Çabuk tüketiyoruz... Zamanı, mekanı, sözcükleri, şiiri, insanı... Kıymetini bilmiyoruz, özümsemiyoruz, ruhumuza yedirmiyor, iliklerimize kadar duyurmuyoruz Önyargılarla, yalnızca hislerimizle -ki çoğu zaman yanıltırlar bizi- bitiriyoruz hemencecik... Kırdıklarımız, kırıldıklarımız içimizde kalıyor... Sakinleşmeliyiz... Bir göl kenarına gidip günlerce haftalarca kendimizi dinlemeliyiz kitapların kontrolünde... Duymalyız, duyurmalıyız... Bazı meseleleri oturtmalıyız zihnimizde... Gidecekler gitmeli, kurtulmalıyız... Yerine gelecekler gelmeli, başlamalı, rahatlamalıyız... Sonuna kadar düşünmeli, Sonuna kadar dinlemeliyiz... Sonuna kadar anlamalı, Sonuna kadar söylemeliyiz.. Ancak böyle mutmain oluruz... Yeni bir sayfaya tertemiz duygularla başlamak için...
Bazen olmuyor... Doğru zamanı, doğru mekanı bulamayabiliyoruz... Dilimizden doğru sözcükler çıkmayabiliyor... Söyleyemediklerimiz ve soramadıklarımız giriyor araya bir duvar gibi belki de... Kırdıklarımız, kırıldıklarımız da oluyor... Ama makul karşılamak gerekir... Her zaman olacak değil ya... Affetmek lazım... Kabullenmek lazım belki bazı şeyleri... Gitmek lazım ayağına, ya da gelmek lazım fırsatını bulunca... Neden ve sonuçlarıyla açabiliriz içimizi... Dökebiliriz melalimizi... Kusurlarımızı, kabahatlerimizi, yada beklenti, özlem ve hsaretlerimizi... Sevmek lazım... Yeni bir sayfaya tertemiz duygularla başlamak için...
beni sevmemenden o kadar çok korkuyorum ki seni beni severken hayal ettiğimde gerçekleşmeme ihtimalinin acısı çok yakıyor
ve dönüp geriye baktığımda hiç birşey kalmadığını görmek ne acı....
Sana Seni Seviyorum Demek icin
Emin Ol Vakit Cok Erken
Lakin Yarinlar Bize ne Getirir
Karar icinn Vakit Erken
Her tıkırtıda
Her yaprak düşüşünde
Aklım sende…
Köşeden bir gölge geçse
Bir rüzgar gibi esen
İşte diyorum, işte sen…
B.Ş.
Bir neşter atsam göğsünün tam ortasına, karunun hazinesi zerre kadar kalırdı yanında...
En zengin benim, annem, babam yanımda...
Şiirlerimin senli anlamlarını ve gizli şifrelerini kulağına fısıldamayı çok isterdim…
Dokunamam sana
Sen bir ateşsin
Dokunamam sana
Asla sokulamam
Tehlikeli sularına
Elin kolun bağlı
Düğüm düğüm yalnızsın
Bir yerlere asılı
Bir o kadar ıssızsın
Sen denizin bir tarafında
Ben de öbür tarafında
Elimi uzatsam da
Ey sevgili, ne fayda
Altıma giremezsin
Üstümden çıkamazsın
Kar kış bastırınca
Benimle kalamazsın
Bir köz olup yan
Bir köz olup yanayım
Sen hep gül kal
Ben de kül olayım…
Bekir Şahin
AŞK
Yine bahar diyeceğim inadına
Yine seveceğim rağmenlere rağmen
İstersen delirmişlik de bunun adına
Çıldırdığımı zannet ya da istersen
Benim mayam aşk ile yoğrulmuş
Hamurum sevgi ile karılmış
Hüzün bile mezarından doğrulmuş
Ümitle koşarak bana sarılmış
Karaciğerin gibi seviyorum seni
Kalbim fışkıran bir şelale
Bu aşk, yeniden, yine, yeni
Kabuk değiştiriyor her gece
Gel bana, aşığım, ben alışığım...
Söyle, bir yılda kaç gün var
Hep mesai, her gün açığım
Hem de sabahtan akşama kadar
Ah.. ah.. Bu aşkımı ekseydim ben
Dünya gülistan olurdu
Gülünü bahçeme dikmediğinden
Mahsulümü tipi vurdu
Nefes nefese yüzüyorum
Okyanuslar yadedince
Ne kadar mı seviyorum
Bütün kumlar adedince
Bekir Şahin
Sen ve ben
Aynı cinsiz
Gel birlikte yanalım
İkimiz de ateşiz
Aşk, iki ateşin birleşmesidir.
Aşk
Ne su,
Ne de deniz
Daha büyük yanmalıyız
İkimiz de ateşiz…
Bugün yine kalabalığım… Sen, sensiz, sensizlik ve sensizliğin…
Ahh
Bir gece çıkıp gelsen
Ateş ve barut
Sen ve ben…
Senden sana
Yine senden seni
Sana hamileyim sevgili…
Herşey kopuk,
Sendin bütün.
Her sen’e çoğalıyorum…
Sen’ler büyüyor içimde…
Siz oluyorsunuz…
Moğol istilasına maruz kalmış ülke gibiydim
Surlarım yıkık
Pınarlarım kan
Zehirli okların mutlak hedefiydim
Sevgili, beni dev bir şair yaptın. Teşekkür ederim, gelme …
En ağırı da tiksinerek yaşamaktı
Sen kendi pencerenden bakıyorsun, haklısın...
Ben kendi penceremden bakıyorum, haklıyım...
Sanırım, kapıları açmamız lazım...
Ölçülü, tartılısın...
Renklerin tam kıvamında...
Beyazın tam beyaz, siyahınsa tam...
Kıvrımlar, beynimin labirenti…
Detaylar, hayat yolculuğum...
İmalar, upuzun geceler...
O bakış, al benim ömrümü
Milimetrik bir sanat…
Endamın pastel tadında...
Herşeyin mevsiminde...
Yepyeni, taptaze...
Müthiş bir çekim alanı...
Girdap gibi bir yutuş...
Hortum gibi savuruş...
Sonsuz bölü sıfır...
Sonsuz çarpı sıfır...
Okyanusun dupduru...
Duyguların berrak su...
Bayıltan gül kokusu...
Gülüşün yaz, hoşbahar...
Bir nehir gibi akıyor
Dalgalanıyorsun
Ey rüzgar...
Aahhhh!
ah...
B.Ş.
Çabuk tüketiyoruz...
Zamanı, mekanı, sözcükleri, şiiri, insanı...
Kıymetini bilmiyoruz, özümsemiyoruz, ruhumuza yedirmiyor, iliklerimize kadar duyurmuyoruz
Önyargılarla, yalnızca hislerimizle -ki çoğu zaman yanıltırlar bizi- bitiriyoruz hemencecik...
Kırdıklarımız, kırıldıklarımız içimizde kalıyor...
Sakinleşmeliyiz...
Bir göl kenarına gidip günlerce haftalarca kendimizi dinlemeliyiz kitapların kontrolünde...
Duymalyız, duyurmalıyız...
Bazı meseleleri oturtmalıyız zihnimizde...
Gidecekler gitmeli, kurtulmalıyız...
Yerine gelecekler gelmeli, başlamalı, rahatlamalıyız...
Sonuna kadar düşünmeli,
Sonuna kadar dinlemeliyiz...
Sonuna kadar anlamalı,
Sonuna kadar söylemeliyiz..
Ancak böyle mutmain oluruz...
Yeni bir sayfaya tertemiz duygularla başlamak için...
Bazen olmuyor...
Doğru zamanı, doğru mekanı bulamayabiliyoruz...
Dilimizden doğru sözcükler çıkmayabiliyor...
Söyleyemediklerimiz ve soramadıklarımız giriyor araya bir duvar gibi belki de...
Kırdıklarımız, kırıldıklarımız da oluyor...
Ama makul karşılamak gerekir...
Her zaman olacak değil ya...
Affetmek lazım...
Kabullenmek lazım belki bazı şeyleri...
Gitmek lazım ayağına, ya da gelmek lazım fırsatını bulunca...
Neden ve sonuçlarıyla açabiliriz içimizi...
Dökebiliriz melalimizi...
Kusurlarımızı, kabahatlerimizi, yada beklenti, özlem ve hsaretlerimizi...
Sevmek lazım...
Yeni bir sayfaya tertemiz duygularla başlamak için...
Her gece her gece
Kırlangıç hüznü
Alev alev kalp
Yokluğunda
Girip koynuna
Birer buse bırakıyorum
Omzuna ve boynuna
Bir fırtına kopuyor
Sessizliğinden
Sensizliğine
Nefes nefese
Tutup ellerinden
Sarılıyorum beline
Sen yoksun da
Sanki ben var mıyım?
Bıraktım kendimi
Her gece her gece
Y/akıp eritiyorsun beni
Ç/ekiyorsun içine
Bekir Şahin
Gelip gitmelerden yoruldum sevgili…
Ben sende kalmak istiyorum