- Yarı miras hakkı (Nisa Suresi 11) , - Yarı şahitlik hakkı (Bakara Suresi 282) , - Dayak yeme ve itaat hakkı (Nisa Suresi 34) , - Çocuk yaşta evlendirilme hakkı (Talak Suresi 4) , - Hulle hakkı (Bakara Suresi 230) , - Kumalık hakkı (Nisa Suresi 3) . ... ...
İslamiyeti her fırsatta karalamak için fırsat kolayanlara derim ki; Din özellikle islamiyet acizlik değildir, islamiyet geriliği emretmez, bilimi ve teknolojiyi reddetmez. Bunu şu andaki müslümanların durumuna bakarak söylemek en azından insafsızlıktır. Şu andaki müslümanların içinde bulunduğu durum ile islamiyeti bağdaştırmayınız, unutmayın ki bu gün müslümanlar iyi durumda değillerse bu kendi dinlerini gereği anlayamamak, yaşayamamaktan kaynaklanmaktadır. Zira sahabe döneminde, yada Selçuklu ve Osmanlı döneminde her konuda buna bilimde dahil dünyaya hükmeden islamdı. Lütfen bu günkü manzaraya bakıp insafsızlık yapmayın. . Hastanede hasta yatağında ızdırap içinde yatan bir insana bakıp, bu adam doğduğundan beri böyle hasta ızdırap ve çile içinde diyebilirmisiniz? Belli ki o hasta, bir NEDEN'den ötürü o duruma düşmüştür, o hastalığından önce senin benim gibi sağlam bir insandı. Şimdi bu durumda olması, onun hep başından beri böyle olduğunu göstermez.. .
İlhan Arsel İslam dini konusunda görüş belirtecek son kişidir. Görüşleri bellidir. İslam düşmanı bir ancak cımbızla seçilmiş hadis ve ayetleri kendi yorumlarını katarak anlatır, o da bunu yapmıştır, tüm eserlerinde.
Verdiğin örnekleri herkes heryerde anlattı ama işine böyle bilmek geliyor. Ben uzun uzun yazmayacapğım, olabildiğince öz ve kısa yazacağım.
Kadının islamdan önce hiç tanıklık hakkı yoktu. İki kadınında olsa tanıklığına olanak sağlanmıştır. İslamdan önce, Mirasta kadınnın hiç hakkı yokken, erkeğin yarısı kadar miras hakkı tanınmıştır. İslamdan önce, sayısız kadın erkek tarafından; MAL gibi alınıp satılırken, istendiği zaman kapı önğüne konurken, en fazla 4 kadınla EVLENİLEBİLECEĞİ belirtilmiş AMA TEK EŞLİLİĞİN TERCİH EDİLMESİ tavsiye edilmiştir.
AYRICA: Verilen bu haklar asla geri dönülmeyecek ASGARİ KADIN HAKLARIdır. yani sen mirasın üçte ikisini kadına bırakacağım dersen bu islamın ruhuna ters değildir. Tıpkı zekat ta olduğu gibi, islam malın 40 ta birini vermemizi emreder ama sen istersen malın yarısını zekat olarak dağıt bu islama ters değil bilakis özüne daha uygun bir davranıştır.
Günümüzde en çok konuşulan konulardan birisi de kuşkusuz islamda kadın hakları.
Söylenenler bizi aydınlatmaktan ziyade kafalarımız karıştıryor.Galiba unutulan şu;
İnsanları yaratan hak ve sorumluluklarını yaratılışlarına uygun olarak bildiren bir sahipleri var.. Tek yol yaratıcımızın tayin ettiği bu hak ve sorumluluklarımızı öğrenip, gereğini yerine getirmek, farklılık ve üstünlük değildir.
Erkekelr ve kadınlar insan olarak birbirlerine eşittirler ama cinsiyet olarak birbirlerinden farklı ve kendilerine has özelliklere sahipler. bu farklılıklar kişilerin isteğine bırakılmamış, tamamen Allah'ın dilemesi ve yaratması ile meydana gelmiştir. Hiç birimizcinsiyetimiz konusunda bir tercihte bulunmadık. Yüce rabbimiz bu gerçeği Hucurat suresi / 13' te şöyle açıklamaktadır;
^^ Ey insanlar...! doğrusu biz, sizi bir erkekle bir kadından yaratıp, birbirinizi tanıyıp bilesiniz diye kavimlere ve kabilelere ayırdık. Bilmelisiniz ki, Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır.^^
Evet bizleri kadın - erkek ayrı ayrı soy sop olarak yaratan Allah, hak ve sorumluluklarımızı yaradılış özeliklerimize göre düzenledi.Hiçbir erkek veya kadın, Allah'ın kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları ve hakları kulanarak kendini üstün göremez, eşine ve çocuklarına eziyet edemez.. Böyle birşey Allah'ın razı olamayacağı kötü bir davranıştır.Eşlerden herbirinin fıtratlarının gereği yerine getirdiği birliktelikler, dünya hayatında huzur, ahiret hayatında da ebedi saadet olarak devam eder. Dinimizin hükümleri, insanın fıtratı ile kesinlik çelişmez.Zira yüce Allah islam ve fıtrat kelimelerini aynı anlamda kullanmıştır. Dolayısıyla islamın hiçbir hükmü, insanlar arasında eşitsizliğe yol açmak ya da kimilerini daha üstün kılmaya yönelik değildir. Üstünlük her şeyiyle muhtaç bir varık olan (hem erkek hem kadın) insanın değil, sadece yoktan var eden hiç birşeye muhtaç olmayan Allah'a aittir.
İnsanların üstünlüğüne gelince, Ayet-i Kerimeyi tekrar hatırlatayım, ^^ Bilmelisiniz ki Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır ^^ buyurmaktadır.
neden 1\4 düşünüldü mü acaba...erkeklerden..onların zaaflarından kaynaklanan ilişkiyi meşru yaşama hakkı......şuan yaşanan hayat tarzına bakacak olusak 1\5, 1\10,1\15.......umarım açıktır...bir bayan hangisini tercih eder....
bu hakları bilen kadınlar kendilerine kat kat değer biçiyorlar....çünkü kadınlara verilen haklar o kadar değerlidir ki......tek görevi hamile kalınca bebeğini dünyaya getirmek..... yani şuan kadınların sırtına yüklenen hiç bir sorumluluk kadına ait özel dinsel görev değildir....bunu yapıyorsa sadece Allah rızası için yapar...
kardeşlerim ben hatım indirmedim tabii ama iki kutsal kitabıda(tevrat-incil beraberdir) okudum defalarca..ne yazdığımı iyi biliyorum.lafımın nerye gittiğinide..bilgi sahibi olmadan asla yorum yapmam.miras hukuku şahitlikten ibaret değil zaten..incil ve hristayanlık ile görüşlerimi belli ettim zaten...sorun bu ayetlerin yorumlanması o döneme aittir deyip bir kenara mı bırakılacak yoksa kati devamlılık mı şerri hukuk tartışmaları bundan değilmi..din bilgilerinin tartışmalarıda bu nedenle saygılar
ama 'yoktur' diyorsun. çok büyük bir iddia bu. yok=hiç manasına gelir. eğer birisi kalkıp sadece 1 tanede olsa böyle bir hakkın varlığını ispatlarsa sana sözün havada kalır. erkeğe 2 kadına 1 diyebilirsin mesela bu dindir kuraldır tepkim sana değil benim tepkim duygusal davranıp 'yoktur' kelimesini dillerine pelesenk edenlere.. hassas mevzû bunlar.. bulandırmayın. konuşacaksanızda araştırıp konuşun lütfen..
çok uzun mesele ama araştırırsak islamda kadınla ilgili ayetler ve başlı başına onlara inmiş ayet açıkça belirtillir.Bu gücenme darılma inkar yolu değil..gerçek.miras hukuku,dayak vs...inanç bir bütündür tartışılamaz.şüphe edildiğinde inançın dışına çıkılır..saygılarımla
'yoktur' şüphesiz her inkarın bir ispata ihtiyacı vardır. bir şeyin olmadığını iddia eden kişi olmadığını ispatlamak zorundadır. buyrun bu hakların olmadığını ispatlayın bize.. 'yoktur' demek öyle kolay değil. aksi takdirde 'k.kasım' rumuzlu arkadaş senin hiçbir sözünü kâle almayacağım.ispat lütfen..
islamda kadın hakları bu dinin kitaplarında yazan biçimdedir. onun bunun anlatmasıyla islam dinin kuralları oluşmaz. islamla ilgili bir çok konuda önyargı olduğu gibi bu konuda da vardır. ülkemizde çok sık gördüğümüz başlık parası, babanın kızını zorla vermesi, kocanın kadını şiddetli dövmesi, islamda bulunan kurallardan değildir. dini kitaplarımızda böyle şeyler olmadığı gibi başkaları tarafından uydurulagelmiştir. konu sadece aşşağıda annlattığım şekilde de değildir. bu konu oldukça derin bir mevzudur ve olanca araştırma gerekmektedir...
-islamiyet, kadınlara çok geniş haklar tanımıştır.
-ehl-i sünnet vel cemaat'in büyük imamı ebu hanife hazretlerine göre, kimse onları, istemedikleri biriyle evlendiremez. Onların rızası hilafına nikah kıyılamaz.
-kızlar ve kadınlar da ana babalarının miraslarından pay alırlar.
-erkekler gibi, kadınlar da ana meşru işleri kendi adına icra edebilirler. yani kadın isterse müftü olabilir, isterse ve ehilse ordulara kumandan olabilir. dokor, mühendis, avukat, hukuk alimi, noter, eczacı, kimyager, öğretmen, memur, esnaf, tüccar işçi.... olabilir. ancak hassasiyeti sebebiyle ceza hakimi, olmasına, erkeğin reislik hakkını kollamak üzere erkeklere imam olmasına izin verilmemiştir.
-islamda kadınlar ticaret yapabilirler, mal mülk edinebilirler, mukaveme akdedebilir, senet alabilir, verebilirler, kendi mallarını kendileri yönetebilirler.
-islam'da kadınlar, kocalarından bağımsız olarak kendi malları ve mülkleri,üzerinde idare ve tasarruf hakkına sahiptirler. kimse onları bu haklarından mahrum edemez. Erkekler, kadınlarının tam izni ve rızası olmadıkça, onların mallarına, mülklerine ve paralarına asla el süremezler.
- şu husus çok mühimdir ki, islamda kadın ailenin iktisadi geçiminden sorumlu değildir. bu sebepten, kadın istemedikçe hiçkimse onun malını, mülkünü, parasını ve kazancını tasarruf edemez. ama kadın dilerse, kendi hür iradesi,ve gönül rızası ile ailenin geçimine destek olabilir ve kocasına yardım edebilir, borç ve hediye verebilir. bu konuda islam kadını tamamı ile bağımsızdır. koca, karısının malına, mülküne, parasına, ve kazancına, zorla veya baskı ile el koymaya kalkışırsa dinimize göre zulmatmiş olur, gasıp ve hırsız durumuna düşer. böylece yanlız günah işlemekle kalmaz, kadın, şikayetçi olursa, hukukende tecziye edilir.
-islamda kadın ilim yapmak, dinini öğrenmek, yaşamak ve kenidini geliştirmek, kendi huzurunu temin etmek bakımından, erkekler ile aynı haklara sahip olduğundan, kocası tarafından, kendi haklarını ihmal pahasına, ev işlerini yapmaya zorlanamaz. kadın isterse, kocasına ve çocuklarına sevgisine binaenev işlerini yapabilir. aksi halde, koca, şayet maddi durumu elveriyorsa, ev işlerini görmek ve hatta çocuklara bakmak üzere, başkalarını ücretini vererekvazifelendirmek zorundadır. kadın bebeğini emzirmek üzere, kocasındansüt anne bulmasını bile isteyebilir. ancak, kocanın bu işi yapmaya gücü ve imkanı yetmiyorsa, ana kendi bebeğini kendi emzirmek zorundadır.
-kısaca müslüman kadın, ev işlerini, bir mecburiyetle değil, tamamı ile bir ibadet zevki ile yapandır. O kendini evine, kocasına, ve çocuklarına, allah rızası için vakfederken, tam bir ibadet şuuru ve huzuru içinde hareket eden bir fazilet abidesidir. acaba islamdan başka hangi din ve ideolojide bu derece değer biçilmiştir.
-islamda kadın, din ve dünyasını kurtarmak, her iki dünyada mesut olmak için erkeklerle aynı haklara sahiptir. bu sebepten kadın, din ve dünyası için gerekli olan meslekleri ve sanatları öğrenmek, muhtaç olduğu ilimleri elde etmek için çalışabilir. yüce peygamberimiz: ilim öğrenmek, her kadın ve erkek müslümana farzdır diye buyurmuşlardır. kadın ve erkek bütün müslümanlar, yüce ve mukaddes kitabımız kuran-ı kerim in şu ayetini sık sık tekrarlamalıdırlar:
ben cahillerden olmaktan sana sığınırım. bakara:67
seyyid ahmet arvasi
islam ilm-i-hali.......... kitabın devamında daha ayrıntılı olarak islamda kadın hakları ayrılmıştır ben bu kadar yazabildim)
Bu doğrultuda Allah Kuran ayetlerinde tüm hitapları kadına ve erkeğe birarada yapmakta ve her ikisinin de aynı sorumluluklara sahip olduklarını hatırlatmaktadır. Kuran'da bu şekilde pek çok ayet yer almaktadır. Allah Kuran'da, 'Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.' (Nisa Suresi, 124) ayetinde, samimi iman ettiği sürece, kişinin kadın ya da erkek olmasının hiçbir önemi olmadığını, hiçbir haksızlığa uğramaksızın, mutlaka Allah'ın rahmeti ve cenneti ile karşılık göreceğini hatırlatmıştır
Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler. (Mümin Suresi, 40)
Allah, Kuran'da müminlere olduğu gibi, inkar edenler hakkında bilgi verirken de kadınlara ve erkeklere aynı şekilde hitap etmektedir. Allah, inkar eden kadınlar ile inkar eden erkeklerin, münafık kadınlar ile münafık erkeklerin ve müşrik kadınlar ile müşrik erkeklerin de ahiret gününde aynı şekilde karşılık göreceğini, cinsiyetlerinden dolayı farklı bir durum ile karşılık görmeyeceklerini bildirmektedir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
Münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar. Onlar Allah'ı unuttular; O da onları unuttu. Şüphesiz, münafıklar fıska sapanlardır. (Tevbe Suresi, 67)
Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır. (Tevbe Suresi, 68)
Şundan ki: Allah, münafık erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve müşrik kadınları azablandıracak; mü'min erkeklerin ve mü'min kadınların tevbesini kabul edecektir. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Ahzab Suresi, 73)
Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür. (Fetih Suresi, 6)
Allah'ın Kuran'da bildirdiği gibi, hem dünya hayatındaki imtihanları, hem de ahirette alacakları karşılık bakımından, kadın ve erkek eşit konumdadır.
Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir? (Maide Suresi, 50)
İnsanların cahiliye inançları doğrultusunda ortaya çıkan değer yargılarından biri de, aralarındaki üstünlük anlayışıdır. Yaşamlarını sadece dünya hayatının varlığı üzerine kuran kimi insanlar, kişilere üstünlük ve ayrıcalık kazandıracak olan nitelikleri, dünyevi birtakım değerlerle sınırlandırmışlardır.
İslam ahlakına göre, asıl önemli olan bir insanın kadın ya da erkek olması değil, Allah'a derin bir iman ve Allah korkusuyla bağlanmış olmasıdır. Allah'ın emir ve yasaklarına titizlikle uyması, Kuran ahlakını en güzel şekilde yaşamaya çalışmasıdır. Allah Katında asıl değer görecek olan kişinin bu özellikleri olacaktır. Allah Kuran'da kadın olsun erkek olsun iman eden bir kimsenin sahip olması gereken özellikleri şöyle açıklamıştır:
Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Allah'ın ayette bildirdiği gibi, mümin kadınlar ve mümin erkekler aynı sorumluluklara sahiptirler. Allah'a ibadet etmekle, Kuran ahlakını yaşamakla, insanlara iyiliği emredip kötülüğü engellemekle ve Kuran'da bildirilen tüm emir ve tavsiyelere uymakla yükümlüdürler. Allah Kuran'ın 'Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.' (Enfal Suresi, 29) ayetinde, Allah'tan korkup sakınan her insana, 'doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış' vereceğini vadetmiştir. Bu kişinin kadın ya da erkek olması bu sonucu değiştirmemektedir. Samimiyetine, ihlasına ve imanına karşılık, Allah bir insana hayatın her alanında kendisini doğru yola ulaştıracak, doğru kararlar almasını ve isabetli tavırlarda bulunmasını sağlayacak bir akıl vermektedir. Dolayısıyla akıl, kişinin cinsiyetine göre değil, tümüyle Allah'a olan samimi bağlılığına, yakınlığına ve korkusuna göre gelişmektedir.
Ve onlar: 'Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl,' diyenlerdir. (Furkan Suresi, 74)
... Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap) tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun Katındadır. (Al-i İmran Suresi, 195)
Bir başka ayette ise Allah, 'Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.' (Nahl Suresi, 97) şeklinde buyurarak, erkek ya da kadın, kim olursa olsun, tüm insanların dünyada ve ahirette hiçbir haksızlığa uğratılmadan eksiksiz olarak karşılık göreceklerini hatırlatmıştır.
'Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.' (Hucurat Suresi, 13)
Allah'ın kendisiyle kiminizi kiminize göre üstün kıldığı şeyi (malı) temenni etmeyin. Erkeklere kazandıklarından pay (olduğu gibi) , kadınlara da kazandıklarından pay vardır. Allah'tan onun fazlını (ihsanını) isteyin. Gerçekten, Allah herşeyi bilendir. (Nisa Suresi, 32)
Allah'ın bildirdiği ayetlerden anlaşıldığı gibi, üstünlüğü kadın ya da erkek olmakta, fiziksel güçte ya da başka bir cahiliye kıstasında aramak büyük bir yanılgıdır. Tek üstünlük Allah'ın bize bildirdiği gibi imanın ve takvanın üstünlüğüdür.
Allah Kuran'da 'Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat artırılır ve 'kerim (üstün ve onurlu) ' olan ecir de onlarındır. (Hadid Suresi, 18) şeklinde buyurmaktadır. Bu ayet ile hem erkeklere hem de kadınlara, asıl üstün ve onurlu olan karşılığın Allah'ın bildirdiği ahlakı yaşamakla kazanılacağı hatırlatılmaktadır
evet eşitliğin anlamı kadını erkekle güreştirmek değildir, önemli olan dengedir ki arkadaşımızın altta belirttiği gibi bu denge ancak adalettle sağlanabilir ve Allah insanlara adaletli davranmaları öğütler, bu anlayılış içersinde haklar, kurallar, kanunlar uygulanır, bu açıdan İslam sadece kadının değil her şeyin hakkını gözetir...
İslam'da mutlak manada kadın erkek eşitliği arayanlar malesef hüsrana uğrar. İslam'da adalet önemlidir ve her eşitlik ise adalet değildir. Bu yüzden İslam'da kadın ve erkek arasında hak ve sorumluluklar açısından eşitlik vardır. Yani adalet...
HZ. EYYÜB (AS) KENDİSİNE ASİ OLAN HANIMINI DÖVMEYE KARAR AHDEDER.İYİLEŞİNCE ALLAH AYET İNDİRİR:' ELİNE BİR DEMET ÇİMEN SAPI AL VE ONUNLA VUR! '(SAD:44) .DEĞNEK YERİNE ÇİMEN.!
KUR'AN'DA KADINLARIN SERKEŞLİK ETME TEMAYÜLLERİ HALİNDE, AİLE HAYATINI BİTİRECEK BİR AHLAKİ ZAAFİYET DURUMU HASIL OLUNCA SIRA İLE ÜÇ AŞAMALI BİR AİLEYİ - DOLAYISI İLE TOPLUMU - KURTARMA OPERASYONUNDAN BAHSEDİLİR ( NİSA: 34) :
(SERKEŞLİK; AHLAKİ ZAAFİYET OLDUKTAN SONRA ZATEN BOŞANMA VUKUU BULACAKTIR; DOLAYISI İLE AİLELERİN DAĞILMASININ, FERT ÇOCUK,TOPLUM ÜZERİNDEKİ YIKICI ETKİLERİ ORTAYA ÇIKABİLECEKTİR!)
İSLAM AİLE PARÇALANMADAN,AİLEYİ KURTARMA UMUDU VARKEN ÖNLEM OLARAK ŞU TAVSİYELERDE BULUNUR:
*' NASİHAT ET ': HANIMIN ADININ KÖTÜYE ÇIKMASINDAN,ÇOCUĞUN ANNE ŞEFKATİNDEN MAHRUM KALMASINA,AİLENİN DAĞILMASINA,...OLAYLARA GENEL BAKMASI İÇİN KADINA NASİHATTE BULUNUR ÖNCELİKLE EŞİ...!
* ' YATAKLARI AYIRMA ': KADININ KÖTÜ EĞİLİMLERİNİ ENGELLEMEK İÇİN, PSİKOLOJİK OLARAK, AYRI KALMANIN,YAPTIKLARINI DÜŞÜNMENİN, KÖTÜ EYLEMLERİN SONUCUNU KAVRAYABİLMESİ İÇİN BİR ORTAM HAZIRLANIR.KADIN YALNIZ KALINCA DÜŞÜNÜR,HATASINI ANLAMASI İSTENİR.
* ' AİLE DAĞILMASIN,KADIN-ERKEK-ÇOCUK VE GELECEĞİN TOPLUMU İÇİN SON OLARAK YÜZE OLMAMAK ŞARTI İLE, BELKİ DE OT SAPI İLE (KADIN DÖVÜLÜR DEMİYORUZ, BU DÖVME DEĞİLDİR VE İSLAM'DA YDÖVME YOKTUR,...) KADININ AHLAKİ ZAAFİYET GURURU, KÖTÜLÜĞE YÖNELMİŞ NEFSİ,,İSTEKLERİ KIRILIR VE AİLE DAĞILMADAN SON KURTARMA OPERASYONU GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ OLUNUR!
HALA DURUM ÜMİTSİZ İSE BOŞANMA GERÇEKLEŞTİRİLİR!
Hadis: 'Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin! '
Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, itaata devam eden erkekler ve itaate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar. Allah'a gönülden saygılı erkeler ve saygılı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte bunlar için bağış ve büyük bir mükafat hazırlanmıştır.' (Ahzab Suresi 35)
İslam’da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de eşit derecede Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek de kadın da, yeryüzünü imar etmek ve orada Allah’a kulluk yapmakla sorumludurlar. İslâm’da insanlık ve Allah’a kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadının konumu erkekten farklı değildir
İslam’a göre, bir insan olarak erkeğe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıştır. Buna göre hayat hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, şeref ve onurun korunması, inanç ve düşünce hürriyeti, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatının gizliliği ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur.
İslam, kadına miras hakkı tanımıştır: Küçük olsun, büyük olsun, evli olsun bekar olsun, isterse annesinin karnında bir kız çocuğu olsun, ona her durumdamiras hakkı vermiştir.
İslam eşler arasında hakları tanzim etmiştir: Kadına da erkeğin hakları gibi haklar tayin etmiştir.
CANIM ATAİSTLERDEN OKUMUŞ ONA GÖRE KARAR VERMİŞSİN....BENCE ARAŞTIR....
- Yarı miras hakkı (Nisa Suresi 11) ,
- Yarı şahitlik hakkı (Bakara Suresi 282) ,
- Dayak yeme ve itaat hakkı (Nisa Suresi 34) ,
- Çocuk yaşta evlendirilme hakkı (Talak Suresi 4) ,
- Hulle hakkı (Bakara Suresi 230) ,
- Kumalık hakkı (Nisa Suresi 3) .
...
...
Kuran ayetlerinin tamamında erkeğe hitap edilmiştir. 'Kadınlarınıza söyleyin...' tarzında ifadeler çoktur.
İslâm'ın Allah'ı, kadını kendine muhattap almamıştır.
İslamiyeti her fırsatta karalamak için fırsat kolayanlara derim ki;
Din özellikle islamiyet acizlik değildir, islamiyet geriliği emretmez, bilimi ve teknolojiyi reddetmez.
Bunu şu andaki müslümanların durumuna bakarak söylemek en azından insafsızlıktır. Şu andaki müslümanların içinde bulunduğu durum ile islamiyeti bağdaştırmayınız, unutmayın ki bu gün müslümanlar iyi durumda değillerse bu kendi dinlerini gereği anlayamamak, yaşayamamaktan kaynaklanmaktadır.
Zira sahabe döneminde, yada Selçuklu ve Osmanlı döneminde her konuda buna bilimde dahil dünyaya hükmeden islamdı.
Lütfen bu günkü manzaraya bakıp insafsızlık yapmayın.
.
Hastanede hasta yatağında ızdırap içinde yatan bir insana bakıp,
bu adam doğduğundan beri böyle hasta ızdırap ve çile içinde diyebilirmisiniz?
Belli ki o hasta, bir NEDEN'den ötürü o duruma düşmüştür, o hastalığından önce senin benim gibi sağlam bir insandı.
Şimdi bu durumda olması, onun hep başından beri böyle olduğunu göstermez..
.
Birde sevgili şirine:
İlhan Arsel İslam dini konusunda görüş belirtecek son kişidir. Görüşleri bellidir.
İslam düşmanı bir ancak cımbızla seçilmiş hadis ve ayetleri kendi yorumlarını katarak anlatır, o da bunu yapmıştır, tüm eserlerinde.
Selamlarımla.
Sevgili şirine:
Verdiğin örnekleri herkes heryerde anlattı ama işine böyle bilmek geliyor.
Ben uzun uzun yazmayacapğım, olabildiğince öz ve kısa yazacağım.
Kadının islamdan önce hiç tanıklık hakkı yoktu. İki kadınında olsa tanıklığına olanak sağlanmıştır.
İslamdan önce, Mirasta kadınnın hiç hakkı yokken, erkeğin yarısı kadar miras hakkı tanınmıştır.
İslamdan önce, sayısız kadın erkek tarafından; MAL gibi alınıp satılırken, istendiği zaman kapı önğüne konurken, en fazla 4 kadınla EVLENİLEBİLECEĞİ belirtilmiş AMA TEK EŞLİLİĞİN TERCİH EDİLMESİ tavsiye edilmiştir.
AYRICA: Verilen bu haklar asla geri dönülmeyecek ASGARİ KADIN HAKLARIdır.
yani sen mirasın üçte ikisini kadına bırakacağım dersen bu islamın ruhuna ters değildir.
Tıpkı zekat ta olduğu gibi, islam malın 40 ta birini vermemizi emreder ama
sen istersen malın yarısını zekat olarak dağıt bu islama ters değil bilakis özüne daha uygun bir davranıştır.
Selamlarımla.
kadın dediğin iffetli olacak
islamın emrettiği gibi olacak
günümüzün kadınları
yazıkki onlara
Günümüzde en çok konuşulan konulardan birisi de kuşkusuz islamda kadın hakları.
Söylenenler bizi aydınlatmaktan ziyade kafalarımız karıştıryor.Galiba unutulan şu;
İnsanları yaratan hak ve sorumluluklarını yaratılışlarına uygun olarak bildiren bir sahipleri var..
Tek yol yaratıcımızın tayin ettiği bu hak ve sorumluluklarımızı öğrenip, gereğini yerine getirmek, farklılık ve üstünlük değildir.
Erkekelr ve kadınlar insan olarak birbirlerine eşittirler ama cinsiyet olarak birbirlerinden farklı ve kendilerine has özelliklere sahipler.
bu farklılıklar kişilerin isteğine bırakılmamış, tamamen Allah'ın dilemesi ve yaratması ile meydana gelmiştir. Hiç birimizcinsiyetimiz konusunda bir tercihte bulunmadık.
Yüce rabbimiz bu gerçeği Hucurat suresi / 13' te şöyle açıklamaktadır;
^^ Ey insanlar...!
doğrusu biz, sizi bir erkekle bir kadından yaratıp, birbirinizi tanıyıp bilesiniz diye kavimlere ve kabilelere ayırdık. Bilmelisiniz ki, Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır.^^
Evet bizleri kadın - erkek ayrı ayrı soy sop olarak yaratan Allah, hak ve sorumluluklarımızı yaradılış özeliklerimize göre düzenledi.Hiçbir erkek veya kadın, Allah'ın kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları ve hakları kulanarak kendini üstün göremez, eşine ve çocuklarına eziyet edemez..
Böyle birşey Allah'ın razı olamayacağı kötü bir davranıştır.Eşlerden herbirinin fıtratlarının gereği yerine getirdiği birliktelikler, dünya hayatında huzur, ahiret hayatında da ebedi saadet olarak devam eder.
Dinimizin hükümleri, insanın fıtratı ile kesinlik çelişmez.Zira yüce Allah islam ve fıtrat kelimelerini aynı anlamda kullanmıştır.
Dolayısıyla islamın hiçbir hükmü, insanlar arasında eşitsizliğe yol açmak ya da kimilerini daha üstün kılmaya yönelik değildir. Üstünlük her şeyiyle muhtaç bir varık olan (hem erkek hem kadın) insanın değil, sadece yoktan var eden hiç birşeye muhtaç olmayan Allah'a aittir.
İnsanların üstünlüğüne gelince, Ayet-i Kerimeyi tekrar hatırlatayım, ^^ Bilmelisiniz ki Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır ^^ buyurmaktadır.
http://www.islamustundur.com/konular/islamvekadin.html
neden 1\4 düşünüldü mü acaba...erkeklerden..onların zaaflarından kaynaklanan ilişkiyi meşru yaşama hakkı......şuan yaşanan hayat tarzına bakacak olusak 1\5, 1\10,1\15.......umarım açıktır...bir bayan hangisini tercih eder....
bu hakları bilen kadınlar kendilerine kat kat değer biçiyorlar....çünkü kadınlara verilen haklar o kadar değerlidir ki......tek görevi hamile kalınca bebeğini dünyaya getirmek.....
yani şuan kadınların sırtına yüklenen hiç bir sorumluluk kadına ait özel dinsel görev değildir....bunu yapıyorsa sadece Allah rızası için yapar...
orada bulunan kadınları göz önünde bulundurmazsan yanlış anlarsın...tabi..
kardeşlerim ben hatım indirmedim tabii ama iki kutsal kitabıda(tevrat-incil beraberdir) okudum defalarca..ne yazdığımı iyi biliyorum.lafımın nerye gittiğinide..bilgi sahibi olmadan asla yorum yapmam.miras hukuku şahitlikten ibaret değil zaten..incil ve hristayanlık ile görüşlerimi belli ettim zaten...sorun bu ayetlerin yorumlanması o döneme aittir deyip bir kenara mı bırakılacak yoksa kati devamlılık mı şerri hukuk tartışmaları bundan değilmi..din bilgilerinin tartışmalarıda bu nedenle
saygılar
ey insanlar
'Kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. Siz kadinlari, Allah'in
emaneti olarak aldiniz ve onlarin namusunu kendinize Allah'in emriyle helal kildiniz. Sizin kadinlar üzerinde
hakkiniz, kadinlarin da sizin üzerinizde hakki vardir.
(veda hutbesinden)
ama 'yoktur' diyorsun.
çok büyük bir iddia bu. yok=hiç manasına gelir.
eğer birisi kalkıp
sadece 1 tanede olsa böyle bir hakkın varlığını ispatlarsa sana
sözün havada kalır.
erkeğe 2 kadına 1 diyebilirsin mesela
bu dindir kuraldır
tepkim sana değil benim
tepkim duygusal davranıp 'yoktur' kelimesini dillerine pelesenk edenlere..
hassas mevzû bunlar..
bulandırmayın. konuşacaksanızda araştırıp konuşun
lütfen..
kadının bi hiç olduğu bir toplumda islamın kadına verdiği değeri hakları göz ardı etmek vicdansızlıktır...! !
çok uzun mesele ama araştırırsak islamda kadınla ilgili ayetler ve başlı başına onlara inmiş ayet açıkça belirtillir.Bu gücenme darılma inkar yolu değil..gerçek.miras hukuku,dayak vs...inanç bir bütündür tartışılamaz.şüphe edildiğinde inançın dışına çıkılır..saygılarımla
'yoktur'
şüphesiz
her inkarın bir ispata ihtiyacı vardır.
bir şeyin olmadığını iddia eden kişi
olmadığını ispatlamak zorundadır.
buyrun
bu hakların olmadığını ispatlayın bize..
'yoktur' demek öyle kolay değil.
aksi takdirde 'k.kasım' rumuzlu arkadaş
senin hiçbir sözünü kâle almayacağım.ispat lütfen..
islam da kadınların ve işçilerin hakkı yoktur.......
islamda kadın hakları bu dinin kitaplarında yazan biçimdedir. onun bunun anlatmasıyla islam dinin kuralları oluşmaz. islamla ilgili bir çok konuda önyargı olduğu gibi bu konuda da vardır.
ülkemizde çok sık gördüğümüz başlık parası, babanın kızını zorla vermesi, kocanın kadını şiddetli dövmesi, islamda bulunan kurallardan değildir. dini kitaplarımızda böyle şeyler olmadığı gibi başkaları tarafından uydurulagelmiştir.
konu sadece aşşağıda annlattığım şekilde de değildir. bu konu oldukça derin bir mevzudur ve olanca araştırma gerekmektedir...
-islamiyet, kadınlara çok geniş haklar tanımıştır.
-ehl-i sünnet vel cemaat'in büyük imamı ebu hanife hazretlerine göre, kimse onları, istemedikleri biriyle evlendiremez. Onların rızası hilafına nikah kıyılamaz.
-kızlar ve kadınlar da ana babalarının miraslarından pay alırlar.
-erkekler gibi, kadınlar da ana meşru işleri kendi adına icra edebilirler. yani kadın isterse müftü olabilir, isterse ve ehilse ordulara kumandan olabilir. dokor, mühendis, avukat, hukuk alimi, noter, eczacı, kimyager, öğretmen, memur, esnaf, tüccar işçi.... olabilir. ancak hassasiyeti sebebiyle ceza hakimi, olmasına, erkeğin reislik hakkını kollamak üzere erkeklere imam olmasına izin verilmemiştir.
-islamda kadınlar ticaret yapabilirler, mal mülk edinebilirler, mukaveme akdedebilir, senet alabilir, verebilirler, kendi mallarını kendileri yönetebilirler.
-islam'da kadınlar, kocalarından bağımsız olarak kendi malları ve mülkleri,üzerinde idare ve tasarruf hakkına sahiptirler. kimse onları bu haklarından mahrum edemez. Erkekler, kadınlarının tam izni ve rızası olmadıkça, onların mallarına, mülklerine ve paralarına asla el süremezler.
- şu husus çok mühimdir ki, islamda kadın ailenin iktisadi geçiminden sorumlu değildir. bu sebepten, kadın istemedikçe hiçkimse onun malını, mülkünü, parasını ve kazancını tasarruf edemez. ama kadın dilerse, kendi hür iradesi,ve gönül rızası ile ailenin geçimine destek olabilir ve kocasına yardım edebilir, borç ve hediye verebilir. bu konuda islam kadını tamamı ile bağımsızdır. koca, karısının malına, mülküne, parasına, ve kazancına, zorla veya baskı ile el koymaya kalkışırsa dinimize göre zulmatmiş olur, gasıp ve hırsız durumuna düşer. böylece yanlız günah işlemekle kalmaz, kadın, şikayetçi olursa, hukukende tecziye edilir.
-islamda kadın ilim yapmak, dinini öğrenmek, yaşamak ve kenidini geliştirmek, kendi huzurunu temin etmek bakımından, erkekler ile aynı haklara sahip olduğundan, kocası tarafından, kendi haklarını ihmal pahasına, ev işlerini yapmaya zorlanamaz. kadın isterse, kocasına ve çocuklarına sevgisine binaenev işlerini yapabilir. aksi halde, koca, şayet maddi durumu elveriyorsa, ev işlerini görmek ve hatta çocuklara bakmak üzere, başkalarını ücretini vererekvazifelendirmek zorundadır. kadın bebeğini emzirmek üzere, kocasındansüt anne bulmasını bile isteyebilir. ancak, kocanın bu işi yapmaya gücü ve imkanı yetmiyorsa, ana kendi bebeğini kendi emzirmek zorundadır.
-kısaca müslüman kadın, ev işlerini, bir mecburiyetle değil, tamamı ile bir ibadet zevki ile yapandır. O kendini evine, kocasına, ve çocuklarına, allah rızası için vakfederken, tam bir ibadet şuuru ve huzuru içinde hareket eden bir fazilet abidesidir. acaba islamdan başka hangi din ve ideolojide bu derece değer biçilmiştir.
-islamda kadın, din ve dünyasını kurtarmak, her iki dünyada mesut olmak için erkeklerle aynı haklara sahiptir. bu sebepten kadın, din ve dünyası için gerekli olan meslekleri ve sanatları öğrenmek, muhtaç olduğu ilimleri elde etmek için çalışabilir. yüce peygamberimiz: ilim öğrenmek, her kadın ve erkek müslümana farzdır diye buyurmuşlardır. kadın ve erkek bütün müslümanlar, yüce ve mukaddes kitabımız kuran-ı kerim in şu ayetini sık sık tekrarlamalıdırlar:
ben cahillerden olmaktan sana sığınırım. bakara:67
seyyid ahmet arvasi
islam ilm-i-hali..........
kitabın devamında daha ayrıntılı olarak islamda kadın hakları ayrılmıştır ben bu kadar yazabildim)
Kuran'da Kadın ve Erkeğe Hitap Aynıdır
Bu doğrultuda Allah Kuran ayetlerinde tüm hitapları kadına ve erkeğe birarada yapmakta ve her ikisinin de aynı sorumluluklara sahip olduklarını hatırlatmaktadır. Kuran'da bu şekilde pek çok ayet yer almaktadır. Allah Kuran'da, 'Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.' (Nisa Suresi, 124) ayetinde, samimi iman ettiği sürece, kişinin kadın ya da erkek olmasının hiçbir önemi olmadığını, hiçbir haksızlığa uğramaksızın, mutlaka Allah'ın rahmeti ve cenneti ile karşılık göreceğini hatırlatmıştır
Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler. (Mümin Suresi, 40)
Allah, Kuran'da müminlere olduğu gibi, inkar edenler hakkında bilgi verirken de kadınlara ve erkeklere aynı şekilde hitap etmektedir. Allah, inkar eden kadınlar ile inkar eden erkeklerin, münafık kadınlar ile münafık erkeklerin ve müşrik kadınlar ile müşrik erkeklerin de ahiret gününde aynı şekilde karşılık göreceğini, cinsiyetlerinden dolayı farklı bir durum ile karşılık görmeyeceklerini bildirmektedir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
Münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar. Onlar Allah'ı unuttular; O da onları unuttu. Şüphesiz, münafıklar fıska sapanlardır. (Tevbe Suresi, 67)
Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır. (Tevbe Suresi, 68)
Şundan ki: Allah, münafık erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve müşrik kadınları azablandıracak; mü'min erkeklerin ve mü'min kadınların tevbesini kabul edecektir. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Ahzab Suresi, 73)
Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür. (Fetih Suresi, 6)
Allah'ın Kuran'da bildirdiği gibi, hem dünya hayatındaki imtihanları, hem de ahirette alacakları karşılık bakımından, kadın ve erkek eşit konumdadır.
Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir? (Maide Suresi, 50)
İnsanların cahiliye inançları doğrultusunda ortaya çıkan değer yargılarından biri de, aralarındaki üstünlük anlayışıdır. Yaşamlarını sadece dünya hayatının varlığı üzerine kuran kimi insanlar, kişilere üstünlük ve ayrıcalık kazandıracak olan nitelikleri, dünyevi birtakım değerlerle sınırlandırmışlardır.
İslam ahlakına göre, asıl önemli olan bir insanın kadın ya da erkek olması değil, Allah'a derin bir iman ve Allah korkusuyla bağlanmış olmasıdır. Allah'ın emir ve yasaklarına titizlikle uyması, Kuran ahlakını en güzel şekilde yaşamaya çalışmasıdır. Allah Katında asıl değer görecek olan kişinin bu özellikleri olacaktır. Allah Kuran'da kadın olsun erkek olsun iman eden bir kimsenin sahip olması gereken özellikleri şöyle açıklamıştır:
Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Allah'ın ayette bildirdiği gibi, mümin kadınlar ve mümin erkekler aynı sorumluluklara sahiptirler. Allah'a ibadet etmekle, Kuran ahlakını yaşamakla, insanlara iyiliği emredip kötülüğü engellemekle ve Kuran'da bildirilen tüm emir ve tavsiyelere uymakla yükümlüdürler. Allah Kuran'ın 'Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.' (Enfal Suresi, 29) ayetinde, Allah'tan korkup sakınan her insana, 'doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış' vereceğini vadetmiştir. Bu kişinin kadın ya da erkek olması bu sonucu değiştirmemektedir. Samimiyetine, ihlasına ve imanına karşılık, Allah bir insana hayatın her alanında kendisini doğru yola ulaştıracak, doğru kararlar almasını ve isabetli tavırlarda bulunmasını sağlayacak bir akıl vermektedir. Dolayısıyla akıl, kişinin cinsiyetine göre değil, tümüyle Allah'a olan samimi bağlılığına, yakınlığına ve korkusuna göre gelişmektedir.
Ve onlar: 'Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl,' diyenlerdir. (Furkan Suresi, 74)
... Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap) tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun Katındadır. (Al-i İmran Suresi, 195)
Bir başka ayette ise Allah, 'Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.' (Nahl Suresi, 97) şeklinde buyurarak, erkek ya da kadın, kim olursa olsun, tüm insanların dünyada ve ahirette hiçbir haksızlığa uğratılmadan eksiksiz olarak karşılık göreceklerini hatırlatmıştır.
Allah Katında Tek Üstünlük Ölçüsü Takvadır
'Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır.' (Hucurat Suresi, 13)
Allah'ın kendisiyle kiminizi kiminize göre üstün kıldığı şeyi (malı) temenni etmeyin. Erkeklere kazandıklarından pay (olduğu gibi) , kadınlara da kazandıklarından pay vardır. Allah'tan onun fazlını (ihsanını) isteyin. Gerçekten, Allah herşeyi bilendir. (Nisa Suresi, 32)
Allah'ın bildirdiği ayetlerden anlaşıldığı gibi, üstünlüğü kadın ya da erkek olmakta, fiziksel güçte ya da başka bir cahiliye kıstasında aramak büyük bir yanılgıdır. Tek üstünlük Allah'ın bize bildirdiği gibi imanın ve takvanın üstünlüğüdür.
Allah Kuran'da 'Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat artırılır ve 'kerim (üstün ve onurlu) ' olan ecir de onlarındır. (Hadid Suresi, 18) şeklinde buyurmaktadır. Bu ayet ile hem erkeklere hem de kadınlara, asıl üstün ve onurlu olan karşılığın Allah'ın bildirdiği ahlakı yaşamakla kazanılacağı hatırlatılmaktadır
evet eşitliğin anlamı kadını erkekle güreştirmek değildir, önemli olan dengedir ki arkadaşımızın altta belirttiği gibi bu denge ancak adalettle sağlanabilir ve Allah insanlara adaletli davranmaları öğütler, bu anlayılış içersinde haklar, kurallar, kanunlar uygulanır, bu açıdan İslam sadece kadının değil her şeyin hakkını gözetir...
İslam'da mutlak manada kadın erkek eşitliği arayanlar malesef hüsrana uğrar. İslam'da adalet önemlidir ve her eşitlik ise adalet değildir. Bu yüzden İslam'da kadın ve erkek arasında hak ve sorumluluklar açısından eşitlik vardır. Yani adalet...
KADIN DÖVÜLÜR MÜ? :
HZ. EYYÜB (AS) KENDİSİNE ASİ OLAN HANIMINI DÖVMEYE KARAR AHDEDER.İYİLEŞİNCE ALLAH AYET İNDİRİR:' ELİNE BİR DEMET ÇİMEN SAPI AL VE ONUNLA VUR! '(SAD:44) .DEĞNEK YERİNE ÇİMEN.!
KUR'AN'DA KADINLARIN SERKEŞLİK ETME TEMAYÜLLERİ HALİNDE, AİLE HAYATINI BİTİRECEK BİR AHLAKİ ZAAFİYET DURUMU HASIL OLUNCA SIRA İLE ÜÇ AŞAMALI BİR AİLEYİ - DOLAYISI İLE TOPLUMU - KURTARMA OPERASYONUNDAN BAHSEDİLİR ( NİSA: 34) :
(SERKEŞLİK; AHLAKİ ZAAFİYET OLDUKTAN SONRA ZATEN BOŞANMA VUKUU BULACAKTIR; DOLAYISI İLE AİLELERİN DAĞILMASININ, FERT ÇOCUK,TOPLUM ÜZERİNDEKİ YIKICI ETKİLERİ ORTAYA ÇIKABİLECEKTİR!)
İSLAM AİLE PARÇALANMADAN,AİLEYİ KURTARMA UMUDU VARKEN ÖNLEM OLARAK ŞU TAVSİYELERDE BULUNUR:
*' NASİHAT ET ': HANIMIN ADININ KÖTÜYE ÇIKMASINDAN,ÇOCUĞUN ANNE ŞEFKATİNDEN MAHRUM KALMASINA,AİLENİN DAĞILMASINA,...OLAYLARA GENEL BAKMASI İÇİN KADINA NASİHATTE BULUNUR ÖNCELİKLE EŞİ...!
* ' YATAKLARI AYIRMA ': KADININ KÖTÜ EĞİLİMLERİNİ ENGELLEMEK İÇİN, PSİKOLOJİK OLARAK, AYRI KALMANIN,YAPTIKLARINI DÜŞÜNMENİN, KÖTÜ EYLEMLERİN SONUCUNU KAVRAYABİLMESİ İÇİN BİR ORTAM HAZIRLANIR.KADIN YALNIZ KALINCA DÜŞÜNÜR,HATASINI ANLAMASI İSTENİR.
* ' AİLE DAĞILMASIN,KADIN-ERKEK-ÇOCUK VE GELECEĞİN TOPLUMU İÇİN SON OLARAK YÜZE OLMAMAK ŞARTI İLE, BELKİ DE OT SAPI İLE (KADIN DÖVÜLÜR DEMİYORUZ, BU DÖVME DEĞİLDİR VE İSLAM'DA YDÖVME YOKTUR,...) KADININ AHLAKİ ZAAFİYET GURURU, KÖTÜLÜĞE YÖNELMİŞ NEFSİ,,İSTEKLERİ KIRILIR VE AİLE DAĞILMADAN SON KURTARMA OPERASYONU GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ OLUNUR!
HALA DURUM ÜMİTSİZ İSE BOŞANMA GERÇEKLEŞTİRİLİR!
Hadis:
'Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin! '
www.islamustundur.com
Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, itaata devam eden erkekler ve itaate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar. Allah'a gönülden saygılı erkeler ve saygılı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte bunlar için bağış ve büyük bir mükafat hazırlanmıştır.' (Ahzab Suresi 35)
İslam’da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de eşit derecede Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek de kadın da, yeryüzünü imar etmek ve orada Allah’a kulluk yapmakla sorumludurlar. İslâm’da insanlık ve Allah’a kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadının konumu erkekten farklı değildir
İslam’a göre, bir insan olarak erkeğe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıştır. Buna göre hayat hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, şeref ve onurun korunması, inanç ve düşünce hürriyeti, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatının gizliliği ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur.
İslam, kadına miras hakkı tanımıştır: Küçük olsun, büyük olsun, evli olsun bekar olsun, isterse annesinin karnında bir kız çocuğu olsun, ona her durumdamiras hakkı vermiştir.
İslam eşler arasında hakları tanzim etmiştir: Kadına da erkeğin hakları gibi haklar tayin etmiştir.
evet yaa birtaraftan da dinini saptıranların anlamamakta ısrar etmeleri sonucu dinde kadına hak yoktur haksızlığı.. çook haksızız çook..