KAMALİZM DİNİ: Gençlik, Türklüğün dayanağı ve geleceğin biricik umududur. Gençlikte yaşayacak olan her şeyden ve hatta en yüksek uzmanlığa kadar varan bilgiden, bilginlikten önce yalnız, yalnız ülkü ve kültürdür Işte bize böyle bir gençlik gerektir. Gençlik ruhunun ihtiyacını yerine getirmek. Onun inanını doldurmak, vicdanını doldurmak ister. Bu sebepledir ki, onu Kamalizm dininin hiç şaşmayan, şaşırmayan orunçlu ve coşkun tapkanı (uygulayıcısı) yapmak, ona bu kutsal, ulusal ve kurtarıcı dini olanca derinliği ve inceliği ile telkin etmek ister… Ta ki, Kamalizm dinine inanı artsın. Işte disiplin altında gençlik böyle olacaktır. Parti, bunu amaçlamış, hazırlamıştır.” ( Şeref Aykut.Kamalizm Dini.)
kemalizm cumhuriyetcilik halkcilik laiklik inkilapcilik milliyetcilik devletciliktir.Bunun neresi yannistir.Ayrica Kemalizm terimini ilk defa Turkler kullanmamislardir.Ingilizler ve sonar avrupalilar kullanmislardir.Bunlari tatbik etmek icin ugrasanlarada Ataturkcu denilir. Dogru veya yannis.Bu memleket iste bu ilkelerle yonetilmektedir.Bu ilkeleri benimsemis onlarca uilke vardir
Kemalizm pragmatik olduğu için elinin altında çeşitli alternatifler,seçenekler bulundırmak ister,ama bunlarında kendi kullanabileceği alternatifler olmasını ister.Mesela Cumhuriyet kurulduktan sonra solun üzerine gidilmiş,zaten bir avuç adam var,bunlar hapislere atılmıştır.
sanılıyor ki,'geriliğin nedeni İslam kültürüdür. Öyle olsaydı,geri kalmışlık sadece Müslüman ülkeler için söz konusu olurdu.O zaman latin Amerika'nın, Afrika ve Asya'daki birçok ülkenin geri kalmışlığını anlamak zorlaşırdı.Doğu kültürnün en katıksız biçimine sahip Japonya'ı açıklamak daha da zorlaşırdı.
Öyle kemalizm tipleri üretildi ki,Nadir Nadi(Cumhuriyet Gazetesi Sahibi) gibi biri 'ben Kemalist değilim diye bir kitap yazma gereğini duydu. Atilla İlhan gibi biri ' Hangi Atatütk' diye sordu.Kemalizm'in bugün özgün bir modelini bulmak mümkün değildir.
kemalizm bir düşünce tarzı yada bir devrim ideolojisi olarak tanımlanır.kemalizm 1914 yıllarının sonlarında yani 1. dünya savaşı sonunda ülkenimiz ele geçiren emperyalist güçlere karşı verdiği savaşta ülkeyi kurtarmış ve herşeyi yoluna koymuştu tek kalan şey ülkenin çağdaş medeniyetler düzeyine gelmesiydi mustafa kemal bunu başarmanın zor olduğunu biliyordu ama pes etmek yoktu türk devleti çağdaş medeniyetler seviyesine gelmeliydi diye düşünüyordu bu düşünceyi sağlamak için çok uğraş sarffetii şapka kanunu,harf kanun gibi bir çok devrim yaptı.o sıralarda avrupada kurulması planlanan avrupa ekonomik topluluğu (avrupa birliği) diye adlandırılan topluluk bizi bünyesine almak için istekten bulunuyordu.bunlar 1914-1955 yılları arasında oldu.şimdi 2010 yılındayız ve ab bizi bünyesine almak yerine kullanmayı tercih ediyor....! yani kısacası kemalizm bir ülkeyi kalkındıran bir devrrim ideolojisidir...!
kafasındaki stereotiple konuşmaya devam eden, hafiften şizofrenik tatlar bırakan muhteremlerin demagojinin dibine vuruşuna tanıklık etmemize olanak sağlaması açısından da eğlencelidir, öğreticidir. söylenecek tek bir şey kalmıştır, o da şudur: 'evladım, cevap verdiklerin yazılanlar değil ön kabullerin ve okşadığın şey egon'.
kendi kurduğu cumhuriyetin içinde tarihsel olarak geldiği ağır yenilgi hali, adeta ironik bir bayraktarlıkla iyice ağırlaştırılan, sündürülmesi alay etme noktasına vardırılan, faşizm tarafından kullanılmaya müsait yapısıyla geçirdiği başkalaşım şaşırtan, küçük burjuva kökenli ve anti emperyalist çıkışlı hareket.
Türkiye'de siyasi ve ideolojik bir bağımsızlık anlayışından hareketle, bilim ve aklın ağır bastığı bir toplum yaratmak ve bu yoldan Türk milletine, batı medeniyeti içinde, sosyal ve tarihi kişiliğini kaybetmeden hak ettiği yeri kazandırmak ülküsü, felsefesi ve çabası.....
İsmet Elçioğlu
Aslında alıntı yapmayı sevmem pek ama... işyerim dolayısı ile tanıştığım değerli yazar İsmet Elçioğlu'nun armağanı bir kitabını karıştırken rastladığım bu tanımını çok sevdim...
Milyonlarca insana zorla dayatılmaya çalışılan, bence sağlam bir mantıktan yoksun ve toplumu ancak bozulmaya götürebilecek yanlış bir ideolojidir. Toleranssız, dayatmacı ve 'her şeyin en doğrusunu yalnızca kendisinin bilebileceğine inanan' insanların ideolojisi.
Kemalist düsünceye göre: “Ulusalcilik konusu,bireysel ve ortaklasa özgürlük sorunudur...Söz konusu özgürlük,toplumsal ve uygar insan özgürlügüdür.” Kemalizm, Atatürk Ilke ve Devrimlerinin oluşturduğu, evrensel biryönetim sistemidir... Ilkeler 6 adettir... Milliyetçilik (Ulusalcılık) ,Halkçılık,Cumhuriyetçilik Laiklik,Devletçilik ve Inkılapçılık (Devrimcilik) ... Son yıllarda, kendini bilir bilmez bir takımlar [kişi kurum ve kuruluşlar], Atatürk ilkeleri sayısına eklemeler yapıp bazılarını da değiştirerek sayılarını artırmaya kalktı... Hatta Atatürk'e olan bağlıkık ve sevgilerinden kaynaklanan değişikliği, ADD genel kongre salonunun duvarına uzun bir bez üzerine yazdırarak astırdı da... Bir de açıklamalı gerekçe vardı ağızlarda: “Ilkeler güncelleşmeli! ? ! '...Hadi canım sende...Yok akılcılık eklenmeliymiş, bilimsellik eklenmeliymiş vs.vs.vs.,eklenmeliymis... Biliyorum herhangi bir art niyetle hareket edilmedigini...Duygusal bir eylemdi yapılan; ama, Kemalizm duygusallıkla degil ancak bilimsel olarak anlatılabilir... Bilimsellik de “ben yaptim oldu” ya gelmez... Atatürk Ilkeleri Kemalizm konusunu açıklayıcı nitelik taşımaktadır... Birinci ve unutulmaması gereken husus Kemalizm Mustafa Kemal’in Samsuna çıkışıyla başlar. (1919) Ve günümüze kadar devam eder...
KEMALİZM; Türk Kurtuluş Savaşı ve Büyük Türk Devrimi’nin teorisini ve pratiğini ortaya koyan fikirleri, düşünceleri inceleyen ve bunu Türk Ulusu’nun yaşamı ve geleceği açısından ilkeselleştirmiş bilim olarak ele alınmış,uygulanmış ve halen uygulanmaktadır..
KEMALİZM bu terimin; “dünyaya, topluma ve insana yönelik duygular, tutumlar ve düşünceler sistemi” sayılması bakımından da BİR İDEOLOJİDİR ÇÜNKÜ; KEMALİZM; Başta Kurtuluş Savaşımızın ve Büyük Türk Devrimi’nin ölümsüz önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün olmak üzere Laik-demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Ulusunun dünyaya, topluma ve insana yönelik duygularını, tutumlarını ve düşüncelerini temsil eden bir fikir ve eylem sistemidir.
KEMALİZM, bu terimin en son ve günümüzde de en etkin olarak kullanıldığı anlamda yani; bir kişiye, gruba, topluma ait özel çıkarları haklılaştırmaya (meşrulaştırmaya) yarayan fikirler sistemi olması anlamında da bir İDEOLOJİ’DİR ÇÜNKÜ; KEMALİZM, Büyük Türk Devrimi’nin ve Türk Ulusu’nun Ulusal çıkarlarını meşrulaştıran bir düşünce sistemidir.
Öyleyse Kemalizm’in bir ideoloji olup olmadığı konusunda karşılaşacağımız böyle bir soruya biz göğsümüzü gere gere; -EVET! KEMALİZM KÖKLERİ TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI VE BÜYÜK TÜRK DEVRİMİNE DAYANAN,İLKELERİ VE İÇERİĞİ (ORTAYA KOYULMUŞ OLAN BÜTÜN BAŞLANGIÇ TAHLİLLERİ TEORİLERİ VE PRATİĞİ) BU DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN TEMEL KAYNAĞI OLAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN BÜYÜK NUTUK’UNDA VE CUMHURİYET DEVRİMLERİ İLE İFADE EDİLMİŞ BİR İDEOLOJİDİR.. ÜSTELİK GÜNÜMÜZÜN EN ÇAĞDAŞ VE İNSANLIK TARİHİNİN EN KALICI/ÖLÜMSÜZ İDEOLOJİLERİNDEN BİRİDİR diyebiliriz.
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
Her daim var olacağız...Biz bu uğurda, bu yolda asla bıkmadan usanmadan ilerleyeceğiz...Biz ATATÜRK gençliğiyiz...Onurlu, gururlu, haysiyetli, barışçıl...
Vatan Bölünmez Tektir.Cumhuriyet Içerisinde Cumhuriyet Kuran Namerttir. 'Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar Eğildi, durdu. Bıraksalar İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı…” ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ; BİR 'DUVAR SÜSÜ' DEĞİL, 'ERKEN UYARI SİSTEMİ'DİR! SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR...
Güçlü ideoloji, kitleleri peşinden sürükleyen ideoloji, ancak kendi terminolojisini yaratan ideolojidir. Bu bakımdan gerek liberalizm, gerekse Marksizm, kendi kavramlarını yerleştirmeyi başarmıştır. Gerek liberalizmin gerekse Marksizmin ideolojik dünyada da, gerçek dünyada da hakimiyetinin altında yatan asıl sebep budur. Ezilen dünya kendi terminolojisini yaratmadıkça, tüm ezilen dünya aynı dili aynı kavramlarla konuşmadıkça ezilen dünyanın bugünkü durumu devam edecektir.
Ulusal Sol ideoloji bu anlamda mazlum milletlere has bir ideolojidir. Türkiye’de Ulusal Sol, Atatürkçü, milliyetçi, sosyalist sentezdir. TÜRKSOLU Ulusal Sol’da bu teorik inşayı en tutarlı ve en ileri şekliyle başlatmış ve ilerletmektedir.
Türk Solu, kapitalizme karşı alternatif olarak sosyalizmi savunur. Ancak tek bir sosyalizm yoktur. Bu sosyalizmler içinde kendimizi tanımlamaktan da ısrarla kaçınırız. Sosyalizm adına milliyetçiliğin yok edildiği, sosyalizm adına dinin yok edildiği, sosyalizm adına ayrıcalıklı bir sınıfın yaratıldığı, sosyalizm adına ezilen dünyanın ihmal edildiği, sosyalizm adına emperyalizm yapıldığı her tür modele karşıyız.
Türk Solu’nun kurucusu ve lideri Atatürk’tür. Atatürk Türk Devrimi’nin lideri, Türk Solu’nun temel programı 6 Ok’un ideoloğudur. Türk Solu da ideoloji olarak Atatürkçülüğü benimser.
Türk Solu kapitalizme karşıdır. Kapitalizme karşı olmakla kalmaz ulusal bir kapitalizm olacağı yanılgısına ve önce kapitalistleşip sonra sosyalizme gidilebileceği teorilerine de karşı çıkar. Kapitalizmde simgeleşen özel mülkiyet, Avrupa dışı toplumlara ve Türk toplumuna yabancıdır. Türk toplumunun tarihinde özel mülkiyet yoktur. Mülkiyet, zorla girmiştir ve hâlâ da benimsenmemiştir. Toplumun tarihinde ve benliğinde olmayan bu mülkiyeti ortadan kaldırmak gerekir. Çünkü özel mülkiyet, emperyalizmin ezilen ülkelerde varlığını tesis etmeye yarar.
Türk Solu, enternasyonalizmi her anlamda reddeder, milliyetçidir. Milletler, tarihsel kategorilerdir. Sınıfların varlığı ve mücadelesi, milletlerin kurgu olduğu anlamına gelmez. Tam tersine, sınıf mücadelesi, milletlerarası bir mücadele şeklinde gelişmektedir. Dolayısıyla milliyetçi olmak bir sınıf tavrıdır. Dünya, ezen ve ezilen dünya olarak ikiye bölünmüştür. Ezme ve ezilme, ya da sömürme ve sömürülme ilişkisi, milletler üzerinden yapılmaktadır.
Türk Solu, toplumların dinsel aşamasını gayet doğal bulur. Tüm toplumlar bu aşamadan geçer ama sonuçta toplumun din adına baskı altına alınması ve insan düşüncesinin sınırlanması da yaşadığımız bir gerçekliktir.
Bu açıdan Türk Solu, halkın laiklik yoluyla, idealist ve dinsel düşünüşten, bilimsel ve materyalist düşünüşe geçmesi için çalışır. Ancak Türk Solu, dinsizlik ya da ateizm gibi bir politika benimsemez. Din, halkın kendi tercihidir. Vicdani bir meseledir. Türk Solu buna karışmaz.
Türk Solu, Türkiye’nin devrimci hareketi Kuvayı Milliye’nin doğrudan devamcısıdır. Avrupa solunun ve diğer ülkelerin sol hareketlerinin yarattığı her tür örgütlenme modeline ve eylem biçimine karşıdır. Tek model, örgütlenme anlamında da eylem anlamında da Kuvayı Milliye’dir
Eski notlarım arasında buldum.Kimin yazdığını not etmemişim.Kimin yazdığının da bir ehemmiyeti yoktur a! Önemli olan yazılandır... Mustafa Kemal,en küçük birliklerden,ordu komutanlığına kadar her kademede görev yaparak sayısız zaferler kazanmıştır.Bilgili,özgür düşünceli ve çok hoş görülüdür. 'Özgürlük benim karakterimdir.'diyen büyük asker,gerçekçi ve cesur karakterini her türlü savaş ortamında kanıtlamıştır.Askeri ve medeni cesareti çok üstündür.Savaş anlayışı,gelmiş geçmiş büyük komutanlardan tamamen farklıdır.Büyük asker şöyle der: 'Savaş,zorunlu ve hayati olmalıdır.Milleti savaşa getirince vicdanımda acı duymamalıyım.Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz,diye savaşa girebiliriz.Lâkin millet hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir.'
'Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz,diye savaşa girebiliriz.Lâkin millet hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir.' Bu nasıl bir sözdür? Şaşıyorum ve biliyorum ki,ancak Atatürk söyleyebilir.
10-15 yıllık ömrü kalmış olan bir ideoloji... Artık bir ağırlık halk için... Taşınması da her gün daha ağır bir yük hâline geliyor... Çağdaş dünyaya entegre olmamızın önündeki en büyük engel diye düşünüyorum... 'Özgürlükçü' olduğu iddiasına rağmen, yeryüzündeki en baskıcı ideolojilerden biri çünkü... . .
Aslında bizim o anlayamadığımız dünyada sadece 5-10 kişinin anlayabildiği manada değilde kelime anlamı olarak kullanılsa oldukça güzel bir ideoloji olurdu. Erdem İdeolojisi... :))
Taraftarlarına göre pek matah, fakat halkın büyük çoğunluğuna göre hiç de öyle olmayan 'otoriter' bir ideoloji... Aslında benzerlerinin tümü tarihin tozlu raflarında yerini aldı, ama bizdeki hâlâ uzatmaları oynuyor... Neyse, 'Görelim Mevlâ neyler, Neylerse güzel eyler'....
KAMALİZM DİNİ:
Gençlik, Türklüğün dayanağı ve geleceğin biricik umududur. Gençlikte yaşayacak olan her şeyden ve hatta en yüksek uzmanlığa kadar varan bilgiden, bilginlikten önce yalnız, yalnız ülkü ve kültürdür Işte bize böyle bir gençlik gerektir. Gençlik ruhunun ihtiyacını yerine getirmek. Onun inanını doldurmak, vicdanını doldurmak ister. Bu sebepledir ki, onu Kamalizm dininin hiç şaşmayan, şaşırmayan orunçlu ve coşkun tapkanı (uygulayıcısı) yapmak, ona bu kutsal, ulusal ve kurtarıcı dini olanca derinliği ve inceliği ile telkin etmek ister… Ta ki, Kamalizm dinine inanı artsın. Işte disiplin altında gençlik böyle olacaktır. Parti, bunu amaçlamış, hazırlamıştır.”
( Şeref Aykut.Kamalizm Dini.)
kemalizm
cumhuriyetcilik
halkcilik
laiklik
inkilapcilik
milliyetcilik
devletciliktir.Bunun neresi yannistir.Ayrica Kemalizm terimini ilk defa Turkler
kullanmamislardir.Ingilizler ve sonar avrupalilar kullanmislardir.Bunlari tatbik etmek icin ugrasanlarada Ataturkcu denilir.
Dogru veya yannis.Bu memleket iste bu ilkelerle yonetilmektedir.Bu ilkeleri
benimsemis onlarca uilke vardir
Kemalizm pragmatik olduğu için elinin altında çeşitli alternatifler,seçenekler bulundırmak ister,ama bunlarında kendi kullanabileceği alternatifler olmasını ister.Mesela Cumhuriyet kurulduktan sonra solun üzerine gidilmiş,zaten bir avuç adam var,bunlar hapislere atılmıştır.
sanılıyor ki,'geriliğin nedeni İslam kültürüdür. Öyle olsaydı,geri kalmışlık sadece Müslüman ülkeler için söz konusu olurdu.O zaman latin Amerika'nın, Afrika ve Asya'daki birçok ülkenin geri kalmışlığını anlamak zorlaşırdı.Doğu kültürnün en katıksız biçimine sahip Japonya'ı açıklamak daha da zorlaşırdı.
Öyle kemalizm tipleri üretildi ki,Nadir Nadi(Cumhuriyet Gazetesi Sahibi) gibi biri 'ben Kemalist değilim diye bir kitap yazma gereğini duydu. Atilla İlhan gibi biri ' Hangi Atatütk' diye sordu.Kemalizm'in bugün özgün bir modelini bulmak mümkün değildir.
kemalizm bir düşünce tarzı yada bir devrim ideolojisi olarak tanımlanır.kemalizm 1914 yıllarının sonlarında yani 1. dünya savaşı sonunda ülkenimiz ele geçiren emperyalist güçlere karşı verdiği savaşta ülkeyi kurtarmış ve herşeyi yoluna koymuştu tek kalan şey ülkenin çağdaş medeniyetler düzeyine gelmesiydi mustafa kemal bunu başarmanın zor olduğunu biliyordu ama pes etmek yoktu türk devleti çağdaş medeniyetler seviyesine gelmeliydi diye düşünüyordu bu düşünceyi sağlamak için çok uğraş sarffetii şapka kanunu,harf kanun gibi bir çok devrim yaptı.o sıralarda avrupada kurulması planlanan avrupa ekonomik topluluğu (avrupa birliği) diye adlandırılan topluluk bizi bünyesine almak için istekten bulunuyordu.bunlar 1914-1955 yılları arasında oldu.şimdi 2010 yılındayız ve ab bizi bünyesine almak yerine kullanmayı tercih ediyor....! yani kısacası kemalizm bir ülkeyi kalkındıran bir devrrim ideolojisidir...!
yaşam felsefemmm
KEMALİZM Mustafa Kemal ATATÜRK 'ün ilkelerini benimsemiş kişidir...Vatanı, Milleti, Dini için ölümü göze alabilecek kişidir...Kısacası TÜRK MİLLETİDİR
kemalizmi kullanıp saçmaladı iice insanlar.. türbanlılara, namazını kılanlara yobaz, gerici deyip asıl yobazlığı kendileri yapanlar çokça arkasına saklanıyor bu kelimenin..
atatürk o kadar sevmişti ki! bu terimi, bunu bayraktarlığını yapan kadro dergisini kapattırmış, ekibini de oraya buraya sürmüştü...
kafasındaki stereotiple konuşmaya devam eden, hafiften şizofrenik tatlar bırakan muhteremlerin demagojinin dibine vuruşuna tanıklık etmemize olanak sağlaması açısından da eğlencelidir, öğreticidir. söylenecek tek bir şey kalmıştır, o da şudur: 'evladım, cevap verdiklerin yazılanlar değil ön kabullerin ve okşadığın şey egon'.
kendi kurduğu cumhuriyetin içinde tarihsel olarak geldiği ağır yenilgi hali, adeta ironik bir bayraktarlıkla iyice ağırlaştırılan, sündürülmesi alay etme noktasına vardırılan, faşizm tarafından kullanılmaya müsait yapısıyla geçirdiği başkalaşım şaşırtan, küçük burjuva kökenli ve anti emperyalist çıkışlı hareket.
Türkiye'de siyasi ve ideolojik bir bağımsızlık anlayışından hareketle, bilim ve aklın ağır bastığı bir toplum yaratmak ve bu yoldan Türk milletine, batı medeniyeti içinde, sosyal ve tarihi kişiliğini kaybetmeden hak ettiği yeri kazandırmak ülküsü, felsefesi ve çabası.....
İsmet Elçioğlu
Aslında alıntı yapmayı sevmem pek ama... işyerim dolayısı ile tanıştığım değerli yazar İsmet Elçioğlu'nun armağanı bir kitabını karıştırken rastladığım bu tanımını çok sevdim...
KEMALİZM benim yaşama şeklimdir...
Milyonlarca insana zorla dayatılmaya çalışılan, bence sağlam bir mantıktan yoksun ve toplumu ancak bozulmaya götürebilecek yanlış bir ideolojidir.
Toleranssız, dayatmacı ve 'her şeyin en doğrusunu yalnızca kendisinin bilebileceğine inanan' insanların ideolojisi.
.
Kemalist düsünceye göre:
“Ulusalcilik konusu,bireysel ve ortaklasa özgürlük sorunudur...Söz konusu özgürlük,toplumsal ve uygar insan özgürlügüdür.”
Kemalizm, Atatürk Ilke ve Devrimlerinin oluşturduğu, evrensel biryönetim sistemidir...
Ilkeler 6 adettir... Milliyetçilik (Ulusalcılık) ,Halkçılık,Cumhuriyetçilik
Laiklik,Devletçilik ve Inkılapçılık (Devrimcilik) ...
Son yıllarda, kendini bilir bilmez bir takımlar [kişi kurum ve kuruluşlar], Atatürk ilkeleri sayısına eklemeler yapıp bazılarını da değiştirerek sayılarını artırmaya kalktı... Hatta Atatürk'e olan bağlıkık ve sevgilerinden kaynaklanan değişikliği, ADD genel kongre salonunun duvarına uzun bir bez üzerine yazdırarak astırdı da... Bir de açıklamalı gerekçe vardı ağızlarda: “Ilkeler güncelleşmeli! ? ! '...Hadi canım sende...Yok akılcılık eklenmeliymiş, bilimsellik eklenmeliymiş vs.vs.vs.,eklenmeliymis...
Biliyorum herhangi bir art niyetle hareket edilmedigini...Duygusal bir eylemdi yapılan; ama, Kemalizm duygusallıkla degil ancak bilimsel olarak anlatılabilir... Bilimsellik de “ben yaptim oldu” ya gelmez...
Atatürk Ilkeleri Kemalizm konusunu açıklayıcı nitelik taşımaktadır... Birinci ve unutulmaması gereken husus Kemalizm Mustafa Kemal’in Samsuna çıkışıyla başlar. (1919) Ve günümüze kadar devam eder...
Herkez kendine göre yorumluyor.
KEMALİZM; Türk Kurtuluş Savaşı ve Büyük Türk Devrimi’nin teorisini ve pratiğini ortaya koyan fikirleri, düşünceleri inceleyen ve bunu Türk Ulusu’nun yaşamı ve geleceği açısından ilkeselleştirmiş bilim olarak ele alınmış,uygulanmış ve halen uygulanmaktadır..
KEMALİZM bu terimin; “dünyaya, topluma ve insana yönelik duygular, tutumlar ve düşünceler sistemi” sayılması bakımından da BİR İDEOLOJİDİR ÇÜNKÜ;
KEMALİZM; Başta Kurtuluş Savaşımızın ve Büyük Türk Devrimi’nin ölümsüz önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün olmak üzere Laik-demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Ulusunun dünyaya, topluma ve insana yönelik duygularını, tutumlarını ve düşüncelerini temsil eden bir fikir ve eylem sistemidir.
KEMALİZM, bu terimin en son ve günümüzde de en etkin olarak kullanıldığı anlamda yani; bir kişiye, gruba, topluma ait özel çıkarları haklılaştırmaya (meşrulaştırmaya) yarayan fikirler sistemi olması anlamında da bir İDEOLOJİ’DİR ÇÜNKÜ;
KEMALİZM, Büyük Türk Devrimi’nin ve Türk Ulusu’nun Ulusal çıkarlarını meşrulaştıran bir düşünce sistemidir.
Öyleyse Kemalizm’in bir ideoloji olup olmadığı konusunda karşılaşacağımız böyle bir soruya biz göğsümüzü gere gere;
-EVET! KEMALİZM KÖKLERİ TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI VE BÜYÜK TÜRK DEVRİMİNE DAYANAN,İLKELERİ VE İÇERİĞİ (ORTAYA KOYULMUŞ OLAN BÜTÜN BAŞLANGIÇ TAHLİLLERİ TEORİLERİ VE PRATİĞİ) BU DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN TEMEL KAYNAĞI OLAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN BÜYÜK NUTUK’UNDA VE CUMHURİYET DEVRİMLERİ İLE İFADE EDİLMİŞ BİR İDEOLOJİDİR..
ÜSTELİK GÜNÜMÜZÜN EN ÇAĞDAŞ VE İNSANLIK TARİHİNİN EN KALICI/ÖLÜMSÜZ İDEOLOJİLERİNDEN BİRİDİR diyebiliriz.
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.........
İzindeyiz......
Bir yaşam biçimi...
Her daim var olacağız...Biz bu uğurda, bu yolda asla bıkmadan usanmadan ilerleyeceğiz...Biz ATATÜRK gençliğiyiz...Onurlu, gururlu, haysiyetli, barışçıl...
(KE) nya'dan (M) aydonoz (AL) an (İZM) irliler.. :))
Vatan Bölünmez Tektir.Cumhuriyet Içerisinde Cumhuriyet Kuran Namerttir.
'Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar
Eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı…”
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ; BİR 'DUVAR SÜSÜ' DEĞİL, 'ERKEN UYARI SİSTEMİ'DİR! SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR...
Ulusal Sol İdeoloji
Güçlü ideoloji, kitleleri peşinden sürükleyen ideoloji, ancak kendi terminolojisini yaratan ideolojidir. Bu bakımdan gerek liberalizm, gerekse Marksizm, kendi kavramlarını yerleştirmeyi başarmıştır. Gerek liberalizmin gerekse Marksizmin ideolojik dünyada da, gerçek dünyada da hakimiyetinin altında yatan asıl sebep budur. Ezilen dünya kendi terminolojisini yaratmadıkça, tüm ezilen dünya aynı dili aynı kavramlarla konuşmadıkça ezilen dünyanın bugünkü durumu devam edecektir.
Ulusal Sol ideoloji bu anlamda mazlum milletlere has bir ideolojidir. Türkiye’de Ulusal Sol, Atatürkçü, milliyetçi, sosyalist sentezdir. TÜRKSOLU Ulusal Sol’da bu teorik inşayı en tutarlı ve en ileri şekliyle başlatmış ve ilerletmektedir.
Türk Solu, kapitalizme karşı alternatif olarak sosyalizmi savunur. Ancak tek bir sosyalizm yoktur. Bu sosyalizmler içinde kendimizi tanımlamaktan da ısrarla kaçınırız. Sosyalizm adına milliyetçiliğin yok edildiği, sosyalizm adına dinin yok edildiği, sosyalizm adına ayrıcalıklı bir sınıfın yaratıldığı, sosyalizm adına ezilen dünyanın ihmal edildiği, sosyalizm adına emperyalizm yapıldığı her tür modele karşıyız.
Türk Solu’nun kurucusu ve lideri Atatürk’tür. Atatürk Türk Devrimi’nin lideri, Türk Solu’nun temel programı 6 Ok’un ideoloğudur. Türk Solu da ideoloji olarak Atatürkçülüğü benimser.
Türk Solu kapitalizme karşıdır. Kapitalizme karşı olmakla kalmaz ulusal bir kapitalizm olacağı yanılgısına ve önce kapitalistleşip sonra sosyalizme gidilebileceği teorilerine de karşı çıkar. Kapitalizmde simgeleşen özel mülkiyet, Avrupa dışı toplumlara ve Türk toplumuna yabancıdır. Türk toplumunun tarihinde özel mülkiyet yoktur. Mülkiyet, zorla girmiştir ve hâlâ da benimsenmemiştir. Toplumun tarihinde ve benliğinde olmayan bu mülkiyeti ortadan kaldırmak gerekir. Çünkü özel mülkiyet, emperyalizmin ezilen ülkelerde varlığını tesis etmeye yarar.
Türk Solu, enternasyonalizmi her anlamda reddeder, milliyetçidir. Milletler, tarihsel kategorilerdir. Sınıfların varlığı ve mücadelesi, milletlerin kurgu olduğu anlamına gelmez. Tam tersine, sınıf mücadelesi, milletlerarası bir mücadele şeklinde gelişmektedir. Dolayısıyla milliyetçi olmak bir sınıf tavrıdır. Dünya, ezen ve ezilen dünya olarak ikiye bölünmüştür. Ezme ve ezilme, ya da sömürme ve sömürülme ilişkisi, milletler üzerinden yapılmaktadır.
Türk Solu, toplumların dinsel aşamasını gayet doğal bulur. Tüm toplumlar bu aşamadan geçer ama sonuçta toplumun din adına baskı altına alınması ve insan düşüncesinin sınırlanması da yaşadığımız bir gerçekliktir.
Bu açıdan Türk Solu, halkın laiklik yoluyla, idealist ve dinsel düşünüşten, bilimsel ve materyalist düşünüşe geçmesi için çalışır. Ancak Türk Solu, dinsizlik ya da ateizm gibi bir politika benimsemez. Din, halkın kendi tercihidir. Vicdani bir meseledir. Türk Solu buna karışmaz.
Türk Solu, Türkiye’nin devrimci hareketi Kuvayı Milliye’nin doğrudan devamcısıdır. Avrupa solunun ve diğer ülkelerin sol hareketlerinin yarattığı her tür örgütlenme modeline ve eylem biçimine karşıdır. Tek model, örgütlenme anlamında da eylem anlamında da Kuvayı Milliye’dir
Bana bir gurup örümcek kafalı insanları çağrıştırıyor...! ! ! ve malesef yanlış doğrultularda fikirleri anlatılmaya çalışılan ATATÜRK..! !
Eski notlarım arasında buldum.Kimin yazdığını not etmemişim.Kimin yazdığının da bir ehemmiyeti yoktur a!
Önemli olan yazılandır...
Mustafa Kemal,en küçük birliklerden,ordu komutanlığına kadar her kademede görev yaparak sayısız zaferler kazanmıştır.Bilgili,özgür düşünceli ve çok hoş görülüdür.
'Özgürlük benim karakterimdir.'diyen büyük asker,gerçekçi ve cesur karakterini her türlü savaş ortamında kanıtlamıştır.Askeri ve medeni cesareti çok üstündür.Savaş anlayışı,gelmiş geçmiş büyük komutanlardan tamamen farklıdır.Büyük asker şöyle der:
'Savaş,zorunlu ve hayati olmalıdır.Milleti savaşa getirince vicdanımda acı duymamalıyım.Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz,diye savaşa girebiliriz.Lâkin millet hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir.'
'Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz,diye savaşa girebiliriz.Lâkin millet hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir.'
Bu nasıl bir sözdür? Şaşıyorum ve biliyorum ki,ancak Atatürk söyleyebilir.
10-15 yıllık ömrü kalmış olan bir ideoloji...
Artık bir ağırlık halk için... Taşınması da her gün daha ağır bir yük hâline geliyor...
Çağdaş dünyaya entegre olmamızın önündeki en büyük engel diye düşünüyorum...
'Özgürlükçü' olduğu iddiasına rağmen, yeryüzündeki en baskıcı ideolojilerden biri çünkü...
.
.
Aslında bizim o anlayamadığımız dünyada sadece 5-10 kişinin anlayabildiği manada değilde kelime anlamı olarak kullanılsa oldukça güzel bir ideoloji olurdu. Erdem İdeolojisi... :))
Taraftarlarına göre pek matah, fakat halkın büyük çoğunluğuna göre hiç de öyle olmayan 'otoriter' bir ideoloji... Aslında benzerlerinin tümü tarihin tozlu raflarında yerini aldı, ama bizdeki hâlâ uzatmaları oynuyor... Neyse, 'Görelim Mevlâ neyler, Neylerse güzel eyler'....
.
Yararı pek az, zararı çok fazla bir dünya görüşüdür...
Bana lâzım değil.. isteyen alsın.. :)
.