Kültürel temeli olmayan atılım olmaz, ekonomi de toparlanamaz, on senedir yazıyorum kılını kıpırdatan yok, ne umuyorsunuz anlamadım, iyice kapınıza gelsinler diye mi, ne söylediysem tek tek çıkmadı mı, başka ne olmalı.
Alfred Jüles Ayer ve Jacques Monod, Fizyolog ve Mantıkçı pozitivist, olarak galiba bir 65 de Nobel de alır, görüşleri daha çok olasılıklara dayalı bir evrimin yaşamı ortaya çıkardığına dayanır, iyi de be kardeşim olasılık da bir matematik süreçtir o da kendi içinde bir dizi mantık içerir, o zaman o yan yana gelişin bir içeriksel tetikçisi de kendini işaret eder zaten o yok, bunlar hoplaya zıplaya nedense bunları yapıvermişler, halbuki canlılıkta milyonlarcasınad olasılığın neden bir tek insanda tek başına ayrı özellik taşıdığı yok, genel, - düşünme - özelliği gibi, hepsinde olasılık çalışıyor, insanda neden biricik ve başka, gibi. Ama, bizim akademi bunu 60 larda kabesi yapar, tamam, teknik de yararlı, ama, insan da ayağı eksik kalır, işte bugünkü gibi gazete haberleri, her konuda kaos gibi görünmeye başlar, hatta yaygın olarak dünyanın pek çok yerinde, gündelik yaşamı gözleyen ölçülerimiz yok, onları ordaki insanlar birebir yaşıyor, sadece haberler kaba bir özettir, yani o da sembol.
Aydınlanmayla birlikte gelen zenginleşme, makinanın hayatımıza girerek kolaylaştırdığı hayat, makinamızı bozarak yerine kendini ikame ettiğinde kaybettiklerimizle kıyaslayınca yeni aşamanın bir kültür mü, gözü doymazlık mı yarattığını, ipimizi çeken aynı zamanda, geçmişin insanlarının yarın ölürsek ne işime yarar bu eşyalar kültürünün tepesine çıktı, şimdi o tepeden düşerse, kaybettiği her şey ona kültürü öğretir, bunu Avrupa fazlasıyla 20. Yüzyılın ilk yarısında öğrendi, senin de kültürün artar artık madem o kadar güveniyorsun, onlara yardım ettiği kadar sana da eder, dünyayı altından çekerken, üstelik eskiler gibi, başak bir dünya umudun da yok, kalakaldın yarattığın kültür sanrısının girdabında, şimid neyle tanışacaksın, onu bekliyorsun, sürpriz olursa da, işini şansa bırakmasaydın. Kolay gelsin.
Kendi kültür mirasını dönüştürüp,daha zengin bir kültüre ulaşmanın yolu,bağnaz taklitçilik ve inkarcılık yüzünden kapanmıştır.Eger bu gün bir 'arabesk' kültürel ortama gelinmişse bunun sorumlusu, kendi kültürünü aşağılayıp,mahkum eden zihniyettir.
Aynı şekilde yemek kültürümüzde türklere ait değil..(birçoğu) Osmanlıda zeytinyağlı yemeklerin neredeyse tamamı bizans mutfağıdır. Türkçedeki yemek, içecek, meyve, sebze ve balık isimlerini nerdeyse hepsi Yunanca kelimelerden oluşuyor. Ege, Akdeniz ve Karadeniz yemekleri çoğunlukla eski Anadolu yemekleridir.
Kültür; Ekin demektir. Ulusların varoluş süreçlerinde meydana getirdikleri hertürlü yenilik, yaşayış biçimleri, uğraşıları hasılı geleceğe aktardıkları tüm ürünlerdir.
forum alanındaki 'kültürlü kime denir' sorusuna istinaden..
nedir yazıları en az 200 sayfa olcek, forum alanında kapıştığı rumuz sayısı 9'un altına düşmicek, google sayfanın sol alt köşesinde hazır ve nazır bulunacak, socrates-descartes-filosophia gibi rumuzlar edinilecek.. sanal alemde mesai harcayanlar için böle..
gerçek hayatı yaşayan, haftada bir kez sinemaya giden, galeri, müze, gösteri izleyen, en az bir dergiyi takip eden, tv'yi sadece dizi izlemek için açmayan; tartışma, belgesel izleyebilen, arkadaşlarıyla sohbet konuları dedikodu çemberinden çıkabilen kaç kişi varsa gelsin beri... :)
İnsanların bir konu hakkında fikir sahibi olduklarını,birşeyleri bildiğini onlara hissettirip popüler ve sahte bir mutluluk ortamı hazırlayan yalancı bir mefhum.
Kültürel temeli olmayan atılım olmaz, ekonomi de toparlanamaz, on senedir yazıyorum kılını kıpırdatan yok, ne umuyorsunuz anlamadım, iyice kapınıza gelsinler diye mi, ne söylediysem tek tek çıkmadı mı, başka ne olmalı.
Toplumların konusu değildir, çok küçük bir azınlığın kendi çalıp kendi oynadığı bir alandır, tarih boyunca.
Alfred Jüles Ayer ve Jacques Monod, Fizyolog ve Mantıkçı pozitivist, olarak galiba bir 65 de Nobel de alır, görüşleri daha çok olasılıklara dayalı bir evrimin yaşamı ortaya çıkardığına dayanır, iyi de be kardeşim olasılık da bir matematik süreçtir o da kendi içinde bir dizi mantık içerir, o zaman o yan yana gelişin bir içeriksel tetikçisi de kendini işaret eder zaten o yok, bunlar hoplaya zıplaya nedense bunları yapıvermişler, halbuki canlılıkta milyonlarcasınad olasılığın neden bir tek insanda tek başına ayrı özellik taşıdığı yok, genel, - düşünme - özelliği gibi, hepsinde olasılık çalışıyor, insanda neden biricik ve başka, gibi. Ama, bizim akademi bunu 60 larda kabesi yapar, tamam, teknik de yararlı, ama, insan da ayağı eksik kalır, işte bugünkü gibi gazete haberleri, her konuda kaos gibi görünmeye başlar, hatta yaygın olarak dünyanın pek çok yerinde, gündelik yaşamı gözleyen ölçülerimiz yok, onları ordaki insanlar birebir yaşıyor, sadece haberler kaba bir özettir, yani o da sembol.
Aydınlanmayla birlikte gelen zenginleşme, makinanın hayatımıza girerek kolaylaştırdığı hayat, makinamızı bozarak yerine kendini ikame ettiğinde kaybettiklerimizle kıyaslayınca yeni aşamanın bir kültür mü, gözü doymazlık mı yarattığını, ipimizi çeken aynı zamanda, geçmişin insanlarının yarın ölürsek ne işime yarar bu eşyalar kültürünün tepesine çıktı, şimdi o tepeden düşerse, kaybettiği her şey ona kültürü öğretir, bunu Avrupa fazlasıyla 20. Yüzyılın ilk yarısında öğrendi, senin de kültürün artar artık madem o kadar güveniyorsun, onlara yardım ettiği kadar sana da eder, dünyayı altından çekerken, üstelik eskiler gibi, başak bir dünya umudun da yok, kalakaldın yarattığın kültür sanrısının girdabında, şimid neyle tanışacaksın, onu bekliyorsun, sürpriz olursa da, işini şansa bırakmasaydın. Kolay gelsin.
Kendi kültür mirasını dönüştürüp,daha zengin bir kültüre ulaşmanın yolu,bağnaz taklitçilik ve inkarcılık yüzünden kapanmıştır.Eger bu gün bir 'arabesk' kültürel ortama gelinmişse bunun sorumlusu, kendi kültürünü aşağılayıp,mahkum eden zihniyettir.
Nedir bu binlerceyıllık kültür alanı? Türkçe düşünüp konuşan(diyelim ki sarkıcı Tarkan) Kaşkarlı Mahmut'la aynı kültür alanının paylaşımcısı mıdır?
Yaşadığımız bu çağda hiç bir insan ve toplum kendi kültürlerinin eğitimini almadıkça özgürleşemez.
kültür insan türüne özgü bilgi,inanç ve davranışlar bütünü ile bu bütünün parçası olan maddi nesnelerdir.
ATATÜRK 'Cumhuriyetinimizin temeli kültürdür'
sözlü kültür dediğimiz bir sohbet kültürü vardır bizde...
karşılıklı konuşmaktan mütevellit...
batıda olmayan olamayan...oldurulamayan....
eskiler kurar sohbet meclislerini,dillerden dökülen ifadeler hayat bulur dinleyenlerin kulağından girip ruhuna değerek...yüreklere işleyerek...
evet efendim... sözlü kültür kadim doğu geleneğidir....
unutulmaması ve yaşatılması gerekendir....
bizi keçi cobanlarinda ayiran, gurur duydugumuz sey..
bkz:nietzsche,boylebuyurduberdust :)
herkesin edinmesi lazım olan edinmeyeni ise hor görmemek gereken seydir
Aynı şekilde yemek kültürümüzde türklere ait değil..(birçoğu)
Osmanlıda zeytinyağlı yemeklerin neredeyse tamamı bizans mutfağıdır.
Türkçedeki yemek, içecek, meyve, sebze ve balık isimlerini nerdeyse hepsi Yunanca kelimelerden oluşuyor.
Ege, Akdeniz ve Karadeniz yemekleri çoğunlukla eski Anadolu yemekleridir.
Kültür; Ekin demektir. Ulusların varoluş süreçlerinde meydana getirdikleri hertürlü yenilik, yaşayış biçimleri, uğraşıları hasılı geleceğe aktardıkları tüm ürünlerdir.
bir milletin yaşayış tarzı gelenek ve görenekleridir
bir işi yapma şekli de kültürdür.Yemek kültürü,tartışma kültürü,sex yapma kültürü
insanların ortaya koyduğu yaşam modeli,olaylara karşı bakış açıları,reaksiyonları kültürdür.
işte bu olsa gerek :))
kültür herkese ma herkese lazım olan bişeydir..yok efendim bana lazım değil ben zaten kültürlüyüm diyenlere gülüp geçiyorum
forum alanındaki 'kültürlü kime denir' sorusuna istinaden..
nedir yazıları en az 200 sayfa olcek, forum alanında kapıştığı rumuz sayısı 9'un altına düşmicek, google sayfanın sol alt köşesinde hazır ve nazır bulunacak, socrates-descartes-filosophia gibi rumuzlar edinilecek.. sanal alemde mesai harcayanlar için böle..
gerçek hayatı yaşayan, haftada bir kez sinemaya giden, galeri, müze, gösteri izleyen, en az bir dergiyi takip eden, tv'yi sadece dizi izlemek için açmayan; tartışma, belgesel izleyebilen, arkadaşlarıyla sohbet konuları dedikodu çemberinden çıkabilen kaç kişi varsa gelsin beri... :)
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür. Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak,düşünmek, zekayı eğitmektir.
Atatürk
'colere' mastarından türemiş bir kelime:yetişme,yetiştirme,büyütme anlamlarına gelir.
Bilginin tortusudur kültür...
İnsanların bir konu hakkında fikir sahibi olduklarını,birşeyleri bildiğini onlara hissettirip popüler ve sahte bir mutluluk ortamı hazırlayan yalancı bir mefhum.