Kültür Sanat Edebiyat Şiir

makyavelizm sizce ne demek, makyavelizm size neyi çağrıştırıyor?

makyavelizm terimi Gökçen Şahin tarafından tarihinde eklendi

  • cafer pıtrak
    cafer pıtrak

    insanlar genelde kötüdürler , kötülere iyi davranan her zaman kaybetmeye mahkümdur.

  • Zaman Sokaklarda Kayboluyordu
    Zaman Sokaklarda Kayboluyordu

    siyasette herseyi meşrulaştıran yaklaşım
    (yalan,dolan,çalma,çırpma vb..)

  • Nehir Ergülen
    Nehir Ergülen

    İtalyan düşünür Nicolo Machiavelli tarafından kurulmuş bir düşünce akımı.. anlamı ise duygu ve düşünceleri bir kenara bırakıp amaca kilitlenmek en kaba tabiri ise ' Zafere giden her yol mübah...'

  • Mevladi Udugov
    Mevladi Udugov

    CHP-MHP ve Darbeci Solun zihniyeti.

  • Muhammed Ebu Talha
    Muhammed Ebu Talha

    Makyavelizm?
    Siyasette amaca varmak için bütün yolların kullanılması gerektiğini söyleyen ve her yolu meşru gören fikir akımıdır. Ünlü İtalyan siyasetçi Tarihçi ve yazar mahciavelli (1469-1527) nin geliştirmiş olduğu siyaseti ahlaktan ve dinden ayıran ve her türlü din kuralı ile ahlak kuralını hiçe sayan teorisi ile dürüstlük ve ahlaktan yoksun siyaset düşüncesine Makyavelizm denir.
    Siyaset biliminin gerçek anlamdaki ilk teorisyenlerinden biri olan Makyavel 1513te yazdığı principe (hükümdar) adlı eserinde açıkladığı TEMEL SİYASET teorisinin özünü siyasetin ahlaktan bağımsız bir alan olması oluşturmaktadır. Siyasetin ahlaktan bağımsız olması normsuz ve ve kanunsuz bir siyaset anlamına değil siyasetin ahlaktan ayrı kendisine özgü farklı ve özerk bir alana sahip olması anlamına gelmektedir. İktidar ile erdemi birbirinden ayıran Makyavel prensin iktidarı kullanmada gösterdiği kurnazlık sayesinde toplumu yönettiğini söylemiştir. Devlet adamlığı ve diplomatlık görevlerinde bulunan Makyavel düşüncelerini genelde gözlemlerine dayandırmış siyaset alanında çıkarlarının belirleyici olması gerektiğini savunmuştur. Bu amaçla prensin her türlü ahlak kurallarından bağımsız olarak sert siyasal yasaları kabul etmesini gerekli görmüştür.
    Bu manada günümüzde hedefe varmak için her yolu mubah gören ve hiçbir kural tanımayan her türlü yolu mubah gören politikalar için Makyavelizm tabiri kullanılır. Ahlaktan değerden ve toplumun varlık anlayaşınıdan bağımsız bir siyaset alanının olabileceği tartışma götürür bir önerme olarak değerlendirilebilir. HERHANGİ BİR Toplum yapısında ortaya çıkan siyasetin o toplumun ahlak değer ve varlık dünyasına olamayacağı ve entegre olduğu kesimlerden bağımsız kalamayacağı düşüncesi reci gerçeğe uygun düşmektedir.bu itibarla makyavelin erdem ve değer dünyasından ayırmış olduğu siyaset yorumu reel gerçeği olduğu gibi yansıtmamaktadır.
    19.Ncü yüzyıldan beri gelişme gösteren pozitivist, materyalist, pragmatist ve emperyalist teori ve politikalar makyavelist anlayışı güçlendirmişlerse de 20.nci yüzyılın sonlarına doğru batı medeniyetinin içine düştüğü ‘Değer Krizi’ makyavelizme karşı gelenekçi ve entegrist akımların öne çıkmasında etkili olmuştur…

  • Fizanlı Necip Fîyakalı
    Fizanlı Necip Fîyakalı

    efendim faili makyawelist olarak zikir edilir.
    efendim abdurrahman çelebinin siyasetnamesinde 'inada itimad'dan sonra ekseriyyet ilen zikredilen kısımıdır.şahsımızın okuyup bildiği lakin pek bir itimadetmediği kitabıdır.lakin arada bir başvurduğumuz suçlamasını üstümüze atanlar yok değilidir.'her koyun kendi bacağından asılır' ibaresi siyasetnamenin 'koyun'fıkrasında zikredilmişidir.
    ihtiyat ilen...

  • Oktay Avşin
    Oktay Avşin

    her yol mübahtır hedefe ulaşmak için bir yol hariç.

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    machiavelli nin hukumdar adlı eserinde prensi seçinde hangi şekilde seçerseniz seçin diye buyurması üzerine ortaya çıkmış olan izm.

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    sözde, bir imkan olarak sunulan düşünce akımıdır. piyasada amaca ulaşmak için her yol meşrudur afarozu ile meşhur olsa da, özünde bu daha farklıdır. politika ve askeri kuramcı makyavel aslında modern dünyada bugün tartışılan ve ilk insandan günümüze varolagelen, egemenlik, hegemonya, yönetim, yönetici gibi kavramları gün yüzüne çıkarmıştır. bu bakımdan siyaset biliminin en önemli ismidir.

    makyavel'in düşünce sisteminde şunları görmemiz mümkündür. en önemli ve temel amacı devleti yaşatmak ve gücünü devamlı olarak artırmaktır. bu amacı gerçekleştirmek için de her yolu yasal görür. o ülkede yaşanan din, ahlak ve hukuk devlete bağlıdır. bunlar devletten bağımsız düşünülemez. devlet herşeyden üstündür ve amaçlarını gerçekleştirmek ve hayatını devam ettirmek için bunları araç olarak kullanabilir. kilise devletin karşısında üstün olmamalıdır ve devlet bir ulusa dayanmalıdır diyerek hem ulus devlet kavramını ortaya koymuştur hem de laikliği tanımlamıştır.

  • Vera Tunahan
    Vera Tunahan

    aslında her daim var olan bir işleyişti.

    sadece machiavelli bunu,parmağını gözümüze sokarcasına bağırarak dile getirince kızılca kıyamet koptu.

    bir keşif değildi onun söyledikleri.zaten yaşıyordu insan ve yaşarken de bu basamaklarda ilerliyordu zaman zaman.

    kim bilir machiavelli de belki dile getirirken bu denli şan şöhret getireceğini bilmiyordu.

  • Vera Tunahan
    Vera Tunahan

    amaçlar araçları meşrulaştırabilir mi?

  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç

    MAKYAVELİST DÜŞÜNCENİN GİRDABINDA

    M.NİHAT MALKOÇ

    Zamanımızda çıkarcılık almış başını gidiyor. Makyavelizm çağın modern dinî haline gelmiş adeta… Bilindiği gibi makyavelist kişiler, genel olarak diğerlerini etkilemede ustalık sahibidirler; ahlâk kurallarına riayet etmezler, başkalarına karşı güvensizdirler, her konuda kuşku duyarlar, diğer kişilerle ilişkilerinde ihtiyatlı davranırlar, çıkarlarını kollamak için kolayca yalan söyleyebilirler, gerçek düşüncelerini gizlerler, içten ve ani davranışlardan kaçınırlar, dostluk ve dürüstlüğe değer vermezler.

    Makyavelizm İtalyan düşünür ve politikacı Niccolo Machiavelli’nin düşünceleri üzerine kurulu bir yaklaşımdır. Temelinde aslolan şeyin amaçlar olduğu, bu amaçların hangi yolda elde edildiğinin ise o kadar önemli olmadığı yatar. Makyavelizmin kurucusu Machiavelli’dir. Tarih ve politika biliminin kurucusu sayılan Floransalı bu düşünür, devlet adamı, askeri stratejist, şair, oyun yazarıdır.

    Makyavelizm oportünizmin(fırsatçılık) ileri noktasıdır. Oportünizm; güç durumlarda, davranışlarını ahlak kuralları veya düzenli bir düşünceden çok, çıkarlarına uyacak biçimde ayarlamayı amaçlayan tutumdur. Çağımız insanı bu kaynaktan beslenmektedir. Onun içindir ki illegal(yasadışı) davranışlar almış başını gidiyor.

    Machiavelli zamanının önemli düşünürlerindendi. Görüşleri bizce sakat olsa da bazı kesimleri peşinde sürüklemesini bilmiştir. Lorenzo di Medici’ye sunduğu meşhur ‘Prens’ adlı eserinde Türklerle ilgili bazı değerlendirmeleri de bulunmaktadır. Bu değerlendirmeler karakteristik özelliklerimizi yansıtması açısından dikkate değerdir. Türklerle ilgili değerlendirmelerinde özetle şöyle diyor:

    “Fransa’yı ele geçirmek kolaydır. Çünkü kraldan hoşnut olmayan pek çok soylu vardır. Onları kendi yanınıza çekip örgütleyebilirseniz kralı devirip Fransa’yı ele geçirebilirsiniz. Ama Fransa’yı ele geçirdikten sonra elde tutmak zordur. Çünkü sizin yönteminizi başkası da sizin aleyhinize kullanarak o insanları kendi yanına çekip size karşı örgütleyebilir. Türkiye’yi ele geçirmek zordur. Çünkü Türkler padişahlarına bağlıdırlar. Onları kolay kolay liderleri aleyhine ayartamazsınız. Ama bir kez Türkiye’yi ele geçirdiniz mi onu uzun süre elde tutabilirsiniz. Türkler, lider otoritesine olan bağlılıklarını bu kez sizin otoritenize bağlılık şeklinde göstereceklerdir.”

    Makyavelizm bizce insanî ve ahlakî bir düşünce değildir. Çünkü bu anlayış dürüstlüğü, doğru konuşmayı ve hakkaniyeti rafa kaldırmaktadır. Oysa insan için esas olan doğruluk, dürüstlük, adalet ve hakbilirliktir. Başarı için her yol mubah değildir. Hedefiniz başarmak olsa da başarıya giden yollar hak ve adalet çizgisinden uzaklaşmamalıdır. Şayet başarı hak yoldan ve adilce elde edilmemişse hiçbir değeri yoktur. Hak kitaplarda bu böyledir. Aslında insan mantığı da bunu öngörür.

    Makyavelizm bir noktadan sonra duyguları da reddeder. Çünkü duygu insanî düşünceyi beraberinde getirir. İnsanî düşünce vicdan muhasebesini gerekli kılar. Oysa onlar için mühim olan vicdan değil, cüzdandır. Yani paradır, makamdır, şöhrettir. Hedef olarak tayin edilen, ulaşılması planlanan her şeydir. Bu yüzden makyavelistler bulundukları toplumun değerlerini dikkate almazlar. Dinî ve millî değerler de onlar için önemli değildir. Töre, dinî inançlar ve hukuk hedeflerinin gölgesinde kalır.

    Bu felsefî anlayışa göre insanlar genel olarak kötüdürler, bu nedenle de her türlü kötülüğü hak ederler. Bu kanaat nerden bakarsan sakattır. İnsanların genel olarak kötü olduğunu söylemek kötümser bakış açısının bir yansımasıdır. İnsanlar kötü değildir. Kötü insanlar da vardır. Bunun böyle ifade edilmesi daha doğrudur. Kötü insanları dışlamak yerine onları kazanmak en akıllıca tavırdır. Kötü insanı kendi başına bırakmak ve boşluğa itmek, onun kötülüklerinin daha geniş kitlelere ulaşmasına zemin hazırlar. Kötülerin elinden tutup onların ahlâkî karanlıklarını hakikat ışığıyla aydınlatmalıyız.

    Makyavelizmin az da olsa tutarlı ve faydalı yanları da vardır. Mesela onlara göre en önemli ve temel amaç devleti yaşatmak ve gücünü devamlı olarak artırmaktır. Gerçekten de demokrasi ve hukukun üstünlüğü esası üzerine kurulmuş devletlerin güçlü olması vatandaşa müspet olarak yansır. Devleti milletten ayırmak mümkün değildir. Bu iki unsur etle tırnak gibidir. Devleti yücelteyim derken onu kutsamak da yanlıştır. Bunun yanında devleti güçlendirirken vatandaşı sömürmek doğru bir davranış değildir. Her alanda olduğu gibi bu hususta da ölçüyü ve dengeyi çok iyi ayarlamalıyız.

    Makyavelistler diyor ki ‘Hukuk ve ahlâk devlet için vardır’ Kanaatimizce bu doğru bir düşünce değildir. Hukuk ve ahlak sadece devlet için değildir. Milletin haklarını savunmak ve insanlar arasındaki adaleti gözetmek de çok gereklidir. Hukuk ve ahlak herkes için olmalıdır. Vatandaşın ezildiği ve hor görüldüğü sistemlerde devlet de ezilir, küçülür ve cılız kalır. Birini ötekine tercih etmek yerine, her ikisini de dengeli olarak kollamak ve büyütmek lazımdır.

    Bugünkü dünyamızda makyavelist düşünceyle hareket edenler adalet, hak ve hakikat kavramlarını ihlal etmede bir beis görmüyorlar. Özellikle ticarette bu anlayış kıymet bulmuş durumdadır. Günümüzde ticari kurumlar vatandaşın sırtına basa basa zirveye çıkmakta, halkın ekmeğini küçülterek her geçen gün semirmektedirler. Böyle bir dünyada sosyal adaletten söz etmek komik kaçıyor. Kısaca söylemek gerekirse makyavelizm ne İslamla, ne Hıristiyanlıkla ne de genel anlamda insanlıkla bağdaşır. Fakat sermaye sahipleri bu tarzda hareket etmeyi ve büyüdükçe büyümeyi sürdürüyorlar. Kasaları doldukça vicdanları boşalıyor. Bizler de böylece makyavelist düşüncenin girdabında sürüklenip gidiyoruz.

  • Çagdaş Türkiye
    Çagdaş Türkiye

    FELSEFE

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    sürekli başarı ve zafer tutkunu kişilerin bir arada olduğu akım..makyavelistler genellikle duygularını cam bir fanusa koymuş gibidirler..başarı için duyguları bir kenara bırakamnın elzem olduğunu savunurlar..hedefleri bellidir,stratejileri de hakeza...bulundukları toplumun ahlak örgüsüne uyumlu değillerdir..daha bir sürü menfî yön sayabilirim bu akımın içinde kaybolan insanlar için ancak ruhum karardı...affola..

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Ben bunu bir yerden hatırlıyorum..

  • Arife Güney
    Arife Güney

    - Insanlar genel olarak kötüdürler, bu nedenle de her türlü kötülügü hak ederler.

    - Kötü olan amaca ulasmak için yapilmasi gereken kötülük degil, kötülügü becerememektir ve kinanmasi gereken de budur.

    - Amaca ulasmak için her araç yasal ve ahlakidir.

  • Arife Güney
    Arife Güney

    Makyavelin temel düsüncelerini söyle siralamak mümkündür.

    1.- En önemli ve temel amaç devleti yasatmak ve gücünü devamli olarak artirmaktir. Bu amaci gerçeklestirmek için kullanilacak her araç yasaldir.

    2.- Din, ahlak ve hukuk devlete baglidir. Amaci gerçeklestirmek için gerektiginde devlet bunlari alet olarak kullanmalidir.

    3.- Devletten bagimsiz ahlak ve hukuk düsünülemez. Devletin bitigi yerde, hukuk da ahlak da biter. Hukuk ve ahlak devlet için vardir.

    4.- Devlet bir ulusa dayaniyorsa, yeterli gücü bu kökten alabilir. Kilise devletin karsisinda ya da üstünde olmamalidir