padişah
    Tahtına Dargın Padişah

    ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNE



    Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi?

    En kesif orduların, yükleniyor dördü beşi



    Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...

    O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,



    Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor;

    Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!



    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

    Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.



    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...

    Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...



    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

    'Gömelim gel seni tarihe! ' desem, sığmazsın.



    Herc ü merc ettiğin edvara yetmez o kitab...

    Seni ancak ebediyyetler eder istiab.



    'Bu, taşındır' diyerek Kabe'yi diksem başına;

    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;



    Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle,

    Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;



    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;

    Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;



    Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,

    Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,



    Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;

    Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;



    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

    Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.



    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,

    Şarkın en sevgili sultanı Salahaddin'i,



    Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...

    Sen ki islamı kuşatmış, doğuyorken hüsran,



    O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

    Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;



    Sen ki; a'şara gömülsen taşacaksın... Heyhat,

    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...



    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

    Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

  • Salih Celık
    Salih Celık

    ULUHAKAN Abdülhamit Hana karşı söylediği TALİHSİZ şiir:

    Ey masasındaki şarabı ayran olan,
    20.yüzyıldanda mı utanmazsın bre hayvan! !

  • Tunç Demir
    Tunç Demir

    çok anlamlı şiirlerin sahibi çok değerli şair..

  • Bay Grey
    Bay Grey

    Ne Necip Fazıl, ne Nazım Hikmet
    Mehmet Akiftir Şair-ul ekber

    YA RAB BU UĞURSUZ GECENİN YOK MU SABAHI?

    Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?

    Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!

    Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!

    diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!

    Esmezse eğer bir ezelî nefha, yakında,

    Yâ Rab, o cehennemle bu tûfan arasında,

    Toprak kesilip, kum kesilip Âlem-i İslâm;

    Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnâm!

    Bîzâr edecek, korkuyorum, Cedd-i Hüseyn'i,

    En sonra, salîb ormanı görmek Harameyn'i! ...

    Bin üç yüz otuz beş senedir, arz-ı Hicaz'ın

    Âteşli muhitindeki sûzişli niyâzın

    Emvâci hurûş-âver olurken melekûta?

    Sönsün de, İlâhi, şu yanan meş'al-i vahdet,

    Teslis ile çöksün mü bütün âleme zulmet?

    Üç yüz bu kadar milyonu canlandıran îman

    Olsun mu beş on sersemin ilhâdına kurban?

    Enfâs-ı habisiyle beş on rûh-u leimin,

    Solsun mu o parlak yüzü Kur'an-ı Hakim'in?

    İslâm ayak altında sürünsün mü nihâyet?

    Yâ Rab, bu ne hüsrandır, İlâhi, bu ne zillet?

    Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ?

    Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ!

    Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm!

    Suç başkasınındır da niçin başkası muhkûm?

    Lâ yüs'ele binlerce sual olmasa du kurbân;

    İnsan bu muammalara dehşetle nigeh-bân!



    Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;

    Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık!

    Mâdâm ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın...

    Yaksaydın a mel'unları... Tuttun bizi yaktın!

    Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi:

    Binlerce cevâmi' yıkılıp hâke serildi!

    Kalmışsa eğer bir iki mâbed, o da mürted:

    Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed!

    Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar,

    Bir giryede bin ailenin mâtemi çağlar!

    En kanlı senâatle kovulmuş vatanından,

    Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan!

    İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok...

    Nâ-hak yere feryâd ediyor: âcize hak yok!

    Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi?

    Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i İlâhî!

  • Hakan Demir
    Hakan Demir

    bir büyüğün ifadesiyle çileli zamanın dertli şairi...özü sözü bir büyük insan...

  • Ali Aydın
    Ali Aydın

    İstiklal Marşımızın Şairi..Kendisine O Kadar Hakaretler Edilmiştirki Artık Dayanamamış Ve Kendini Mısıra Sürgün Etmiştir..Kendisine Yönelik Yapılan Hakaretlerden Birsi Şöyledir:Çanakalle Şehitlerini Anma Gününde Zamanın artist Şairlerinden Biri Ne Yazık ki Türk Olmayan Bir Şairin Şiirini Okuyacağız.Diyerek İstemeyerek Çanakkale Şehitleri Şiirini Okumuştur..! Bunu Öğrenince Çok Üzülen M.A. Ersoy Kendisni Mısıra Sürgün Etmiştir..

  • Şekerrîz
    Şekerrîz

    Türk Milleti'nin en başarılı ve mukaddes vatan-millet duygularına sahip ve en başarılı şâiri.

    'Ayol nedir'e ne yazsam da fikir beyan etsem de rahatlasam da gece gece uykum gelse de yatsam da uyusam da sabah kalksam da vs vs' diyerekten fareyi rasgele dolaştırırken karşıma çıkan madde.

    Sevenlerini sevdiğim şahıs..

    Allah bir daha Mehmet Âkif'in dilinden bir İstiklâl Marşı yazdırmasın bu millete.. Âmin..

    (Ay kötü bişey mi oldu şimdi bu? Yani Allah, memleket meseleleri konusunda Mehmet Âkif'in dahî içinin sızlamasına mahal vermesin demek istedim, ona da âmin..)

    Nokta.

  • Mutlu Duman
    Mutlu Duman

    milli duyguları insan bu kadarmı şiirlerinde dokunaklı ve coşkulu vurgular. 'O büyük bir şair' İstiklal marşını okudukça okuyasım, okudukça çağlayasım okudukça ağlayasım geliyor.

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    kelâm onda şerefyâb oldu...
    Ah Asım nesli! sana yazılanların hiç biri bu kadar yürekten olmamıştı..

    *dua maksadıyla okumaktayız..

  • Fatihözcan
    Fatihözcan

    Büyük mücahid

  • Muzaffer Arslan
    Muzaffer Arslan

    Onu tanıyorum arkadaşlar, onu tanımıyoruz gençler! O yalancı şair mi? hayır!
    O, Boğaziçi’nde yüzme yarışmalarında birinci gelen yüzücü,
    O, Çatalca’da güreş kazanan güreşçi,
    O, Kuran-ı Kerim’i çok iyi bilen bir hafız,
    O, Batılı romanları tahlil eden(Emil Zora) edebiyatçı,
    O, Halkalı’da sığırları ameliyat eden bir baytardır,
    O, Musikiyle haşır neşir olan bir musikişinas,
    O, Milli şair... Üç dil bilen şairdir.
    Gelin bugünden başlayalım ve onu tanıyalım.Okuyalım, okutalım.
    Çünkü:’’ Sahipsiz memleketin batması haktır.
    Sen sahip olursan bu vatana batmayacaktır.’’

  • Muzaffer Arslan
    Muzaffer Arslan

    İdealleri için şiir yazardı.Dindardı, kindar değil; Köşklerde, saraylarda değil, mahalle kahvelerinde konaklardı.Toplumun içinde yaşar fildişi kulelere kaçmazdı.
    Akif, büyük bir Müslüman, Türk olarak yaşadı.Türkçe düşündü.Türkçe yazdı.Türkçe terennüm etti.Kısa bir süre gurbette yaşamak zorunda kaldı.Kırıldı ama kırmadı... Çünkü özü sözü bir şairdi.
    Doğruluktan bir an bile sapmadı.’Uysalım ama kim demiş koyunum’ diye sözüyle yerine göre sert tavırlarını da ifade etmiştir.
    Asım’ın neslini amaçlamıştır.Bu nesil namusunu, vatanını, dilini, dinini korur ve geleceğin de kurucusu olur.
    Bir soru üzerine şu cevabı verir:’’ Türk milletindenim, İslam ümmetindenim ve ilmin medeniyetindenim.’’
    ‘‘Dinsiz hayat iliksiz kemik gibidir’’ der.
    Hayatı boyunca iki şeyle mücadele etmiştir 1.si Kaba softa olan marka müslümanları, 2.si de dinsizlik rüzgarına kapılan zavallılar...

  • Muzaffer Arslan
    Muzaffer Arslan

    1873’te dünyaya geldi.Babası dönemin üniversitelerinde profesör olan İpekli Temiz Tahir hoca; annesi de Tokat doğumlu.Türkistan’dan yani Rus zulmünden kaçıp Türkiye’ye yerleşen Emine Şerife Hanım’dır.
    Milli şairimiz kendi ifadesiyle, iman kuvvetini İpekli babasında Türk kültürüne dayanan milli ilhamlarını da Türkistanlı anasının sütünden almıştır.
    Kazım Karabekir Paşanın ifadesiyle o, davasına candan bağlı bir şairdir.
    Hayatı boyunca nice savaşlar, yok oluşlar gördü Trablusgarp savaşı, Balkan Savaşları, 1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı... Ancak bir an ümitsizliğe kapılmadı.İmanı ve inançları onu hep ayakta tuttu.
    O, ne Avrupa’dan medet umdu, ne Amerikan mandasına girmeyi savundu, ne Rusya’ya sığındı.yalnız ve yalnız Türk’ün gücüne Atatürk’ün askeri dehasına güvendi.Bu amaçla;
    Ülkesi için teşkilat-ı mahsusa emrine girdi.Anlayacağımız şekliyle Türk gizli askeri teşkilatı... Berlin’den Necip çöllerine kadar dolaştı.Kurtuluş Savaşında yalnız fikirleriyle, şiirleriyle değil, bedenende bulundu.Cami ve kürsülerde Türk milletini savaşa çağırdı.
    İleri sürdüğü düşüncelere uyarak yaşayan gerçek bir ahlak adamıdır.
    ‘‘Cehennem olan gelen göğsümüzde söndürürüz.
    Bu yol ki hak yoludur dönme bilmeyiz yürürüz.’’diye haykırmıştır küfre.
    Onun görüşü iki esas noktaya dayanır; 1. Millet kürsüsü, 2. İslam ülküsü.Hep bu doğrultuda yaşadı.Nokta kadar menfaati için, virgül kadar eğilmedi.Dimdik ve sapa sağlam ayakta kaldı.Ve bir çınar gibi de ayakta öldü.Yıl 27 Aralık 1936 yani zafer kazanılmıştı o ölünce...