Şırnak’ın İdil ilçesinde Mc Donald’ açamassınız açsanız bile Kalıcı olamazsınız,çünkü orada bir tarihiniz yoktur.Atilla’dan,Hitler’e Tektipleştirmeyi Atilla’dan,Hitler’e kadar hiçbir diktatör sağlayamamıştır. Amerika da bunu yapamayacak.
Yahudilerin baş markalarından biri bunların gelirleri İsrail ve ABD deki yahudilere gidiyor doğal olarak Mehmetçiğe kurşun PkK ya rant oluyor. Ayrıca Filistin e bir zulüm daha Irak da bir insanın daha ölmesi Afganistan da bir çocuğun daha yetim kalması demektir. Dinini vatanını milletini seven buraların kapısından bile geçmesin.
vincent - you'll dig it the most. but you know what the funniest thing about europe is? jules - what? vincent - it's the little differences. a lotta the same shit we got here, they got there, but there they're a little different.
jules - examples? vincent - well, in amsterdam, you can buy beer in a movie theatre. and i don't mean in a paper cup either. they give you a glass of beer, like in a bar. in paris, you can buy beer at macdonald's. also, you know what they call a quarter pounder with cheese in paris?
jules - they don't call it a quarter pounder with cheese? vincent - no, they got the metric system there, they wouldn't know what the fuck a quarter pounder is. jules - what'd they call it? vincent - royale with cheese. jules - royale with cheese. what'd they call a big mac? vincent - big mac's a big mac, but they call it le big mac. jules - what do they call a whopper? vincent - i dunno, i didn't go into a burger king. but you know what they put on french fries in holland instead of ketchup? jules - what? vincent - mayonnaise. jules - goddamn! vincent - i seen 'em do it. and i don't mean a little bit on the side of the plate, they fuckin' drown 'em in it.
bu ve bunun gibi Amerikan firmalarına verdiğiniz her kuruş, müslüman kardeşlerimize bir kurşun olarak geri dönmektedir! Nasıl olur da bu firmaların yiyecekleri boğazınızdan geçebiliyor anlamış değilim! ! !
düşüncelerim delindi neden? çünkü ben prensipleri olmayan bir adamım sözlük anlamı: kaypaklık ama herkesin önünde insanın kendi kötülemesi de cesarete verici bir şey :) cesurum ama kötüyüm :)) ahhaaaaaaaaaa, bunun sözlük anlamı: kaypak salaklık :)
Goruyoruz; nasil ki simdi acilan Simit Saraylari, evleri, koskerlerinin yerini bu Mc.ler, Burger lar aliyordu; ama simdi durum o kadar onlar acisindan ic acici degil.Onlar dedigim, amerikan sermayeli, amaclari sadece beslemek degil, kendi uyduruk kulturlerini de bize enjekte etmek.Bunun icin de hicbir seyi kullanmaktan geri kalmiyorlar.Yabanci sermayenin her turlusune komunistler gibi karsi degilim; ama amac yatirim yapmaktan baska taraflara kaydiginda, bizi avlanacak keklik olarak gorduklerinde bu dusunceye karsi nefret duyuyorum.Her Mc. ya da Burger in yanindan, onunden, arkasinda gecerken ona kotu bir laf etmemek elimde degil.Hele bir de iceriyi hinca hinc dolu gorunce, bu insanlar acaba kimlere hizmet ettiklerinin, yediklerinin sadece hamburger olmadiginin bilincinde olup olmadiklarini dusunuyorum.Bu amerikan filmleri icin de gecerli. Bizi kendilerin benzetmeye ve kendi pazarlarinda yaptiklari gibi daha cok satmaya calisiyorlar.Ordayken bu Mc, lerde, Pizza Hut larda ya da Burger larda menuden sonraki icecekler bedava.Istedigin kadar doldur ic.Neden acaba hamburger ya da baska bir sey bedava degil de, icecek bedava.Amerikalilarin kolaya ve onun turevlerine duskunlukleri ortada; bizim de ekmege karsi bir duskunlugumuz var.Burdaki Pizza Hut larda 'sinirsiz' tabiriyle ogrenci milleti arasinda nam salan uygulama, orda yok; orda sinirsiz icecek var.Bu adamlar toplumun isteklerine cevap veriyorlar, aferin(!) onlara.Acik bulup bunu iyi niyet gosterisi altinda kullaniyorlar.Ihitimal dahilinde olacagi dusunulurse amerikadaki bu kuruluslar sinirsiz icecek uygulamasinda, bu icecekleri ureten firmalarla anlasma icinde olabilirler.Ve bu iceceklerdeki maddelerin bagimlilik yaptigi dusunulurse; her iki tarafta(ureten ve onu menulerinin yaninda sinirsiz dagitan) kar elde edecektir.Insanlar bu yemek yenen(fast food) yerlerde icecek bagimliligi kazanacaklar ve goruldugu gibi koli koli icecek alacaklar marketlerden. Insan sadece somuruluyor, adamlar ceplerine girecek paralari hesap ediyorlar. Ramazan ayinda siz de sahit olmussunuzdur, kola reklamlarinda oz degerlerimiz nasil da kullaniliyordu.Sanki kola da bizden biriymis gibi gostermek icin taaa maden iiscilerinin oldugu ocaklara kadar indirmislerdi.Ne adilik! Insanlar gercekten kimlere hizmet ettiklerinin farkinda degiller, kendimi sayiyorum bunun icinde.Gozlerimiz paketlerle, suslerle boyanmis; bizse sadece elde edecegimize bakip tuketiyoruz.Sunlari yazarken acaba kac tane insan o tur yerlerde karnini doyurmakta? Yazik! Insan sonuren her sey, bir gun somurge hortumuna kendini kaptiracak.Cunku bir sistemin ayakta kalmasi icin, insanlarin sadece maddesel doygunluklari kafi degildir.Eger bir sistem bunu basaramazsa; ya da uygulamalari toplumu bu noktaya goturuyorsa, o sistemin yikilmasi muhakkaktir
Şırnak’ın İdil ilçesinde Mc Donald’ açamassınız açsanız bile
Kalıcı olamazsınız,çünkü orada bir tarihiniz yoktur.Atilla’dan,Hitler’e
Tektipleştirmeyi Atilla’dan,Hitler’e kadar hiçbir diktatör sağlayamamıştır.
Amerika da bunu yapamayacak.
burger king cinsi resteorant şeyi.
Yahudilerin baş markalarından biri bunların gelirleri İsrail ve ABD deki yahudilere gidiyor doğal olarak Mehmetçiğe kurşun PkK ya rant oluyor.
Ayrıca Filistin e bir zulüm daha Irak da bir insanın daha ölmesi Afganistan da bir çocuğun daha yetim kalması demektir.
Dinini vatanını milletini seven buraların kapısından bile geçmesin.
vincent - you'll dig it the most. but you know what the funniest thing about europe is?
jules - what?
vincent - it's the little differences. a lotta the same shit we got here, they got there, but there they're a little different.
jules - examples?
vincent - well, in amsterdam, you can buy beer in a movie theatre. and i don't mean in a paper cup either. they give you a glass of beer, like in a bar. in paris, you can buy beer at macdonald's. also, you know what they call a quarter pounder with cheese in paris?
jules - they don't call it a quarter pounder with cheese?
vincent - no, they got the metric system there, they wouldn't know what the fuck a quarter pounder is.
jules - what'd they call it?
vincent - royale with cheese.
jules - royale with cheese. what'd they call a big mac?
vincent - big mac's a big mac, but they call it le big mac.
jules - what do they call a whopper?
vincent - i dunno, i didn't go into a burger king. but you know what they put on french fries in holland instead of ketchup?
jules - what?
vincent - mayonnaise.
jules - goddamn!
vincent - i seen 'em do it. and i don't mean a little bit on the side of the plate, they fuckin' drown 'em in it.
mcdonalds Monoton Cahil DONA kadar soyulan insanların gittiği yer
LDS ise Lagalugaya Düşürme Sistemi
bu ve bunun gibi Amerikan firmalarına verdiğiniz her kuruş, müslüman kardeşlerimize bir kurşun olarak geri dönmektedir!
Nasıl olur da bu firmaların yiyecekleri boğazınızdan geçebiliyor anlamış değilim! ! !
yahoo reklamı
düşüncelerim delindi
neden?
çünkü ben prensipleri olmayan bir adamım
sözlük anlamı: kaypaklık
ama herkesin önünde insanın kendi kötülemesi de cesarete verici bir şey :)
cesurum ama kötüyüm :)) ahhaaaaaaaaaa,
bunun sözlük anlamı: kaypak salaklık :)
Mai Salon/13.12.2004 15:37:00
McDonalds'lar, Burger King'ler ve Coca Cola
Goruyoruz; nasil ki simdi acilan Simit Saraylari, evleri, koskerlerinin yerini bu Mc.ler, Burger lar aliyordu; ama simdi durum o kadar onlar acisindan ic acici degil.Onlar dedigim, amerikan sermayeli, amaclari sadece beslemek degil, kendi uyduruk kulturlerini de bize enjekte etmek.Bunun icin de hicbir seyi kullanmaktan geri kalmiyorlar.Yabanci sermayenin her turlusune komunistler gibi karsi degilim; ama amac yatirim yapmaktan baska taraflara kaydiginda, bizi avlanacak keklik olarak gorduklerinde bu dusunceye karsi nefret duyuyorum.Her Mc. ya da Burger in yanindan, onunden, arkasinda gecerken ona kotu bir laf etmemek elimde degil.Hele bir de iceriyi hinca hinc dolu gorunce, bu insanlar acaba kimlere hizmet ettiklerinin, yediklerinin sadece hamburger olmadiginin bilincinde olup olmadiklarini dusunuyorum.Bu amerikan filmleri icin de gecerli.
Bizi kendilerin benzetmeye ve kendi pazarlarinda yaptiklari gibi daha cok satmaya calisiyorlar.Ordayken bu Mc, lerde, Pizza Hut larda ya da Burger larda menuden sonraki icecekler bedava.Istedigin kadar doldur ic.Neden acaba hamburger ya da baska bir sey bedava degil de, icecek bedava.Amerikalilarin kolaya ve onun turevlerine duskunlukleri ortada; bizim de ekmege karsi bir duskunlugumuz var.Burdaki Pizza Hut larda 'sinirsiz' tabiriyle ogrenci milleti arasinda nam salan uygulama, orda yok; orda sinirsiz icecek var.Bu adamlar toplumun isteklerine cevap veriyorlar, aferin(!) onlara.Acik bulup bunu iyi niyet gosterisi altinda kullaniyorlar.Ihitimal dahilinde olacagi dusunulurse amerikadaki bu kuruluslar sinirsiz icecek uygulamasinda, bu icecekleri ureten firmalarla anlasma icinde olabilirler.Ve bu iceceklerdeki maddelerin bagimlilik yaptigi dusunulurse; her iki tarafta(ureten ve onu menulerinin yaninda sinirsiz dagitan) kar elde edecektir.Insanlar bu yemek yenen(fast food) yerlerde icecek bagimliligi kazanacaklar ve goruldugu gibi koli koli icecek alacaklar marketlerden.
Insan sadece somuruluyor, adamlar ceplerine girecek paralari hesap ediyorlar.
Ramazan ayinda siz de sahit olmussunuzdur, kola reklamlarinda oz degerlerimiz nasil da kullaniliyordu.Sanki kola da bizden biriymis gibi gostermek icin taaa maden iiscilerinin oldugu ocaklara kadar indirmislerdi.Ne adilik!
Insanlar gercekten kimlere hizmet ettiklerinin farkinda degiller, kendimi sayiyorum bunun icinde.Gozlerimiz paketlerle, suslerle boyanmis; bizse sadece elde edecegimize bakip tuketiyoruz.Sunlari yazarken acaba kac tane insan o tur yerlerde karnini doyurmakta?
Yazik!
Insan sonuren her sey, bir gun somurge hortumuna kendini kaptiracak.Cunku bir sistemin ayakta kalmasi icin, insanlarin sadece maddesel doygunluklari kafi degildir.Eger bir sistem bunu basaramazsa; ya da uygulamalari toplumu bu noktaya goturuyorsa, o sistemin yikilmasi muhakkaktir
geleceğin kansere davetiyesi...