Pek çok eseri hayatımda önemli yer edinmiştir; Demir Ökçe, Martin Eden, Ay Vadisi, Yanan Günışığı, Cinayet Şirketi, Kız Kar ve Kan,.. vb.
ancak hepsinin yanında bir kitap var ki; benim için hepsinden özeldir: 'VAHŞETİN ÇAĞRISI' beni Jack London'la tanıştıran kitaptır ve beni ona aşık eden kitaptır..
“İnsanlık tarihi baştanbaşa sömürenlerle sömürülenlerin kavgasıyla dolu… Darvin’in incelemeleri nasıl insanoğlunun gelişimini gösteriyorsa, sınıflar arasındaki bu kavganın tarihi de, bizlere iktisadi uygarlığın gelişimini göstermektedir.”
Jack London
“Martin Eden benim. Martin Eden bireyci olduğu için öldü, bense sosyalist olduğum, toplumcu bir düşünceye sahip olduğum için hayattayım.”
jack london...bana hatırlattığı tek şey martin eden olağanüstü bi yapıt...şiddetle tavsiye ediyom mutlaka okuyun..sonra beyaz diş ve yanan gün bunlarıda okudum diğer eserlerinide okucam inş...mükemmel bi yazar deneyin :) :)
bitirdim bir kenara bıraktım lavtayı mor yoncalar arasında salınıp duran gölgelerde, şarkılarda bitecek yakında Bitirdim bir kenara bıraktım lavtayı çiy düşmüş çalılar arasında seher vakti öten ardıç kuşları gibiydim şimdi sesi kısılmış yorgun bir bülbülüm tükettim şarkıları dikkatle söyleyerek Bitirdim Bir kenara bıraktım lavtayı..'
hazırlıkta call of the wild isimli kıtabını okumamız mecburi tutulmus olan yazar. Ve ayrıca okurken karabasanların sizi sabah sabah basmasına sebebiyet veren,can sıkan ve sınır eden olayların,karısık adamların oldugu benı en cok bunaltan kıtap olma ozellıgı tasıyan roman.
intihara aşık yazar...Martin Eden'da kendisini anlatıyor zannedersem. Aynı zamanda 'Vahşetin çağrısı','Beyaz Diş' gibi eserlerinde kurtlara köpeklere kafayı takmış bir adam.Ama tema olarak hep sevgiyi kullanmış.
Her hikayesinde bambaşka boyutlarda seyahat eder, bambaşka maceralar yaşarım.. Beyazdiş'i okuduktan sonra bir süre geçmesi gerekti yaşama dönmem için..
iyilik,köpeğin önüne bir kemik atmakta değildir.iyilik,en az köpek kadar aç olduğunda,kemiği onunla paylaşmaktadır. jack london(demiryolu serserileri) o gerçekten de bu iyiliği yapabilecek nadir insanlardandır.benim onurlu,zeki,özgür ruhlu,maceraperest,komünist adamım.önünde saygıyla eğiliyorum.
o bir edebiyat serserisi ve öyle bir serseri ki insanların en iyi si en güzelinden biri o romanların martın edeni o işçilerin demir ökçe deki ernest everhardı o beyaz dişin hayvanı vahşetin çahrısındaki vahşi insan o amerikalıların hırçın çocuğu o tam bir başyapıt sanırım onun için bu kadar yorum yeter ama son söylemek istediğim buradan tüm yazar ve yazar olmaya heveslenen insanlara söylüyorum martın edeni okumadan yazarlığa aday olmayı aklınızdan geçirmeyin ve dünyaya gülümsyerek veda etmiş bir yazar.
Jack London ve Sosyalizm / Grubum yakında
görücüye çıkar kanımca :)
O bir Sosyalist,
o Sosyalist Partilere üye olmuş bir yazar...
'Dişisine kötü davranan tek hayvan insandır' sözünün sahibi, tüm zamanların en çok okunan romancısı Jack London...
beyaz diş gibi bir köpek bulamadım hala) jack amca öyle bir anlattı ki hala ruyalarım da
Hangimiz Martin Eden değiliz? !
orta okulda tanıştığım okumayı sevdiren yazar
Pek çok eseri hayatımda önemli yer edinmiştir; Demir Ökçe, Martin Eden, Ay Vadisi, Yanan Günışığı, Cinayet Şirketi, Kız Kar ve Kan,.. vb.
ancak hepsinin yanında bir kitap var ki; benim için hepsinden özeldir:
'VAHŞETİN ÇAĞRISI' beni Jack London'la tanıştıran kitaptır ve beni ona aşık eden kitaptır..
'En sevdiğiniz yazar' sorusuna tereddütsüz verdiğim yanıt..
Demir Ökce kitapligimin baskösesindedir..
dişisine kötü davranan tek hayvan insandır...jack london...
onu seviyorum
“İnsanlık tarihi baştanbaşa sömürenlerle sömürülenlerin kavgasıyla dolu… Darvin’in incelemeleri nasıl insanoğlunun gelişimini gösteriyorsa, sınıflar arasındaki bu kavganın tarihi de, bizlere iktisadi uygarlığın gelişimini göstermektedir.”
Jack London
“Martin Eden benim. Martin Eden bireyci olduğu için öldü, bense sosyalist olduğum, toplumcu bir düşünceye sahip olduğum için hayattayım.”
Jack London
jack london...bana hatırlattığı tek şey martin eden olağanüstü bi yapıt...şiddetle tavsiye ediyom mutlaka okuyun..sonra beyaz diş ve yanan gün bunlarıda okudum diğer eserlerinide okucam inş...mükemmel bi yazar deneyin :) :)
Serüven duygusunu en iyi veren yazarlardan... Köpekleri onun kadar iyi tanıyan ve anlatan bir yazar bilmiyorum.
bitirdim
bir kenara bıraktım lavtayı
mor yoncalar arasında
salınıp duran gölgelerde,
şarkılarda
bitecek yakında
Bitirdim
bir kenara bıraktım lavtayı
çiy düşmüş çalılar arasında
seher vakti öten
ardıç kuşları gibiydim
şimdi sesi kısılmış
yorgun bir bülbülüm
tükettim şarkıları
dikkatle söyleyerek
Bitirdim
Bir kenara bıraktım lavtayı..'
martin eden i ağlamaktan doğru düzgün okuyamıştım. sonra bida okudum, sonra bida, sonuç hala okuyorum.......... :))
taptığım adam
Kızıl veba...
martin eden ile anımsadığım varlık türü.
hazırlıkta call of the wild isimli kıtabını okumamız mecburi tutulmus olan yazar. Ve ayrıca okurken karabasanların sizi sabah sabah basmasına sebebiyet veren,can sıkan ve sınır eden olayların,karısık adamların oldugu benı en cok bunaltan kıtap olma ozellıgı tasıyan roman.
bi kitabını okudum ama adı neydi yaaaa....
intihara aşık yazar...Martin Eden'da kendisini anlatıyor zannedersem.
Aynı zamanda 'Vahşetin çağrısı','Beyaz Diş' gibi eserlerinde kurtlara köpeklere kafayı takmış bir adam.Ama tema olarak hep sevgiyi kullanmış.
Her hikayesinde bambaşka boyutlarda seyahat eder, bambaşka maceralar yaşarım.. Beyazdiş'i okuduktan sonra bir süre geçmesi gerekti yaşama dönmem için..
Martin Eden.. Bireysel kurtuluşun en güzel kanıtı..
iyilik,köpeğin önüne bir kemik atmakta değildir.iyilik,en az köpek kadar aç olduğunda,kemiği onunla paylaşmaktadır.
jack london(demiryolu serserileri)
o gerçekten de bu iyiliği yapabilecek nadir insanlardandır.benim onurlu,zeki,özgür ruhlu,maceraperest,komünist adamım.önünde saygıyla eğiliyorum.
illaki demir ökçe
hem amerikalı hem komünist hem iyi yazar daha ne olsun....
call of wild
beyaz diş
o bir edebiyat serserisi ve öyle bir serseri ki insanların en iyi si en güzelinden biri o romanların martın edeni o işçilerin demir ökçe deki ernest everhardı o beyaz dişin hayvanı vahşetin çahrısındaki vahşi insan o amerikalıların hırçın çocuğu o tam bir başyapıt sanırım onun için bu kadar yorum yeter ama son söylemek istediğim buradan tüm yazar ve yazar olmaya heveslenen insanlara söylüyorum martın edeni okumadan yazarlığa aday olmayı aklınızdan geçirmeyin ve dünyaya gülümsyerek veda etmiş bir yazar.