Kendine kürt deyendir. Ne güzel birşeydir bir millete ait olmak ne de bu yüzden aşağılık hissetmek gerekir. Her türlü etnosentrizme hayır dediğimiz zaman barış olacak tabii bir de hep ben yiyeyim ben hükmeden olayım mantığını bıraktığımızda. Savaşlar bitecek o zaman. Dünyada millliyetçiler kadar birbirine benzeyen bir topluluk daha var mı? Biri ne mutlu müslümanım kürdüm der diğeri ne mutlu müslümanım türküm der eee adam da ne mutlu ortodoksum rumum der. Kendi açısından hepsi haklı bunların.
slm ben dewrimci nuri ya siz neyi tartışıyorsunu bu siyasette kürtler gerçekten çok iyi insanlar çokta iyi anlaşiyoruz fakat bu pkk olayi olmassa inanki kürtler ve türkler daha iyi olacağn inaniyorum ve ben burda dewrimci nuri olarak bütün dtp vekillere hepsisni sesleniyorum hepiniz çok iyisizin allah sizi başımızda eksik etirmesin hepinizi çok seiyorum dtp liler çok teşekkürler
ne mutlu müslümansan.... yaw bende yörüğüm ne mutlu yörügüm diyene... varmı böyle bişşiii bu vatan bizim yarın kürt türk dıye bişiide kalmayacak korkarım ki gercek bu maşa olmayalım
kırmançi yani kır türkleri.olduklarını örf adet gelenek ve göreneklerı türklerle birebir saf temiz.aptal degil ama çabuk kandırılabılecek yapıya sahipler.su ankı nufusları turkıye turk lerıne yakın içlerinde yıllarca yasadım cok ıyı ınsanlar ama kardeslerım oyuna gelıyoruz.aralrında bır tur ıletısım olarak kullandıkları grammer yapısı olmayan baska dıllerın etkısı altında kalmıs yerlı lısan.
Kürtlerin ayrı bir millet olduğunu, Kürtçe'nin Farsça-Türkçe-Arapçanın karşımı bir dil olmayıp bağımsız ve orijinal bir dil olduğunu savunanlar çok şeyler söylüyorlar ama, tarihten hiçbir yazılı belge gösteremiyorlar.
İçinde 'kürt', sözü geçen bir yazılı belge, hangi tarihi belgedir? Sadece Osmanlılar, Selçuklular ve hemen öncesinde Türklerin yeni müslüman olduğu dönemlerdeki yaşadığı yerlerde (İran-Anadolu-Ortadoğu üçgeninde) geçiyor.
'Türk' sözü ise, Köktürk Yazıtlarında (M.S. 740'lı yıllar) geçiyor, ondan sonra Türklerin varlığından bahsedilebilir. Ondan önceki dönemlerde aynı dili kullanan Hunlar'ın da Türklerin kökü olduğu anlaşılıyor.
Peki, hangi tarihi yazılı belgede, 'kürt' ifadesi geçiyor? Kürt ırkçısı olan bölücü arkadaşlar lütfen önce buna cevap versinler.
ARKADAŞLAR GERÇEKTEN ÖĞRENMEK İSTEYENLER OKUYABİLİR Herhangi bir siyasi kaygı taşımadan sadece NEDİR... 1/1
Kürtçenin Yapısı Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde, Kürtçeden ve Kürtçenin lehçelerinden söz eder. Kürtçenin zengin ve kadim bir dil olduğunu; Farça, İbranice ve “Derice”den ayrı olduğunu vurgular. Şemsettin Sami Kamus’ül Alâm adlı eserinde, Ziya Gökalp de çeşitli makalele ve demeçlerinin yanı sıra Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler adlı eserinde, Kürtçenin diğer dillere benzemediğini ve bağımsız, zengin bir dil olduğunu söyler. Öte yandan Kürtler ve Farslar Ari kökenlidirler. Dilleri aynı grup içinde yer alır, ama her biri bağımsız bir dildir. Kürtler geçmiş dönemlerde kendi dilleriyle eğitim ve öğretim yapmışlardır. Medreselerde matematik, mantık, gramer, fıkıh ve benzeri konularda eğitim ve öğretim, Kürtçe ve Arapça yapılırdı. Ama öğretim birliği (tevhidi tedrisat) kanunuyla bu medreseler kapatıldı ve yeni sistemde Kürtçe öğretim ve eğitime yer verilmedi. Kürtçede lehçe ve şivelerin varlığı bir gerçekliktir. Bu gerçeklik yalnızca Kürtçeye ait bir özellik de değildir. Tüm dillerde lehçe, şive ve ağızlar vardır. Dilde standartlaşmadan söz ediliyorsa bu, yazı dilinde aranır. Hangi dilde hem konuşma, hem de yazı dilinde birlik sağlanmıştır ki! Standart bir dil için ise her açıdan elverişli koşullara ve zamana, modern kurum ve kuruluşlara ihtiyaç vardır. Kürtler Mezopotamya’nın yerleşik halkı olup zengin bir kültüre sahiptirler. Kürtlerin atalarından birçok kültürel ve tarihi miras kalmıştır. Bu tarihi miras ve kalıntıların bir kısmı da yazılı belgelerdir. Mevcut belgelerden anlaşılıyor ki Kürtler, öteden beri yazıyı kullanagelmişlerdir. Kürtlerin Kullandığı Alfabeler* Sümerlerin çivi yazisini m.ö. 3000 yılından millata yakın zamanlara kadar dünyadaki bir çok millet tarafından kullanıldı. Kürtler de örneğin Hurri, Mitanni, Kaşi ve Med devletleri döneminde çivi yazısını kullanmışlar ve kendi fonetiklerine göre ses ve harflere eklemeler yada düzeltmeler yapmışlardır. Mesela Medler bu yazıyı kulanmaya başlayınca 36 harfliydi. Medler kendi fonetiklerine göre 6 harf eklemişler. Bununla harf sayısı 42’ye çıkmış. Çivi yazısı bütün kürtçe seslere elverişli ve uygun olmuştur. Çünkü önce bu sistemi bütün seslerine göre kullanmışlar. sümerlerin kelimeleri bazıları tek hece bazıları birden fazla sözcükten meydana geliyor. Sümerlerin bu kelimeleri ile bu günkü kürtçe sözcükler arasında bazı ortak noktalar var. Biraç örnek: sümerce bugünkü kürtçe ile Ga-meş Gamêş Pa-bil-ga Bapîr Lu-kal Mêrê kal A-nê-nê Awane Gu Guh, go Gal Gel Mi Mê Nuh Tufanı Tabletleri Hazim Hacani arapça kitabında “Sefehatun Min Tarîxi'l-Kurd we Kurdistan” şöyle nakleder: Nuh tufanından bahseden çivi yazısı ile Kürtçe yazılmış ve günümüze gelmiş en eski belgelerden diyebileceğmiz tabletler var. Bu tabletler şu an londra müzesinde korunuyor. Bu alanda “Sewtu'r-Rafideyn” gazetesinde bir makale yayınlandı. Ama günümüzde kullanılan bir dil ile yazılmış bir çivi yazısı belgesi çok büyük bir olaydır(yeteri kadar tanıtılmaması ise talihsiz bir olaydır) . Bu kürtçenin tarihinin, kadimliğinin göstergesidir. Arami ve Yunan alfabeleri Kürtler M.Ö. 4. yüzyılın sonlarında Ixmînî imparatorluğunun çöküşünden sonra çivi yazısını kullanmayı bırakıp Yunan ve Arami alfabesini kullanmışlar. Bu alfabelerle yazılıp günümüze gelen Kürtçe tekstler “Hewramî Kitabeler”dir. Bazı kürt ve avrupalı tariçiler bu konuda çok önemli tespitlerde bulunmuşlar: 1909 senesinde Hewramanda bir mağaranın içinde Kürtçenin hawramani lehçesiyle yunan ve arami yazısı ile yazılmış kitabeler bulunmuştur.bunlar çok eski tarihlere dayanır ve genelde ceylan derisi özerine yazılmışlardır. Dr. Se’id el-Kurdistani bunlardan 3 tane kitabeyi İngiltereye götürüp Prof. Minns’e teslim etmiştir. Bu 3 kitabe m.ö. 88,22,11 de Aşkaniler zamanında yazılmış. Bunlardan biri arami alfabesi ile diğer ikisi ise yunan alfabesi ile yazılmış. Prof. Minns yunan alfabesi ile kürtçe yazılmış iki kitabe hakında araştırma yapmış ve sonuçlarını 1915’de “Helenistik Araştırmalar” dergisinde yayınlamış. Prof. Minns arami alfabesi ile yazılanı ise 1919’da “JRAS” dergisinde yayınlamış. Aşağida da vereceğim 8 satırlık ticaret anlaşması niteliğindeki belgenin hem arapça alfabesine göre hemde orijinalini Cemal Reşîd Ehmed “Zuhûru’l-Kurd Fi’t-Tarîx” eserinde vermiş. Kitabede bağ ve bahçelerin kiralanması ve satın alınmasından bahseder. Ayrıca bu anlaşmaya şahit olanlarında isimleri tek tek metinde geçiyor. Aşağıdaki tabloda hem eski tablonun orijinaline yakın telafuzunu hemde kürmanci lehçesine çevirisi verilmiş. Orjinal kitabeye yakın telafuz: 1) Şenet /// Qi Yerexa Erwetet Meybenû Pitispik berî Turîn. 2) /// 1.. û? yekî kerma esmek men Ebîkuşkun Piliz yat. 3) Rezbenû Erîl berî Bişnîn dad ehî kula zewzen 10, 20, 20, 5. 4) Me men Bûmxûtî E…X hemî edlû qedemte 5) Şehdîn: Tîrîk berî Epînî berî Reşno berî Eriştet 6) Berî Ebnû Gerîpnehî berî Mitrapedî Sînik berî Matbeng 7) …Kerma esmetin kerma zînet? Erîl men 8) Pitispik kula zewzen 10, 20, 20, 5 Günümüz Kürmanci’siyle: 1) Sal 3000, meh Erwetet, havîn. Xwediyê şeravê Pitispik kurê Turîn 2) 201 wekî buhayê yek rezê tirî da ku nîvê malê wî bê zivirandin. 3) Xwediyê rez Erîlê kurê Bişnîn e. Temamê pere ku 55 zewzîn e da wî 4) Da xwediyê erdê. Vî kesî ev tişt qebûl kiriye di hizûra şahidan de. 5) Şahid ev in: Tirîk kurê Epînî, kurê Reşno kurê Eriştet 6) Kurê Ebnû û Gerîpnehî kurê Mîtrapedî, Sînik kurê Matbeng 7) Pereyê rezê tirî yê Esmetin. Ew ê rez ji Erîl re bê dayîn ji aliyê 8) Pitispik ve. Hemû li ser hev 55 zewzen e. Bînû Şad û Masîsûratî Alfabesi Bu alfabe kürtlere ait bir alfabedir.Alfabe 37 harften meydana geliyor ve sağdan sola doğru yazılıyor. Arap alfabesinde olmayan “P, Ç, J, G' harfleri bu alfabede bulunur. Celadet Bedirxan’ın latin alfabesinde olmayan 'Ğ' harfi bu afabede vardır. İki tane “k” iki tane “ç” iki tane de “p” harfleri vardir bu alfabede. Kürtlerden başka kimse Bînû Şad û Masîsûratî alfabesini kullanmamıştır. Bînû Şad ve Masîsûratî iki Kürt aşiretidir. Kürtlerin bu alfabesinden bahseden en eski kitap arapça olan 'Şewqu'l-Musteham Fî Ma'rifeti Rumûzi'l-Eqlam' dir. Kitabın yazarı İbn-i Wehşiye’dir. Kendisi keldanidir ve Kürtçede biliyordu. Bu kitabını Endülüs hükümdarı Abdurrahman oğlu Abdulmelikin isteği üzerine yazmıştır. Abdulmelik kendi zamanına kadar kaç alfabe yazıldığını öğrenmek istemiş. İbnu Wahşiye bu istek üzerine hicri 241/ miladi 856’da yazmıştır. Yazar 'Sifetu qelemin axere mine'l-eqlami'l-qedîmeti' (eski kalem şekillerinden başka bir kalem) başlılı yazısında şöyle der: “Bînu Şad ve Masîsuratî Kürtleri bütün bilimsel ve sanatsal eserlerini bu alfabeyle yazmışlar. Bu alfabede olan harf ve şekiller çok yabancı ve eskidirler ve başka alfabelerde bulunmazlar. Bağdatta isevilerin makberlerinde bu alfabeyle yazılmış 30 kitap buldum ve iki tanesi şuan da yanında Şam’da. Bunlarda biri üzüm ve hurma toplamak biri de yerin altından su çıkarmakla ilgilidir. İnsanlar faydalansın diye Kürtçeden Arapçaya çevirisini yaptım” der İbn-i Wehşiye. Ayrıca alfabenin orijinalini de adı geçen kitabında kaydetmiştir. Muhemmed Mela Ebdulkerîm el-Muderris bu kitaptan bir nusha ele geçirmiş ve 134 ve 135 sayfalarının fotokopisini apça “Gülan” dergisinde bir makale ile yayınlamış. Söz konusu 134 ve 135 sayfalarında bu alfabeden bahsedilir. Makalenin ismi şudur: 'Kane li'l-ekradi eyden hurûfun yektubûne biha'(Kürtlerinde alfabesi ve harfleri vardı ve bunlarla yazarlardı) . Hogir Tahir Tewfîq’de “el-Elifbau'l-Kurdiyye”(kürtlerin alfabeleri) bazı bilgilerle beraber adı gecen sayfaları alfabeyle kaydeder. Avesti Alfabe A  Πi u û i İ İ O Ö ü a e k x xw G Ğ İ i ç c z j s T S d Z n p f b w M Y y R v v s ş ş H Avesta kürtçenin mukri lehçesine çok yakın bir dille yazılmış. Bundan dolayı Mukri’ye Avestayi lehçesi de denir. 44 harften meydana gelir. Kürtler ve Farslardan başka diğer irani topluluklarda kullanmış olabilirler bu alfabeyi. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G' harfleri bu alfabedeb yer alır. Pehlevi alfabesi Sasaniler Devletinde Kürtçenin Feyli lehçesi resmiydi. Miladi üçüncü ve yedinci yüzyılları arasında çok sayıda eser ve arşiv bu lehçeyle yazıldı. Birkaç örnek: Zend Avesta, Dinkerd (Soranî dinkerd) , Bondhişın, Pendnamegi Zaraduşt ve Minoki Xired bu lehçeyle yazılmışlar. Abasiler döneminde Feyli lehçesinden arapçaya çevrilen ama asılları yanlışlıkla Farsça kabul edilen eserler şunlardır:. Denizin Sinbadı, Bin Bir Gece, Xudayname, Karname,Ayiname, Kelile ve Dimne(Kereteke û Demeneke) . Sır Alfabesi 30 harften meydana geliyor. a (e) -b-p-t-c-ç-h-x-d- z -r-j-s-ş- s-d- t- z-e-ğ-f-q-k-g-l-m-n-w-h-y bu alfabe Yezidi (Êzidi) kürtler arasında kullanılmış. Başta yezidi olmayan Kürtler, Araplar ve Farslar bu alfabenin harflerinden bir şey anlamadıkları için bu alfabeye “alfabeya sır” (sır alfabesi) denilmiş. Yezidilerin kutsal kitapları Mıshefa Reş ile Cêlve ‘nin bu alfabeyle yazıldıkları soylenir. Alfabe sağdan sola doğru yazılır ve okunur. “j” harfi bazen “z” harfiyerine kullanulır ve bu özellik halada kürtler arasında var bu harfleri birbirinin yerine kullanırlar. Örnek “e ji” bazıları “e zi” aynı şekilde “v” yerine “w”, “û” yerine “y” kullanılır. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G” harfleri bu alfabede bulunur. Kiril-Kürtçe alfabesi Bu alfabelerin dışında, İran’ın Kürdistan eyaletindeki Zêwê mıntıkasında, gümüş bir tepsi üzerinde bir çeşit yazıya rastlanmıştır. Araştırmacılara göre bu yazı milattan önce 8.yüzyıldan kalmadır ve Medler tarafından kullanılmıştır. Arap harflerinden oluşan Kürtçe alfabesi. Latin-Kürtçe Alfabesi Kürtçenin Dünya Dilleri İçindeki Yeri Birçok dilbilimci ve Kürdoloğun belirttiği gibi, Kürt dili Hint-Avrupa dil ailesi içinde yer almaktadır. Bu ailede yer alan İran dil grubu, Kürtçeyi de içermektedir. Kürtçe, bu grubun kuzeybatı bölümünde yer almaktadır. Bu dil grubunda yer alan bazı dilleri şöyle sıralayabiliriz: Farsça, Kürtçe, Belucice, Osetçe, Yexnubçe, Peştûca, Pamirce vd. Dilbilimciler,genel olarak dili iki yönden; biçimine (morfolojik) ve akrabalık ilişkilerine (genetik) göre ayırırlar. Kürtçe de bükümlü bir dil olduğu için, büküm üzerine birkaç şey söylememiz gerekir3. Dilbilimciler bükümü şöyle ifade ederler: “Çekim sırasında kökün, özellikle de fiil kökündeki ünlünün değişmesi.” Bükümlü diller için Arapça iyi bir örnektir. Arapçada ünsüzler (konsonant) değişmeyip, sözcüğün başına ve ortasına gelen ünlülerden sözcükler oluşur. Örneğin “ktp” ünsüzlerinden kitap, mektep, kâtip vb sözcükler ünlülerin değişmesiyle oluşurlar. Yine “chl” ünsüzlerinden cahil, cehele sözcükleri oluşur. Kürtçede sözcükler yüklendikleri göreve göre değişkenlik gösterirler ve bükülürler. Bu kurala göre, değişiklik bazen fiilin köküne kadar yansır. Örneğin, “kirin” fiili birinci tekil şahıs takısını alıp şimdiki zaman kipine göre çekimlendiğinde, di-k-im (yapıyorum) olur. Bu örnekte görüldüğü gibi, fiil kökünden sadece “k” sesi değişmiyor. Bir başka örnekle, “parastin” (korumak) fiilini şimdiki zaman birinci tekil şahısa göre çekimlediğimizde, ez diparêz- im durumuna geliyor. Ez birinci tekil, yalın şahıs zamiridir; di- şimdiki zaman takısı; parêz, emir halindeki fiil kökü; -im, birinci tekil şahıs zamiri ekidir. Aynı fiili di’li geçmiş zamana göre çekimlediğimizde, min parast oluyor. Min, birinci tekil, bükümlü şahıs zamiri; parast, geçmiş zaman halindeki fiil köküdür. Örneklerden anlaşıldığı gibi, Kürtçede yalnızca ünsüzler değil, ünlüler de değişip bükülmektedirler. “Parastin” fiili şimdiki zaman kipinde çekimlendiğinde, fiilin kökünde (p a r a s t) bulunan “a” “ê”ye; “s” de “z”ye dönüşüyor. Türkçede çekim sırasında fiil kökü değişmez ve böyle bir vakaya rastlamayız. Örneğin Türkçedeki “gitmek” fiilini değişik zaman köklerine göre çekimlediğimizde, fiilin sonuna birçok çekim eki gelir ama, kurallı olarak bir ünlü veya ünsüz bükümüne rastlamayız. Gittim, gidildi, gidecek, gitmişlerdi: Örneklerde sadece ünsüz yumuşamasına rastlamaktayız. Hint-Avrupa dil grubu incelendiğinde, bu gruba dahil dillerde birçok ortak ve yakın sözcük görülür. Bu durum aynı dil grubunda yer alan tüm diller için söz konusudur. Bu yakınlık için, hazırladığımız örnek tabloya bakmakta yarar vardır: Kürtçe İngilizce Almanca Fransızca Farsça Grekçe stêr star stern astre sitare astron kurt short kurz court - - lêv lip lippe levre leb - jenû - - geneou - - dilop dropp tropfen - - - nav name name nom name - no/na no nein non - - tu - du tu/te - - nû/niwe new neu neu - - neh nine neun neuf - - dot douther - - - - bira brother - - brader - Bu konuyla ilgili olarak Minorsky şöyle der: “Kürtçe de Farsça gibi Batı İran dillerinden biridir. Andreas, Salamann, O. Monn, Meillet, Lent ve T. Tedesco da Batı İran dillerinin iki gruba ayrıldığını söylerler. Bunlar Güney ve Kuzeybatı İran dilleridir ki, iki grup da birbirlerinden çok etkilenmişlerdir. Bu etkileşim ve benzerliklere rağmen, günümüz İran dillerinin birbirlerine yabancı gelen birçok özellikleri vardır. Kürtçe ve Farsça özgün niteliklere sahiptirler. Kürtçe Kuzeybatı İran kolunda yer almaktadır.” Kürtçe ve Farsça Arasındaki Farklılıklar En belirgin ayrılık Kürtçede olup da Farsçada olmayan “cinsiyet”liktir. Kürtçeyi Farsçadan ayıran önemli özeliklerden biri olan “cinsiyet” özelliğine çalışmamızın ileriki aşamalarında ayrıntılı olarak değineceğiz. Kürtçede iki grup şahıs zamiri bulunmasına rağmen, Farsçada böyle bir özellik görmüyoruz. Bu iki grup şahıs zamiri geçişli fiillerde farklıca kullanılmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Kürtçe ergatif bir dildir. Kurmanci için örnek: Min nan xwar (Ben ekmek yedim) . Ez nên dixwim (Ben ekmek yiyorum) . Kirmancki (Zazaki) için örnek: Min nan werd (Ben ekmek yedim) . Ez nanî wena (Ben ekmek yiyorum) . Kısacası, Kürtçede şahıs zamirlerinde erillik ve dişillik vardır ama, Farsçada böyle bir durum yoktur. Ayrıca Kürtçede iki grup işaret zamiri vardır. Ama Farsçada böyle bir özellik bulunmaz. Bu iki dilin birçok ayrı özelliğinden söz edebiliriz, ancak biz sözü Vlademir Minorsky’ye bırakırsak daha yerinde olur. Kürdolog Minorsky, Kürtçe ve Farsçanın birbirlerinden ayrı ve bağımsız diller olduğunu söyleyerek bu ayrılıkları beş başlık altında toplar: 1) Fonetik bakımdan: Kürt dilinin fonetiği Farsçanınkinden ayrıdır. 2) Ses değişmeleri: Farsça ve Kürtçede bulunan ortak kelimeler ses bakımından büyük bir değişime uğramışlardır. 3) Şekil ayrılıkları: Zamirlerden tutalım fiil çekim ve bükümlerine, aitlik takılarından isim tamlamalarına kadar birçok ayrılık mevcuttur. 4) Sözdizimi farkları. 5) Kelime ayrılıkları.
VALLA BU TOPLUMUN ERKEKLERİNİ BİLMEM AMA BAYANLARI ÇOK GÜZEL OLUYOR.....MESELA BİRKAÇ ÖRNEK VERMEM GEREKİRSE DTP MİLLETVEKİLİ FATMA KURTULAN DİYEBİLİRİM....YİNE DTP MİLLETVEKİLİ AYSEL TUĞLUK VE SEBAHAT TUNCEL MESELA BUNLAR ÇOK GÜZEL BAYANLAR VE HEPSİDE KÜRT BURDAN ÇIKAN SONUÇ KÜRT BAYANLARININ HEPSİNİN ÇOK GÜZEL OLDUĞUDUR.....AMA BEN KÜRT DEĞİLİM NE YAZIK Kİ......
Tarihte hep adları Türklerle birlikte anıldığını görüyorum. Türkler çok geniş, birçok devletler kurmuş emsali de tarihte bulunmayan gerçekten çok köklü bir kültürdür. Bu kültür içinden çıkıp devletlerini hala koruyanlar da var, tarihten silinen devletleri de var. Galiba Kürtler Türklerin içinden çıkmış bir kültürdür. Tarihte hiçbir dönemde bir Kürt devleti göremedim. Dedigim gibi sadece Türkler tarafından kurulmuş devlet ve toplumların içinde yer aldıklarını gördüm. En meşhuru da Eyyubi Devleti...Selahaddin Eyyubi için de Kürt soyundan geldiği yazılıyor. Ama bu bile net bir bilgi sunmuyor. Azeri Türklerinin içinden gelmeleri de mümkün... Bu gün için ise Kürtler bana AB ve ABD + İngiliz tarafından Türkiye ve Ortadoğu'da kendi çıkarları için kullanmaya çalıştıkları, net olmayan ve net olmadığı için de suistimal edilmeye çok müsait olan bir kültüre sahip insanları çağrıştırıyor. Türkiye'de çingeneler de var. Bunlar da net değildir. Romen var, Şoparlar var vs. Ama bunlar bu yabancı devletler tarafından kullanılacak kadar yaygın ve nüfus sayısı fazla değildir. Olsaydı bunları da kullanırlardı. Kürtleri tanımlamak için büyük oranda İslamiyet ve Türkler ile atıflarda bulunmak zorunda kalınır. Ancak Türler için böyle değildir. Türkleri tanımlama için herhangi bir din veya kültüre başvurmak zorunda olmadan doğrudan doğruya tanımlar yapılabilir. Bu noktada ne mutlu bana...
yapılan bir araştırmaya göre kürt kanı taşıyan veya kürt olan insanların daha cesur oldugunu ap açık ortaya koymak tadır bunedenledirki osmanlı yönetiminde ve harp sanatında büyük roller üstlenen kürt halkı ve türk halkı bir birinin tamalayan iki ırktır ne kürtler türkler olmadan yaşaya bikir nede türkler kürtler olmadan yaşayabilir bizleri biz yapan en büyük değerimiz inancımızdır yüzyıllar dır kürt ve türk halkları arsında herhangibir husumet yaşanmamıştır bunun enbüyük nedeni de islamdır ama şimdi kürtler büyük bir oyun içerisinde bulunmaktadırlar. böyle bir oyunu bozmakta eğitimden geçer kürt halkının ezilmesi ve yıdırılması onların bazı yanlışlar yapmasına neden olmuştur güneydoğu anadolu bölgesinde yapılmayan yatırımlar sağlık ve eğitim alnında bırakılna boşluk lar sanayi alanında gelişim gostermemesi aşiretleşmeye dahada mecbur bırakmıştır insanları ben inanıyorum ki devlet elini uzatsa güzey doğuya ve üvey evlat muamelesi bitse terörde biter ... kısacası işin özünde islam dininin zayıflatılması görülmetediirrrrrr
EVET BUDA BENİM YORUMUM OLSUN; netten araştırdım bütün Türkiye vatandaşları neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.Tarihi ve Türklerin soyunu gayet iyi biliyor..Ve bende araştırdım ki,Türk_Kürt ayrımcılığını yapan kişiler 'PKK' tarafından oluşmaktadır.Terör nedir? Terör latinceden gelme titreme anlamına gelirmiş bu durumda terörist nedir? gayet açık titretmeyi amaçlayan,eylem yapan kişilere, yada eylem yapılması için halkı kışkırtan kişilere denir..Aslında tarihte sağ-sol kavramı yoktur ve türk -kürt ayrımıda yoktur.Bu bugün varsa pkk yüzünden vardır..Her iki tarafı kışkırtıyordur.Ve bunu Türk halkı netteki araştırmalarıma göre bir çoğu biliyordur fakat Kendilerine Kürt diyen kişilerin kaldıki aynı soydan gelmekteyiz onlar bunu bilmemektedir..Ve eğitim sorunları yüzünden anlayamamaktadırlar...Belliki birey olarak yaşayamayı bilemiyorlar..PKK nın amacı zaten eğitim görmemeleridir...Bizim amacımızda sürekli oralara öğretmen yollamak ve okul yapılmasını sağlamaktır fakat PKK lı kişiler tarafından bu engellenmektedir..Bir kere kendilerine Kürt diyen halkın bunları bilmediği bir gerçektir..Asıl düşmanlığın sebebi budur..Teröristlerin amacıda bu zayıflıktan faydalanmaktır..Eğitimsiz kişiyi kandırmak daha kolaydır... Kaldıki Atatürk bile kendini öldürmeye çalışan kürtleri öldürmemiştir ve sahip çıkmıştır..ve İngilizlere siz bu insanların beyinlerini yıkamaya utanmıyormusunuz demiştir..Ogün bile Atatürk onu öldürmeye çalışan PKKlı kişilere benim vatandaşım demiştir ve İngilizlerden kurtarmıştır..ve o gün bugündür bu PKK vardır..Atatürkü kabul etmeyen bir ırk vardır..Ama Atatürkü kabul etmeyen kişiler PKKlı olan kişilerdir..Komple kürtleri kapsamaz bu..PKKlı kişiler beyni yıkanmış kişilerden oluşur..Hipnotize yaşarlar..Aslında aklı başında olan insanların dağda yaşamasının mantıklı olmadığı bir gerçektir..Durduk yere öldürülen öğretmenler sadece oralara eğitim vermek için gelen masum insanların yokolmasının mantığı çok tuhaftır..Ki PKKnında arkasında fişekleyen biri vardır.Ve bu ne kürdistanlıdır nede kürttür...bu sorun kürtler eğitim görmedikçe çözülemeyecektir..ve anlamadıkça çözülemeyecektir..Ülkenin başında bağımsız bir lider olmalıdır.. aslında Tayyip erdoğanın en süper özelliği kendini taşlayan halka bişey dememesidir..Çünkü taşlayan kişilerin beyninin yıkanmış olduğunu bilmektedir...bu yaklaşımı bütün Türkler farkındadır...Kürtler_PKKlılar yüzünden bir çıkmazdalar ve ben bu PKKlı kişilere inançsız kişilerde diyebilirim kendimce,beyni yıkanmış bir insanın veya bir topluluğun muhakkak bir inancı yoktur...buda zincirleme gidiyor....Kendi kendileriyle savaşıyorlar.....Ve bu siyasetçilerin seçimler dolayısıyla oluşturdukları kürt-türk ayrımcılığı çok tuhaftır..ülkede çatışma ve halkı kışkırtmaktan başka bişey değildir..umarım ülkenin başına gelen bağımsız biri olur...
Evet laz kökenli kardeşim. Doğru söylüyorsun. Hepimiz müslümanız büyük çoğunlukla. Bazılarımız müslüman olmasa da, TC vatandaşı oldukları için yine bizim kardeşimiz, yine bizim yurttaşımız. Sonunda hepimiz Türkiye'liyiz; yani o anlamda hepimiz Türk'üz; köken, ırk ve dinimiz farklı da olsa hepimiz aynı milletin parçasıyız. Bu bütünden hiç birimizin kopmaya hakkı yok. Diğer kardeşlerini bırakıp ayrı millet olmaya kalkmak ihanet sayılmaz mı? Bu ayrılışı yörükler yapmıyor, türkmenler yapmıyor, pomaklar, boşnaklar, çerkezler, lazlar, gürcüler yapmıyor. Hatta Türkiye'li araplar, Türkiyeli rumlar, Türkiyeli ermeniler ve yahudiler yapmıyor, onlar da 'biz Türküz' diyebiliyor, kürt asıllı insanlarımızın büyük bir kesimi de 'kürt kökenli Türküz' diyebiliyor; ama önemli bir kesimi ise maalesef kandırılmış ve ayrı millet olmaları gerektiğine inandırılmış. DTP bile artık Türkiye'nin bütünlüğüne bağlanmaya yönelik tavırlara girmeye çalışırken Barzani ve ABD hesabına çalışan birtakım paralı-parasız ajanlar etnik kürt ırkçılığından bir türlü kopamıyorlar... Ama çoğu gitti, azı kaldı.. Yakında ABD de Irak'tan gidiyor. Bakalım onları o zaman kim kurtaracak? ...
Cumhuriyet kurulurken oluşan yeni Türk milletini meydana getiren en saygıdeğer unsurlardan biriyken, Türkiye'nin düşmanları tarafından şimdi kandırılarak ülkesine düşman yapılmaya çalışılan bahtsız insanlarımızın adı. Bir taraftan PKK, bir taraftan sözde ona karşı çıkan insanlar (biz Türkler yani) , kürt olsun - olmasın...Çoğumuz, ortaklaşa el ele vererek bu milleti böldük. Türkler ve Kürtler diye diye böldük TÜRKİYE HALKI demek olan Türk milletini. Ve Kürtleri Türk'ün içinden çıkararak ayrı bir millet yaptık. Türkiye'nin düşmanlarına hayırlı olsun! .. Bakalım bundan sonra artık Türklüğü kabul etmeyen, kendilerinin ayrı millet olduğunu kürt olmayanlara da kabul ettiren bu insanların başına görelim NELER gelecek? Birinci İstiklal Savaşımızda Yunanlıların başına gelenlerin daha beteri şimdi de Kürtlerin başına gelecek gibi görünüyor. 'Birinci' İstiklal savaşı diyorum, çünkü İKİNCİ İstiklal Savaşımızın başlamasına çok az kaldı! .. Herkes hesabını ona göre yapsın.
Her doğulu Kürt değildir, Her Kürt'te pkk lı değildir.
Her doğulu Kürt değildir, kaldi ki Kürt-Türk olmak, anne babasını seçmek insanın kendi özgür seçiminde olan bir özellik değildir.
Her Kürt'te pkk lı değildir, batıdakilerin bu yanlışa düşmemesi gerekir. Biz bu tesbiti bu şekilde yaptığımız sürece, pkk nın ekmeğine yağ süreriz ve pkk nın dağ için adam buluşunu kolaylaştırırız.
kürt bence ezilmiş bir halktır bazılarnı hep işlerini yapmışıs ve bizi kulandılar bu yüzden bügün bayrak vatan toprak yoktur var ama çıkartamiyoruz içimzde halla hainler var zaten onların yüzünde gerillarımız şehit oluyorlar ey kürt milleti uyanın uyanın artık edi bese deyin ve kalkın hakınız toprka için ölün kanın son damlasına kadar savaşın savaşın ben sedat kurt deyil bir gerilayım kürtlerin şervanıyım
önceleri osmanlıydık.kainattan bir sentezdik.bosnaklar sırplar bulgarlar rumlar vesaire vesaire hepsi isyan vagonuna atlayıp ayrı devletler kurdular.bu vagona atlamayan bir millet kürt milletiydi.sonraları 'türkiye' cumhuriyeti olduk.sonra ne mutlu türküm diyene.sonra kürtceye sansür kürt santcıya sansür(ahmetkaya) sonra isimlerinden dolayı onları yadırgadıgınız(lise ikinci sınıfta albay bir hocamızın zozan arkadasımızla yasadıgı ilginç diyaloglar ölene kadar aklımdan cıkmayacak) oraya okul yapılmadıki hizmet götürülmediki kayseriden sonrası sanki ayrı bir memleketti.onları ellerinizde cehalete gömdünüz.şimdide askerimizi sehit eden pkk.adım adım fasizmle oldu bunlar.bugun bile fasizmle bogusuyorum en azından kendi adıma bunu diyebilirim.mmesela gecen günlerde bi sey okudum diyorki eline okalemi bile yakıstıramadıgım editor bitane kurt canını wermez turkiye için pkk ya karsı.hatırlatırım sehitlerimizi %26.8 i kürt.kardes kalalım saglıcakla.......
kürt asimile olmaya mahkum unutulmaya terk edılmıs bir ırktır bunun temel nedeni faşizm eger ülkedeki faşizm biterse bunlar (mhp-pkk) kürt sorununun bitecegıne emın olabılırsınız bilinirki yeryuzunde unutulmaya yenik kalmıs tek ırk kürdtür saflıgından kaynaklanan bişeydir bu vur eline al ekmegini! ! misali
kurtlerde deyinca aklima ayri bir irk ayri bir millet geliyor nasil turt varsa lazi cerkezi varsa kurtte ogle bisey bunu kimse inkar edemez tc kuruluncaya kadar hic kurt sorunu diye bir sey yokta turtler ve kurtler iki kardes gibi yasiyorlardi zaten turkiyede iki kardes kavim yasamaktadir ama kurtulus savasi bittiyinde anlasmalar inzalandiginda devletin adinin sadece turkiye cumhuriyeti konulmasi ilk ayrimciligi baslatti ve ve kurtler diye bir sey yokmus gibi davrandilar onlari hice saydilar tabi bunlar baslangic devami per perse geliyor bide sunu soglemek istiyorum dunyanin hic bir yerinde kurtler kadar sevecen kurtler kadar barisi kardesligi isteyecek bir millet tanimadim bu kadar benden bunlarin dogru oldugunuda herkez biliyor ama isine gelmiyor bazilarinin
neden se kandırılıp polise taş atanlar, dağa çıkarılanlar, canlı bomba olanlar örgütün kölesi olanlar kürt ler niye vatan larına bağlı olmayıp cahil yaşamayı seçiyorlar anlamış değilim..ayrı bi devlet istemelerinide anlamış değilim sanki bu toprakları onlar savaşıp kazandı..eğer öleyse savaşıcaz derlerse toprak lar için hodri meydan her zman hazırız...bir de türk anayasasında tc kimliği olan herkes türk çe konuşmak zorunda...
sitedeki baslıklara we onlara yazılan yorum sayısına bi bakın.aslında ne kadarda dert ettiginiz kurcaladıgınz bi mesele.fasizmin altında ezilip malesef kandırılarak piyon edilmiş halkıma denir.kulturu diili olan sahane bi ırktır.cocukluk donemimin bi newi küfürü sayılan aziz kelime.kürt bana denir...
İnsanın ağzından çıkacak kelime,sonradan insanın rezil olmasına sebep olmamalıdır.Sadece şunu söylüyorum.Parısilerin bile iddia edemediği bir şeyi onlar adına iddia etmek cehalettir.Tekrarlıyorum; İnsan sonradan pişman olacak sözü söylememelidir.
Kendi kültür ve geleneklerine kökten bağlı kalmış,bundan ödün vermek istemeyen anadolu -mezopotamya halkı.Tek bunlar kaldı herhalde asimile olmayan anadolu üzerinde.
kürtçe hint_ avrupa dil grubundadır farsca gibi bizim dilimiz ural_ altay dil grubundadır ama kürtçede YÜZDE 30 oranında türkce kelime vardır bir o kadar da farsca belki türkçenin de içindede kürtçe kelimeler vardır
bu kadar türkçe kelimenin kürtçede yeralması normaldir 1000 yıldır beraber yasamalarına bakılrsa yadırganamaz iranda baş kurdistan diye bir eyalet var pakistan sınırına yakın burayla kürt asıllı türk vatandaslarının etnik olarak bir alakası var mı merak ediyorum ama benim araştırdıgım kadarıyla mezopotamya uygarlıklarının hiç biriyle yakın bir bagları yok sadece 50 yıl hüküm sürmüş med devleti ile oldugu soyleniyor oda hiçbir yazılı belge bırakmamış ama kürtler islamiyete büyük hizmetler vermişlerdir türkiyeyede birde sorunların bir kısmı kendilerin de arasınlar cocuk sayısı cok olun ca bazı sorunları beraberin de getiriyor ekonomik ve cocukların egitimi gibi
Kürtlere en büyük hakaret Abdullah Öcalan'dır.Ondan lider mi olurmuş? Çok kötü bir kokusu var.Onun bilerek seçildiğine inanıyorum, Kürtleri aşağılamak için.
Insan olabilmeyi basarabilmektir önemli olan.. Kürtmüs, Türkmüs, Lazmis, bilmem hangi irktanmis hepsi hikaye..
Bu irk ayriminin insani ne kadar incittigini, üzdügünü yurt disinda yasayan vatandaslarimiz daha iyi bilirler sanirim.. Hele ki biz Türklere yapilan saldirilar.. irk ayrimlari..!
Kendine kürt deyendir. Ne güzel birşeydir bir millete ait olmak ne de bu yüzden aşağılık hissetmek gerekir. Her türlü etnosentrizme hayır dediğimiz zaman barış olacak tabii bir de hep ben yiyeyim ben hükmeden olayım mantığını bıraktığımızda. Savaşlar bitecek o zaman.
Dünyada millliyetçiler kadar birbirine benzeyen bir topluluk daha var mı? Biri ne mutlu müslümanım kürdüm der diğeri ne mutlu müslümanım türküm der eee adam da ne mutlu ortodoksum rumum der. Kendi açısından hepsi haklı bunların.
slm ben dewrimci nuri ya siz neyi tartışıyorsunu bu siyasette kürtler gerçekten çok iyi insanlar çokta iyi anlaşiyoruz fakat bu pkk olayi olmassa inanki kürtler ve türkler daha iyi olacağn inaniyorum ve ben burda dewrimci nuri olarak bütün dtp vekillere hepsisni sesleniyorum hepiniz çok iyisizin allah sizi başımızda eksik etirmesin hepinizi çok seiyorum dtp liler çok teşekkürler
50 kere dogacak olsam 50sindede kürt olarak dogmak isterdim.
allaha önce müslüman oldugum içn sonra kürt oldugum için hep şükrederim!
ne mutlu müslümansan.... yaw bende yörüğüm ne mutlu yörügüm diyene... varmı böyle bişşiii bu vatan bizim yarın kürt türk dıye bişiide kalmayacak korkarım ki gercek bu maşa olmayalım
kırmançi yani kır türkleri.olduklarını örf adet gelenek ve göreneklerı türklerle birebir saf temiz.aptal degil ama çabuk kandırılabılecek yapıya sahipler.su ankı nufusları turkıye turk lerıne yakın içlerinde yıllarca yasadım cok ıyı ınsanlar ama kardeslerım oyuna gelıyoruz.aralrında bır tur ıletısım olarak kullandıkları grammer yapısı olmayan baska dıllerın etkısı altında kalmıs yerlı lısan.
Kürtlerin ayrı bir millet olduğunu, Kürtçe'nin Farsça-Türkçe-Arapçanın karşımı bir dil olmayıp bağımsız ve orijinal bir dil olduğunu savunanlar çok şeyler söylüyorlar ama, tarihten hiçbir yazılı belge gösteremiyorlar.
İçinde 'kürt', sözü geçen bir yazılı belge, hangi tarihi belgedir? Sadece Osmanlılar, Selçuklular ve hemen öncesinde Türklerin yeni müslüman olduğu dönemlerdeki yaşadığı yerlerde (İran-Anadolu-Ortadoğu üçgeninde) geçiyor.
'Türk' sözü ise, Köktürk Yazıtlarında (M.S. 740'lı yıllar) geçiyor, ondan sonra Türklerin varlığından bahsedilebilir. Ondan önceki dönemlerde aynı dili kullanan Hunlar'ın da Türklerin kökü olduğu anlaşılıyor.
Peki, hangi tarihi yazılı belgede, 'kürt' ifadesi geçiyor? Kürt ırkçısı olan bölücü arkadaşlar lütfen önce buna cevap versinler.
ARKADAŞLAR GERÇEKTEN ÖĞRENMEK İSTEYENLER OKUYABİLİR
Herhangi bir siyasi kaygı taşımadan sadece NEDİR...
1/1
Kürtçenin Yapısı
Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde, Kürtçeden ve Kürtçenin lehçelerinden söz eder. Kürtçenin zengin ve kadim bir dil olduğunu; Farça, İbranice ve “Derice”den ayrı olduğunu vurgular.
Şemsettin Sami Kamus’ül Alâm adlı eserinde, Ziya Gökalp de çeşitli makalele ve demeçlerinin yanı sıra Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler adlı eserinde, Kürtçenin diğer dillere benzemediğini ve bağımsız, zengin bir dil olduğunu söyler.
Öte yandan Kürtler ve Farslar Ari kökenlidirler. Dilleri aynı grup içinde yer alır, ama her biri bağımsız bir dildir. Kürtler geçmiş dönemlerde kendi dilleriyle eğitim ve öğretim yapmışlardır.
Medreselerde matematik, mantık, gramer, fıkıh ve benzeri konularda eğitim ve öğretim,
Kürtçe ve Arapça yapılırdı. Ama öğretim birliği (tevhidi tedrisat) kanunuyla bu medreseler
kapatıldı ve yeni sistemde Kürtçe öğretim ve eğitime yer verilmedi.
Kürtçede lehçe ve şivelerin varlığı bir gerçekliktir. Bu gerçeklik yalnızca Kürtçeye ait
bir özellik de değildir. Tüm dillerde lehçe, şive ve ağızlar vardır. Dilde standartlaşmadan söz
ediliyorsa bu, yazı dilinde aranır. Hangi dilde hem konuşma, hem de yazı dilinde birlik
sağlanmıştır ki! Standart bir dil için ise her açıdan elverişli koşullara ve zamana, modern
kurum ve kuruluşlara ihtiyaç vardır.
Kürtler Mezopotamya’nın yerleşik halkı olup zengin bir kültüre sahiptirler. Kürtlerin
atalarından birçok kültürel ve tarihi miras kalmıştır. Bu tarihi miras ve kalıntıların bir kısmı
da yazılı belgelerdir. Mevcut belgelerden anlaşılıyor ki Kürtler, öteden beri yazıyı
kullanagelmişlerdir.
Kürtlerin Kullandığı Alfabeler*
Sümerlerin çivi yazisini m.ö. 3000 yılından millata yakın zamanlara kadar dünyadaki bir çok millet tarafından kullanıldı.
Kürtler de örneğin Hurri, Mitanni, Kaşi ve Med devletleri döneminde çivi yazısını kullanmışlar ve kendi fonetiklerine göre ses ve harflere eklemeler yada düzeltmeler yapmışlardır.
Mesela Medler bu yazıyı kulanmaya başlayınca 36 harfliydi. Medler kendi fonetiklerine göre 6 harf eklemişler. Bununla harf sayısı 42’ye çıkmış. Çivi yazısı bütün kürtçe seslere elverişli ve uygun olmuştur. Çünkü önce bu sistemi bütün seslerine göre kullanmışlar.
sümerlerin kelimeleri bazıları tek hece bazıları birden fazla sözcükten meydana geliyor. Sümerlerin bu kelimeleri ile bu günkü kürtçe sözcükler arasında bazı ortak noktalar var.
Biraç örnek:
sümerce bugünkü kürtçe ile
Ga-meş Gamêş
Pa-bil-ga Bapîr
Lu-kal Mêrê kal
A-nê-nê Awane
Gu Guh, go
Gal Gel
Mi Mê
Nuh Tufanı Tabletleri
Hazim Hacani arapça kitabında “Sefehatun Min Tarîxi'l-Kurd we Kurdistan” şöyle nakleder: Nuh tufanından bahseden çivi yazısı ile Kürtçe yazılmış ve günümüze gelmiş en eski belgelerden diyebileceğmiz tabletler var. Bu tabletler şu an londra müzesinde korunuyor. Bu alanda “Sewtu'r-Rafideyn” gazetesinde bir makale yayınlandı. Ama günümüzde kullanılan bir dil ile yazılmış bir çivi yazısı belgesi çok büyük bir olaydır(yeteri kadar tanıtılmaması ise talihsiz bir olaydır) . Bu kürtçenin tarihinin, kadimliğinin göstergesidir.
Arami ve Yunan alfabeleri
Kürtler M.Ö. 4. yüzyılın sonlarında Ixmînî imparatorluğunun çöküşünden sonra çivi yazısını kullanmayı bırakıp Yunan ve Arami alfabesini kullanmışlar. Bu alfabelerle yazılıp günümüze gelen Kürtçe tekstler “Hewramî Kitabeler”dir. Bazı kürt ve avrupalı tariçiler bu konuda çok önemli tespitlerde bulunmuşlar: 1909 senesinde Hewramanda bir mağaranın içinde Kürtçenin hawramani lehçesiyle yunan ve arami yazısı ile yazılmış kitabeler bulunmuştur.bunlar çok eski tarihlere dayanır ve genelde ceylan derisi özerine yazılmışlardır. Dr. Se’id el-Kurdistani bunlardan 3 tane kitabeyi İngiltereye götürüp Prof. Minns’e teslim etmiştir. Bu 3 kitabe m.ö. 88,22,11 de Aşkaniler zamanında yazılmış. Bunlardan biri arami alfabesi ile diğer ikisi ise yunan alfabesi ile yazılmış. Prof. Minns yunan alfabesi ile kürtçe yazılmış iki kitabe hakında araştırma yapmış ve sonuçlarını 1915’de “Helenistik Araştırmalar” dergisinde yayınlamış. Prof. Minns arami alfabesi ile yazılanı ise 1919’da “JRAS” dergisinde yayınlamış.
Aşağida da vereceğim 8 satırlık ticaret anlaşması niteliğindeki belgenin hem arapça alfabesine göre hemde orijinalini Cemal Reşîd Ehmed “Zuhûru’l-Kurd Fi’t-Tarîx” eserinde vermiş. Kitabede bağ ve bahçelerin kiralanması ve satın alınmasından bahseder. Ayrıca bu anlaşmaya şahit olanlarında isimleri tek tek metinde geçiyor.
Aşağıdaki tabloda hem eski tablonun orijinaline yakın telafuzunu hemde kürmanci lehçesine çevirisi verilmiş.
Orjinal kitabeye yakın telafuz:
1) Şenet /// Qi Yerexa Erwetet Meybenû Pitispik berî Turîn.
2) /// 1.. û? yekî kerma esmek men Ebîkuşkun Piliz yat.
3) Rezbenû Erîl berî Bişnîn dad ehî kula zewzen 10, 20, 20, 5.
4) Me men Bûmxûtî E…X hemî edlû qedemte
5) Şehdîn: Tîrîk berî Epînî berî Reşno berî Eriştet
6) Berî Ebnû Gerîpnehî berî Mitrapedî Sînik berî Matbeng
7) …Kerma esmetin kerma zînet? Erîl men
8) Pitispik kula zewzen 10, 20, 20, 5
Günümüz Kürmanci’siyle:
1) Sal 3000, meh Erwetet, havîn. Xwediyê şeravê Pitispik kurê Turîn
2) 201 wekî buhayê yek rezê tirî da ku nîvê malê wî bê zivirandin.
3) Xwediyê rez Erîlê kurê Bişnîn e. Temamê pere ku 55 zewzîn e da wî
4) Da xwediyê erdê. Vî kesî ev tişt qebûl kiriye di hizûra şahidan de.
5) Şahid ev in: Tirîk kurê Epînî, kurê Reşno kurê Eriştet
6) Kurê Ebnû û Gerîpnehî kurê Mîtrapedî, Sînik kurê Matbeng
7) Pereyê rezê tirî yê Esmetin. Ew ê rez ji Erîl re bê dayîn ji aliyê
8) Pitispik ve. Hemû li ser hev 55 zewzen e.
Bînû Şad û Masîsûratî Alfabesi
Bu alfabe kürtlere ait bir alfabedir.Alfabe 37 harften meydana geliyor ve sağdan sola doğru yazılıyor. Arap alfabesinde olmayan “P, Ç, J, G' harfleri bu alfabede bulunur. Celadet Bedirxan’ın latin alfabesinde olmayan 'Ğ' harfi bu afabede vardır. İki tane “k” iki tane “ç” iki tane de “p” harfleri vardir bu alfabede. Kürtlerden başka kimse Bînû Şad û Masîsûratî alfabesini kullanmamıştır. Bînû Şad ve Masîsûratî iki Kürt aşiretidir. Kürtlerin bu alfabesinden bahseden en eski kitap arapça olan 'Şewqu'l-Musteham Fî Ma'rifeti Rumûzi'l-Eqlam' dir. Kitabın yazarı İbn-i Wehşiye’dir. Kendisi keldanidir ve Kürtçede biliyordu. Bu kitabını Endülüs hükümdarı Abdurrahman oğlu Abdulmelikin isteği üzerine yazmıştır. Abdulmelik kendi zamanına kadar kaç alfabe yazıldığını öğrenmek istemiş. İbnu Wahşiye bu istek üzerine hicri 241/ miladi 856’da yazmıştır. Yazar 'Sifetu qelemin axere mine'l-eqlami'l-qedîmeti' (eski kalem şekillerinden başka bir kalem) başlılı yazısında şöyle der: “Bînu Şad ve Masîsuratî Kürtleri bütün bilimsel ve sanatsal eserlerini bu alfabeyle yazmışlar. Bu alfabede olan harf ve şekiller çok yabancı ve eskidirler ve başka alfabelerde bulunmazlar.
Bağdatta isevilerin makberlerinde bu alfabeyle yazılmış 30 kitap buldum ve iki tanesi şuan da yanında Şam’da. Bunlarda biri üzüm ve hurma toplamak biri de yerin altından su çıkarmakla ilgilidir. İnsanlar faydalansın diye Kürtçeden Arapçaya çevirisini yaptım” der İbn-i Wehşiye. Ayrıca alfabenin orijinalini de adı geçen kitabında kaydetmiştir. Muhemmed Mela Ebdulkerîm el-Muderris bu kitaptan bir nusha ele geçirmiş ve 134 ve 135 sayfalarının fotokopisini apça “Gülan” dergisinde bir makale ile yayınlamış. Söz konusu 134 ve 135 sayfalarında bu alfabeden bahsedilir. Makalenin ismi şudur: 'Kane li'l-ekradi eyden hurûfun yektubûne biha'(Kürtlerinde alfabesi ve harfleri vardı ve bunlarla yazarlardı) . Hogir Tahir Tewfîq’de “el-Elifbau'l-Kurdiyye”(kürtlerin alfabeleri) bazı bilgilerle beraber adı gecen sayfaları alfabeyle kaydeder.
Avesti Alfabe
A Â Î i u û i İ İ
O Ö ü a e k x xw G
Ğ İ i ç c z j s T
S d Z n p f b w M
Y y R v v s ş ş H
Avesta kürtçenin mukri lehçesine çok yakın bir dille yazılmış. Bundan dolayı Mukri’ye Avestayi lehçesi de denir.
44 harften meydana gelir. Kürtler ve Farslardan başka diğer irani topluluklarda kullanmış olabilirler bu alfabeyi. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G' harfleri bu alfabedeb yer alır.
Pehlevi alfabesi
Sasaniler Devletinde Kürtçenin Feyli lehçesi resmiydi. Miladi üçüncü ve yedinci yüzyılları arasında çok sayıda eser ve arşiv bu lehçeyle yazıldı. Birkaç örnek: Zend Avesta, Dinkerd (Soranî dinkerd) , Bondhişın, Pendnamegi Zaraduşt ve Minoki Xired bu lehçeyle yazılmışlar. Abasiler döneminde Feyli lehçesinden arapçaya çevrilen ama asılları yanlışlıkla Farsça kabul edilen eserler şunlardır:. Denizin Sinbadı, Bin Bir Gece, Xudayname, Karname,Ayiname, Kelile ve Dimne(Kereteke û Demeneke) .
Sır Alfabesi
30 harften meydana geliyor.
a (e) -b-p-t-c-ç-h-x-d- z -r-j-s-ş- s-d- t- z-e-ğ-f-q-k-g-l-m-n-w-h-y
bu alfabe Yezidi (Êzidi) kürtler arasında kullanılmış. Başta yezidi olmayan Kürtler, Araplar ve Farslar bu alfabenin harflerinden bir şey anlamadıkları için bu alfabeye “alfabeya sır” (sır alfabesi) denilmiş. Yezidilerin kutsal kitapları Mıshefa Reş ile Cêlve ‘nin bu alfabeyle yazıldıkları soylenir.
Alfabe sağdan sola doğru yazılır ve okunur. “j” harfi bazen “z” harfiyerine kullanulır ve bu özellik halada kürtler arasında var bu harfleri birbirinin yerine kullanırlar. Örnek “e ji” bazıları “e zi” aynı şekilde “v” yerine “w”, “û” yerine “y” kullanılır. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G” harfleri bu alfabede bulunur.
Kiril-Kürtçe alfabesi
Bu alfabelerin dışında, İran’ın Kürdistan eyaletindeki Zêwê mıntıkasında, gümüş bir
tepsi üzerinde bir çeşit yazıya rastlanmıştır. Araştırmacılara göre bu yazı milattan önce 8.yüzyıldan kalmadır ve Medler tarafından kullanılmıştır.
Arap harflerinden oluşan Kürtçe alfabesi.
Latin-Kürtçe Alfabesi
Kürtçenin Dünya Dilleri İçindeki Yeri
Birçok dilbilimci ve Kürdoloğun belirttiği gibi, Kürt dili Hint-Avrupa dil ailesi içinde
yer almaktadır. Bu ailede yer alan İran dil grubu, Kürtçeyi de içermektedir. Kürtçe, bu
grubun kuzeybatı bölümünde yer almaktadır. Bu dil grubunda yer alan bazı dilleri şöyle
sıralayabiliriz:
Farsça, Kürtçe, Belucice, Osetçe, Yexnubçe, Peştûca, Pamirce vd.
Dilbilimciler,genel olarak dili iki yönden; biçimine (morfolojik) ve akrabalık ilişkilerine (genetik) göre ayırırlar.
Kürtçe de bükümlü bir dil olduğu için, büküm üzerine birkaç şey söylememiz gerekir3.
Dilbilimciler bükümü şöyle ifade ederler: “Çekim sırasında kökün, özellikle de fiil kökündeki
ünlünün değişmesi.”
Bükümlü diller için Arapça iyi bir örnektir. Arapçada ünsüzler (konsonant) değişmeyip,
sözcüğün başına ve ortasına gelen ünlülerden sözcükler oluşur. Örneğin “ktp” ünsüzlerinden
kitap, mektep, kâtip vb sözcükler ünlülerin değişmesiyle oluşurlar. Yine “chl” ünsüzlerinden
cahil, cehele sözcükleri oluşur.
Kürtçede sözcükler yüklendikleri göreve göre değişkenlik gösterirler ve bükülürler. Bu
kurala göre, değişiklik bazen fiilin köküne kadar yansır. Örneğin, “kirin” fiili birinci tekil
şahıs takısını alıp şimdiki zaman kipine göre çekimlendiğinde, di-k-im (yapıyorum) olur. Bu
örnekte görüldüğü gibi, fiil kökünden sadece “k” sesi değişmiyor. Bir başka örnekle,
“parastin” (korumak) fiilini şimdiki zaman birinci tekil şahısa göre çekimlediğimizde, ez diparêz-
im durumuna geliyor. Ez birinci tekil, yalın şahıs zamiridir; di- şimdiki zaman takısı;
parêz, emir halindeki fiil kökü; -im, birinci tekil şahıs zamiri ekidir.
Aynı fiili di’li geçmiş zamana göre çekimlediğimizde, min parast oluyor. Min, birinci
tekil, bükümlü şahıs zamiri; parast, geçmiş zaman halindeki fiil köküdür.
Örneklerden anlaşıldığı gibi, Kürtçede yalnızca ünsüzler değil, ünlüler de değişip
bükülmektedirler.
“Parastin” fiili şimdiki zaman kipinde çekimlendiğinde, fiilin kökünde (p a r a s t)
bulunan “a” “ê”ye; “s” de “z”ye dönüşüyor.
Türkçede çekim sırasında fiil kökü değişmez ve böyle bir vakaya rastlamayız. Örneğin
Türkçedeki “gitmek” fiilini değişik zaman köklerine göre çekimlediğimizde, fiilin sonuna
birçok çekim eki gelir ama, kurallı olarak bir ünlü veya ünsüz bükümüne rastlamayız. Gittim,
gidildi, gidecek, gitmişlerdi: Örneklerde sadece ünsüz yumuşamasına rastlamaktayız.
Hint-Avrupa dil grubu incelendiğinde, bu gruba dahil dillerde birçok ortak ve yakın sözcük görülür. Bu durum aynı dil grubunda yer alan tüm diller için söz konusudur. Bu yakınlık için, hazırladığımız örnek tabloya bakmakta yarar vardır:
Kürtçe İngilizce Almanca Fransızca Farsça Grekçe
stêr star stern astre sitare astron
kurt short kurz court - -
lêv lip lippe levre leb -
jenû - - geneou - -
dilop dropp tropfen - - -
nav name name nom name -
no/na no nein non - -
tu - du tu/te - -
nû/niwe new neu neu - -
neh nine neun neuf - -
dot douther - - - -
bira brother - - brader -
Bu konuyla ilgili olarak Minorsky şöyle der:
“Kürtçe de Farsça gibi Batı İran dillerinden biridir. Andreas, Salamann, O. Monn,
Meillet, Lent ve T. Tedesco da Batı İran dillerinin iki gruba ayrıldığını söylerler. Bunlar
Güney ve Kuzeybatı İran dilleridir ki, iki grup da birbirlerinden çok etkilenmişlerdir.
Bu etkileşim ve benzerliklere rağmen, günümüz İran dillerinin birbirlerine yabancı
gelen birçok özellikleri vardır. Kürtçe ve Farsça özgün niteliklere sahiptirler. Kürtçe
Kuzeybatı İran kolunda yer almaktadır.”
Kürtçe ve Farsça Arasındaki Farklılıklar
En belirgin ayrılık Kürtçede olup da Farsçada olmayan “cinsiyet”liktir. Kürtçeyi
Farsçadan ayıran önemli özeliklerden biri olan “cinsiyet” özelliğine çalışmamızın ileriki
aşamalarında ayrıntılı olarak değineceğiz.
Kürtçede iki grup şahıs zamiri bulunmasına rağmen, Farsçada böyle bir özellik
görmüyoruz. Bu iki grup şahıs zamiri geçişli fiillerde farklıca kullanılmaktadır. Bu
özelliğinden dolayı Kürtçe ergatif bir dildir.
Kurmanci için örnek:
Min nan xwar (Ben ekmek yedim) .
Ez nên dixwim (Ben ekmek yiyorum) .
Kirmancki (Zazaki) için örnek:
Min nan werd (Ben ekmek yedim) .
Ez nanî wena (Ben ekmek yiyorum) .
Kısacası, Kürtçede şahıs zamirlerinde erillik ve dişillik vardır ama, Farsçada böyle bir
durum yoktur. Ayrıca Kürtçede iki grup işaret zamiri vardır. Ama Farsçada böyle bir özellik
bulunmaz.
Bu iki dilin birçok ayrı özelliğinden söz edebiliriz, ancak biz sözü Vlademir
Minorsky’ye bırakırsak daha yerinde olur. Kürdolog Minorsky, Kürtçe ve Farsçanın
birbirlerinden ayrı ve bağımsız diller olduğunu söyleyerek bu ayrılıkları beş başlık altında
toplar:
1) Fonetik bakımdan: Kürt dilinin fonetiği Farsçanınkinden ayrıdır.
2) Ses değişmeleri: Farsça ve Kürtçede bulunan ortak kelimeler ses bakımından büyük
bir değişime uğramışlardır.
3) Şekil ayrılıkları: Zamirlerden tutalım fiil çekim ve bükümlerine, aitlik takılarından
isim tamlamalarına kadar birçok ayrılık mevcuttur.
4) Sözdizimi farkları.
5) Kelime ayrılıkları.
VALLA BU TOPLUMUN ERKEKLERİNİ BİLMEM AMA BAYANLARI ÇOK GÜZEL OLUYOR.....MESELA BİRKAÇ ÖRNEK VERMEM GEREKİRSE DTP MİLLETVEKİLİ FATMA KURTULAN DİYEBİLİRİM....YİNE DTP MİLLETVEKİLİ AYSEL TUĞLUK VE SEBAHAT TUNCEL MESELA BUNLAR ÇOK GÜZEL BAYANLAR VE HEPSİDE KÜRT BURDAN ÇIKAN SONUÇ KÜRT BAYANLARININ HEPSİNİN ÇOK GÜZEL OLDUĞUDUR.....AMA BEN KÜRT DEĞİLİM NE YAZIK Kİ......
Tarihte hep adları Türklerle birlikte anıldığını görüyorum. Türkler çok geniş, birçok devletler kurmuş emsali de tarihte bulunmayan gerçekten çok köklü bir kültürdür. Bu kültür içinden çıkıp devletlerini hala koruyanlar da var, tarihten silinen devletleri de var. Galiba Kürtler Türklerin içinden çıkmış bir kültürdür. Tarihte hiçbir dönemde bir Kürt devleti göremedim. Dedigim gibi sadece Türkler tarafından kurulmuş devlet ve toplumların içinde yer aldıklarını gördüm. En meşhuru da Eyyubi Devleti...Selahaddin Eyyubi için de Kürt soyundan geldiği yazılıyor. Ama bu bile net bir bilgi sunmuyor. Azeri Türklerinin içinden gelmeleri de mümkün...
Bu gün için ise Kürtler bana AB ve ABD + İngiliz tarafından Türkiye ve Ortadoğu'da kendi çıkarları için kullanmaya çalıştıkları, net olmayan ve net olmadığı için de suistimal edilmeye çok müsait olan bir kültüre sahip insanları çağrıştırıyor. Türkiye'de çingeneler de var. Bunlar da net değildir. Romen var, Şoparlar var vs. Ama bunlar bu yabancı devletler tarafından kullanılacak kadar yaygın ve nüfus sayısı fazla değildir. Olsaydı bunları da kullanırlardı.
Kürtleri tanımlamak için büyük oranda İslamiyet ve Türkler ile atıflarda bulunmak zorunda kalınır. Ancak Türler için böyle değildir. Türkleri tanımlama için herhangi bir din veya kültüre başvurmak zorunda olmadan doğrudan doğruya tanımlar yapılabilir. Bu noktada ne mutlu bana...
yapılan bir araştırmaya göre kürt kanı taşıyan veya kürt olan insanların daha cesur oldugunu ap açık ortaya koymak tadır bunedenledirki osmanlı yönetiminde ve harp sanatında büyük roller üstlenen kürt halkı ve türk halkı bir birinin tamalayan iki ırktır ne kürtler türkler olmadan yaşaya bikir nede türkler kürtler olmadan yaşayabilir bizleri biz yapan en büyük değerimiz inancımızdır yüzyıllar dır kürt ve türk halkları arsında herhangibir husumet yaşanmamıştır bunun enbüyük nedeni de islamdır ama şimdi kürtler büyük bir oyun içerisinde bulunmaktadırlar. böyle bir oyunu bozmakta eğitimden geçer kürt halkının ezilmesi ve yıdırılması onların bazı yanlışlar yapmasına neden olmuştur güneydoğu anadolu bölgesinde yapılmayan yatırımlar sağlık ve eğitim alnında bırakılna boşluk lar sanayi alanında gelişim gostermemesi aşiretleşmeye dahada mecbur bırakmıştır insanları ben inanıyorum ki devlet elini uzatsa güzey doğuya ve üvey evlat muamelesi bitse terörde biter ... kısacası işin özünde islam dininin zayıflatılması görülmetediirrrrrr
EVET BUDA BENİM YORUMUM OLSUN; netten araştırdım bütün Türkiye vatandaşları neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.Tarihi ve Türklerin soyunu gayet iyi biliyor..Ve bende araştırdım ki,Türk_Kürt ayrımcılığını yapan kişiler 'PKK' tarafından oluşmaktadır.Terör nedir? Terör latinceden gelme titreme anlamına gelirmiş bu durumda terörist nedir? gayet açık titretmeyi amaçlayan,eylem yapan kişilere, yada eylem yapılması için halkı kışkırtan kişilere denir..Aslında tarihte sağ-sol kavramı yoktur ve türk -kürt ayrımıda yoktur.Bu bugün varsa pkk yüzünden vardır..Her iki tarafı kışkırtıyordur.Ve bunu Türk halkı netteki araştırmalarıma göre bir çoğu biliyordur fakat Kendilerine Kürt diyen kişilerin kaldıki aynı soydan gelmekteyiz onlar bunu bilmemektedir..Ve eğitim sorunları yüzünden anlayamamaktadırlar...Belliki birey olarak yaşayamayı bilemiyorlar..PKK nın amacı zaten eğitim görmemeleridir...Bizim amacımızda sürekli oralara öğretmen yollamak ve okul yapılmasını sağlamaktır fakat PKK lı kişiler tarafından bu engellenmektedir..Bir kere kendilerine Kürt diyen halkın bunları bilmediği bir gerçektir..Asıl düşmanlığın sebebi budur..Teröristlerin amacıda bu zayıflıktan faydalanmaktır..Eğitimsiz kişiyi kandırmak daha kolaydır...
Kaldıki Atatürk bile kendini öldürmeye çalışan kürtleri öldürmemiştir ve sahip çıkmıştır..ve İngilizlere siz bu insanların beyinlerini yıkamaya utanmıyormusunuz demiştir..Ogün bile Atatürk onu öldürmeye çalışan PKKlı kişilere benim vatandaşım demiştir ve İngilizlerden kurtarmıştır..ve o gün bugündür bu PKK vardır..Atatürkü kabul etmeyen bir ırk vardır..Ama Atatürkü kabul etmeyen kişiler PKKlı olan kişilerdir..Komple kürtleri kapsamaz bu..PKKlı kişiler beyni yıkanmış kişilerden oluşur..Hipnotize yaşarlar..Aslında aklı başında olan insanların dağda yaşamasının mantıklı olmadığı bir gerçektir..Durduk yere öldürülen öğretmenler sadece oralara eğitim vermek için gelen masum insanların yokolmasının mantığı çok tuhaftır..Ki PKKnında arkasında fişekleyen biri vardır.Ve bu ne kürdistanlıdır nede kürttür...bu sorun kürtler eğitim görmedikçe çözülemeyecektir..ve anlamadıkça çözülemeyecektir..Ülkenin başında bağımsız bir lider olmalıdır..
aslında Tayyip erdoğanın en süper özelliği kendini taşlayan halka bişey dememesidir..Çünkü taşlayan kişilerin beyninin yıkanmış olduğunu bilmektedir...bu yaklaşımı bütün Türkler farkındadır...Kürtler_PKKlılar yüzünden bir çıkmazdalar ve ben bu PKKlı kişilere inançsız kişilerde diyebilirim kendimce,beyni yıkanmış bir insanın veya bir topluluğun muhakkak bir inancı yoktur...buda zincirleme gidiyor....Kendi kendileriyle savaşıyorlar.....Ve bu siyasetçilerin seçimler dolayısıyla oluşturdukları kürt-türk ayrımcılığı çok tuhaftır..ülkede çatışma ve halkı kışkırtmaktan başka bişey değildir..umarım ülkenin başına gelen bağımsız biri olur...
Evet laz kökenli kardeşim. Doğru söylüyorsun. Hepimiz müslümanız büyük çoğunlukla. Bazılarımız müslüman olmasa da, TC vatandaşı oldukları için yine bizim kardeşimiz, yine bizim yurttaşımız. Sonunda hepimiz Türkiye'liyiz; yani o anlamda hepimiz Türk'üz; köken, ırk ve dinimiz farklı da olsa hepimiz aynı milletin parçasıyız. Bu bütünden hiç birimizin kopmaya hakkı yok. Diğer kardeşlerini bırakıp ayrı millet olmaya kalkmak ihanet sayılmaz mı? Bu ayrılışı yörükler yapmıyor, türkmenler yapmıyor, pomaklar, boşnaklar, çerkezler, lazlar, gürcüler yapmıyor. Hatta Türkiye'li araplar, Türkiyeli rumlar, Türkiyeli ermeniler ve yahudiler yapmıyor, onlar da 'biz Türküz' diyebiliyor, kürt asıllı insanlarımızın büyük bir kesimi de 'kürt kökenli Türküz' diyebiliyor; ama önemli bir kesimi ise maalesef kandırılmış ve ayrı millet olmaları gerektiğine inandırılmış. DTP bile artık Türkiye'nin bütünlüğüne bağlanmaya yönelik tavırlara girmeye çalışırken Barzani ve ABD hesabına çalışan birtakım paralı-parasız ajanlar etnik kürt ırkçılığından bir türlü kopamıyorlar...
Ama çoğu gitti, azı kaldı.. Yakında ABD de Irak'tan gidiyor. Bakalım onları o zaman kim kurtaracak? ...
Cumhuriyet kurulurken oluşan yeni Türk milletini meydana getiren en saygıdeğer unsurlardan biriyken, Türkiye'nin düşmanları tarafından şimdi kandırılarak ülkesine düşman yapılmaya çalışılan bahtsız insanlarımızın adı.
Bir taraftan PKK, bir taraftan sözde ona karşı çıkan insanlar (biz Türkler yani) , kürt olsun - olmasın...Çoğumuz, ortaklaşa el ele vererek bu milleti böldük. Türkler ve Kürtler diye diye böldük TÜRKİYE HALKI demek olan Türk milletini. Ve Kürtleri Türk'ün içinden çıkararak ayrı bir millet yaptık.
Türkiye'nin düşmanlarına hayırlı olsun! .. Bakalım bundan sonra artık Türklüğü kabul etmeyen, kendilerinin ayrı millet olduğunu kürt olmayanlara da kabul ettiren bu insanların başına görelim NELER gelecek?
Birinci İstiklal Savaşımızda Yunanlıların başına gelenlerin daha beteri şimdi de Kürtlerin başına gelecek gibi görünüyor. 'Birinci' İstiklal savaşı diyorum, çünkü İKİNCİ İstiklal Savaşımızın başlamasına çok az kaldı! .. Herkes hesabını ona göre yapsın.
Her doğulu Kürt değildir,
Her Kürt'te pkk lı değildir.
Her doğulu Kürt değildir, kaldi ki Kürt-Türk olmak, anne babasını seçmek insanın kendi özgür seçiminde olan bir özellik değildir.
Her Kürt'te pkk lı değildir, batıdakilerin bu yanlışa düşmemesi gerekir. Biz bu tesbiti bu şekilde yaptığımız sürece, pkk nın ekmeğine yağ süreriz ve pkk nın dağ için adam buluşunu kolaylaştırırız.
kürt bence ezilmiş bir halktır bazılarnı hep işlerini yapmışıs ve bizi kulandılar bu yüzden bügün bayrak vatan toprak yoktur
var ama çıkartamiyoruz içimzde halla hainler var zaten onların yüzünde gerillarımız şehit oluyorlar
ey kürt milleti uyanın uyanın artık edi bese deyin ve kalkın hakınız toprka için ölün kanın son damlasına kadar savaşın savaşın ben sedat kurt deyil bir gerilayım kürtlerin şervanıyım
önceleri osmanlıydık.kainattan bir sentezdik.bosnaklar sırplar bulgarlar rumlar vesaire vesaire hepsi isyan vagonuna atlayıp ayrı devletler kurdular.bu vagona atlamayan bir millet kürt milletiydi.sonraları 'türkiye' cumhuriyeti olduk.sonra ne mutlu türküm diyene.sonra kürtceye sansür kürt santcıya sansür(ahmetkaya) sonra isimlerinden dolayı onları yadırgadıgınız(lise ikinci sınıfta albay bir hocamızın zozan arkadasımızla yasadıgı ilginç diyaloglar ölene kadar aklımdan cıkmayacak) oraya okul yapılmadıki hizmet götürülmediki kayseriden sonrası sanki ayrı bir memleketti.onları ellerinizde cehalete gömdünüz.şimdide askerimizi sehit eden pkk.adım adım fasizmle oldu bunlar.bugun bile fasizmle bogusuyorum en azından kendi adıma bunu diyebilirim.mmesela gecen günlerde bi sey okudum diyorki eline okalemi bile yakıstıramadıgım editor bitane kurt canını wermez turkiye için pkk ya karsı.hatırlatırım sehitlerimizi %26.8 i kürt.kardes kalalım saglıcakla.......
kürt asimile olmaya mahkum unutulmaya terk edılmıs bir ırktır bunun temel nedeni faşizm eger ülkedeki faşizm biterse bunlar (mhp-pkk) kürt sorununun bitecegıne emın olabılırsınız bilinirki yeryuzunde unutulmaya yenik kalmıs tek ırk kürdtür saflıgından kaynaklanan bişeydir bu vur eline al ekmegini! ! misali
kurt dunyada esi benzeri bulunmayan onurlu namuslu serefli kimseye boyun egmeyen haksizliya dayanamayan bir halktir
kurtlerde deyinca aklima ayri bir irk ayri bir millet geliyor nasil turt varsa lazi cerkezi varsa kurtte ogle bisey bunu kimse inkar edemez tc kuruluncaya kadar hic kurt sorunu diye bir sey yokta turtler ve kurtler iki kardes gibi yasiyorlardi zaten turkiyede iki kardes kavim yasamaktadir ama kurtulus savasi bittiyinde anlasmalar inzalandiginda devletin adinin sadece turkiye cumhuriyeti konulmasi ilk ayrimciligi baslatti ve ve kurtler diye bir sey yokmus gibi davrandilar onlari hice saydilar tabi bunlar baslangic devami per perse geliyor bide sunu soglemek istiyorum dunyanin hic bir yerinde kurtler kadar sevecen kurtler kadar barisi kardesligi isteyecek bir millet tanimadim bu kadar benden bunlarin dogru oldugunuda herkez biliyor ama isine gelmiyor bazilarinin
neden se kandırılıp polise taş atanlar, dağa çıkarılanlar, canlı bomba olanlar örgütün kölesi olanlar kürt ler niye vatan larına bağlı olmayıp cahil yaşamayı seçiyorlar anlamış değilim..ayrı bi devlet istemelerinide anlamış değilim sanki bu toprakları onlar savaşıp kazandı..eğer öleyse savaşıcaz derlerse toprak lar için hodri meydan her zman hazırız...bir de türk anayasasında tc kimliği olan herkes türk çe konuşmak zorunda...
sitedeki baslıklara we onlara yazılan yorum sayısına bi bakın.aslında ne kadarda dert ettiginiz kurcaladıgınz bi mesele.fasizmin altında ezilip malesef kandırılarak piyon edilmiş halkıma denir.kulturu diili olan sahane bi ırktır.cocukluk donemimin bi newi küfürü sayılan aziz kelime.kürt bana denir...
İnsanın ağzından çıkacak kelime,sonradan insanın rezil olmasına sebep olmamalıdır.Sadece şunu söylüyorum.Parısilerin bile iddia edemediği bir şeyi onlar adına iddia etmek cehalettir.Tekrarlıyorum; İnsan sonradan pişman olacak sözü söylememelidir.
Kendi kültür ve geleneklerine kökten bağlı kalmış,bundan ödün vermek istemeyen anadolu -mezopotamya halkı.Tek bunlar kaldı herhalde asimile olmayan anadolu üzerinde.
kürtçe hint_ avrupa dil grubundadır farsca gibi
bizim dilimiz ural_ altay dil grubundadır ama kürtçede YÜZDE 30 oranında türkce kelime vardır bir o kadar da farsca belki türkçenin de içindede kürtçe kelimeler vardır
bu kadar türkçe kelimenin kürtçede yeralması normaldir 1000 yıldır beraber yasamalarına bakılrsa yadırganamaz
iranda baş kurdistan diye bir eyalet var pakistan sınırına yakın burayla kürt asıllı türk vatandaslarının etnik olarak bir alakası var mı merak ediyorum
ama benim araştırdıgım kadarıyla mezopotamya uygarlıklarının hiç biriyle yakın bir bagları yok sadece 50 yıl hüküm sürmüş med devleti ile oldugu soyleniyor oda hiçbir yazılı belge bırakmamış
ama kürtler islamiyete büyük hizmetler vermişlerdir türkiyeyede birde sorunların bir kısmı kendilerin de arasınlar cocuk sayısı cok olun ca bazı sorunları beraberin de getiriyor ekonomik ve cocukların egitimi gibi
şemmamme :))
Kürtlere en büyük hakaret Abdullah Öcalan'dır.Ondan lider mi olurmuş? Çok kötü bir kokusu var.Onun bilerek seçildiğine inanıyorum, Kürtleri aşağılamak için.
Arthur Schopenhauerin dediği gibi gerçekler üç aşamada kabul ediilir.
1-ilk önce komik bulunur
2-şidetli bir direniş
3-sonra kabul edilir
dünya elinde yaşamaya çalışan her toplum gibi bir halk.her ne kadar bazı çevrelerce 'yok 'falan dense de maalesef böyle bir halk vardır.
ama şu ya da bu halk var veya yok ondan öte insanlığın varolması bütün halkları ve hatta doğaya bile yaşam sunacaktır......
Insan olabilmeyi basarabilmektir önemli olan..
Kürtmüs, Türkmüs, Lazmis, bilmem hangi irktanmis hepsi hikaye..
Bu irk ayriminin insani ne kadar incittigini, üzdügünü yurt disinda yasayan vatandaslarimiz daha iyi bilirler sanirim..
Hele ki biz Türklere yapilan saldirilar.. irk ayrimlari..!
MEZOPOTAMYA'NIN ASİ ÇOCUKLARI