Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Sür güne en gülen sevdalarını tutar belki sam yeliyle dudağından akarken kalbinin odalarında, ya aklın..? fırtınalardan açılmış yolaklarında affedecek mi sürgün sevdayı?.
Ata kızı
Artık ben de yazmıyorum... yada yazdıklarımı ya siliyor, ya da yakıyorum;
onlar çalıyor, sahipleniyor
ben sahipsiz oluyorum.
– Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var.
– Görüyorum efendimiz. Hepsinin sırtınızda izleri var.
O.A.
-En tehlikeli kelime nedir Olriç?
-“Ama”dır efendim bana göre.
-Neden Olriç?
-Önceden söylenen her cümleyi öldürür! Mesela, ‘seni seviyorum ama…” gibi.
O.A.
- Bazen yok olmak hiç olmaktan iyidir Olric!..
+ Yok mu olalım efendimiz?
- Varmıyız ki Olric ?
O.A
''susmak nedir Olrick?
susalım efendimiz...''
O:A.
Gerçekten sevgi yada duygusal böyle mi oluşur?
Sevgi bir formül müdür?
Bir formül olmalı sevmede mi diyorsunuz...?
Keşke her şey bu kadar kolay olsaydı...
Şenay'ın 70'li yıllardaki şarkısı gibi...
Ama böyle düşünürken saygısızlığa asla tahammül edemediğimi ve hoş görmeyeceğimin de farkındayım elbet.
Demem o ki bu işin bir formülü yok
Akşamdan şekere yatırdım ondandır.
Yüreğini gönder bana bir karanfil olsun yanında, içimi dökeceğim, açabil diye…
Ata kızı
"Herkesin istediği gibi yaşadığı uzak bir ülkenin özlemini duyuyorum."
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. "
"Hep geçer diyorlar ya Olric. Sence geçer mi?
Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer."
"Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım."
"Çünkü sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay bir iş değildi."
"Oysa bizim bütün güzeIIiğimiz, yaşadıkIarımızIa düşündükIerimiz arasındaki acıkIı çeIişkinin yansımaIarından ibaretti."
"Hayatı daha ne kadar ıskalayacağız Olric? Oklarımız bitene kadar efendim."
O.A
Ne olacaktı gözlerine baksaydım sevecek miydin gök yüzümü?
Ata kızı
Siz bilmezsiniz albayım, insanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.
O.A
Tamam, saygıda eşitlik olmazsa bir taraf ezilmez mi? sevmek zorunda değiliz, sevgiyi eşit olarak ölçmek mümkün olabilir mi? ancak, karşılıklı anlayış ve saygıyla yeterli sevgi de oluşur. Böylece bir taraf pasif kalmaz denge de sağlanmış olur. saflıktan kastım; sizin sevgi diye tanımladığınız duygusal bağımlılık. Saygı görmediği halde pasif olmayı göze almasından kaynaklanır. Halbuki sevilmenin ilk şartı saygın olmaktır. Bu şartı yeterince sağlayamayan taraf kendi isteği ile pasif olmayı ya bilerek ya da farkında olmadan kabullenir. ben de bunun doğru olmadığını savunuyorum.
hep bir seven, bir de sevilen olması saygıyı da olanaksız kılıyor... sizin anlatımınızla; ''saflık ezilen taraf, pasif kalan taraf...''
olayı böyle anlatmak da biraz acımasızlık gibi değil mi acaba?
Umut bey, sevgide eşitlik olsa mükemmel olur ama ben saygıda eşitlikten bahsettim.
'' Hatta ayrılma gibi bir karar verilse bile iki tarafta bilir ki sağlıklı olan budur ve dostça ayrılına bilir.''
Ben hiç dostça ayrılık görmedim...
sevgide eşitlik asla olamaz,
hep bir seven, bir de sevilen vardır...
Hani eski bir inanış vardı kadın erkek ilişkilerinde bir taraf üstün olup diğerini idare etmeli diye. Bence bu tam bir saflık çünkü ezilen taraf daima pasif kalan taraftır ve bu bana çok adaletsiz gelir. Ama eşitlik olduğunda kavgalar bile anlamlı olur ve pozitif sonuç verir. Hatta ayrılma gibi bir karar verilse bile iki tarafta bilir ki sağlıklı olan budur ve dostça ayrılına bilir.
her şey denge üzerine kurulu insan ilişkileri de öyle:)
Özellikle kitap okurken ders çalışırken tavsiyem
Eşit laf, eşit icraat, eşit özgürlük:))
Melekçim bu da bendenizden:)
Erkeklerin, özür dilediğinde, her şeyin geçeceğini zannetmesi ile, kadınların, çok fazla anlatınca erkeklerin anlayacağını zannetmesi arasında fark yoktur.
Frida Kahlo
:))
Aslında çok şey var söylenmedik ama yazmıyorum, çalıyorlar:)
Bir gün gökyüzünde yıldız kayar, dilek tutar dalgın gözlerin, cemre düşürür buz kesiği yüreklere ısınır dünyan.
Ata kızı
Kim ağlarsa şimdi dünyada bir yerde,
nedensiz ağlarsa dünyada,
bana ağlar.Kim gülerse şimdi bir yerde geceleyin,
nedensiz gülerse geceleyin,
bana güler.Kim giderse şimdi dünyada bir yere,
nedensiz giderse dünyada,
bana gider.Kim ölürse şimdi dünyada bir yerde,
nedensiz ölürse dünyada,
bana bakar.
Rilke
... Hiç, sığarmı bir dörtlüğe
... olmayan Hiçse, sığdırılmış üçlüğe
... Hayata sığmayan, Hiç ölümse
... kaçıncıydı, dördüncü Element ateşse
Bir bütünün parçalarıyız biz. Kimi dağ, kimi ova, kimi deniz, kimi dere, tıpkı yapboz parçaları gibiyiz Türkiyem.
Ata kızı
Bu arada yazınızda seküler bakış açısından bahsedersiniz. Şunun bilincinde olunması gerekiyor; sekülerizm asla dinsizlik değildir. Tam tersine dinin bireysel olarak yaşanmasını savunur doğru olan da budur.
Mehmet bey hakkımdaki düşünceleriniz için onur duydum çok teşekkür ederim.
Ayrıca yazdıklarınız haklı ve adil görüşlü olduğunuzu gösteriyor. Sizle sohbet etmek benim için de değerli. Ataerkil yapının sadece büyüğüme saygı duymak haricinde diğer örflerini kabul edemem. Hele de günümüzde eşitlik kavramını bu kadar benimsemiş ve doğruluğunu kabul etmiş uyguluyorken. Bu saatten sonra hiçbir hemcinsimin de kabulleneceğini düşünmek bile istemiyorum. Biraz akıl yürütmek yeterli olacaktır umuyorum akıllarıyla düşünerek hareket ederler.
Yeterki uçurtmalar uçur yüreğinden
Barış güvercinlerinin kanatlarına takılır
Binlerce zeytin ağacına konar
Adı: “umut” yeşili hiç solmayan
Anlık yazılmıştır
Evet bir geriye gidiş var. Bu gidiş eşyanın tabiatına aykırıdır. Tarihe bakıp tarihi canlandırmaya çalışmak abestir. Padişahlıktan cumhuriyete geçtik çünkü cumhuriyet daha uygundur. bireysel gelişime ve özgürlüğe daha elverişlidir. Din için de aynı durum geçerli. İnsanlar kendi iç dünyalarında inanca sahip olabilirler ama bunu toplumsal hale getirince dayatmalar ortaya çıkıyor. Akıntıya karşı kürek çekmek gibidir bu. Dinin özünde politiktik ve toplumsallık vardır. Bu da bir sıkıntıya sebep olur
Anestezi etkisiyle vergi alınırdı şimdi oy da ilave oldu. Çok ciddi din algısı yaratıldı maalesef adam çöpten ıspanak alıyor. Fikri sabit. ( anladın sen) bu operasyon ile tarihte devletler yıkıldı. Bunun kesinlikle en başından itibaren planlı olduğunu herkes anladı şimdi biz yıllardır nefes tüketiyoruz. Kötü bir tokat yedik çökertilen ekonomiyle. Bu bizi biraz aydı. Asıl bundan sonra görecekler hele de kadınlar. Artık okul yolunu sahiplenilen kucaklarda hayal ederler. ( hayvan gibi)