iki inek.... faşizm: iki ineğin varsa devlet ikisini de senden alır, seni kurşuna dizer. demokrasi: iki ineğin varsa ineklerin greve gider. teokrasi: iki ineğin varsa devlet ikisini de elinden alır,sen süt duasına cıkarsın. emperyalizm: iki ineğin varsa devlet ikisini de elinden alır sana faizler süt satarmış gibi yapar. sosyalizm: iki ineğin varsa, birini komşunlar paylaşırsın. komünizm: iki ineğin varsa, devlet ikisini de elinden alır sana süt verir.
Komünistler komünist teriminin anlamı için: 'üretim araçlarını burjuva tekelinden alıp halkın ortak mülkiyetine vererek, zenginliği tüm topluma eşit bir şekilde yaymaya çalışan kişi' diye tarif ederler.
Ama gerçekte 80 yılda çökmüş bir ideoloji olduğunu gördük. Orada da politbüro üyeleri krallar gibi yaşar, halk modernb koledir. Eski kolelerden tek farkı, ulvi duygu ve düşüncelerden arındırılmış, makineleştirilmş, konut okuma sağlık gibi sorunları halledilerek biraz sisteme bağlanmaları sağlanmış halk yığınlarıdır.
Sovyetlerin zamanında yaptıkları eziyetler,sürgünler, işgaller taciz ve tecavüzler ABD den aşağı kalır değildir.
haşa.. allah ını yok sayan dınsız ımansızlardır.bır allahın slm mını bıle almayanlardır.etrafınızda komınıst bı ınsan varsa bı slm verın almaz selamını..bırda merhaba deyın oda merhaba dıyecektır goreceksınız bu yuzden komınısttırler. onlar ıcın allah yok gunah yok ıman yok dın yok her kesın kendı gorusu benım gorusumde bu
Komünist vatan,millet,din yada Türk düşmanı falan değildir bikere bunlar kulaktan dolma şeyler biraz arastırma yapında öyle yorum yazın...Komünist komin den gelen bir anlamı vardır oda birlikte yasamak anlamına gelir Komünist ler 'Dünya malı bütün insanlarındır' yününde hareket ederler.Hiçbir yerde hiç bir insan için ayrım yapılmaz, herkez aynı sartlarda yasar bunun bir Din ile ilgisi YOKTUR...Komünist in ne anlama geldigini dağa iyi anlamak isteyenler 30 dk sını ayırsın arastırma yapsın yada che1-2 izlesin..Yanlıs yalan seyler yazmayın...
(Sevda) Sen komünizmin Dine karşı olmadığını savunuyorsun.Komünizm Özgürlük İster bu her yönde özgürlüktür.Hukukta Davranışta Yaşayışta bunu dine vurgulamak saçma olur çünkü dinin belirli kuralları vardır.Mesela İslam Dininde İçki içmek haramdır gibi.Sen içki içersen dinine uymamış olursun Buda seni Özgür kılmaz Şimdi anlatabildimmi Neden Din yoktur.Komünizmde İşte bir çok gencimizi bu şekilde kandırıp Kötü amellerine alet ediyor bunlar... Görüşlerini düzeltmen dileğiyle.
1928 yılında Arjantin’in Rosaria kentinde doğdu. Tıp öğrenimi gördü. Öğrenciyken okuluna bir yıl ara verip, Güney Amerika kıtasında geziye çıktı. Macera diye başladığı gezinin ardından Che, komünist oldu. Meksika’da siyasi mülteci olarak bulunan Raul ve Fidel Castro’yla tanıştı. Bu tanışıklık Che’yi de Küba’nın ele geçirilmesi hedefine ortak etti. 1956-1959 yılları arasında süren gerilla savaşı Küba’da başarıya ulaştı. Önce Merkez Bankası’nın başına, ardından Sanayi Bakanlığı’na getirildi.Bu görevlerde başarısız oldu.
Hayal edilenle gerçekleşen devrim arasındaki uçurum Che Guevara’yı yeni hayallere sürükledi.Yeni hayal, devrimin bütün Latin Amerika’ya yayılmasıydı.Bu amaçla Bolivya’ya gitti.Devrim konusunda Che Guevara’nın üç temel değişiklik düşüncesi şunlardır: 1. Halk güçleri düzenli orduya karşı zaferi kazanabilir. 2. Devrim yapmak için her zaman tüm şartların bir araya getirilmesi gerekmeyebilir. 3. Latin Amerika’da savaşın temel alanı kırsal kesim olmalıdır.Marksist düşünceden esinlense de marksizme yabancı bu düşünceler sadece Latin Amerika’da değil, dünyanın birçok yerinde yankı buldu. Özellikle maceracı gruplar, Che Guevara efsanesinin büyüsüyle aileyle, toplumla ve neticede tarihle çatışarak hayat karşısında yenik düştüler.
Komünizmin insanlık için yeni bir umut olarak ortaya sürüldüğü bir dönemde Che Guevara bir mücadele simgesi olarak görüldü.Fakat bu simge incelendiğinde toplum ve devlet hayatında görev alarak insana hizmeti başaramayan bir maceracının gerçekten hayale kaçışı görülür.Ancak yanlış bir dünya görüşüne bağlanarak da olsa, yanlış metotlarla yola çıksa da onda sömürgeci beyaz adama karşı halktan yana bir tavır olduğu da bir gerçektir. 1967 yılında öldürülmüştür.
(Al birini vur otekine, Che 'nin beyaz adam dan ne farki vardi? çokk sansaniz bile, hiçbir farki yokdu çunku insanlara -zulum- kaldigi yerden devam ediyordu..)
user posted image
Fidel Castro-Che Guevara ikilisinin Küba'da gerçekleştirdiği komünist devrim, genelde romantik bir atmosfer içinde sunulur ve sanki bir kahramanlık öyküsü gibi anlatılır. Oysa komünizm Küba'ya sadece sefalet ve korkunç işkenceler getirmiştir.
KÜBA'DAKİ KARANLIK
Soğuk Savaş dönemi boyunca Sovyetler Birliği'nin yardımıyla ayakta duran komünist rejimlerin bir diğeri, Küba'daki Castro diktasıdır. Fidel Castro'nun önderliğinde ve Arjantinli gerilla lideri Che Guevara'nın desteğinde gelişen gerilla hareketi, 1959 yılında Küba'da iktidarı ele geçirmiştir. Sovyetler Birliği'nden gelen siyasi ve askeri destekle gelişmiş ve Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra bile ayakta kalmayı başarmıştır.
Küba'daki ve genel olarak Latin Amerika'daki komünist hareket, çoğunlukla romantik bir havada yansıtılır. Özellikle Che Guevara'nın gerilla mücadelesi, adeta bir 'kahramanlık öyküsü' gibi gösterilir. Komünizme özenen pek çok gencin elinde Che posterleri ve dillerinde Latin Amerika kökenli komünist melodiler dolaşır. Buna bakılırsa, Küba'daki komünist devrim, Küba halkını zulüm ve işkenceden kurtarmış bir 'kurtuluş mücadelesi'dir.
Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Oluşturulan 'Che' ve 'Fidel' efsanelerinin romantik perdesi aralanırsa, ardından Küba'daki komünist diktanın karanlık yüzü çıkar. Komünizmin Kara Kitabı'nda, komünist Küba'nın çalışma kampları ve hapishaneleri şöyle anlatılmaktadır:
Çalışma koşulları çok sertti, mahkumlar neredeyse çırılçıplak dolaştırılıyor, yalnızca bir don giymelerine izin veriliyordu. Huysuzluk edenlere dişleriyle ot toplama cezası, çok ileri gidenlere de saatlerce tuvalet çukurlarında kalma cezası veriliyordu. Şiddet uygulamaları siyasî mahkumları hedef aldığı gibi, adi suçluları da hedef alıyordu. Şiddet, soruşturmayla yükümlü bölüm Departamento Tecnico de Investigaciones'in (DTI) yürüttüğü sorgulamalarla başlıyordu. DTI mahkumları korkularıyla başbaşa bırakılıyordu: böceklerden korkan bir kadın hamamböceği dolu bir hücreye kapatılırdı. DTI şiddet uygulamalarında bedensel baskılara da başvururdu: mahkumlar ayaklarındaki kurşun ağırlıklarla merdivenleri çıkmaya zorlanır, sonra da aşağıya itilirdi. Bedensel işkencelere, sıklıkla ilaçlar yardımıyla yapılan psikolojik işkenceler de ekleniyordu; gardiyanlar mahkumları uyanık tutmak için penthotal ve benzeri uyuşturucular kullanıyordu. Mazzoza Hastanesi'nde baskı uygulamak amacıyla, hiçbir sınırlama yapmadan elektroşok uygulanıyordu. Gardiyanlar bekçi köpekleriyle dolaşır, sürekli idam planları yapardı; mahkumların kapatıldığı disiplin hücrelerinde ne su bulunurdu ne de elektrik; amaç, mahkuma bir tecrit odası içinde kişiliğini unutturmaktı...
Yakınların ziyaretleri, gardiyanlara mahkumları küçük düşürme fırsatı veriyordu. Cabana'da mahkumlar ailelerinin önüne çıplak çıkmak zorunda bırakılıyordu. Erkek mahkumlar eşlerinin mahrem yerlerinin aranmasını izlemek zorunda bırakılıyordu. Küba cezaevlerinde kadınların durumu büsbütün felaketti, çünkü savunmasız bir biçimde gardiyanların sadist işkencelerine hedef oluyorlardı. 1959'dan sonra 1100'den fazla kadın, siyasî nedenlerle tutuklandı. Bunlar 1963'te Guanajay Cezaevine kapatıldı. Birçok tanık dayak ve küçük düşürme yöntemlerine sıkça başvuru olduğunu söylüyor. Bir örnek verecek olursak, kadın mahkumlar yıkanmak üzere duşlara gitmeden önce gardiyanların önünde soyunmak zorunda kalıyordu, gardiyanlar da onları nedensiz yere dövüyordu.45
Küba'da devrim sonrasında yaklaşık 10 bin kişi idam edildi. 30 bini aşkın insan ise üstte anlatılan koşullarda hapsedildi. Komünist rejim, başka her yere olduğu gibi, Küba'ya da acı, işkence ve korku getirdi. Dahası Küba halkı giderek daha da fakirleşti.
ırkçı zihniyet kendini ancak başka ırklara olan nefreti ile var edebildiğinden, komünisti de bu dar kalıpta düşmanlık bağlamında değerlendirebiliyor ancak
körü körüne bağzı idealleri olan yanlış yaptıklarında görmeyen her şeye isyan eden.ezilenler halkların kardeşliği gibi kelimelerden başka bir şey bilmeyen ama halkların kardeş olması için hiç bir çabada bulunmayan aykırı laf anlamaz söz dinlemez tipler geliyor aklıma başka ne deyim
diktatörlükten başka bir şey değildir eşitlikten refahtan falan bahseder ama uygulamaya gelince fısss bence eşitlik herkesin aynı yaşam tarzında yaşaması ya da aynı miktarda maaş alması değildir hiç okuyanla okumayan bir olur mu? işte gerçek eşitsizlik budur bazıları dine karşı falan değildir demiş sen bu söylediğine inanıyor musun? ben inanmıyorum hatta bizler!
komunizm ise alman filozof karl marxin bir ideolojisidir. komunistler esitlikten yanadir. ama mesela, ben doktor olmussam bunca yil mekteblerde beynimi yormussam emegimin karsiligini almam hak degil midir? komunizm ile yonetilen devletlerde ne kadar calisirsan calis veya ne kadar okursan oku, alacagin bir sekreterin maasindan farksizdir.
teorik olarak guzel bir utopyadir, ama realist dusunmek gerekirse imkansizdir. yani, komunizm ile bir devlet yonetilmez.
sevgili, sevdaa., Komünizmde inançlar serbesttir lafı kadar komik laf duymamıştım Rusyada 80 yıl baskı altında tutulan inançlar ve insanlar hakkında bilgin yok galiba. Din afyondur lafını kim söylemişti?
birgün nasıl olsa herkes komünizmin ne demek olduğunu anlar ben komünistim ama namazda kılıyorum ne şimdi ben komünistim diye allahsızdamı oluyorum ilkbaş iyice anlamak lazım bence.
komün paylaşımcılık demekmiş :)
80 yılda çökmüş ideoloji
yıkıntı
enkaz
komünist bi idoloji biçimdir.
iki inek....
faşizm:
iki ineğin varsa devlet ikisini de senden alır, seni kurşuna dizer.
demokrasi:
iki ineğin varsa ineklerin greve gider.
teokrasi:
iki ineğin varsa devlet ikisini de elinden alır,sen süt duasına cıkarsın.
emperyalizm:
iki ineğin varsa devlet ikisini de elinden alır sana faizler süt satarmış gibi yapar.
sosyalizm:
iki ineğin varsa, birini komşunlar paylaşırsın.
komünizm:
iki ineğin varsa, devlet ikisini de elinden alır sana süt verir.
Komünistler komünist teriminin anlamı için:
'üretim araçlarını burjuva tekelinden alıp halkın ortak mülkiyetine vererek, zenginliği tüm topluma eşit bir şekilde yaymaya çalışan kişi' diye tarif ederler.
Ama gerçekte 80 yılda çökmüş bir ideoloji olduğunu gördük.
Orada da politbüro üyeleri krallar gibi yaşar, halk modernb koledir.
Eski kolelerden tek farkı, ulvi duygu ve düşüncelerden arındırılmış, makineleştirilmş, konut okuma sağlık gibi sorunları halledilerek biraz sisteme bağlanmaları sağlanmış halk yığınlarıdır.
Sovyetlerin zamanında yaptıkları eziyetler,sürgünler, işgaller taciz ve tecavüzler ABD den aşağı kalır değildir.
paylaşımcı
haşa.. allah ını yok sayan dınsız ımansızlardır.bır allahın slm mını bıle almayanlardır.etrafınızda komınıst bı ınsan varsa bı slm verın almaz selamını..bırda merhaba deyın oda merhaba dıyecektır goreceksınız bu yuzden komınısttırler. onlar ıcın allah yok gunah yok ıman yok dın yok her kesın kendı gorusu benım gorusumde bu
Komünist vatan,millet,din yada Türk düşmanı falan değildir bikere bunlar kulaktan dolma şeyler biraz arastırma yapında öyle yorum yazın...Komünist komin den gelen bir anlamı vardır oda birlikte yasamak anlamına gelir Komünist ler 'Dünya malı bütün insanlarındır' yününde hareket ederler.Hiçbir yerde hiç bir insan için ayrım yapılmaz, herkez aynı sartlarda yasar bunun bir Din ile ilgisi YOKTUR...Komünist in ne anlama geldigini dağa iyi anlamak isteyenler 30 dk sını ayırsın arastırma yapsın yada che1-2 izlesin..Yanlıs yalan seyler yazmayın...
(Sevda) Sen komünizmin Dine karşı olmadığını savunuyorsun.Komünizm Özgürlük İster bu her yönde özgürlüktür.Hukukta Davranışta Yaşayışta bunu dine vurgulamak saçma olur çünkü dinin belirli kuralları vardır.Mesela İslam Dininde İçki içmek haramdır gibi.Sen içki içersen dinine uymamış olursun Buda seni Özgür kılmaz Şimdi anlatabildimmi Neden Din yoktur.Komünizmde İşte bir çok gencimizi bu şekilde kandırıp Kötü amellerine alet ediyor bunlar... Görüşlerini düzeltmen dileğiyle.
Vatan,Millet,Din,Devlet.TÜRK düsmanlığı
katılıyorum..
Hangi dava uğrunda kandırıldığının farkında olmayana kominist derim ben.Bildikleri üç şey vardır; devrim devrim devrim.
Che Guevara
1928 yılında Arjantin’in Rosaria kentinde doğdu. Tıp öğrenimi gördü. Öğrenciyken okuluna bir yıl ara verip, Güney Amerika kıtasında geziye çıktı. Macera diye başladığı gezinin ardından Che, komünist oldu. Meksika’da siyasi mülteci olarak bulunan Raul ve Fidel Castro’yla tanıştı. Bu tanışıklık Che’yi de Küba’nın ele geçirilmesi hedefine ortak etti. 1956-1959 yılları arasında süren gerilla savaşı Küba’da başarıya ulaştı. Önce Merkez Bankası’nın başına, ardından Sanayi Bakanlığı’na getirildi.Bu görevlerde başarısız oldu.
Hayal edilenle gerçekleşen devrim arasındaki uçurum Che Guevara’yı yeni hayallere sürükledi.Yeni hayal, devrimin bütün Latin Amerika’ya yayılmasıydı.Bu amaçla Bolivya’ya gitti.Devrim konusunda Che Guevara’nın üç temel değişiklik düşüncesi şunlardır: 1. Halk güçleri düzenli orduya karşı zaferi kazanabilir. 2. Devrim yapmak için her zaman tüm şartların bir araya getirilmesi gerekmeyebilir. 3. Latin Amerika’da savaşın temel alanı kırsal kesim olmalıdır.Marksist düşünceden esinlense de marksizme yabancı bu düşünceler sadece Latin Amerika’da değil, dünyanın birçok yerinde yankı buldu. Özellikle maceracı gruplar, Che Guevara efsanesinin büyüsüyle aileyle, toplumla ve neticede tarihle çatışarak hayat karşısında yenik düştüler.
Komünizmin insanlık için yeni bir umut olarak ortaya sürüldüğü bir dönemde Che Guevara bir mücadele simgesi olarak görüldü.Fakat bu simge incelendiğinde toplum ve devlet hayatında görev alarak insana hizmeti başaramayan bir maceracının gerçekten hayale kaçışı görülür.Ancak yanlış bir dünya görüşüne bağlanarak da olsa, yanlış metotlarla yola çıksa da onda sömürgeci beyaz adama karşı halktan yana bir tavır olduğu da bir gerçektir. 1967 yılında öldürülmüştür.
(Al birini vur otekine, Che 'nin beyaz adam dan ne farki vardi?
çokk sansaniz bile, hiçbir farki yokdu
çunku insanlara -zulum- kaldigi yerden devam ediyordu..)
user posted image
Fidel Castro-Che Guevara ikilisinin Küba'da gerçekleştirdiği komünist devrim, genelde romantik bir atmosfer içinde sunulur ve sanki bir kahramanlık öyküsü gibi anlatılır. Oysa komünizm Küba'ya sadece sefalet ve korkunç işkenceler getirmiştir.
KÜBA'DAKİ KARANLIK
Soğuk Savaş dönemi boyunca Sovyetler Birliği'nin yardımıyla ayakta duran komünist rejimlerin bir diğeri, Küba'daki Castro diktasıdır. Fidel Castro'nun önderliğinde ve Arjantinli gerilla lideri Che Guevara'nın desteğinde gelişen gerilla hareketi, 1959 yılında Küba'da iktidarı ele geçirmiştir. Sovyetler Birliği'nden gelen siyasi ve askeri destekle gelişmiş ve Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra bile ayakta kalmayı başarmıştır.
Küba'daki ve genel olarak Latin Amerika'daki komünist hareket, çoğunlukla romantik bir havada yansıtılır. Özellikle Che Guevara'nın gerilla mücadelesi, adeta bir 'kahramanlık öyküsü' gibi gösterilir. Komünizme özenen pek çok gencin elinde Che posterleri ve dillerinde Latin Amerika kökenli komünist melodiler dolaşır. Buna bakılırsa, Küba'daki komünist devrim, Küba halkını zulüm ve işkenceden kurtarmış bir 'kurtuluş mücadelesi'dir.
Oysa gerçek hiç de öyle değildir. Oluşturulan 'Che' ve 'Fidel' efsanelerinin romantik perdesi aralanırsa, ardından Küba'daki komünist diktanın karanlık yüzü çıkar. Komünizmin Kara Kitabı'nda, komünist Küba'nın çalışma kampları ve hapishaneleri şöyle anlatılmaktadır:
Çalışma koşulları çok sertti, mahkumlar neredeyse çırılçıplak dolaştırılıyor, yalnızca bir don giymelerine izin veriliyordu. Huysuzluk edenlere dişleriyle ot toplama cezası, çok ileri gidenlere de saatlerce tuvalet çukurlarında kalma cezası veriliyordu. Şiddet uygulamaları siyasî mahkumları hedef aldığı gibi, adi suçluları da hedef alıyordu. Şiddet, soruşturmayla yükümlü bölüm Departamento Tecnico de Investigaciones'in (DTI) yürüttüğü sorgulamalarla başlıyordu. DTI mahkumları korkularıyla başbaşa bırakılıyordu: böceklerden korkan bir kadın hamamböceği dolu bir hücreye kapatılırdı. DTI şiddet uygulamalarında bedensel baskılara da başvururdu: mahkumlar ayaklarındaki kurşun ağırlıklarla merdivenleri çıkmaya zorlanır, sonra da aşağıya itilirdi. Bedensel işkencelere, sıklıkla ilaçlar yardımıyla yapılan psikolojik işkenceler de ekleniyordu; gardiyanlar mahkumları uyanık tutmak için penthotal ve benzeri uyuşturucular kullanıyordu. Mazzoza Hastanesi'nde baskı uygulamak amacıyla, hiçbir sınırlama yapmadan elektroşok uygulanıyordu. Gardiyanlar bekçi köpekleriyle dolaşır, sürekli idam planları yapardı; mahkumların kapatıldığı disiplin hücrelerinde ne su bulunurdu ne de elektrik; amaç, mahkuma bir tecrit odası içinde kişiliğini unutturmaktı...
Yakınların ziyaretleri, gardiyanlara mahkumları küçük düşürme fırsatı veriyordu. Cabana'da mahkumlar ailelerinin önüne çıplak çıkmak zorunda bırakılıyordu. Erkek mahkumlar eşlerinin mahrem yerlerinin aranmasını izlemek zorunda bırakılıyordu. Küba cezaevlerinde kadınların durumu büsbütün felaketti, çünkü savunmasız bir biçimde gardiyanların sadist işkencelerine hedef oluyorlardı. 1959'dan sonra 1100'den fazla kadın, siyasî nedenlerle tutuklandı. Bunlar 1963'te Guanajay Cezaevine kapatıldı. Birçok tanık dayak ve küçük düşürme yöntemlerine sıkça başvuru olduğunu söylüyor. Bir örnek verecek olursak, kadın mahkumlar yıkanmak üzere duşlara gitmeden önce gardiyanların önünde soyunmak zorunda kalıyordu, gardiyanlar da onları nedensiz yere dövüyordu.45
Küba'da devrim sonrasında yaklaşık 10 bin kişi idam edildi. 30 bini aşkın insan ise üstte anlatılan koşullarda hapsedildi. Komünist rejim, başka her yere olduğu gibi, Küba'ya da acı, işkence ve korku getirdi. Dahası Küba halkı giderek daha da fakirleşti.
komün yaşam mülkiyetin ortaklığı demektir..
ALLAH(C.C) sonlarını hayır etsin.Herhalde diğer tarafta yanarkende liderleri için bağıracaklar.Ama seslerini duyan olmucak....
Eskiden, 'Moskovayaa...' diye bağırılırdı. Şimdi de 'Türkiyeye...' diye bağrılıyormuş. Türünün son örnekleri bizde ya...
ırkçı zihniyet kendini ancak başka ırklara olan nefreti ile var edebildiğinden, komünisti de bu dar kalıpta düşmanlık bağlamında değerlendirebiliyor ancak
üretim araçlarını burjuva tekelinden alıp halkın ortak mülkiyetine vererek, zenginliği tüm topluma eşit bir şekilde yaymaya çalışan kişi
Vatan,Millet,Din,Devlet.TÜRK düsmanlIgI
faşizme kominizme kapitalizme ve her türlü emperyalizme karşıyım
Hiç bir İzm Müslüman Türk'ün yapısına tam olarak uyamaz.
Müslüman Türke uymayan bir görüs yapIsi´dIr.
faşizme kominizme kapitalizme ve her türlü emperyalizme karşıyım
körü körüne bağzı idealleri olan yanlış yaptıklarında görmeyen her şeye isyan eden.ezilenler halkların kardeşliği gibi kelimelerden başka bir şey bilmeyen ama halkların kardeş olması için hiç bir çabada bulunmayan aykırı laf anlamaz söz dinlemez tipler geliyor aklıma başka ne deyim
diktatörlükten başka bir şey değildir eşitlikten refahtan falan bahseder ama uygulamaya gelince fısss bence eşitlik herkesin aynı yaşam tarzında yaşaması ya da aynı miktarda maaş alması değildir hiç okuyanla okumayan bir olur mu? işte gerçek eşitsizlik budur bazıları dine karşı falan değildir demiş sen bu söylediğine inanıyor musun? ben inanmıyorum hatta bizler!
komunizmin yoldasidir.
komunizm ise alman filozof karl marxin bir ideolojisidir. komunistler esitlikten yanadir. ama mesela, ben doktor olmussam bunca yil mekteblerde beynimi yormussam emegimin karsiligini almam hak degil midir? komunizm ile yonetilen devletlerde ne kadar calisirsan calis veya ne kadar okursan oku, alacagin bir sekreterin maasindan farksizdir.
teorik olarak guzel bir utopyadir, ama realist dusunmek gerekirse imkansizdir.
yani, komunizm ile bir devlet yonetilmez.
komunümizm eşitlik demek kardeşlik demek işçiden halktan yana olan bi sistem demek dinsizlikle alakası yoktur ister müstüman ol ister ataist ol
sevgili, sevdaa.,
Komünizmde inançlar serbesttir lafı kadar komik laf duymamıştım
Rusyada 80 yıl baskı altında tutulan inançlar ve insanlar hakkında bilgin yok galiba.
Din afyondur lafını kim söylemişti?
Komünizmde politbüro üyeleri yöneticiler varlık ve satafat içinde yaşarlar,
halk bir dilim ekmeğe muhtaç durumda yaşar.
Komünizm dine karşıdır
Öylesine karşııdır ki hiç bir inanaca saygı duymaz,
dini afyon görür.
Komünizmin dinlere karşı olduğu ve ateizmi savunduğu insanların gerçekleri görüp komünizmi seçmelerini önlemek için uydurulmuş tarihi bir palavradır..
demiş bir arkadaş,
Senin Rusyada olanlardan haberin yok galiba.
birgün nasıl olsa herkes komünizmin ne demek olduğunu anlar ben komünistim ama namazda kılıyorum ne şimdi ben komünistim diye allahsızdamı oluyorum ilkbaş iyice anlamak lazım bence.