ilim cehâleti alır eşeklik bâki kalır sizce ne demek, ilim cehâleti alır eşeklik bâki kalır size neyi çağrıştırıyor?
ilim cehâleti alır eşeklik bâki kalır terimi Suf Aya tarafından tarihinde eklendi
ilim cehâleti alır eşeklik bâki kalır terimi Suf Aya tarafından tarihinde eklendi
ilim sahibi olmakla beraber irfan sahibi olunamıyorsa eğer..aynen böyle olunuyor.
Erenler demlense meyden sızmayan saki kalır
Sevmeyen seven yanında biraz afaki kalır
Mebusu hakir görürse seçmenini gözünde
Tahsil cehaleti alır eşeklik baki kalır *
*Son satır Osman Bölükbaşına aittir
ahmet canbabadan dörtlük
Erenler demlense meyden sızmayan saki kalır
Sevmeyen seven yanında biraz afaki kalır
Mebusu hakir görürse seçmenini gözünde
Tahsil cehaleti alır eşeklik baki kalır *
*Son satır Osman Bölükbaşına aittir
Ahmet Canbaba
Bilgi sahibi olmanında bir önemi olmayan anlam..
Bu ne midir?
'Türbanlılar ODTU, Bilkent gibi üniversiteleri kazanamaz'
İmza: ODTÜ rektörü Prof. Ural Akbulut
Budur! ! !
http://internethaber.com/...00&uniq_id=1190970779
bkz.: eşeğe altın semer vursan, eşek yine eşektir.
Maharet insan olabilmekte...
'...bilmek önlemeğe daima yetmez,ancak bilmekte olduğumuz şeyleri avucumuzda değilse bile zihnimizde tutar ve bunları keyfimize göre kullanırız,bu da bize onlar üzerinde bir nevi hakimiyet kuruntusu verir...'
Osmanlı döneminde tahsilin bir anlamının olmadığını, kişiliğe bireye birşey kaydetmediğini ifade eden deyim. Osmanlı için geçerliliği mümkündür.
Tartışmalarında köşeye sıkışan insanların , karşı tarafa genellikle kullandığı sözlerden bir taneside ' cahil ' kelimesidir...hemen suçlamaya başlarlar bu vasıfla..
Bilse kendi cehaletinin seviyesini, can simidi rolü oynayan bu kelimeyi asla ama asla kullanmaz...
Bu deyim ' cuk ' diye yerine oturmuş , daha fazla anlatıma gerek kalmamış...
Sözde söylenilen cehaleti payıma alıyorum, eşeklik kendilerine kalmış...:D
baykal ın daimi köstümü...
Osman Bölükbaşı tarafından Türkçeye kazandırılan bir deyiş. Zamanın meclisine girebilmek için yüksek tahsil öncelikli şartlardandı ve mebusların çoğunluğu 'okumuş'lardan müteşekkildi. İşte bu 'okumuşlar meclisi' ne karşı Osman Bölükbaşı'nın kürsüden söylediği bir sözdür bu.. Birde kendisi yine kürsüdeyken
-Sende erkek misin be..!
diyen bir milletvekiline
-Ben erkekliğimin zekâtını verseydim sende erkek olurdun..!
demesi vardır ki Türk Siyasi Tarihinin en latif nüktesidir (laf sokma) bu bence.. Son olarak şu serzenişini yazmak isterim, zira hatırladıkça gülerim;
'Meclis kürsüsünden konuşurken, İsmet İnönü ile göz göze geliyoruz. İşte tam o anda kulaklığını çıkartarak beni dinlememesi kahrediyor'