Evet her dilden yayın yapan bir kanal olmalı. Belki geç bile kalındı. Ama yanlış zamanda gerçekleştirildi. Şimdi pkk terör örgütüne strateji anlamında yenilmiş oldu ülke. Bu talep kimseye mal edilmeden yapılmalıydı. Ahmet Kaya nın suçu neydi?
Kesinlikle karşıyımmm..Böyle birşey sadece daniska...Davos mevzusu gibi sadece göstermelik..Bizler aydın gençlik olarak bu kanalın neden kurulduğunu biliyoruz ve hiçbir anlamı yokkkk..Seçim dönemi ve Biz KÜRTLERE güyya samimi görünmek..Bunu yapacağınıza adam gibi yatırım yapın...Kürtçe bayramınız kutlu olsun afişi asılan memleketin Belediye Başkanı görevinden alındı...Ama sen kanal açabiliyorsun..Uyutmaca...Kanacak insanların aklına şaşarım...polis sorar nerelisin cevap dünyalıyım sonuç hastanelik...Böyle bir ülkede ha kanal açmışsın ha küfretmişsin farkı yok....Bide bize Ya Sev Ya Terket diyenler var...Dökülen kürt kanını unutuyolar kurtuluş savaşında,Sarıkamışta,Çanakkalede...Ben bölücülüğe karşıyım hertürlüsüne...Ama insana insanca davranılmamasının da tam karşısındayım...Umarım bu yazımı başka şeylere çeken olmaz çünkü demokratik toplum anlayışı çerçevesinde konuşuyorummm...Anlayan anlar....
türkiye için demokrasi için atılmış büyük bir adımdır.ama türkiyede sadece türkçe ve kürtçe konuşılmuyor zazaca da vardır. bu tv için yapılanların toplum içşin de yapılmalı örneğin ibadethanelerde o zaman bence toplumda refah ortamı oluşturula bilir
Siz veya onlar yerine, biz kelimesini kullanmamız ve BİZ'e saygı duymamız gerektiğini çağrıştırıyor kanal şeş. Ayrımcılıklar ve ırkçılar değilmiydi bizi parçalayarak bugünki sınırlara kadar küçülten. Milliyetçiliğin aşırısı (ister türk ister kürt olsun) , bana göre ırkçılıktır. Irkçılıktan uzak olan her insanın heyecan duyması gereken bir açılımdır kanal şeş. teşekkürler TRT ve sn. İbrahim Şahin. Teşekkürler bu konuda emeği geçen herkese...
Zazalar,mevcut Kanal Şeş'in yayınlarından anlamadıklarını beyan edip Zaza ca yayın yapılması adına TRT 7 diye bir kanal açılması için başvuruda bulundu..Kürtçe dil değil yöresel bir lehçe derken haklı olduğumuzun ıspatı...
çok geç atılmış bir adım dil dünyadaki en güzel şeydir nasıl türk oğlu türksem türkçeyi seviyorsan rahat konuşmak istiyorsam kürt oğlu kürtte kürtceyi sevsin rahat konuşsun bize yakışan tarih boyunca yanımızda olan kürt kardeşlerimize sahip cıkmaktır dilleirni özgürce konuşabilmeleridir korkmayın bu ülke asla bölüznmez
Bu konu hakkında söylemek istediğim aslında okadar çok şey varki ama bunları ifade etmek kadar, anlatabilmek algılatabilmek de okadar zor...şunu kimse unutmamalı ki demokrasiyle yönetilen ülkemizde demokrasinin hakkı verilmelidir nedir diyceksiniz bunun anlamı, bence yaşamak bizim sahip olduğumuz en güzel haksa yaşamımızı dile getiren, anlamlı kılan, konuşma ve özgürce düşünme hakkı da, okadar değerli ve önemli olmalı bence...elbette bişeyler dozunda olmalı şüphesiz ama şöyle bişey varki hiçkimse hiçkimseyi dilinden, ırkından dolayı yargılayamaz bence geç kalınmış bi uygulamaydı ben bu uygulamayı destekliyorummm... dediğim gibi herkes aynı dili konuşamasa da aynı kültürü paylaşmasa da neticede somut olan tek bir gerçek var hepimizin insan olduğu gerçeği...
Bence çok güzel bir açılım oldu kanal şeş neden derseniz eğer buna benzer daha çok kanalların açılmasının önünü açmıştır vede türkiye cumhuriyetinin vatandaşı olarak yaşayan milyonlarca kürt vatandaşı var kürt deyince bazı kimselerin aklına hemen kötü şeyler geliyor ve bunlardan ilki ise hem kürt kökenlı vatandaşları hem türk kökenli vatandaşlarıyok etmek için uğraşan ve vatanımızı bölmeye çalışan hain P.K.K. GELİYOR AKLA ÖZÜ İSE BÖYLE DEĞİL.bütün kürtler P.K.K lı değil bütün türklerde gerçek türk değil sağ sol dönemlerinde vede 12 eylül dönemlerinde türk kürt demeden ve kimseyi ayırt etmeden bütün gençliği kullanarak beyinlerini yıkayan provakatörler T.C.Nİ bölmeye ve kardeşi kardeşe kırdırdılar babayı oğula oğulu babaya kırdırdılar artık aydınlık bir Türkiye istiyoruz aydın gençlerimiz kültürlü halkımız olsun istiyoruz ve hiç bir zaman hangi dilde yayın yapılmış olursa olsun karşı değilim mesela biz türküz ee ingilizce haber sunuluyor vede filim oynatılıyor biz buna karşımıyız dememiz lazımmı hayır bu bizim çok medeni bir ülke olduğumuzu gösterir FATİHLER FATİHİ KOMUTANLAR KOMUTANI ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL PAŞA NE DEMİŞ.DİN DİL IRK MEHZEP TEN RENGİ V.S HER NE OLURSA OLSUN BEN TÜRKÜM DİYEN HERKES TÜRKTÜR YURTA SULH CİHANDA SULH BİZ TÜRKLER İÇİN BİR ATA SÖZÜDÜR UNUTMAYALIM HEP BAŞKALARINDAN GÖRÜP ÖĞRENİP,Mİ YAPACAĞIZ BIRAKIN BİRAZDA BAŞKALARI BİZİ ÖRNEK ALSIN BEN TÜRKÜM AMA BENİM ANAM TÜRK BABAM İSE KÜRT PEKİ BEN İSE MELEZ OLUYORUM BEN KENDİMİ TÜRK OĞLU TÜRK GÖRUYORUM FAKAT DAMARLARIMDA KÜRT KANIDA DOLAŞIYOR KÜRDÜ TÜRKÜ AYIRIRSANIZ PEKİ BEN GİBİ MELEZLERİ NE DİYE AYIRACAKSINIZ HANGİ IRKA MENSUP OLARAK SINIFLANDIRACAKSINIZ MERAK EDİYORUM VE OKUYAN HARKESE SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNUYORUM TEŞEKÜRLER.BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HERHANGİ BİR SORU OLURSA SORU NE OLURSA OLSUN BİLDİĞİM KADARIYLA CEVAPLARIM SEVGİLERLE MUTLU KALIN
Türk Milliyetçiliğine tu kaka diyenler Kürt milliyetçiliğine çanak tutuyorlar.Acaba Türklükten mi utanıyorlar ya da korkuyorlar yoksa Kürtlerden mi korkuyorlar da bu açılımları yapıyorlar.Yahut da gavurun ekmeğini yedikçe onun kılıcını mı sallamak istiyorlar. Unutmamak gerekir ki Türkler hiç bir zaman devletsiz kalmamıştır. Düşünmesi ve çekinmesi gerekenler kendini Türk hissetmeyenlerdir.
Bugüne kadar yapılması gereken bir çok açılımdan biri.Bu açılımlar daha önce yapılmış olsaydı kardeşimiz dediklerimize istedikleri verilseydi.Kardeş kanı akıtılmasaydı.Bu günümü daha iyi olurdu.Tarihimize baktığımızda belirli dönemlerde sıkıntılı günler yaşanmıştır.Hep dış etkenler üzerinde durulup talepler görmezlikten gelinmiştir.Taki ülke büyük sancılar çekerek bugünü doğuruncayakadar.Yasaklanan şeyler hep cazip gelmiştir.Bu konudada ısrar ondandır.Şimdi bakın büyük şehirlerde yaşayan çocuklar kürtçe biliyormu hayır.Bu konu ilgilerini çekmiyor.Ama bölgede kalar yaşlılarıyla diyalokta zorunludurlar.Dilinizi bilmiyen biriyle anlaşamazsınız kendinizi anlatamazsınız onu anlamazsız çözümsüzlük doğar.
bakın hele bu ülkenin bir adı va TÜRKİYE CUMHURİYETİ yani kürtçe knal bu ülkeye ihanettir... şimdi karadeniz bölgesindeki Laz'larda bi kanal istese sonra Çerkezler sonra Ermeniler sonra sonra..... Devam eder ve Türk düşmanlarının istediği olur ve bu ülke yavaş yavaş bölünür. bana katılmayan birçok kişi olacaktır ama şunu bilir şunu söylerim. *TÜRKÜM DİYEN HERKEZ KARDEŞİMİZDİR* *TÜRKİYE CUMHURİYETİ BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNDÜR* *NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE*
kürtçeye karşı değilim. kürtçe tv ye de karşı değilim. ancakkürtlerin türkçeye ve türke karşı olmalarını kabul etmek mümkün değil. yüzlerce yıldır bir arada yaşamaktayız. kürtler türkçeyi bile öğrenme tenezzülünde bulunmadığı gibi bazı zamanlarda da ayaklanmalarla dış düşmanların ekmeğine yağ sürmüşlerdir. bugün bile ermeni, yunan ve diğer ezeli türk düşmanı merkezlerle yapılan flört ve işbirliği son derece yanlıştır. gidin cezayire, suriyeye veya başkaca arap ülkelerine neredeyse ingilizce veya fransızca anadil gibidir. türk yüzlerce yılo hükmettiği topraklarda bu dil asimilasyonunu yapmamışsa bunun karşısında ihanet etmek mi gerekir. tamam kürtçe tv ye evet, enstitüye evet, her ne söylenirse evet diyelim. ardından federasyon ya da bağımsız bir türkiye kürdistanı istemediğinizin garantisini veriyor musunuz? ya da Türkiyenin toprak bütünlüğüne de evet diyebiliyor musunuz yürekten? .... Sevgili kürt kardeşlerim: ihanete hayır diyebiliyor musunuz? lütfen daha akıllı olalım. Ben dağdaki PKK yı anlarım. elinde silah vardır da... İstanbul varoşlarına bu sempatizanların araba yakarak devlet malına zarar vererek polis taşlayarak hem istanbul havasını teneffüs edip hem de ne yapmak istediklerini bir türlü anlayamam... evet evet daha akıllı olalım, kanaatkar olalım, sadakati elden bırakmayalım. aksi halde hainlerin canı her zaman yanar....
Olumlu veya olumsuz görüş beyanında bulunanlara benim de bir diyeceğim var kısacası ister Türk olsun ister Kürt olsun ara sıra Kanal Şeş de misafir olalım kıyametın sonu değil.KÜRTÇE TV KANAL ŞEŞ te olsun....
çok geç atılmış bir adaım olmasına rağmen yine de sevindirici..ama çok samimi bulamıyorum bu adımları..daha somut adımlara ihtiyaç var:Kürdoloji Enstitüsü mutlaka kurulmalı hem de en kısa zamanda..değiştirilen Kürtçe köy isimleri geri verilmeli...özel tv'ler kurulmalı...Yüksek seşim kurulunun o saçmasapan 81. maddesi değiştirlmeli..Anayasanın 24. maddesi değiştirlmeli..vs vs..daha fazla demokrasiye ve insan haklarına ihtiyacımız var..bunlar olduğu zaman Kürt halkının bu ülkeye olan aidiyet duygusu güçlenir..kimse korkmasın vallah Kürtlelr de istese Türkler de istese Bölünme olmaz olmaz olmaz..boşuna korkmaya gerek yok..bunlar temel hak ve hürriyetler..veselam...
Günümüz dünyasıdna, bilim adamlarının oluşturduğu dünya fonetik dilbirliğinin birici görevi; kayabolan dileri ortaya çıkarmaktır. Bizde sie milyonların ve uluslararası coğrafyalarda konuşulan kürtçe dilininin konuşulmaması için engelelr çıkarılmaktadır. Milyonların dilini yasaklamak, ülkemizin geleceğine birşey getirmez.TRT şeş bence doğru ve yerinde bir karardır.Değerli üstadım Nuri canın belirttiği gibi; Dünyada hiç bir dilin başka bir dilden üstünlüğü savunulamaz, her dilin kendine göre bir özelliği, güzelliği, bir üstünlüğü vardır ve her dil kendine göre güzel ve değerlidir, üstündür. Dünyada her dil ayrı bir kültür, ayrı bir ahenk, renk ve ayrı bir zenginliktir....
cokkkk sacma buluyorum neden dıyecek sınız CUNKU KÜRT YADA TÜRK DIYE BIR SEY YOK CUNKU HEPİMİZ KASDESIZ BUNU BILIN VE BUNUN VAR OLDUGUNA INANIN BENDEN BU KADAR
aslında hiç gereği olmayan bir durum.AB'nin dayatmalarına karşı verilmiş en büyük bir tavizdir.bunu hükümette gayet iyi biliyor. AB ye girmenin de bir hayal olduğunu da biliyor.86 yıllık Türkiye Cumhuriyet hükümetleri içerisinde bu kadar avrupa düşkünü bir hükümetin olduğunuda şimdiye kadar görmedik. AB devletlerinin kumpasının tam artasında olduğumuzu görmek işlerine gelmeyen yakası kravatlılar yüzünden ülkemizin içindeki durum aşikardır.beim doğduğum yerde de herkes kürtçe konuşur,ben onlardan şimdiye kadar böyle birşeyin eksikliği konusunda hiç bir şsy işitmedim.Bütün bunlar kendilerine sözde kürt diyen ABD ve sionist güdümlü aynı zamanda marksiz rejim hayranı ateist bir görüşün ifadeleri olup ülkemizi bölmeye yönelik çalışmaların sadece bir parçasıdır. o bölgelerde yaşayan insanlarımıza sağlık veiş imkanlarının özellikle EĞİTİM olanaklarının tanınmayışı ver kurtul anlayışının ve AB devletlerinin bunu değerlendimelerinin ürünüdür.yakında doğu bölgelerine eğitimi çok gören bu kafalar, kürtçeyi eğitim dili olarak hayatımıza sokarlarsa ŞEŞmemek lazım....
Bir milletin millet olma özelliklerinden biri olan dil birliği yara almıştır. Herkes özel hayatında, ailesinde istediği dili zaten konuşur, engel olamazsınız. Ama Din ve dil birliğimizi zedeleyecek hareketlerden kaçınılmalıdır.
Toplumlar ve bireyler özgün, özgür ve yerel olamadan, kendi kimliğini ve dilinin gücünü ortaya koymadan çağı yakalayamazlar...
Dil bir toplumun aynasıdır, yüreğidir, beynidir; bireyin, ailenin, toplumun gücü ve simgesidir dil... Dil bireyler, toplumlar yani insanlar arasında en etkili ve en önemli bir iletişim aracıdır. İletişim ise insanların biribirini anlaması, sevmesi, kalplerin biribine ısınması, yakınlaşması, duygu ve düşüncelerin aktarılması, sezgilerin, duyguların, ilhamların, gönülden gönüle taşınması ile olur. En önemli şartı ise bir ülkede bireylerin kendi ana dillerini iyi ve eşit şartlarda öğrenip kullanmasından geçer...
Özgürlük, kişilerin anadiliyle okuyup yazmak, anadilini geliştirmek, düşünme ve düşündüklerini açıklama; her hangi bir konuda karar alma konusunda dış etkilerden uzak, kendi iradesiyle davranması durumudur. İnsanın tarihsel süreç içerisinde daha iyiye ve daha güzele varmak için yaşam koşullarını bilinçli ve doğasına uygun olarak toplumunda yararlarını düşünerek geleceğin temelini atmaya çalışmışlardır.
İnsana özgü dil ve bilinci insanı tarihsel, siyasal, bilimsel, sanatsal ve ekonomik gelişmelere yatkın ve yetkin kılmıştır... 18 inci yüzyıl içerisinde ırk, din, dil ayrımı olmamaksızın; insanların daha hoşgörülü olmaları, köleliğin kaldırılması, yeryüzündeki her kişinin diğer her kişiden farkı olmadığını, eşit haklara sahip olduğunu, her insanın özgür, eşit ve kardeşçe yaşamlarını sürdürmeleri için çabalar gösterilmiştir...
Dili elinden alınmış, yasaklanmış ve ana dilini konuşamamanın şidetli sancısını çekenler; dil kompleksine de girerler. Bazen kendi ana dillerini aşağılayıp çevresindeki yaygın dillere özenirler, onları kutsarlar ama ne tam kendisi olabilirler ne de ötekisi. bu komplekslerini gizlemek için de ilginç formüllere başvururlar.
Oysa ki, hiç kimse kendi varlığını, kendi kimliğini, kendi dilini, benliğini inkardan gelip başka bir bedende var olamaz. Ana dilinizin dışında sonradan öğrendiğiniz bir dili ne kadar iyi konuşursanız konuşun, o hâlâ 'yabancı' dildir sizin için. Çünkü konuştukça hep geriye, ilk deneyimlerinizin kavramlarına gidecektir belleğiniz.
Burada Heidegger’in şu sözü ne kadar da önem kazanıyor değil mi? “Dil varlığın evidir”. Bu ev de insanın içinde doğduğu anadildir. Varlıklar aleminde evinizden çıkıp gidemezsiniz, başka hiç bir evde kendi eviniz gibi kendinizi rahat hissedemezsiniz.
Ben çok küçük yaşlarda anadilimden kopup yurt dışına çıktım, yani anadilimden çok erken yaşlarda ayrıldım. Hayatımın dörte üçünden fazlasını yabancı ülkelerde geçirdim. Zaman zaman Kendi anadilimi unutma tehlikesi geçirdiğim ve bunun insanın hayatındaki önemini kavradığım için, pek çok insandan daha duyarlı ve daha iyi anlıyorum anadilin kıymetini ve önemini. Bunun insanın hayatında nelere mal olabileceğini bildiğim için de herkesin anadiline sahip çıkmasından yanayım. Herkesin anadilini öğrenmesini ve hiç bir zaman küçümsememesini isterim.
‘Dil bir araçtır’. Derler. Ama araba gibi uçurumdan bile aşağı sürebileceğiniz araç değil; katır gibi korktuğu yerden bir adım bile götürtemeyeceğiniz bir araç.
Diller kelime sayısıyla karşılaştırılmaz. Bir Afrika kabilesine 300 kelime yetiyordur ve biz ona fakir bir dil mi? diyeceğiz. Bu bir gelişim meselesi ve sürecidir. Kanıt mı? Türkçe’nin gerçek söz varlığı yaklaşık 6 bindir. İnsanlar 300 kelimesini ancak kullanıyor.
Bir dilde kelimeler sayılarıyla (nitelikleriyle) değil anlamları ve amaçlarıyla (nitelikleriyle) değer kazanırlar. Aslolan niteliktir.
Dünyada hiç bir dilin başka bir dilden üstünlüğü savunulamaz, her dilin kendine göre bir özelliği, güzelliği, bir üstünlüğü vardır ve her dil kendine göre güzel ve değerlidir, üstündür. Dünyada her dil ayrı bir kültür, ayrı bir ahenk, renk ve ayrı bir zenginliktir. Aksini düşünenler çağımızın saygısız sırtlanlarıdır ki, zaten bu tür düşünceye sahip insanların başka türlü düşünmesi, davranması da beklenmez..
Kendine saygılı, kendini araştıran, bulan ve aşan bir toplumun bireyleri daha saygın ve insani bir düşünceye yönelir ve kendisine benzemeyen, aynı dili konuşmayan toplumlara karşı hoşgörü mekanizmasını devreye koyar.
Her dine, inanca ve Ülkeye nasıl ki, saygı gösterme gerekliliği duyuluyorsa, her dile de saygı gösterme gerekliliği vardır.
Yaşadığımız yirmibirinci yüzyılda bir dilin kullanımı baskı altında tutulup gelişmesine yeterince olanak tanınmıyorsa, o dilin yara alması, bilahare yürekleri, gönülleri, düşünceleri ve ruhlarının hasta olması kaçınılmazdır. Ana dilini tam kullanamayan, ana diliyle konuşamayan, anlaşamayan, iletişim araçlarından yoksun bırakılan insanların, kendini ifade edememe ve yaşayacakları gerilim stres ve bunalımlar nice anlaşmazlıklara, kavgalara, kanlı sahnelere sebep olabilecegini herkes hesap ve idrak etmelidir...
Büyük düşünür Konfüçyüs’e “Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu? ” Sorusuna şöyle cevap verir. “Hiç şüphesiz dili gözden geçirmekle işe başlardım. Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa yapılması gereken şeyler doğru yapılmaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur.”
Bunu herkes kendi üzerinde deneyebilir, yabancı ülkelerde yaşayanlar bunu rahatlıkla çok daha iyi anlayabilirler. Sorunlarımızı, isteklerimizi anlatamadığımız zaman çektiğimiz sıkıntıyı, gerilimi bir düşünün...
Bir de bunu bir toplum sathında büyütün. Derdini anlatamayan, değer verilmeyen, sürekli baskı altında tutulan, içindeki duygu ve düşüncelerini ifade edemiyen toplumlar, işi kavgaya götürebileceği kaçınılmazdır.
Her ülkenin tabi ki, kendine göre bir resmi dili vardır ve de olmalıdır, bunda herkes aynı ölçüde yararlanmalıdır ama herkesin ana dil hakkının geliştirilmesine de olanak tanınmalı ve engel olunmamalıdır; ayrıca resmi kurumlarca da desteklenmelidir...
Çağdaş olmanın, demokrat ve insan olmanın bir gereği olarak bırakın herkes kendi anadiline, tarihine sahip çıksın, kültürünü korusun. Bunun kime ne zararı var, anlamaktan güçlük çekiyorum. Diline, kültürüne sahip çıkan insanlara ülkemizde vatan haini, bölücü gibi nitelemelerde bulunup düşmanca davranılmasına da bir anlam veremiyorum. Senin benim olduğu kadar, anadil herkesin hakkıdır. Toplumlar ve bireyler özgün, özgür ve yerel olamadan, kendi kimliğini ve dilinin gücünü ortaya koymadan çağı yakalayamazlar...
İşte adına hak ve emek dediğimiz bu kavramın niteliğinden dolayı insan hayvansal sınıftan süratle ayrılmıştır. İnsana özgü dil ve bilinçi, insanı tarihsel, siyasal, bilimsel, sanatsal ve ekonomik gelişmelere yatkın ve yetkin kılmıştır... Aydın ve düşünürler insanların tarihsel süreç içerisinde daha iyiye ve daha güzele erişmesi için yaşam koşullarını bilinçli ve doğasına uygun olarak toplumların da yararlarını düşünerek geleceğin temelini atmaya çalışmışlardır...
Küreselleşmenin ağırlığını gittikçe hissettiğimiz çağımızda, halkların kültürlerin, toplumların yok olmamak ve kaybolmamak için ana dillerine sahip çıkmaları ve geliştirilmesi için yoğun çaba içine girmeleri elzem ve vicdanidir... Gelecek kuşaklara aktarılmasını hesaplamanın açısından da bu böyle... Açıktır ki her dil bir varlığı aksettirir...
Pek samimi gelmiyor nedense... Daha somut adımlar lazım... Kanalın altyapı çalışmalarının çok önceden olduğu belli oluyor çünkü böyle bir kanal 3,4 ayda hazırlanmaz en az 8 9 ay yada 1 yıl lazım... Nedense tam seçim zamanı kanal yayına başladı... Görecez bakalım hadi hayırlısı...
Konumuz Kanal Şeş; Türkçe- Kürtçe Karşıtlığı Değil Doğu Anadolu Bölgesinde görev yapmış bir öğretmen olarak orada tespit ettiğim eksikliklerin başında Kürtçe bir Tv'nin olmayışı geliyordu.Neden böyle bir eksiklik sorusunun cevabı ise iki dil arasındaki ortak kelimelerin kullanılmasıyla ikim dilin birbirinden uzak ve kopuk bir dil olmadığının anlaşılmasıydı. Oradaki halkın ben Türkçe bilmiyorum veya oraya giden devlet görevlisinin ben Kürtçe bilmiyorum mantığının temelden yanlış olduğunun görülmesiydi. Bu kanal bu amaca hizmet eder mi bilemem. Bunu zaman gösterecek. Bunun 18 yıl sonrası gerçekleşmiş olması büyük bir talihsizliktir. Kaldığım süre içerisinde Kürtçe öğrenmeye çalıştım ve bir yabancı dil öğretmeni olarakta kısa sürede Kürtçenin semantiğini kavradım. Kürtçe sorulara Türkçe cevap vermeye başladığımda Hoca sen zaten Kürtçe biliyordun dediler. Hayır, tek kelime Kürtçe bilmeden o bölgeye gitmiştim.Önce şunu kabul etmekte yarar var; Kürtçe bir dildir. Hangi dillerin birleşiminden veya nasıl meydana geldiği beni ilgilendirmiyor. Yalnız o bölgede hakim olan Kürtçe dünyanın en zengin dili, en zor öğrenilen dili gibi ön yargılarında doğru olmadığını bilmelerinde yarar vardır. Du (almanca sen) kelimesini almanlar Kürtçeden çalmış, No (ingilizce hayır) kelimesini İngilizler Kürtçeden çalmışlar gibi. Kanal Şeş'in hangi açılım sebebiyle kurulduğunu bilemem. Hak-hukuk mücadele sonucu kazanıldığı konusu da beni ilgilendirmez. Türkçe- Kürtçe karşılaştırması ile yeni bir ayrışımada çanak tutmak abesle iştigal olur. Ne demek benim dilim zengin, benim dilim seninkinden eski? Bırakın bunları, herkes kendi dilini adam gibi öğrensin. Kürtçeyi öğrenmek isteyenlerde öğrensinler. Üniversitelerde kürsüler kurulsun, bölümler açılsın. Kanal Şeş'i seyretmek isteyende seyretsin, seyretmek istemeyenler için 12 ayrı kanal var. Sonra ne mi olacak? Global dünyada güçlü olan diller ayakta kalacak. Biz Türkçeyi yabancı dillerin etkisinden kurtarıp ölü diller snıfına girmekten kurtaralım. Kürtçe mi ne olacak? Onu da Kürtçe konuşanlar - yazanlar düşünsün. Kısacası ister Türk ister Kürt olalım ama ara sıra Kanal Şeş'e de misafir olalım.
Kurt demekle neyi anlatmaktadirlar acaba.? Kurt denilen nedir.? Yillarca bu ulkede kaldim,egitim gordum ve boyle bir soz duymadim.Duydugum $udur; Yuksek yerlerde ya$ayan turkler kar da yururken çikan kart,kurt seslerinden dolayi onlara dag turk'u denir diye bildik,tanidik.Yoksa birileri bizlere efsaneden hurafe mi anlatti,ya da safsatalarla bizleri mi uyuttu.? Gelinen noktada televizyonlarda kimileri anlamadigim dilden bir$eyler konu$uyorlar,bu dilleri konu$anlar dag turkleri midir.? Bunlar neden bu dili ogrenmi$ler.? Turklerin daglarda ve eteklerinde ya$ayanlari boyle mi konu$urlar.? Peki neden biz $ehirdekiler turk degil miyiz ki ba$ka konu$uruz bu insanlardan.? Yoksa onlar turk degil de,biz mi zorla bunlari turk etmek istemi$tik.? Gerçekten kafam kari$ti $imdi.Hem bu kari$iklik bana zulum çektiriyor.Okuyup ogretmen olan biri halen bunlarin farkinda degil diye,kendime kiziyorum.Olmayan bir halkin dili olur mu.? ? Hani KURT yoktu diye egitilip ogretilmi$tik...Ne oldu da aniden ve 21.yy.da aniden bir HALK mi çikti ortaya.? ? ? 'Tovbe tovbe ya resullahlah' bu hikmettir ba$imizda anlamadim.Yoksa birileri bizi mi izliyor aldatmak için,yolumuzu $a$irtip medeni olmamamak için.? Ben $ok oldum.Ya KART_KURT DIYENLER.? ? ?
Oyunlara gelmiyelim TRT açılımı bir uyutmadır! ! !
Kürtçe alfabede yer alan 'W, Q ve X' ha devlet tarafından yasaklar listesinde ve bu nedenle Kürtçe yayın yapacak televizyon kanalı açılmasına ilişkin devletın ne gibi bir realitesi var? beni inandiracak şekilde……. Devlet tarafından açılacak televizyona karşı kuşkulu bir beklenti içinde olduğumu belirtirim.Devletin Kürtçe için attığı bu adımda devletin samimi olmadığı duygusu bende ağır basmaktadır. Devletin bir yandan Kürt dilini yok sayması ve ardından bu şekilde bir televizyon açmasının bir çelişki değilmi bu bir çelişki olduğuna dikkatleri çekmek isterim, 'Bir taraftan Kürtçe içinde bulunan 'W, Q, Ê, Î, X, Û' harflerini yasaklıyor, bu şekilde yazı yazın afişler yasklanıyor,bu doğrultuda yazanlara onlarca seneye varan cezalar kesiliyor bir taraftan da Kürtçe bir televizyon açıyorlar. Bu sahtekarliğin daniskasıdır,kimi uyutmaya çalışıyorlar ben bir sosyalist ve bir kürt bireyi olarak bu yalanlara ve tezgahlara kanmayacağımın,sözünü veriyorum.bu sahtekârlığa onay vermeyeceğim ve onaylamıyorum. Bir Kürt olarak bunu doğru bulmuyorum.Kürtleri asimle etmeye çalışılan bir plandır.Lütfen açılan kanalı izlemeyin.Kürtçe yayın yapılacak televizyon kanalıyla Kürtlere hakaret edileceğini ço iyi bilmekteyim, Kürt dili için bir şeylerin yapılması için öncelikle 85 yıllık asimilasyon politikasından vazgeçilmesi gerektiği yerine getirilmeli. 85 yıllık politikayla Kürtleri asimile eden devletin Kürtlerden özür dilemesi gerektiğini ve bize karşı böylesi bir borcu olduğunun inancinda olan biri olarak, bu özür yapılmadığı müdetçe Biz kürtler için ne yapılırsa inandirici görmem ve de inanmam mümkün değil.Biz sosyalistler biz Kürtler.Kürt dilinin önündeki yasakların kaldırılmasını istiyoruz.Bu da yasal güvence altına alınmalı,yani yasalaşmalı.Kürt dilinin, ilköğretimden üniversiteye kadar serbest bırakılması gerekir. Eğitimin her yerde serbest olması gerekir. Ancak o zaman biz Kürtler onların samimiyetine inanır ve açılacak TV' yi seyredebiliriz. Yoksa bu böyle olmasa biz Kürtler bu televizyonu izlememeliyiz.Varsın asimle olmak istiyenler izlesin,Yada düne kadar Kürt değilim ben Tv istemiyorum yada halkı için elini hiç bır zaman taşın altına koymayan kolaylığı prensip edenlerin televziyonu olsun.Alternetif Tv zaten varken,resmi olmayan TRT 6 her an kapanabilir bunuda bilmek gerekir.Nedeni anal yasal güvence altında değil.
Son yıllarda ülkemizde demokrasi adına çok güzel adımlar atılmaktadır, yıllardır dış güçler tarafın kürt halkı kulanılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin hasta adam misali sirekli zaf ve muhtaç bir durumda bırakılmak istenmiştir.Eğer devlet olarak güçlü bir konuma gelmek istiyorsak öncelikle kendi içimizdeki sorunları halletmemiz gerekmektedir bu açıdan kanal şeş toplumumuz açısından çok faydalı olacağına inanmaktayım. Ülkemizde farklılıklar bir eksik olarak değerlendirilmemeli tam aksine zenginlik olarak görülmesini düşünmekteyim bu açıdan tüm insanlara değer verilmesi gerekmektedir.
Evet her dilden yayın yapan bir kanal olmalı. Belki geç bile kalındı. Ama yanlış zamanda gerçekleştirildi. Şimdi pkk terör örgütüne strateji anlamında yenilmiş oldu ülke. Bu talep kimseye mal edilmeden yapılmalıydı. Ahmet Kaya nın suçu neydi?
Kesinlikle karşıyımmm..Böyle birşey sadece daniska...Davos mevzusu gibi sadece göstermelik..Bizler aydın gençlik olarak bu kanalın neden kurulduğunu biliyoruz ve hiçbir anlamı yokkkk..Seçim dönemi ve Biz KÜRTLERE güyya samimi görünmek..Bunu yapacağınıza adam gibi yatırım yapın...Kürtçe bayramınız kutlu olsun afişi asılan memleketin Belediye Başkanı görevinden alındı...Ama sen kanal açabiliyorsun..Uyutmaca...Kanacak insanların aklına şaşarım...polis sorar nerelisin cevap dünyalıyım sonuç hastanelik...Böyle bir ülkede ha kanal açmışsın ha küfretmişsin farkı yok....Bide bize Ya Sev Ya Terket diyenler var...Dökülen kürt kanını unutuyolar kurtuluş savaşında,Sarıkamışta,Çanakkalede...Ben bölücülüğe karşıyım hertürlüsüne...Ama insana insanca davranılmamasının da tam karşısındayım...Umarım bu yazımı başka şeylere çeken olmaz çünkü demokratik toplum anlayışı çerçevesinde konuşuyorummm...Anlayan anlar....
türkiye için demokrasi için atılmış büyük bir adımdır.ama türkiyede sadece türkçe ve kürtçe konuşılmuyor zazaca da vardır. bu tv için yapılanların toplum içşin de yapılmalı örneğin ibadethanelerde o zaman bence toplumda refah ortamı oluşturula bilir
Siz veya onlar yerine, biz kelimesini kullanmamız ve BİZ'e saygı duymamız gerektiğini çağrıştırıyor kanal şeş. Ayrımcılıklar ve ırkçılar değilmiydi bizi parçalayarak bugünki sınırlara kadar küçülten. Milliyetçiliğin aşırısı (ister türk ister kürt olsun) , bana göre ırkçılıktır. Irkçılıktan uzak olan her insanın heyecan duyması gereken bir açılımdır kanal şeş. teşekkürler TRT ve sn. İbrahim Şahin. Teşekkürler bu konuda emeği geçen herkese...
Zazalar,mevcut Kanal Şeş'in yayınlarından anlamadıklarını beyan edip Zaza ca yayın yapılması adına TRT 7 diye bir kanal açılması için başvuruda bulundu..Kürtçe dil değil yöresel bir lehçe derken haklı olduğumuzun ıspatı...
çok geç atılmış bir adım dil dünyadaki en güzel şeydir nasıl türk oğlu türksem türkçeyi seviyorsan rahat konuşmak istiyorsam kürt oğlu kürtte kürtceyi sevsin rahat konuşsun bize yakışan tarih boyunca yanımızda olan kürt kardeşlerimize sahip cıkmaktır dilleirni özgürce konuşabilmeleridir korkmayın bu ülke asla bölüznmez
Artık bu diyarların da belli bir doğrultu da açılması ve yenilenmesi gerekiyordu ve bence olumlu bir iş yaptı TRT.
Unutulmasın ki bu cografya üzerinde de her etnik gruptan bireyler yaşıyor ve onların da en doğal hakkı bu dur?
Bazı kesimler diyor ki osmanlı dönemin de çok tölerans gösterdi bu gruplara ve ondan yönetimi iflas etti..
Bende hadi oaradan diyorum..
Osmanlının dağılması etnik gruplar sayesin de değil her padişahın kendini yaratıcı sanması ilkesinden dolayı yıkım olmuştur..
Bu konu hakkında söylemek istediğim aslında okadar çok şey varki ama bunları ifade etmek kadar, anlatabilmek algılatabilmek de okadar zor...şunu kimse unutmamalı ki demokrasiyle yönetilen ülkemizde demokrasinin hakkı verilmelidir nedir diyceksiniz bunun anlamı, bence yaşamak bizim sahip olduğumuz en güzel haksa yaşamımızı dile getiren, anlamlı kılan, konuşma ve özgürce düşünme hakkı da, okadar değerli ve önemli olmalı bence...elbette bişeyler dozunda olmalı şüphesiz ama şöyle bişey varki hiçkimse hiçkimseyi dilinden, ırkından dolayı yargılayamaz bence geç kalınmış bi uygulamaydı ben bu uygulamayı destekliyorummm... dediğim gibi herkes aynı dili konuşamasa da aynı kültürü paylaşmasa da neticede somut olan tek bir gerçek var hepimizin insan olduğu gerçeği...
Bence çok güzel bir açılım oldu kanal şeş neden derseniz eğer buna benzer daha çok kanalların açılmasının önünü açmıştır vede türkiye cumhuriyetinin vatandaşı olarak yaşayan milyonlarca kürt vatandaşı var kürt deyince bazı kimselerin aklına hemen kötü şeyler geliyor ve bunlardan ilki ise hem kürt kökenlı vatandaşları hem türk kökenli vatandaşlarıyok etmek için uğraşan ve vatanımızı bölmeye çalışan hain P.K.K. GELİYOR AKLA ÖZÜ İSE BÖYLE DEĞİL.bütün kürtler P.K.K lı değil bütün türklerde gerçek türk değil sağ sol dönemlerinde vede 12 eylül dönemlerinde türk kürt demeden ve kimseyi ayırt etmeden bütün gençliği kullanarak beyinlerini yıkayan provakatörler T.C.Nİ bölmeye ve kardeşi kardeşe kırdırdılar babayı oğula oğulu babaya kırdırdılar artık aydınlık bir Türkiye istiyoruz aydın gençlerimiz kültürlü halkımız olsun istiyoruz ve hiç bir zaman hangi dilde yayın yapılmış olursa olsun karşı değilim mesela biz türküz ee ingilizce haber sunuluyor vede filim oynatılıyor biz buna karşımıyız dememiz lazımmı hayır bu bizim çok medeni bir ülke olduğumuzu gösterir FATİHLER FATİHİ KOMUTANLAR KOMUTANI ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL PAŞA NE DEMİŞ.DİN DİL IRK MEHZEP TEN RENGİ V.S HER NE OLURSA OLSUN BEN TÜRKÜM DİYEN HERKES TÜRKTÜR YURTA SULH CİHANDA SULH BİZ TÜRKLER İÇİN BİR ATA SÖZÜDÜR UNUTMAYALIM HEP BAŞKALARINDAN GÖRÜP ÖĞRENİP,Mİ YAPACAĞIZ BIRAKIN BİRAZDA BAŞKALARI BİZİ ÖRNEK ALSIN BEN TÜRKÜM AMA BENİM ANAM TÜRK BABAM İSE KÜRT PEKİ BEN İSE MELEZ OLUYORUM BEN KENDİMİ TÜRK OĞLU TÜRK GÖRUYORUM FAKAT DAMARLARIMDA KÜRT KANIDA DOLAŞIYOR KÜRDÜ TÜRKÜ AYIRIRSANIZ PEKİ BEN GİBİ MELEZLERİ NE DİYE AYIRACAKSINIZ HANGİ IRKA MENSUP OLARAK SINIFLANDIRACAKSINIZ MERAK EDİYORUM VE OKUYAN HARKESE SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNUYORUM TEŞEKÜRLER.BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HERHANGİ BİR SORU OLURSA SORU NE OLURSA OLSUN BİLDİĞİM KADARIYLA CEVAPLARIM SEVGİLERLE MUTLU KALIN
Türk Milliyetçiliğine tu kaka diyenler Kürt milliyetçiliğine çanak tutuyorlar.Acaba Türklükten mi utanıyorlar ya da korkuyorlar yoksa Kürtlerden mi korkuyorlar da bu açılımları yapıyorlar.Yahut da gavurun ekmeğini yedikçe onun kılıcını mı sallamak istiyorlar. Unutmamak gerekir ki Türkler hiç bir zaman devletsiz kalmamıştır.
Düşünmesi ve çekinmesi gerekenler kendini Türk hissetmeyenlerdir.
Bugüne kadar yapılması gereken bir çok açılımdan biri.Bu açılımlar daha önce yapılmış olsaydı kardeşimiz dediklerimize istedikleri verilseydi.Kardeş kanı akıtılmasaydı.Bu günümü daha iyi olurdu.Tarihimize baktığımızda belirli dönemlerde sıkıntılı günler yaşanmıştır.Hep dış etkenler üzerinde durulup talepler görmezlikten gelinmiştir.Taki ülke büyük sancılar çekerek bugünü doğuruncayakadar.Yasaklanan şeyler hep cazip gelmiştir.Bu konudada ısrar ondandır.Şimdi bakın büyük şehirlerde yaşayan çocuklar kürtçe biliyormu hayır.Bu konu ilgilerini çekmiyor.Ama bölgede kalar yaşlılarıyla diyalokta zorunludurlar.Dilinizi bilmiyen biriyle anlaşamazsınız kendinizi anlatamazsınız onu anlamazsız çözümsüzlük doğar.
bakın hele bu ülkenin bir adı va TÜRKİYE CUMHURİYETİ yani kürtçe knal bu ülkeye ihanettir... şimdi karadeniz bölgesindeki Laz'larda bi kanal istese sonra Çerkezler sonra Ermeniler sonra sonra..... Devam eder ve Türk düşmanlarının istediği olur ve bu ülke yavaş yavaş bölünür. bana katılmayan birçok kişi olacaktır ama şunu bilir şunu söylerim.
*TÜRKÜM DİYEN HERKEZ KARDEŞİMİZDİR*
*TÜRKİYE CUMHURİYETİ BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNDÜR*
*NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE*
İstenmeden yapılan iyilik hora geçmez derler ama yinede ben olumlu buluyorum.
kürtçeye karşı değilim. kürtçe tv ye de karşı değilim. ancakkürtlerin türkçeye ve türke karşı olmalarını kabul etmek mümkün değil. yüzlerce yıldır bir arada yaşamaktayız. kürtler türkçeyi bile öğrenme tenezzülünde bulunmadığı gibi bazı zamanlarda da ayaklanmalarla dış düşmanların ekmeğine yağ sürmüşlerdir. bugün bile ermeni, yunan ve diğer ezeli türk düşmanı merkezlerle yapılan flört ve işbirliği son derece yanlıştır. gidin cezayire, suriyeye veya başkaca arap ülkelerine neredeyse ingilizce veya fransızca anadil gibidir. türk yüzlerce yılo hükmettiği topraklarda bu dil asimilasyonunu yapmamışsa bunun karşısında ihanet etmek mi gerekir. tamam kürtçe tv ye evet, enstitüye evet, her ne söylenirse evet diyelim. ardından federasyon ya da bağımsız bir türkiye kürdistanı istemediğinizin garantisini veriyor musunuz? ya da Türkiyenin toprak bütünlüğüne de evet diyebiliyor musunuz yürekten? .... Sevgili kürt kardeşlerim: ihanete hayır diyebiliyor musunuz? lütfen daha akıllı olalım. Ben dağdaki PKK yı anlarım. elinde silah vardır da... İstanbul varoşlarına bu sempatizanların araba yakarak devlet malına zarar vererek polis taşlayarak hem istanbul havasını teneffüs edip hem de ne yapmak istediklerini bir türlü anlayamam... evet evet daha akıllı olalım, kanaatkar olalım, sadakati elden bırakmayalım. aksi halde hainlerin canı her zaman yanar....
bu gerçek bir kürt kanalı deği çünkü kanal kürtlerin değilde türk yönetiminin elindedir kürtler hakkında gerekli bilgiyi veremiyor
Olumlu veya olumsuz görüş beyanında bulunanlara benim de bir diyeceğim var kısacası ister Türk olsun ister Kürt olsun ara sıra Kanal Şeş de misafir olalım kıyametın sonu değil.KÜRTÇE TV KANAL ŞEŞ te olsun....
çok geç atılmış bir adaım olmasına rağmen yine de sevindirici..ama çok samimi bulamıyorum bu adımları..daha somut adımlara ihtiyaç var:Kürdoloji Enstitüsü mutlaka kurulmalı hem de en kısa zamanda..değiştirilen Kürtçe köy isimleri geri verilmeli...özel tv'ler kurulmalı...Yüksek seşim kurulunun o saçmasapan 81. maddesi değiştirlmeli..Anayasanın 24. maddesi değiştirlmeli..vs vs..daha fazla demokrasiye ve insan haklarına ihtiyacımız var..bunlar olduğu zaman Kürt halkının bu ülkeye olan aidiyet duygusu güçlenir..kimse korkmasın vallah Kürtlelr de istese Türkler de istese Bölünme olmaz olmaz olmaz..boşuna korkmaya gerek yok..bunlar temel hak ve hürriyetler..veselam...
Günümüz dünyasıdna, bilim adamlarının oluşturduğu dünya fonetik dilbirliğinin birici görevi; kayabolan dileri ortaya çıkarmaktır. Bizde sie milyonların ve uluslararası coğrafyalarda konuşulan kürtçe dilininin konuşulmaması için engelelr çıkarılmaktadır. Milyonların dilini yasaklamak, ülkemizin geleceğine birşey getirmez.TRT şeş bence doğru ve yerinde bir karardır.Değerli üstadım Nuri canın belirttiği gibi; Dünyada hiç bir dilin başka bir dilden üstünlüğü savunulamaz, her dilin kendine göre bir özelliği, güzelliği, bir üstünlüğü vardır ve her dil kendine göre güzel ve değerlidir, üstündür. Dünyada her dil ayrı bir kültür, ayrı bir ahenk, renk ve ayrı bir zenginliktir....
cokkkk sacma buluyorum
neden dıyecek sınız CUNKU KÜRT YADA TÜRK DIYE BIR SEY YOK CUNKU HEPİMİZ KASDESIZ BUNU BILIN VE BUNUN VAR OLDUGUNA INANIN BENDEN BU KADAR
aslında hiç gereği olmayan bir durum.AB'nin dayatmalarına karşı verilmiş en büyük bir tavizdir.bunu hükümette gayet iyi biliyor. AB ye girmenin de bir hayal olduğunu da biliyor.86 yıllık Türkiye Cumhuriyet hükümetleri içerisinde bu kadar avrupa düşkünü bir hükümetin olduğunuda şimdiye kadar görmedik. AB devletlerinin kumpasının tam artasında olduğumuzu görmek işlerine gelmeyen yakası kravatlılar yüzünden ülkemizin içindeki durum aşikardır.beim doğduğum yerde de herkes kürtçe konuşur,ben onlardan şimdiye kadar böyle birşeyin eksikliği konusunda hiç bir şsy işitmedim.Bütün bunlar kendilerine sözde kürt diyen ABD ve sionist güdümlü aynı zamanda marksiz rejim hayranı ateist bir görüşün ifadeleri olup ülkemizi bölmeye yönelik çalışmaların sadece bir parçasıdır.
o bölgelerde yaşayan insanlarımıza sağlık veiş imkanlarının özellikle EĞİTİM olanaklarının tanınmayışı ver kurtul anlayışının ve AB devletlerinin bunu değerlendimelerinin ürünüdür.yakında doğu bölgelerine eğitimi çok gören bu kafalar,
kürtçeyi eğitim dili olarak hayatımıza sokarlarsa ŞEŞmemek lazım....
Bir milletin millet olma özelliklerinden biri olan dil birliği yara almıştır.
Herkes özel hayatında, ailesinde istediği dili zaten konuşur, engel olamazsınız.
Ama Din ve dil birliğimizi zedeleyecek hareketlerden kaçınılmalıdır.
Toplum Dil Ve Kimlik
Toplumlar ve bireyler özgün, özgür ve yerel olamadan, kendi kimliğini ve dilinin gücünü ortaya koymadan çağı yakalayamazlar...
Dil bir toplumun aynasıdır, yüreğidir, beynidir; bireyin, ailenin, toplumun gücü ve simgesidir dil...
Dil bireyler, toplumlar yani insanlar arasında en etkili ve en önemli bir iletişim aracıdır. İletişim ise insanların biribirini anlaması, sevmesi, kalplerin biribine ısınması, yakınlaşması, duygu ve düşüncelerin aktarılması, sezgilerin, duyguların, ilhamların, gönülden gönüle taşınması ile olur. En önemli şartı ise bir ülkede bireylerin kendi ana dillerini iyi ve eşit şartlarda öğrenip kullanmasından geçer...
Özgürlük, kişilerin anadiliyle okuyup yazmak, anadilini geliştirmek, düşünme ve düşündüklerini açıklama; her hangi bir konuda karar alma konusunda dış etkilerden uzak, kendi iradesiyle davranması durumudur.
İnsanın tarihsel süreç içerisinde daha iyiye ve daha güzele varmak için yaşam koşullarını bilinçli ve doğasına uygun olarak toplumunda yararlarını düşünerek geleceğin temelini atmaya çalışmışlardır.
İnsana özgü dil ve bilinci insanı tarihsel, siyasal, bilimsel, sanatsal ve ekonomik gelişmelere yatkın ve yetkin kılmıştır...
18 inci yüzyıl içerisinde ırk, din, dil ayrımı olmamaksızın; insanların daha hoşgörülü olmaları, köleliğin kaldırılması, yeryüzündeki her kişinin diğer her kişiden farkı olmadığını, eşit haklara sahip olduğunu, her insanın özgür, eşit ve kardeşçe yaşamlarını sürdürmeleri için çabalar gösterilmiştir...
Dili elinden alınmış, yasaklanmış ve ana dilini konuşamamanın şidetli sancısını çekenler; dil kompleksine de girerler. Bazen kendi ana dillerini aşağılayıp çevresindeki yaygın dillere özenirler, onları kutsarlar ama ne tam kendisi olabilirler ne de ötekisi. bu komplekslerini gizlemek için de ilginç formüllere başvururlar.
Oysa ki, hiç kimse kendi varlığını, kendi kimliğini, kendi dilini, benliğini inkardan gelip başka bir bedende var olamaz.
Ana dilinizin dışında sonradan öğrendiğiniz bir dili ne kadar iyi konuşursanız konuşun, o hâlâ 'yabancı' dildir sizin için. Çünkü konuştukça hep geriye, ilk deneyimlerinizin kavramlarına gidecektir belleğiniz.
Burada Heidegger’in şu sözü ne kadar da önem kazanıyor değil mi? “Dil varlığın evidir”. Bu ev de insanın içinde doğduğu anadildir. Varlıklar aleminde evinizden çıkıp gidemezsiniz, başka hiç bir evde kendi eviniz gibi kendinizi rahat hissedemezsiniz.
Ben çok küçük yaşlarda anadilimden kopup yurt dışına çıktım, yani anadilimden çok erken yaşlarda ayrıldım. Hayatımın dörte üçünden fazlasını yabancı ülkelerde geçirdim. Zaman zaman Kendi anadilimi unutma tehlikesi geçirdiğim ve bunun insanın hayatındaki önemini kavradığım için, pek çok insandan daha duyarlı ve daha iyi anlıyorum anadilin kıymetini ve önemini. Bunun insanın hayatında nelere mal olabileceğini bildiğim için de herkesin anadiline sahip çıkmasından yanayım. Herkesin anadilini öğrenmesini ve hiç bir zaman küçümsememesini isterim.
‘Dil bir araçtır’. Derler. Ama araba gibi uçurumdan bile aşağı sürebileceğiniz araç değil; katır gibi korktuğu yerden bir adım bile götürtemeyeceğiniz bir araç.
Diller kelime sayısıyla karşılaştırılmaz. Bir Afrika kabilesine 300 kelime yetiyordur ve biz ona fakir bir dil mi? diyeceğiz. Bu bir gelişim meselesi ve sürecidir.
Kanıt mı?
Türkçe’nin gerçek söz varlığı yaklaşık 6 bindir. İnsanlar 300 kelimesini ancak kullanıyor.
Bir dilde kelimeler sayılarıyla (nitelikleriyle) değil anlamları ve amaçlarıyla (nitelikleriyle) değer kazanırlar. Aslolan niteliktir.
Dünyada hiç bir dilin başka bir dilden üstünlüğü savunulamaz, her dilin kendine göre bir özelliği, güzelliği, bir üstünlüğü vardır ve her dil kendine göre güzel ve değerlidir, üstündür. Dünyada her dil ayrı bir kültür, ayrı bir ahenk, renk ve ayrı bir zenginliktir. Aksini düşünenler çağımızın saygısız sırtlanlarıdır ki, zaten bu tür düşünceye sahip insanların başka türlü düşünmesi, davranması da beklenmez..
Kendine saygılı, kendini araştıran, bulan ve aşan bir toplumun bireyleri daha saygın ve insani bir düşünceye yönelir ve kendisine benzemeyen, aynı dili konuşmayan toplumlara karşı hoşgörü mekanizmasını devreye koyar.
Her dine, inanca ve Ülkeye nasıl ki, saygı gösterme gerekliliği duyuluyorsa, her dile de saygı gösterme gerekliliği vardır.
Yaşadığımız yirmibirinci yüzyılda bir dilin kullanımı baskı altında tutulup gelişmesine yeterince olanak tanınmıyorsa, o dilin yara alması, bilahare yürekleri, gönülleri, düşünceleri ve ruhlarının hasta olması kaçınılmazdır. Ana dilini tam kullanamayan, ana diliyle konuşamayan, anlaşamayan, iletişim araçlarından yoksun bırakılan insanların, kendini ifade edememe ve yaşayacakları gerilim stres ve bunalımlar nice anlaşmazlıklara, kavgalara, kanlı sahnelere sebep olabilecegini herkes hesap ve idrak etmelidir...
Büyük düşünür Konfüçyüs’e “Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu? ” Sorusuna şöyle cevap verir.
“Hiç şüphesiz dili gözden geçirmekle işe başlardım. Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa yapılması gereken şeyler doğru yapılmaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur.”
Bunu herkes kendi üzerinde deneyebilir, yabancı ülkelerde yaşayanlar bunu rahatlıkla çok daha iyi anlayabilirler. Sorunlarımızı, isteklerimizi anlatamadığımız zaman çektiğimiz sıkıntıyı, gerilimi bir düşünün...
Bir de bunu bir toplum sathında büyütün. Derdini anlatamayan, değer verilmeyen, sürekli baskı altında tutulan, içindeki duygu ve düşüncelerini ifade edemiyen toplumlar, işi kavgaya götürebileceği kaçınılmazdır.
Her ülkenin tabi ki, kendine göre bir resmi dili vardır ve de olmalıdır, bunda herkes aynı ölçüde yararlanmalıdır ama herkesin ana dil hakkının geliştirilmesine de olanak tanınmalı ve engel olunmamalıdır; ayrıca resmi kurumlarca da desteklenmelidir...
Çağdaş olmanın, demokrat ve insan olmanın bir gereği olarak bırakın herkes kendi anadiline, tarihine sahip çıksın, kültürünü korusun. Bunun kime ne zararı var, anlamaktan güçlük çekiyorum. Diline, kültürüne sahip çıkan insanlara ülkemizde vatan haini, bölücü gibi nitelemelerde bulunup düşmanca davranılmasına da bir anlam veremiyorum. Senin benim olduğu kadar, anadil herkesin hakkıdır.
Toplumlar ve bireyler özgün, özgür ve yerel olamadan, kendi kimliğini ve dilinin gücünü ortaya koymadan çağı yakalayamazlar...
İşte adına hak ve emek dediğimiz bu kavramın niteliğinden dolayı insan hayvansal sınıftan süratle ayrılmıştır. İnsana özgü dil ve bilinçi, insanı tarihsel, siyasal, bilimsel, sanatsal ve ekonomik gelişmelere yatkın ve yetkin kılmıştır... Aydın ve düşünürler insanların tarihsel süreç içerisinde daha iyiye ve daha güzele erişmesi için yaşam koşullarını bilinçli ve doğasına uygun olarak toplumların da yararlarını düşünerek geleceğin temelini atmaya çalışmışlardır...
Küreselleşmenin ağırlığını gittikçe hissettiğimiz çağımızda, halkların kültürlerin, toplumların yok olmamak ve kaybolmamak için ana dillerine sahip çıkmaları ve geliştirilmesi için yoğun çaba içine girmeleri elzem ve vicdanidir... Gelecek kuşaklara aktarılmasını hesaplamanın açısından da bu böyle... Açıktır ki her dil bir varlığı aksettirir...
Nuri CAN
gereksiz,
bölünmeye yok açabilecek adım
Pek samimi gelmiyor nedense... Daha somut adımlar lazım... Kanalın altyapı çalışmalarının çok önceden olduğu belli oluyor çünkü böyle bir kanal 3,4 ayda hazırlanmaz en az 8 9 ay yada 1 yıl lazım... Nedense tam seçim zamanı kanal yayına başladı... Görecez bakalım hadi hayırlısı...
Konumuz Kanal Şeş; Türkçe- Kürtçe Karşıtlığı Değil
Doğu Anadolu Bölgesinde görev yapmış bir öğretmen olarak orada tespit ettiğim eksikliklerin başında Kürtçe bir Tv'nin olmayışı geliyordu.Neden böyle bir eksiklik sorusunun cevabı ise iki dil arasındaki ortak kelimelerin kullanılmasıyla ikim dilin birbirinden uzak ve kopuk bir dil olmadığının anlaşılmasıydı. Oradaki halkın ben Türkçe bilmiyorum veya oraya giden devlet görevlisinin ben Kürtçe bilmiyorum mantığının temelden yanlış olduğunun görülmesiydi. Bu kanal bu amaca hizmet eder mi bilemem. Bunu zaman gösterecek. Bunun 18 yıl sonrası gerçekleşmiş olması büyük bir talihsizliktir.
Kaldığım süre içerisinde Kürtçe öğrenmeye çalıştım ve bir yabancı dil öğretmeni olarakta kısa sürede Kürtçenin semantiğini kavradım. Kürtçe sorulara Türkçe cevap vermeye başladığımda Hoca sen zaten Kürtçe biliyordun dediler. Hayır, tek kelime Kürtçe bilmeden o bölgeye gitmiştim.Önce şunu kabul etmekte yarar var; Kürtçe bir dildir. Hangi dillerin birleşiminden veya nasıl meydana geldiği beni ilgilendirmiyor. Yalnız o bölgede hakim olan Kürtçe dünyanın en zengin dili, en zor öğrenilen dili gibi ön yargılarında doğru olmadığını bilmelerinde yarar vardır. Du (almanca sen) kelimesini almanlar Kürtçeden çalmış, No (ingilizce hayır) kelimesini İngilizler Kürtçeden çalmışlar gibi.
Kanal Şeş'in hangi açılım sebebiyle kurulduğunu bilemem. Hak-hukuk mücadele sonucu kazanıldığı konusu da beni ilgilendirmez. Türkçe- Kürtçe karşılaştırması ile yeni bir ayrışımada çanak tutmak abesle iştigal olur. Ne demek benim dilim zengin, benim dilim seninkinden eski? Bırakın bunları, herkes kendi dilini adam gibi öğrensin. Kürtçeyi öğrenmek isteyenlerde öğrensinler. Üniversitelerde kürsüler kurulsun, bölümler açılsın.
Kanal Şeş'i seyretmek isteyende seyretsin, seyretmek istemeyenler için 12 ayrı kanal var. Sonra ne mi olacak? Global dünyada güçlü olan diller ayakta kalacak. Biz Türkçeyi
yabancı dillerin etkisinden kurtarıp ölü diller snıfına girmekten kurtaralım. Kürtçe mi ne olacak? Onu da Kürtçe konuşanlar - yazanlar düşünsün.
Kısacası ister Türk ister Kürt olalım ama ara sıra Kanal Şeş'e de misafir olalım.
Kurt demekle neyi anlatmaktadirlar acaba.? Kurt denilen nedir.? Yillarca bu ulkede kaldim,egitim gordum ve boyle bir soz duymadim.Duydugum $udur; Yuksek yerlerde ya$ayan turkler kar da yururken çikan kart,kurt seslerinden dolayi onlara dag turk'u denir diye bildik,tanidik.Yoksa birileri bizlere efsaneden hurafe mi anlatti,ya da safsatalarla bizleri mi uyuttu.? Gelinen noktada televizyonlarda kimileri anlamadigim dilden bir$eyler konu$uyorlar,bu dilleri konu$anlar dag turkleri midir.? Bunlar neden bu dili ogrenmi$ler.? Turklerin daglarda ve eteklerinde ya$ayanlari boyle mi konu$urlar.? Peki neden biz $ehirdekiler turk degil miyiz ki ba$ka konu$uruz bu insanlardan.? Yoksa onlar turk degil de,biz mi zorla bunlari turk etmek istemi$tik.? Gerçekten kafam kari$ti $imdi.Hem bu kari$iklik bana zulum çektiriyor.Okuyup ogretmen olan biri halen bunlarin farkinda degil diye,kendime kiziyorum.Olmayan bir halkin dili olur mu.? ?
Hani KURT yoktu diye egitilip ogretilmi$tik...Ne oldu da aniden ve 21.yy.da aniden bir HALK mi çikti ortaya.? ? ? 'Tovbe tovbe ya resullahlah' bu hikmettir ba$imizda anlamadim.Yoksa birileri bizi mi izliyor aldatmak için,yolumuzu $a$irtip medeni olmamamak için.? Ben $ok oldum.Ya KART_KURT DIYENLER.? ? ?
Oyunlara gelmiyelim TRT açılımı bir uyutmadır! ! !
Kürtçe alfabede yer alan 'W, Q ve X' ha devlet tarafından yasaklar listesinde ve bu nedenle Kürtçe yayın yapacak televizyon kanalı açılmasına ilişkin devletın ne gibi bir realitesi var? beni inandiracak şekilde…….
Devlet tarafından açılacak televizyona karşı kuşkulu bir beklenti içinde olduğumu belirtirim.Devletin Kürtçe için attığı bu adımda devletin samimi olmadığı duygusu bende ağır basmaktadır. Devletin bir yandan Kürt dilini yok sayması ve ardından bu şekilde bir televizyon açmasının bir çelişki değilmi bu bir çelişki olduğuna dikkatleri çekmek isterim, 'Bir taraftan Kürtçe içinde bulunan 'W, Q, Ê, Î, X, Û' harflerini yasaklıyor, bu şekilde yazı yazın afişler yasklanıyor,bu doğrultuda yazanlara onlarca seneye varan cezalar kesiliyor bir taraftan da Kürtçe bir televizyon açıyorlar. Bu sahtekarliğin daniskasıdır,kimi uyutmaya çalışıyorlar ben bir sosyalist ve bir kürt bireyi olarak bu yalanlara ve tezgahlara kanmayacağımın,sözünü veriyorum.bu sahtekârlığa onay vermeyeceğim ve onaylamıyorum. Bir Kürt olarak bunu doğru bulmuyorum.Kürtleri asimle etmeye çalışılan bir plandır.Lütfen açılan kanalı izlemeyin.Kürtçe yayın yapılacak televizyon kanalıyla Kürtlere hakaret edileceğini ço iyi bilmekteyim, Kürt dili için bir şeylerin yapılması için öncelikle 85 yıllık asimilasyon politikasından vazgeçilmesi gerektiği yerine getirilmeli. 85 yıllık politikayla Kürtleri asimile eden devletin Kürtlerden özür dilemesi gerektiğini ve bize karşı böylesi bir borcu olduğunun inancinda olan biri olarak, bu özür yapılmadığı müdetçe Biz kürtler için ne yapılırsa inandirici görmem ve de inanmam mümkün değil.Biz sosyalistler biz Kürtler.Kürt dilinin önündeki yasakların kaldırılmasını istiyoruz.Bu da yasal güvence altına alınmalı,yani yasalaşmalı.Kürt dilinin, ilköğretimden üniversiteye kadar serbest bırakılması gerekir. Eğitimin her yerde serbest olması gerekir. Ancak o zaman biz Kürtler onların samimiyetine inanır ve açılacak TV' yi seyredebiliriz. Yoksa bu böyle olmasa biz Kürtler bu televizyonu izlememeliyiz.Varsın asimle olmak istiyenler izlesin,Yada düne kadar Kürt değilim ben Tv istemiyorum yada halkı için elini hiç bır zaman taşın altına koymayan kolaylığı prensip edenlerin televziyonu olsun.Alternetif Tv zaten varken,resmi olmayan TRT 6 her an kapanabilir bunuda bilmek gerekir.Nedeni anal yasal güvence altında değil.
“ Tahir Efendi bana kelb demiş
İltifâtı bu sözde zâhirdir
Mâlikîdir mezhebim zîrâ
İ'tîkâdımca kelb tâhirdir ”
Nefi'den,değersiz şahsiyetlere bir armağanım
Cevap vermek başkadır, cevap verdiğini sanmak başka. Sözüm de benim sözümdür sayın ysf.
! ! !
Son yıllarda ülkemizde demokrasi adına çok güzel adımlar atılmaktadır, yıllardır dış güçler tarafın kürt halkı kulanılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin hasta adam misali sirekli zaf ve muhtaç bir durumda bırakılmak istenmiştir.Eğer devlet olarak güçlü bir konuma gelmek istiyorsak öncelikle kendi içimizdeki sorunları halletmemiz gerekmektedir bu açıdan kanal şeş toplumumuz açısından çok faydalı olacağına inanmaktayım. Ülkemizde farklılıklar bir eksik olarak değerlendirilmemeli tam aksine zenginlik olarak görülmesini düşünmekteyim bu açıdan tüm insanlara değer verilmesi gerekmektedir.
bence bir seçim yatırımıdır geçicidir omut vermem