İnsan, yaşayış vaziyetince, bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir. Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür’atle çalıştırıyor. Arz sefinesi de, sür’atle giderken ( temerru merrassahab) ((“Bulutların geçişi gibi geçip gider.” Neml Sûresi, 27:88)) âyetini okuyor. Sefine-i arz sür’atle yürürken, dünyanın gayr-ı meşru lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh, o zehirli dünya oklarına bakıp el uzatma. Firâkın elemi, telâki lezzetinden ağırdır.
Hayatım, süper pozisyonda savrulan fotonlar gibi biraz da. Baksan, nolur bir baksan da çökse senden gayrı her şey, sadece sana ait bir gerçekliğe dönüşsem.
" Hiç gecenin bir yarısı yağmur pencerene usul usul vururken sokak lambasının ışığının gücünün yettiği kadar aydınlatmaya çalıştığı boş yollara bakarken içli bir şarkı dinlediniz mi?. Aklınızda kocaman kocaman sorular siz de ise hiç bir şeyi geri getirmeyecek küçücük cevaplar...işte sonra gözünden akan bir kaç damla yaş bir iç çekiş sonra mecbur git uyu...hayat işte!" H.K.
"Hayat: Altmış yaşına kadar ciddiye alınması gereken, altmışla yetmiş arası ciddiye alınmaması gereken, yetmişten sonra ise ciddiye alsan da almasan da fark etmeyen bir oyun. Yaşadığın sürece bu oyunu iyi oynayabildinse mesele yok demektir." Müjdat Gezen
Nelerin yaşanacağı belli olmayan bir yoldur hayat.. Önüne ne zaman, neyin çıkacağını bilemezsin. Bazen bi şeyler alır götürür senden, tutatmazsın. Bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin ama kaçamazsın. Böyledir hayat, bir türlü anlayamazsın. Ve bir gerçek vardır ki, acıyı tatmadan mutluluğu bulamazsın..
Kendini tanımakla başlar hayat, Mevsimsiz gelir aşk, Ülkem gibi dört mevsim umuttur Yaşamak her an sevinç getirir Kimi zaman Hüzün verir Kendine Bir gül ver Her gün gülüver Fırtınalara yelken açma Fırtınaları ardına al İşte budur hayatın sırrı..
Hayat satranç oyunu gibi. Sevgiyi çiçeğe böceğe göstereceksin, Merhametini ölmek üzere olana. Gerçekler acı, yalanlar tatlı. İyilikler paslı, kötülükler süslü. Zaman değerli, Değer verdiklerin ölümlü. İnsanlar ne tam iyi ne tam kötü. Hava yağmurlu bugün bulutlu. Kargalar ve martılar saklanmış, Deniz dalgalı. Bilmek ve uygulamak birbirinden farklı. Öğretmeyi öğretmenlere mi bırakmalı? Sevmeyi değer vermeyi öğretecek öğretmen var mı? Bu o kadar kolay mı? Düşünmek gerek her adımı. Düşünmezsen sonunu, Sonra ayıkla pirincin taşını. Hata kusur aramadan önce, İnsan kendi içine bakmalı. Evi camdan olan başkasına taş atmamalı. Her şey muamma, Dünya bir tas sıcak çorba. Üfleyerek içmek gerek, Ağzın yanar sonra. Kimi zaman ağzın yanar, Kimi zaman için ısınır. İşte hayat böyle karışıktır. Güldürür, söyletir, yazdırır, ağlatır. Zor bir sınavdır. İki kapılı handır. Yaptığın iyilikler yanına kardır.
Kendimizi uyandırmaktan
korktuğumuzdan mıdır ;
bu parmak uçlarında yürür gibi ,
yaşamamız..
İnsan, yaşayış vaziyetince, bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir. Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür’atle çalıştırıyor. Arz sefinesi de, sür’atle giderken ( temerru merrassahab) ((“Bulutların geçişi gibi geçip gider.” Neml Sûresi, 27:88)) âyetini okuyor. Sefine-i arz sür’atle yürürken, dünyanın gayr-ı meşru lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh, o zehirli dünya oklarına bakıp el uzatma. Firâkın elemi, telâki lezzetinden ağırdır.
Hayatım, süper pozisyonda savrulan fotonlar gibi biraz da. Baksan, nolur bir baksan da çökse senden gayrı her şey, sadece sana ait bir gerçekliğe dönüşsem.
" Hiç gecenin bir yarısı yağmur pencerene usul usul vururken sokak lambasının ışığının gücünün yettiği kadar aydınlatmaya çalıştığı boş yollara bakarken içli bir şarkı dinlediniz mi?. Aklınızda kocaman kocaman sorular siz de ise hiç bir şeyi geri getirmeyecek küçücük cevaplar...işte sonra gözünden akan bir kaç damla yaş bir iç çekiş sonra mecbur git uyu...hayat işte!"
H.K.
Hayat zor olduğu kadar suprizleride seven deneme yanılma dünyasıdır SAYGILARIMLA YUSUF SAYGILI
"Hayat: Altmış yaşına kadar ciddiye alınması gereken, altmışla yetmiş arası ciddiye alınmaması gereken, yetmişten sonra ise ciddiye alsan da almasan da fark etmeyen bir oyun. Yaşadığın sürece bu oyunu iyi oynayabildinse mesele yok demektir."
Müjdat Gezen
Hayat sana uymuyorsa, sen hayata uy.
Nelerin yaşanacağı belli olmayan bir yoldur hayat..
Önüne ne zaman, neyin çıkacağını bilemezsin. Bazen bi şeyler alır götürür senden, tutatmazsın.
Bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin ama kaçamazsın.
Böyledir hayat, bir türlü anlayamazsın.
Ve bir gerçek vardır ki, acıyı tatmadan mutluluğu bulamazsın..
Kendini tanımakla başlar hayat,
Mevsimsiz gelir aşk,
Ülkem gibi dört mevsim umuttur
Yaşamak her an sevinç getirir
Kimi zaman Hüzün verir
Kendine Bir gül ver
Her gün gülüver
Fırtınalara yelken açma
Fırtınaları ardına al
İşte budur hayatın sırrı..
bu hayat ileride
torunlara da anlatılmaz..
sus pus oturcazz mecburr (((:
Uzakların çekiciliği, bazen bir yanılgının başlangıcı olabilir.
* Hayalden Gerçeğe
Annem babam öğüt verirdi; lakin doğrusunu hep ben bilirdim(!) *Sagopa Kajmer
Hayat sevgi ve dostlukla şahane
kin ve nefretle kötü ve de çok bayattır
Hayattaki başarısız insanların çoğunu, pes ettiklerinde başarıya ne kadar yakın olduklarını fark etmeyen insanlar oluşturur.
* Değişmeyen Doğrular
Hayatı anlamak zorunda değilsin; yaşaman yeterli...
* Gece Yarısı Kütüphanesi, Matt Haig
Ve aşk bizi doğuran annemizdir
Ve şiir tek kalemizdir bizim
Her şey bu dünyada olur
Ve bir gün toprağa yalnız gireriz.
* Acı Bilgi, Şükrü Erbaş
İyiler kaybetmez, kaybedilir.
* Küresel Değerler
Mutluluktan başka duyguya iznin olmadığı hikayenin adı hayat değil, yalandır
* Herkes Kendi Hayatının Kahramanı,
Gülcan Özer
İnsan hayatı evren için bir istiridyenin hayatından daha önemli değildir. *David Hume
Ölüme gidilmez, ölüm sana gelir.
* Gece Yarısı Kütüphanesi, Matt Haig
Önemli olan hayata yıllar değil, yıllara hayat katmaktır. * Çin Atasözü
Beyaz olan her şey süt değildir.
* Ortak Küresel Değerler
Her şey zehirdir; mühim olan dozdur.
* Philippus Aurelius
Çorba
Hayat satranç oyunu gibi.
Sevgiyi çiçeğe böceğe göstereceksin,
Merhametini ölmek üzere olana.
Gerçekler acı, yalanlar tatlı.
İyilikler paslı, kötülükler süslü.
Zaman değerli,
Değer verdiklerin ölümlü.
İnsanlar ne tam iyi ne tam kötü.
Hava yağmurlu bugün bulutlu.
Kargalar ve martılar saklanmış,
Deniz dalgalı.
Bilmek ve uygulamak birbirinden farklı.
Öğretmeyi öğretmenlere mi bırakmalı?
Sevmeyi değer vermeyi öğretecek öğretmen var mı?
Bu o kadar kolay mı?
Düşünmek gerek her adımı.
Düşünmezsen sonunu,
Sonra ayıkla pirincin taşını.
Hata kusur aramadan önce,
İnsan kendi içine bakmalı.
Evi camdan olan başkasına taş atmamalı.
Her şey muamma,
Dünya bir tas sıcak çorba.
Üfleyerek içmek gerek,
Ağzın yanar sonra.
Kimi zaman ağzın yanar,
Kimi zaman için ısınır.
İşte hayat böyle karışıktır.
Güldürür, söyletir, yazdırır, ağlatır.
Zor bir sınavdır.
İki kapılı handır.
Yaptığın iyilikler yanına kardır.
Güliz Ardilli
27 Aralık 2009 / İstanbul
Ne kadar uzağa giderseniz gidin, ufuk hala sizin ötenizdedir. *Zora Neale Hurston
Hayatta hep mutlu olursan, hayalini kuracak neyin kalır? * Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Bu hayat belki de başka bir gezegendeki hayatın cehennemidir.
* Aldous Huxley
Eğer ölümün onlar için hiçbir önemi yoksa, yaşamanın da yoktur... Öyleyse niçin ve nasıl yaşar bu insanlar?
* Gün Olur Asra Bedel, Cengiz Aytmatov
Geleceği bekliyorum. O da beni bekliyor.
* Ateş Sönene Kadar, Aylin Balboa
''Hayat ekmek gibi güzel kokuludur; ama onu yemek, kokusu kadar güzel değildir.''
(Neden Müslüman Oldum? İhtida Öyküleri, s.199)