"Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu?” “Çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız."
Hayata sığmak kolay değil.Elin kolun sığsa,tutkuların sığmıyor,ayakların girse hayâllerin girmiyor.Belin dönse,gözün arkada bıraktıklarında kalıyor.Hep bir darlık darlık,sıkışma.Sonrada bir bakıyor ki insan gire gire daha giriş kapısında durmuş orayıda tıkamış.Ötesi bomboş yiğitsen ilerle.
O mu ? Bu mu ? Ne o,ne de budur hayat.Seçtiğimizin dışında kalandır en masum yeri.Seçerken kaybedilir en büyük,en sessiz,en güzel,en gizemli,en zarif yeri.
Hayat ; Önce günaydın,sonra biraz haz,biraz acı,biraz aşk,biraz hayâl kırıklığı,biraz sıcaklık,biraz yalnızlık,biraz boyun eğme,biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler.
Sınavlarla ve deneyimlerle dolu maceralı bir yolculuk.Değişene,gelişene ve olmamız gerekenin en mükemmelline dönüşene kadar.Bir bilgisayar oyunu gibi bir seviyeyi atlamadan diğer seviyeye geçemiyorsun.
hayat bir nefes gibi akıp gidiyor. Ve geride yalnızca, isteyip de yapamadıklarımızın özlemiyle, bizi biz yapan tüm yaşanmışlıkların farkındalığı kalıyor. . . . . . .
Hayat Aci Hayat Tatli Hayat Bazende Bir Kisa Film Gibidir; Hic Bitmesini istemediginiz Bir Uzun Yol O Yolda Arkanizda Biraktiklariniz Acisiylan Tatlisiylan Yolun Sonunda Biten Bir HAYAT...Yeniden Dogmakmi???
Hayat; sobada parmakların yanınca bağıramamandır. Sofranda ekmeğin olmadığında çocuğunla gözgöze geldiğinde duyduğun acıdır hayat. Birisine bir şey söyleyecekken yutkunup söyleyememektir hayat. Değer verdiğin insanların umarsızlığın da duyduğun acıdır hayat. Ve bir soğan ekmekle de olsa sevdiğin insanla iftar açarken duyduğun mutluluktur hayat... Yada ekmeğini bir başkasıyla bölüşürken duyduğun hazdır hayat...
Hayat bazen akim, Bazen makus Bazen de çetrefilli. ... Ama çok kere de Yağmur sonrası toprak kokusu güzel Taze ekmek kokusu kadar cezbedici Yeni kesilmiş çimen kokusu gibi cazip Ve de dedemin neneme aldığı çiçekli fistanlar gibi rengarenk. ...
N bilim bilsem burda olurmuyum
N bilim bilsem burda olurmuyum
Yaratan yerin göğün sahibi
Emanetini alır o bilir gayibi
Bütün hayatın girmeden toprağın dibi
Göz önünden geçer film şeridi gibi
Antoloji'nin şair ve üyelerinin Sevgililer Günü kutlu olsun.
Aşk, ayrılık ve özlem şiiri:
Sevgi ve saygılarımla.
ben senden gidemiyorum
bari bir iyilik yap
sen benden git
"Daha çok anlat” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız."
(Şeker Portakalı)
Hayata sığmak kolay değil.Elin kolun sığsa,tutkuların sığmıyor,ayakların girse hayâllerin girmiyor.Belin dönse,gözün arkada bıraktıklarında kalıyor.Hep bir darlık darlık,sıkışma.Sonrada bir bakıyor ki insan gire gire daha giriş kapısında durmuş orayıda tıkamış.Ötesi bomboş yiğitsen ilerle.
#şulegürbüz
O mu ? Bu mu ? Ne o,ne de budur hayat.Seçtiğimizin dışında kalandır en masum yeri.Seçerken kaybedilir en büyük,en sessiz,en güzel,en gizemli,en zarif yeri.
#agahaydın
Hayat ; Önce günaydın,sonra biraz haz,biraz acı,biraz aşk,biraz hayâl kırıklığı,biraz sıcaklık,biraz yalnızlık,biraz boyun eğme,biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler.
#engingençtan
Sınavlarla ve deneyimlerle dolu maceralı bir yolculuk.Değişene,gelişene ve olmamız gerekenin en mükemmelline dönüşene kadar.Bir bilgisayar oyunu gibi bir seviyeyi atlamadan diğer seviyeye geçemiyorsun.
Ezan sela arası kısa bir yolculuk.
İki kuruşluk dünya, uç günlük hayat için fırıldak olmaya gerek yok, bugünde birinin salası verildi, yarın belki de sıra bizde.
b a n a g ü z e l
hayat bir nefes gibi akıp gidiyor. Ve geride yalnızca, isteyip de yapamadıklarımızın özlemiyle, bizi biz yapan tüm yaşanmışlıkların farkındalığı kalıyor.
. . .
. .
.
Hayat dediğin bir sonra ki zamana umut bağlarken, bir önce ki zamanı özlemesidir insanın...
Hayat, derin bir kitap.
Lütfen beni biraz daha suçla.
herkes bir hayatta kimi farkında kimi duyarsızlıgıyla laga lugalarda
Hayat negatif bakanlar için akrep,pozitif bakanlar için yelkovandır.
hayat sonu alacak ve ahirete kapılarımız acılacak
Şerefle bitirilmesi gereken en ağır vazife hayatttır
hayat, silgisiz yazı yazdığımız bir renksiz sayfadır...
İmran SADAİ
Hayat Aci Hayat Tatli Hayat Bazende Bir Kisa Film Gibidir; Hic Bitmesini istemediginiz Bir Uzun Yol O Yolda Arkanizda Biraktiklariniz Acisiylan Tatlisiylan Yolun Sonunda Biten Bir HAYAT...Yeniden Dogmakmi???
Tekrarı olmayan bir sinema.
Hayat; sobada parmakların yanınca bağıramamandır.
Sofranda ekmeğin olmadığında çocuğunla gözgöze geldiğinde duyduğun acıdır hayat.
Birisine bir şey söyleyecekken yutkunup söyleyememektir hayat.
Değer verdiğin insanların umarsızlığın da duyduğun acıdır hayat.
Ve bir soğan ekmekle de olsa sevdiğin insanla iftar açarken duyduğun mutluluktur hayat...
Yada ekmeğini bir başkasıyla bölüşürken duyduğun hazdır hayat...
Hayat bazen akim,
Bazen makus
Bazen de çetrefilli. ...
Ama çok kere de
Yağmur sonrası toprak kokusu güzel
Taze ekmek kokusu kadar cezbedici
Yeni kesilmiş çimen kokusu gibi cazip
Ve de dedemin neneme aldığı çiçekli fistanlar gibi rengarenk. ...
ne olduda böyle oldu niye böyle oldu...ne zaman herşey ters gitmeye başladı ve ben hiç farketmedim.
Yusuf hayaloğlu zaten söylemiş hayat nedir nedirki anne bir oyun bir masal değilmi
“Gel nazar kıl mezarımın taşına
Âkil isen aklını al başına.
Ben de bir dem sürdüm sefa cihanda
Akıbet bak, taş diktiler başıma.”
Çalışarak kazandığımız bir şeymiş gibi vicdan azabı hissetmeden harcıyoruz hayatı...