zayıf insanların başvurduğu güç, bu belki söz, belki yazı, belki kuvvet ile... ben hiç görmedim desem yanlış olur düzgün ayrılıkları....
dayım ben Çocuk iken şöyle demişti: arkadaşını tanımak için, seninle simit' ini paylaştığında dikkat et, sana böldüğü hangi parçayı veriyor, küçük olan mı büyük olan mı?
ayrılıklarda böyledir, kavgalarda, kiminle olduğu, neden olduğu önemli değil, kendini belli eden çirkin yazılar, paylaşımlar, birbirlerini durumlar üzerinden laf atmalar....
,, yüze söylenemeyen her söz çirkin ve zayıflıktır ''
...karanlıkta Mahler dinlerdim ve tekrar üstüme geldiğinde sağ gösterip solumu hayalarına yerleştirdim, dengesiz bir şekilde elbise dolabının üstüne düştü, ayna kırıldı, aynı filmlerdeki gibi büyük bir gürültü çıkararak tuzla buz oldu ve yumruğu alnımın ortasında patladı, arkamda duran iskemleye yığıldım, hasır gibi dümdüz oldu lanet şey, ucuz mobilya… ve başım gerçekten beladaydı çünkü dövüşmekten hiç haz etmem, ama işini bitirememiştim aklını yitirmiş nefret dolu biri gibi vuruyordu, üç yiyor bir vuruyordum, kötü üstelik, ama vazgeçmiyordu ve eşya kırılıyordu her yerde, korkunç bir gürültü ve birilerinin gelip bizi ayırmasını ummaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu, ev sahibesi, polis, Tanrı, biri işte, ama kimse gelmedi ve gerisini hatırlamıyorum....
kavga sevilmeyen bir kelime hayatımdan silinmesi gereken çocukların bilmediği duyulmaması gereken kavga gerektiğinde yürek isteyen herkesin yapamadığı dil kavgası yumruk kavgası en kötüsü beynimizdeki kavgalar
kimseyle kavga etmem, kimseyi 'haşa' küçümsemem. kavgam da öfkem de sadece kendimedir. küçümsemek ne kadar çirkin bir huysa, bilmeden konuşmak, karşısındaki kişeye kötü huylar yakıştırmak da bir o kadar çirkindir.
Vurulsam kaybolsam derim, Çırılçıplak, bir kavgada, Erkekçe olsun isterim, Dostluk da, düşmanlık da. Hiçbiri olmaz halbuki, Geçer süngüler namluya. Başlar gece devriyesi jandarmaların... -ahmed arif-
'gâvgâ' dır orijinal yazılışı. farsça kelime. Bağırış çağırış, gürültü patırtı anlamlarına gelir.. Nasıl? Şöyle ki; 'gâv' farsçada 'feryât,nârâ' anlamlarına gelir.. 'gâ' ekide pekiştirmek için sonuna iliştirilmiştir. Gürültü çıkartmadan edilen 'kavgalar' kavga değildir, biz onlara 'didişmek' diyoruzdur.. Hani artı depremler gibi zemin iyice yerine otursun, boşluk kalmasın diye.. - Ne yapıyorsunuz kuzum, neden kavga ediyorsunuz? -Kavga etmiyoruz, didişiyoruz.. birazdan barışırız.. gibi..
'gönlum kavga etmek istemez biktim da zaten, celimsizlerle ugrasip, sasirmisa laf anlatmak beyinsizlerle sohbetler, gereksizlere ögutler, bakislardan bellidir kim ne ister niyetese nedir..'
(duygularimi tam tercume etmis ceza.. saol Ceza..)
Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına Binlerce çocuğa adımızı verirler Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer
Beni son kez kavgada gör Son kez ölsün arkadan vurmacasına bütün ihanetler Sonra şöyle saçlarımı savurup ecel saatine Sonra son kez alnından vurulmacasına aşkın Bir eşkıyalık yapıp Basınca bütün evlerini bu şaşkın İstanbul'un Bir de kendimi denize dökünce Üsküdar'dan Nasıl da patlar içimde çığlığın Bana bu şehri yakmış desinler Beni son kez kavgada gör Bana kendini satmış desinler Beni son kez kavgada gör
benden uzak olmasını istediğim şey... Kavgadan korktuğumdan değil, sevmediğimden... insan söylemek istediğini söyleyemez, bazen de söylemek istemediklerini söyler bu durumlarda....
zayıf insanların başvurduğu güç, bu belki söz, belki yazı, belki kuvvet ile... ben hiç görmedim desem yanlış olur düzgün ayrılıkları....
dayım ben Çocuk iken şöyle demişti: arkadaşını tanımak için, seninle simit' ini paylaştığında dikkat et, sana böldüğü hangi parçayı veriyor, küçük olan mı büyük olan mı?
ayrılıklarda böyledir, kavgalarda, kiminle olduğu, neden olduğu önemli değil, kendini belli eden çirkin yazılar, paylaşımlar, birbirlerini durumlar üzerinden laf atmalar....
,, yüze söylenemeyen her söz çirkin ve zayıflıktır ''
:)))) heyyyyy yapmayın, yapmayalım yahu
sevgiler, selametle kalın, her nerede isek, Huri
Hiç edilmemesi gereken bir şey, çoğu zaman kaçınılmaz olan bir şey
Hani kavga ederken bile seni seviyorum diyenler varya,rabbim onları hiç ayırmasın
İlk Yumruk
ilk yumruğu ben yedim her kavgada
ilk kaçan
ben değildim
yeminler olsun ki
şu kanlı meydanlar şahidimdir!
2001/
Alpaslan Akdağ
...karanlıkta Mahler dinlerdim ve tekrar üstüme geldiğinde sağ gösterip solumu hayalarına yerleştirdim, dengesiz bir şekilde elbise dolabının üstüne düştü, ayna kırıldı, aynı filmlerdeki gibi büyük bir gürültü çıkararak tuzla buz oldu ve yumruğu alnımın ortasında patladı, arkamda
duran iskemleye yığıldım, hasır gibi dümdüz oldu lanet şey, ucuz mobilya… ve başım gerçekten beladaydı çünkü dövüşmekten hiç haz etmem, ama işini bitirememiştim aklını yitirmiş nefret dolu biri gibi vuruyordu, üç yiyor bir vuruyordum, kötü üstelik, ama vazgeçmiyordu ve eşya kırılıyordu her yerde, korkunç bir gürültü ve birilerinin gelip bizi ayırmasını ummaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu, ev sahibesi, polis, Tanrı, biri işte, ama kimse gelmedi ve gerisini hatırlamıyorum....
Kavgalarda Yenilmek
kavgada yenilgiyi
kavgadan kaçmaya tercih ederim
yenilgi
güçsüzlüktür belki
ama kavgadan kaçmak
korkaklık değil de nedir?
1996/
Alpaslan Akdağ
Her kavga çözülebilir şayet içinizdekiyle kavga halinde değilseniz...
Türk siyasal hayatının kronik hastalığıdır..
ufak tefek olur oyle şeyler
hiç sevmem :))))
kavga sevilmeyen bir kelime hayatımdan silinmesi gereken çocukların bilmediği duyulmaması gereken kavga gerektiğinde yürek isteyen herkesin yapamadığı dil kavgası yumruk kavgası en kötüsü beynimizdeki kavgalar
kimseyle kavga etmem, kimseyi 'haşa' küçümsemem. kavgam da öfkem de sadece kendimedir. küçümsemek ne kadar çirkin bir huysa, bilmeden konuşmak, karşısındaki kişeye kötü huylar yakıştırmak da bir o kadar çirkindir.
KAVGAYI SEÇTiM
Kata kata katılmış
Sata sata satılmış
Bu nebiçim düzen bu
Çağ dışına atılmış
Aç doymaz esnemekle
Yol bitmez beklemekle
Yıkılırmı bu düzen
Yıkılasın demekle
Sen söyle ben yazayım
Derdi derde dizeyim
Ver elini ban ki
Şu düğümü çözeyim
Toprağı ektim buyur
Denizi çektim buyur
Sen efendi ben uşak
Kavgayı seçtim buyur
EY DÜNYA KAVGAYI SEÇTİK YAŞAMAK UĞRUNA İNSALIK İÇİN..! !
İnandığım şey uğruna verdiğim mücadele Kavgam
Vurulsam kaybolsam derim,
Çırılçıplak, bir kavgada,
Erkekçe olsun isterim,
Dostluk da, düşmanlık da.
Hiçbiri olmaz halbuki,
Geçer süngüler namluya.
Başlar gece devriyesi jandarmaların...
-ahmed arif-
' Karga ' ile bağlantısı varmı acaba..? ?
Sufaya' yı ameliyat için göreve davet ediyorum...
'gâvgâ' dır orijinal yazılışı. farsça kelime.
Bağırış çağırış, gürültü patırtı anlamlarına gelir.. Nasıl?
Şöyle ki;
'gâv' farsçada 'feryât,nârâ' anlamlarına gelir.. 'gâ' ekide pekiştirmek için sonuna iliştirilmiştir.
Gürültü çıkartmadan edilen 'kavgalar' kavga değildir, biz onlara 'didişmek' diyoruzdur.. Hani artı depremler gibi zemin iyice yerine otursun, boşluk kalmasın diye..
- Ne yapıyorsunuz kuzum, neden kavga ediyorsunuz?
-Kavga etmiyoruz, didişiyoruz.. birazdan barışırız..
gibi..
'gönlum kavga etmek istemez biktim da zaten, celimsizlerle ugrasip, sasirmisa laf anlatmak beyinsizlerle sohbetler, gereksizlere ögutler, bakislardan bellidir kim ne ister niyetese nedir..'
(duygularimi tam tercume etmis ceza.. saol Ceza..)
(:
kavga etmeyin bak hepinizi ajdara verrim hahahah.. kon kon kon kon
Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına
Binlerce çocuğa adımızı verirler
Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler
Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer
Beni son kez kavgada gör
Son kez ölsün arkadan vurmacasına bütün ihanetler
Sonra şöyle saçlarımı savurup ecel saatine
Sonra son kez alnından vurulmacasına aşkın
Bir eşkıyalık yapıp
Basınca bütün evlerini bu şaşkın İstanbul'un
Bir de kendimi denize dökünce Üsküdar'dan
Nasıl da patlar içimde çığlığın
Bana bu şehri yakmış desinler
Beni son kez kavgada gör
Bana kendini satmış desinler
Beni son kez kavgada gör
Cehaleti,yetersizliği ve kabalığı çağrıştırıyor.
ben pırrrr diye uçar gider ve geride kalanlarada iyi nedirleşmeler diler.
'gavgâ'(gürültü patırtı, bağırış çağırı)
'gav' (feryât, nâra)
farsça..
şu iftar bi olsa da, şöööle ağız tadıyla bi kavga etsek nedir'de:Pp
ı-ıhh.....denedim....oruçlu insanlarla atışmak keyifli olmuyo ;)
ahhh.! ...o günah korkusu yok mu ? ? ? .... :)))) ..Pp
ci olanlar ve olmayanlar... herkesin malı ortada söyle bir hafıza jimnastiği yapin....
geçmiş nedir yazılarınıza bakarak silinmiş olanları hafızanızda canlandırmayı da unutmayın
not: yarası olanda gocunmasın iki kere lütfen! !
neyseee. nedir bu gün fazla heyecanlı ve zevkli ;)
amman kavga olmasın.Pp
şu an canım acaip istiyo...hayırdır inşallah.... :)) P
benden uzak olmasını istediğim şey... Kavgadan korktuğumdan değil, sevmediğimden... insan söylemek istediğini söyleyemez, bazen de söylemek istemediklerini söyler bu durumlarda....
aynen ole olduyawww....sok oldumm...
sol gösterip sağ vurmak...