Erguvan yağmuru başladığında Pembemsi çiçekler, eflatuna karıştığında İstanbul'un gözyaşları Erguvan çiçekleriyle barıştığında İSTANBUL'da ERGUVAN'lar AÇARKEN Sevmiştim Seni Yüreğimin tam orta yeri Sensizlik de arıyor seni İstanbul ağlıyor, giden her sevgili gibi Yüzün, ellerin, tenin Prangalar vurulmuşcasına tutsak Sonra alışıldık duygu kaplıyor bedenimi Kızıl akşamlarda özlemek seni Kavuşmayı beklemek her terkedilen gibi İSTANBUL'da ERGUVAN'lar AÇARKEN Sevmiştim Seni. Nerden bilirdim, bir sabah ansızın terkedeceğini Kardan şehrin çocukları olduk Hayallerimizde hazanız şimdi Yazların hatırasında kalan çehreni Bulmak için Eflatun bir ışık Yeditepe'de akislerle dolanıyor Beyhude geçen ömrümüze İstanbul ağlıyor Erguvanların kokusunu yavaşca içime çekiyor 'HOŞGELDİN,HOŞGELDİN' diyorum İSTANBUL VE SANA…………………….
İstanbul = Şahsi Tarihimin kayıtlı olduğu kara kaplı kitap... ...gibi.... İçinde güzel ebru desenleri, minyatür resimleri, kenar süsleri de var bazı sayfalarda yağ lekeleri, mürekkep damlaları, yanıklar da... Bazı sayfalar buruşuk, sararmış, bazı sayfalar ise henüz yepyeni, taptaze, tertemiz görünüyor. Bazı sayfalarını silip yeniden resimlemek ve yazmak mümkün. Oysa bazı sayfalar sanki PVC kaplanmış gibi ne yapsan düzeltilemez...
* * * * * * * * * * * * * * * * * *
Şahsi Tarihim sende Kayıtlı
...Sade, o masmavi, kopkoyu akan su ve kenarındaki üç beş yeşillik değil erguvani bir kaç dalım var Rumeli Hisarında
Martılar var bir de simidimi paylaşan Güvercinler, dostlarım Beyazıt Meydanında
Vapurda eski birinci- yeni açık koltuklar Fotoğraf sergileri, fuarlar, vitrin bakmalar...
Kitap raflarında dolaşan elim Uzun zamandır beklediğim film
Pazar kahvaltıları deniz kenarında Penye beğenmeler Salı Pazarında
Ama asıl seni özledim, çocukluk tarihim! Senden ayrılık zulüm... güzel Istanbul'um!
Sen benim en unutulmaz şiirim, Çizdiğim en güzel resim, duyduğum en güzel isim.
Yüreğimin içinden akıp duran nehir, doğup büyüdüğüm şehir.
Yaşamasam da seni doyasıya, gelmemişsem de aylardır Şahsi tarihim sende kayıtlıdır!
Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi taşa Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğru Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti
Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı
Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bir karadelik Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik
Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı
Ah İstanbul İstanbul olalı Hiç görmedi böyle keder Geberiyorum aşkından Kalmadı bende gururdan eser
Istanbul, oynak ve KIvrak kalcali kadin... Istanbul dunyada hic bir sehir yoktur ki uzerine, adina bu kadar cok siir yazilmis olsun.... Istanbul gece, Istanbul gunduz... Istanbul aydinlik, Istanbul karanlik... Ne onunla ne onsuz olunmayan sehir.. Simdi Istanbulda Olmak Vardi anasini satimmm (M. Demirag) Hollanda' dan Istanbula Ozlem ve sevgilerimle... Yavuz Nufel
korkunç bir şehir..yaşanılamaz...insan resmini bile görünce ister istemez tiksiniyor.nüfusu 15 milyona dayanmış bu koca köyde her türlü rezalet kol geziyor.tek güzelliği doğası ve tarihi..onun dışında avrupa'nın ve türkiye'nin en iğrenç şehri...
bilinmezki şehrin her yeri yok olmuş hayalerle gizli.bilinmezki her sokagında bir acı,bi gözyeşı en önemlisi aşk acısı çekenler.belki bir sabah kalktıgında gördügün ilk ışık senin için harika şeyler hatırlatır ama istanbul okadar acımasızkii seni şehrin ışıklarında yok ederken dogan günün ışıklarını fark etmezsin bile.geçmişe baktıgında sacede hüzün görürsün çünkü istanbul kimseyi mutluluk gözyaşlarıyla barındırmamıştır.sevgiyi,acımasızlıgı,gözyaşıyı ögretir insanlara.her batan günün ardında bir mutsuzluk ışıgı dogacak diye korkarak yastıga başını koymayı ögreti.burda selam okadar kolay alınmıyo.kimse kimsenin yüzüne bakmıyo,ama selam verenlerede hayır denilmiyo.asla istanbulun acımasızlıgına yenilmeyenler bunu çok güzel beceri bence.......böyle bişey yazdım umarım bi mahsuru yoktur.ama bunlar gereckler bence.
öyle bir şehir ki...yaşayanlarını isteseler de istemeselerde büyüsüne ortak eder...
tılsımlı şehir...yeryüzünde böyle şehirler tarih içinde oldu mu bilemem ancak bu topraklar insanı farklı bir insan eder...üzerinde salınan bedenler şanslıdır... gök kubbesinde gözlerine maviler dolduranlar,martıların kanatlarından gözbebeklerine yaldızlar nasiplenmiş olanlardır...
doğduğumdan beri yaşadığım yegane şehir.dışardan gelen çoğu insana rüya gibi gelen benimse artık sıradan görmeye başladığım. yok cannııım o kadar da dğl haksızlık etmeyelim şimdi allah için güzel şehir. istanbul benden büyüüük onla başa çıkamam küçüüücüüük ellerimle seni geri alamam.aklıma geldi de.
insanı hem ağlatan hem güldüren, her zıt duyguyu doruğuna kadar çıkarıp da dengeleyen, depresyon noktasına getirip de insanı anında dinginleştiren, dünyanın kalbi. hep söylediğim bir şey vardır: Ankara Türkiye'nin beyni, evet ama İstanbul Türkiye'nin kalbidir ve bir insanın beyni durursa yaşar, fakat kalbi durursa o insan ölür
ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar içimde tüten bir şey hava renk eda iklim o benim zaman ve mekan aşıp geçmiş sevgilim çiçeği altın yaldız suyu telli pulludur ay ve güneş ezelden iki istanbulludur denizle toprak yalnız onda ermiş visale ve kavuşmuş rüyalar onda onda misale
istanbul benim canım vatanım da vatanım istanbul istanbul
İstanbul yedi tepeli şehir.Asla taşı toprağı altın olmamıştır olmayacaktırda kanmayın ey şnsanlar.
İstanbul=Erguvan Yağmuru
Erguvan yağmuru başladığında
Pembemsi çiçekler, eflatuna karıştığında
İstanbul'un gözyaşları
Erguvan çiçekleriyle barıştığında
İSTANBUL'da ERGUVAN'lar AÇARKEN
Sevmiştim Seni
Yüreğimin tam orta yeri
Sensizlik de arıyor seni
İstanbul ağlıyor, giden her sevgili gibi
Yüzün, ellerin, tenin
Prangalar vurulmuşcasına tutsak
Sonra alışıldık duygu kaplıyor bedenimi
Kızıl akşamlarda özlemek seni
Kavuşmayı beklemek her terkedilen gibi
İSTANBUL'da ERGUVAN'lar AÇARKEN
Sevmiştim Seni.
Nerden bilirdim, bir sabah ansızın terkedeceğini
Kardan şehrin çocukları olduk
Hayallerimizde hazanız şimdi
Yazların hatırasında kalan çehreni
Bulmak için
Eflatun bir ışık
Yeditepe'de akislerle dolanıyor
Beyhude geçen ömrümüze
İstanbul ağlıyor
Erguvanların kokusunu yavaşca içime çekiyor
'HOŞGELDİN,HOŞGELDİN' diyorum
İSTANBUL VE SANA…………………….
o masmavi denizi bidaha görmek için neler vermezdim ki...
İstanbul = Şahsi Tarihimin kayıtlı olduğu kara kaplı kitap...
...gibi....
İçinde güzel ebru desenleri, minyatür resimleri, kenar süsleri de var bazı sayfalarda yağ lekeleri, mürekkep damlaları, yanıklar da...
Bazı sayfalar buruşuk, sararmış, bazı sayfalar ise henüz yepyeni, taptaze, tertemiz görünüyor. Bazı sayfalarını silip yeniden resimlemek ve yazmak mümkün. Oysa bazı sayfalar sanki PVC kaplanmış gibi ne yapsan düzeltilemez...
* * * * * * * * * * * * * * * * * *
Şahsi Tarihim sende Kayıtlı
...Sade, o masmavi, kopkoyu akan su
ve kenarındaki üç beş yeşillik değil
erguvani bir kaç dalım var Rumeli Hisarında
Martılar var bir de simidimi paylaşan
Güvercinler, dostlarım Beyazıt Meydanında
Vapurda eski birinci- yeni açık koltuklar
Fotoğraf sergileri, fuarlar, vitrin bakmalar...
Kitap raflarında dolaşan elim
Uzun zamandır beklediğim film
Pazar kahvaltıları deniz kenarında
Penye beğenmeler Salı Pazarında
Ama asıl seni özledim, çocukluk tarihim!
Senden ayrılık zulüm... güzel Istanbul'um!
Sen benim en unutulmaz şiirim,
Çizdiğim en güzel resim,
duyduğum en güzel isim.
Yüreğimin içinden akıp duran nehir,
doğup büyüdüğüm şehir.
Yaşamasam da seni doyasıya,
gelmemişsem de aylardır
Şahsi tarihim sende kayıtlıdır!
Gül Ozan
Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi taşa
Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğru
Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti
Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti
Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık
Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı
Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik
Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bir karadelik
Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik
Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık
Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı
Ah İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum aşkından
Kalmadı bende gururdan eser
Istanbul, oynak ve KIvrak kalcali kadin... Istanbul dunyada hic bir sehir yoktur ki uzerine, adina bu kadar cok siir yazilmis olsun....
Istanbul gece, Istanbul gunduz... Istanbul aydinlik, Istanbul karanlik...
Ne onunla ne onsuz olunmayan sehir..
Simdi Istanbulda Olmak Vardi anasini satimmm (M. Demirag)
Hollanda' dan Istanbula Ozlem ve sevgilerimle...
Yavuz Nufel
korkunç bir şehir..yaşanılamaz...insan resmini bile görünce ister istemez tiksiniyor.nüfusu 15 milyona dayanmış bu koca köyde her türlü rezalet kol geziyor.tek güzelliği doğası ve tarihi..onun dışında avrupa'nın ve türkiye'nin en iğrenç şehri...
Binbir direkli Haliç'inde akşamlar
Adalarında bahar Süleynaiye'nde güneş
Ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri
İstanbul
Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla, köprülerinle, meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul
Tophane'nin karanlık sokaklarında
Koyun koyuna yatan çocuklarınla bekle
Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi
İstanbul
Haramilerin saltanatını yıkacağız
Bekle o günler gelsin gelsin İstanbul
Sen bize layıksın bizde sana İstanbul
İstanbul
Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla köprülerinle meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul
bilinmezki şehrin her yeri yok olmuş hayalerle gizli.bilinmezki her sokagında bir acı,bi gözyeşı en önemlisi aşk acısı çekenler.belki bir sabah kalktıgında gördügün ilk ışık senin için harika şeyler hatırlatır ama istanbul okadar acımasızkii seni şehrin ışıklarında yok ederken dogan günün ışıklarını fark etmezsin bile.geçmişe baktıgında sacede hüzün görürsün çünkü istanbul kimseyi mutluluk gözyaşlarıyla barındırmamıştır.sevgiyi,acımasızlıgı,gözyaşıyı ögretir insanlara.her batan günün ardında bir mutsuzluk ışıgı dogacak diye korkarak yastıga başını koymayı ögreti.burda selam okadar kolay alınmıyo.kimse kimsenin yüzüne bakmıyo,ama selam verenlerede hayır denilmiyo.asla istanbulun acımasızlıgına yenilmeyenler bunu çok güzel beceri bence.......böyle bişey yazdım umarım bi mahsuru yoktur.ama bunlar gereckler bence.
istanbul... sevdaların şehri... Zor ama güzel mekan... seviyorum seni İstanbul ve özlüyorum...:(
beni heyecanlandıran, bi o kadar da ürküten şehir...
güzel=çirkin, iyi=kötü gitmeden sözcüklerle yaşanılan şehir
Ben de gideyim, İstanbul. Sen kal.
gemiler sensiz gitsin bırak...
gidiyorum...
beni koyup gitme desen düşünürdüm ama:((
Şiir, Vedat Türkali'nin, müzik Onur Akın'ın. Her zaman coşkuyla söylediğimiz bir şarkı.
varoşlarla saltanatlar yanyana koyun koyuna.
Şehirlerin ölümsüz kraliçesi!
taşı toprağı zehir istanbul
kopamadım istanbul kopamadım senden. ne senden nede güzellerden.
payitaht
öyle bir şehir ki...yaşayanlarını isteseler de istemeselerde büyüsüne ortak eder...
tılsımlı şehir...yeryüzünde böyle şehirler tarih içinde oldu mu bilemem ancak bu topraklar insanı farklı bir insan eder...üzerinde salınan bedenler şanslıdır... gök kubbesinde gözlerine maviler dolduranlar,martıların kanatlarından gözbebeklerine yaldızlar nasiplenmiş olanlardır...
Sendeyim...
doğduğumdan beri yaşadığım yegane şehir.dışardan gelen çoğu insana rüya gibi gelen benimse artık sıradan görmeye başladığım.
yok cannııım o kadar da dğl haksızlık etmeyelim şimdi allah için güzel şehir.
istanbul benden büyüüük onla başa çıkamam küçüüücüüük ellerimle seni geri alamam.aklıma geldi de.
yıldızları göstermeyen istanbul........
fatih
yaşadığım,
ama yaşadığım kazan...
insanı hem ağlatan hem güldüren, her zıt duyguyu doruğuna kadar çıkarıp da dengeleyen, depresyon noktasına getirip de insanı anında dinginleştiren, dünyanın kalbi. hep söylediğim bir şey vardır:
Ankara Türkiye'nin beyni, evet ama İstanbul Türkiye'nin kalbidir ve bir insanın beyni durursa yaşar, fakat kalbi durursa o insan ölür
ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar
içimde tüten bir şey hava renk eda iklim
o benim zaman ve mekan aşıp geçmiş sevgilim
çiçeği altın yaldız suyu telli pulludur
ay ve güneş ezelden iki istanbulludur
denizle toprak yalnız onda ermiş visale
ve kavuşmuş rüyalar onda onda misale
istanbul benim canım
vatanım da vatanım
istanbul
istanbul
kız dediğin istanbul gibi olmalı fethi zor fatihi tek
en iyi - en kötü