Her tomurcuk yeni bir gülün, her gül yeni bir baharın habercisidir…
O yüzden, gül sevginin tacıdır, o yüzdendir ki, her bahar gülle taçlanır…
O gül ki, her daim Muhammed’imi anlatır! O’nun adıyla taçlanır, O’nu anlayana gül koklatılır…
Ya Kadr-i Daim… Yükü sevgi, özü saygı, gücü barış, süsü hoşgörü olan kâinatın en güzel gülünün kokusu hürmetine…
Ey iki yarım gece ve bir tam günün sahibi Kadir-i Mutlak… Dileğim ve duamdır ki: Bizlere bahşettiğin her sabahında güneşin pembeliğiyle doğan, saflığıyla süzülen, herkese nasip olmayan o mutluluk denen güzel duygu her daim gül kokulu dostlarımla olsun bu mübarek gecenin sabahında da…
Ey Refîk-i A'la'… Sen affedicisin, affetmesini seven ve bilensin…
Ey Gadab-ı İlâhî… Sen bizleri bu bire bin yazdırdığın gece hatırına, Zat-ı’nın Celali, Saltanatının Büyüklüğü Hürmetine aff-ı mağfiret eyle… …………………Amin.....................
Selam olsun: Mübarek aylara… Selam olsun: Sana Ey Regaib… Selam olsun: Gül yürekli dostlara…
Tüm dualarınızın kabul olması dileğiyle… Hayrı bereketi bol nice kandillere inşaAllah, Gül Diyarı...
Sevdiğim kim varsa, kendim de dahil, sevebileceğim herkes de dahil..Bu duayı okusun. Kendi sesiyle duysun. Duası gerçek olsun...Her kelimesine şükretsin...Tek satırına nazar değmesin..Tüm dilekleriniz gerçek olsun.... Sevdikleriyle birarada olsun. Nesi varsa, bölüşücek biri olsun; nesi yoksa, bulup getiricek biri olsun. Bu birileri az ama öz olsun. Bazıları dünyada tek olsun. Sevgisinin tamamını harcasın. Harcasın ki, ona büyük bir miras kalsın.. Neşesi bol olsun. Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. İçinde birşey durup durup zıplasın. Duydukları, gördükleri onu gıdıklasın, kahkaha attırsın. Sağlığı iyi olsun. Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun. Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın. Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun. Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın. İbadet eder gibi, bu keşfini hergün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun. Değiştirmek istedikleri değişsin. İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın. Kapıda hep kamyonu dursun. Dilediği yere taşınsın. Kendinden taşınmak isterse, içindeki güç, dışındaki sevgi ona yardımcı olsun Bir şey ona sürpriz olsun. Günlerinden bir günü, bir pakete sarılı olsun. Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın. Bu gün üçyüzaltmışbeş'ten herhangi biri olsun. Öylesine bir pazartesi, arkaya kavuşturduğu ellerinde, unutulmaz bir salı saklasın. Öyle tahmini mümkün olmayan birşey olsun ki bu, hayatın zekasını anlatsın. Bir hayali gerçek olsun. Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin. Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, herşeyin mümkün olduğunu unutmasın...
Bugün günlerden Cuma! Tüm İslam âleminin yılda elli dört kere tekrarlanan bayramı…
O eşsiz Rab bizleri ne kadar seviyor gördünüz mü?
Aşk, rüyadır çoğu zaman… Ama kâbus da değildir her zaman…
/Ve o “Güzeller Güzeli Rab” bir kez daha gösterdi, sevgi ve merhametini…/
Tevafukun en güzeliyle, en güzellerini bir araya getirerek; Sevilenin Sevdiğine kavuştuğu o “sırlarla dolu” buluşmanın günüyle birleştirdi…
Bakın ne diyor o Rab bize: “Benim Habibime kavuştuğum günü, Habibimin Sevdiklerine hayra vesile kıldım… Habibim adıyla çalın kapımı…”
Bizleri kimsesiz, Bizleri sahipsiz bırakmayan, bırakmadığını her fırsatta gösteren Rabbime şükürler olsun… /…Elhamdülillah… /
İşte bu sevgi ve muhabbetin zekâtını verme ve dua dua hediyeleşme günü bugün… İşte sizlere bu güzel tevafuk için benim zekâtım ve hediyem…
Umarım ki; Ta’zim ve iade edebiliriz o “Sevilenin” hakkını… “ALLAHÜMME SALLİ VE SELLİM VE BARİK ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİHİ VE SAHBİHİ VESSELLİM Fİ KÜLLİ LEMHATİV-VE NEFESİN ADEDE MA VESİAHU ILMULLAH”
…/
Ey adlarını bir pirinç tanesine yazdığım, Ey gözlerime değil de yüreğime astığım sevgili dostlar…
Bugün hangi dua kabul görmez? Bugün hangi seven sevdiğine kavuşmaz?
Dua dua bal dökülsün bugün dudaklarımızdan… Dua dua Miraca varalım yürek yüreğe…
Avuçlarımda biriktirdiğim dualarımdasınız…
Miraçta sevilene kavuşabilme duası ile "es-selamu aleyküm”
Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. Artık Rabbine bir şey demiyor ve onunla konuşmuyordu!Melekler merakla Allah’a serçeyi soruyorlardı ve her defasında Allah, meleklere “o gelecek” diye cevap veriyordu.
“Çünkü onun sesini duyacak tek kulak benim ve onun minik kalbindeki derdini anlayacak olan da tek benim” diyordu.Bir zaman sonra serçe; kalbi hüzün, gözü yaşla dolu bir halde bir ağacın dalına kondu. Hiçbir şey söylemiyordu öyle sessiz sessiz bekliyordu.
Allah,serçeye seslendi.Söyle bana! Canını sıkan ve kalbini hüzne boğan derdin nedir senin?Melekler serçe ne söyleyecek diye ona bakıyordu.Serçe mahzun biraz da sitemli ses tonuyla;“Küçük bir yuvam vardı. Yorulduğumda dinlendiğim üşüdüğümde sığındığım. Kimseyi rahatsız etmiyordum ve kocaman Dünya’da ufacık bir yerdi kimsenin yerini dar etmiyordu.Sen onu da bana çok gördün neydi o zamansız fırtına? Esip yıktı yuvamı ve beni yuvasız bıraktı.”Artık konuşamadı serçe sözleri boğazında düğümlendi.
Sessizlik Arş-ı rahmanda yankılanıyordu ve melekler başlarını eğmiş Allah’ın vereceği cevabı bekliyordu.Allah; “ sen, o yuvanda dinlenirken seni avlamak isteyen bir yılan yuvana doğru geliyordu, seni yılandan korumak için fırtınaya emrettim yuvanı yıksın diye böylece sen oradan uzaklaşarak yılandan kurtuldun.Nice belalar var ki muhabbetimle senden uzaklaştırdım ve sen kuşatıcı muhabbetimi görmüyor geçici belalardan dolayı bana düşman oluyorsun.
Serçenin gözleri doldu ve hüngür hüngür ağlamaya başladı ve onu çok seven Allah’ın şefkat ve merhametine hayran kaldı.
Utangaç bir sesle:“Affet Allah’ım “ diyebildi sadece.Ve gönül sözü Arş-ı İlahi’de yankılandı“Affet Allahım!”Başımıza gelen her musibbette,elbette ki nice hayırlar gizlidir.
Rabbimize isyan etmek yerine,olanda hayır vardır diyerek rıza göstermek gerekir…
Selam olsun,HAYIRLISI OLSUN diyebilenlere…
Selam Olsun,VARDIR BUNDA BİR HAYIR ve diyebilenlere...
Selam olsun,BU DA GEÇER deyip yoluna devam edebilenlere…
Ey Mustafa’m… Ey Can... Ey Canım Sevgilim... Ey En Sevgilim...
Bugün takvimler der ki; Gül’ün sevdası geliyor! Gül kokusunu sevdiren geliyor! Gel, ey sevdası güzel! Gel! Aşkıma aşk ol da gel! Gel Efendim! Gel!
Sen ki, güllerin efendisi Ahmed’sin! Sen ki, sevgililer sevgilisi Muhammed’sin! Bugün; Kutlu doğumun senin! Her şey seni anlatsın bugün!
*** -Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim! - ***
Gel, ey Rabbimin Habibi! Gel, ey meleklerin Refiki! Gel, ey İbrahim’in duası! Gel, ey Musa’nın yoldaşı! Gel, ey Abdulmuttalip’in neşesi! Gel, ey Abdullah’ın yetimi! Gel, ey Amine’nin tesellisi! Gel, ey Hatice’nin sevdiği! Gel, ey Fatıma’nın hasreti! Gel, ey Aişe’nin efendisi! Gel, ey cennet gençlerinin iki gülü, Hasan ve Hüseyin’in eşsiz dedesi!
Gel, ey ahir zaman Nebisi! Gel, ey Rahman’ın varlığının şahidi! Gel, ey gönlümün hasreti! Gel, ey vakt-i hüznümün sebebi! Gel, insanlığın rehberi! Cümle mahlûkatın, on sekiz bin âlemin önderi!
Gel, şu hasta kalbimin devası ol! Gel tevhit tabibim, gel!
Her bir yazıma, Bin hece ol da gel! Gel Efendim! Gel!
O Yaradanım ki, seni aşkla anlatıyor! "Biz seni, âlemlere Rahmet olarak gönderdik! ” buyuruyor…
Ey güzelliğin timsali Sevgilim! Adı göklere, Ahmed-i Mahmud! Zatı arzda, Muhammed Mustafa! Yazılan Sevgilim, Canım Efendim! Sana, Senin gül kokunla, "Sevgiler dolusu salat ve selamla geldim! ” Beni de bu aşk’a kabul eder misin?
*** -Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim! - ***
Ey Sevgili Dostlar… Bugün sevgimi, Sevgilimi anlatmaya geldim kapınıza! Bugün Sevgilim doğdu benim! İsterim ki; O güzel yüreklerinizde yer verdiğiniz adım hürmetine… Benimle kutlayın bugünü…
Yıkalım bu mutlulukla dünyayı! Duyuralım dünyaya! Ağaca… Taşa… Kurda… Kuşa… Ve dahi karıncalara…
Her yıkıntının arasını “Sevgilimle” dolduralım Bugün “en güzel kutlamaların günü” dersem; Katılır mısınız bana…
Tevafuka bakar mısınız?
Her tomurcuk yeni bir gülün, her gül yeni bir baharın habercisidir…
O yüzden, gül sevginin tacıdır, o yüzdendir ki, her bahar gülle taçlanır…
O gül ki, her daim Muhammed’imi anlatır!
O’nun adıyla taçlanır, O’nu anlayana gül koklatılır…
Ya Kadr-i Daim…
Yükü sevgi, özü saygı, gücü barış, süsü hoşgörü olan kâinatın en güzel gülünün kokusu hürmetine…
Ey iki yarım gece ve bir tam günün sahibi Kadir-i Mutlak…
Dileğim ve duamdır ki:
Bizlere bahşettiğin her sabahında güneşin pembeliğiyle doğan, saflığıyla süzülen, herkese nasip olmayan o mutluluk denen güzel duygu her daim gül kokulu dostlarımla olsun bu mübarek gecenin sabahında da…
Ey Refîk-i A'la'…
Sen affedicisin, affetmesini seven ve bilensin…
Ey Gadab-ı İlâhî…
Sen bizleri bu bire bin yazdırdığın gece hatırına, Zat-ı’nın Celali, Saltanatının Büyüklüğü Hürmetine aff-ı mağfiret eyle…
…………………Amin.....................
Selam olsun:
Mübarek aylara…
Selam olsun:
Sana Ey Regaib…
Selam olsun:
Gül yürekli dostlara…
Tüm dualarınızın kabul olması dileğiyle…
Hayrı bereketi bol nice kandillere inşaAllah, Gül Diyarı...
bu bölümü keşfetmek bu sabaha kısmetmiş...hoş gör körlüğümü sayın GÜL lAYPANOĞLU,yada benin deyimimce Gülom..
Meğer;
Yavru canlarının dilindeki ve beynindeki en güzel kelime senin adın imiş...
Eminim:
Sana her seslenişlerinde ya acıları diniyor,
Ya da sevgileri coşuyordur...
Ey cennetin varisi güzel kadın...
/ . . . Anneler günün kutlu olsun . . . /
Hepimiz çiçek olalım ;))
HIDIR ELEZ DUASI...
Sevdiğim kim varsa, kendim de dahil, sevebileceğim herkes de dahil..Bu duayı okusun. Kendi sesiyle duysun. Duası gerçek olsun...Her kelimesine şükretsin...Tek satırına nazar değmesin..Tüm dilekleriniz gerçek olsun....
Sevdikleriyle birarada olsun.
Nesi varsa, bölüşücek biri olsun; nesi yoksa, bulup getiricek biri olsun. Bu birileri az ama öz olsun. Bazıları dünyada tek olsun. Sevgisinin tamamını harcasın. Harcasın ki, ona büyük bir miras kalsın..
Neşesi bol olsun.
Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. İçinde birşey durup durup zıplasın. Duydukları, gördükleri onu gıdıklasın, kahkaha attırsın.
Sağlığı iyi olsun.
Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun. Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın.
Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun. Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın. İbadet eder gibi, bu keşfini hergün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun.
Değiştirmek istedikleri değişsin.
İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın. Kapıda hep kamyonu dursun. Dilediği yere taşınsın. Kendinden taşınmak isterse, içindeki güç, dışındaki sevgi ona yardımcı olsun
Bir şey ona sürpriz olsun. Günlerinden bir günü, bir pakete sarılı olsun. Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın. Bu gün üçyüzaltmışbeş'ten herhangi biri olsun. Öylesine bir pazartesi, arkaya kavuşturduğu ellerinde, unutulmaz bir salı saklasın. Öyle tahmini mümkün olmayan birşey olsun ki bu, hayatın zekasını anlatsın.
Bir hayali gerçek olsun.
Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin. Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, herşeyin mümkün olduğunu unutmasın...
Ve Aleykûm Selam Canpare`m...
Misli ile, iadei dua ile Amin... Amin...
Hayırlı Cuma`lar, hayırlı kandil`ler.
Dua`larımız kabul, kandil`lerimiz "dirilişimiz" olsun İnşallah!
Diyarının tüm gülcelerine selâm olsun.
Bugün günlerden Cuma!
Tüm İslam âleminin yılda elli dört kere tekrarlanan bayramı…
O eşsiz Rab bizleri ne kadar seviyor gördünüz mü?
Aşk, rüyadır çoğu zaman…
Ama kâbus da değildir her zaman…
/Ve o “Güzeller Güzeli Rab” bir kez daha gösterdi, sevgi ve merhametini…/
Tevafukun en güzeliyle, en güzellerini bir araya getirerek;
Sevilenin Sevdiğine kavuştuğu o “sırlarla dolu” buluşmanın günüyle birleştirdi…
Bakın ne diyor o Rab bize:
“Benim Habibime kavuştuğum günü, Habibimin Sevdiklerine hayra vesile kıldım… Habibim adıyla çalın kapımı…”
Bizleri kimsesiz,
Bizleri sahipsiz bırakmayan, bırakmadığını her fırsatta gösteren Rabbime şükürler olsun…
/…Elhamdülillah… /
İşte bu sevgi ve muhabbetin zekâtını verme ve dua dua hediyeleşme günü bugün…
İşte sizlere bu güzel tevafuk için benim zekâtım ve hediyem…
Umarım ki;
Ta’zim ve iade edebiliriz o “Sevilenin” hakkını…
“ALLAHÜMME SALLİ VE SELLİM VE BARİK ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİHİ VE SAHBİHİ VESSELLİM Fİ KÜLLİ LEMHATİV-VE NEFESİN ADEDE MA VESİAHU ILMULLAH”
…/
Ey adlarını bir pirinç tanesine yazdığım,
Ey gözlerime değil de yüreğime astığım sevgili dostlar…
Bugün hangi dua kabul görmez?
Bugün hangi seven sevdiğine kavuşmaz?
Dua dua bal dökülsün bugün dudaklarımızdan…
Dua dua Miraca varalım yürek yüreğe…
Avuçlarımda biriktirdiğim dualarımdasınız…
Miraçta sevilene kavuşabilme duası ile "es-selamu aleyküm”
Bir pirinç tanesine yazdım hepinizin adını...
Ve ben her öğün, o pirinç tanesiyle doyurdum ruhumu...
Doldurdum satırları...
Duymaktan daha güzel şey, onu söyleyebilmektir sevdiğine...
"Sizleri seviyorum Gül-i Rana..."Güzel Arkadaşım"...
Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. Artık Rabbine bir şey demiyor ve onunla konuşmuyordu!Melekler merakla Allah’a serçeyi soruyorlardı ve her defasında Allah, meleklere “o gelecek” diye cevap veriyordu.
“Çünkü onun sesini duyacak tek kulak benim ve onun minik kalbindeki derdini anlayacak olan da tek benim” diyordu.Bir zaman sonra serçe; kalbi hüzün, gözü yaşla dolu bir halde bir ağacın dalına kondu. Hiçbir şey söylemiyordu öyle sessiz sessiz bekliyordu.
Allah,serçeye seslendi.Söyle bana! Canını sıkan ve kalbini hüzne boğan derdin nedir senin?Melekler serçe ne söyleyecek diye ona bakıyordu.Serçe mahzun biraz da sitemli ses tonuyla;“Küçük bir yuvam vardı. Yorulduğumda dinlendiğim üşüdüğümde sığındığım. Kimseyi rahatsız etmiyordum ve kocaman Dünya’da ufacık bir yerdi kimsenin yerini dar etmiyordu.Sen onu da bana çok gördün neydi o zamansız fırtına? Esip yıktı yuvamı ve beni yuvasız bıraktı.”Artık konuşamadı serçe sözleri boğazında düğümlendi.
Sessizlik Arş-ı rahmanda yankılanıyordu ve melekler başlarını eğmiş Allah’ın vereceği cevabı bekliyordu.Allah; “ sen, o yuvanda dinlenirken seni avlamak isteyen bir yılan yuvana doğru geliyordu, seni yılandan korumak için fırtınaya emrettim yuvanı yıksın diye böylece sen oradan uzaklaşarak yılandan kurtuldun.Nice belalar var ki muhabbetimle senden uzaklaştırdım ve sen kuşatıcı muhabbetimi görmüyor geçici belalardan dolayı bana düşman oluyorsun.
Serçenin gözleri doldu ve hüngür hüngür ağlamaya başladı ve onu çok seven Allah’ın şefkat ve merhametine hayran kaldı.
Utangaç bir sesle:“Affet Allah’ım “ diyebildi sadece.Ve gönül sözü Arş-ı İlahi’de yankılandı“Affet Allahım!”Başımıza gelen her musibbette,elbette ki nice hayırlar gizlidir.
Rabbimize isyan etmek yerine,olanda hayır vardır diyerek rıza göstermek gerekir…
Selam olsun,HAYIRLISI OLSUN diyebilenlere…
Selam Olsun,VARDIR BUNDA BİR HAYIR ve diyebilenlere...
Selam olsun,BU DA GEÇER deyip yoluna devam edebilenlere…
Dilerim, mutlu sonlar yakalayacağın başlangıçları yaşarsın ömrünce...
Ve bu yeni sayfa, yeni hikayeler bekler senden...
İyi ki doğdun...
İyi ki aramızdasın Gülce'm...
Nice yıllara inşaAllah...
Suyun en çürüğünü bilirim,
Sözün en can yakan çakalını da...
Terbiye dergahı kuruldu yüreğimde,
Çok şey değil aslında,
İçine girdiği kabın şeklini almalı,
Bir tutam da olsa ateşimde yanmalıydı
Dost muhabbeti...
Günaydın Gülce'lerim...
Cennetin suyu ruhuna işlesin, toprağı bol ruhu huzurlu olsun başınız sağolsun
Sevdiklerine afiyetler diliyorum.
Herkes "aynıyken", ben "farklıydım!"
Herkes "fark" peşinde, ben yine "aynıyım!" __GB__
İnanmıyorsanız bakın bulduğum güzelliklere…
Gün bana “sizinle” aydı Gülcelerim…
Sabahlarca…
Günlerce…
Ömürlerce…
“ GÜ N A Y D I N “
Ey Mustafa’m…
Ey Can...
Ey Canım Sevgilim...
Ey En Sevgilim...
Bugün takvimler der ki;
Gül’ün sevdası geliyor!
Gül kokusunu sevdiren geliyor!
Gel, ey sevdası güzel!
Gel!
Aşkıma aşk ol da gel!
Gel Efendim!
Gel!
Sen ki, güllerin efendisi Ahmed’sin!
Sen ki, sevgililer sevgilisi Muhammed’sin!
Bugün;
Kutlu doğumun senin!
Her şey seni anlatsın bugün!
*** -Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim! - ***
Gel, ey Rabbimin Habibi!
Gel, ey meleklerin Refiki!
Gel, ey İbrahim’in duası!
Gel, ey Musa’nın yoldaşı!
Gel, ey Abdulmuttalip’in neşesi!
Gel, ey Abdullah’ın yetimi!
Gel, ey Amine’nin tesellisi!
Gel, ey Hatice’nin sevdiği!
Gel, ey Fatıma’nın hasreti!
Gel, ey Aişe’nin efendisi!
Gel, ey cennet gençlerinin iki gülü,
Hasan ve Hüseyin’in eşsiz dedesi!
Gel, ey ahir zaman Nebisi!
Gel, ey Rahman’ın varlığının şahidi!
Gel, ey gönlümün hasreti!
Gel, ey vakt-i hüznümün sebebi!
Gel, insanlığın rehberi!
Cümle mahlûkatın, on sekiz bin âlemin önderi!
Gel, şu hasta kalbimin devası ol!
Gel tevhit tabibim, gel!
Her bir yazıma,
Bin hece ol da gel!
Gel Efendim!
Gel!
O Yaradanım ki, seni aşkla anlatıyor!
"Biz seni, âlemlere Rahmet olarak gönderdik! ” buyuruyor…
Ey güzelliğin timsali Sevgilim!
Adı göklere, Ahmed-i Mahmud!
Zatı arzda, Muhammed Mustafa!
Yazılan Sevgilim,
Canım Efendim!
Sana,
Senin gül kokunla,
"Sevgiler dolusu salat ve selamla geldim! ”
Beni de bu aşk’a kabul eder misin?
*** -Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim! - ***
Ey Sevgili Dostlar…
Bugün sevgimi, Sevgilimi anlatmaya geldim kapınıza!
Bugün Sevgilim doğdu benim!
İsterim ki;
O güzel yüreklerinizde yer verdiğiniz adım hürmetine…
Benimle kutlayın bugünü…
Yıkalım bu mutlulukla dünyayı!
Duyuralım dünyaya!
Ağaca…
Taşa…
Kurda…
Kuşa…
Ve dahi karıncalara…
Her yıkıntının arasını “Sevgilimle” dolduralım
Bugün “en güzel kutlamaların günü” dersem;
Katılır mısınız bana…
Gün/aydın ey Rabbim...
Gün/aydın cihan serveri Resülüm...
Gün/aydın on sekiz bin alem...
Gün/aydın ey Adem'den Mustafa'ya sevdiklerim...
Gün/aydın ey gökyüzü...
Gün/aydın tüm renkler...
Gün/aydın her gün yeniden... yeniden bahşedilen nefeslerim...
Gün aydı Gülce'lerim...
Ağaca...
Taşa...
Kurda...
Kuşa...
Ve dahi,
Karıncalara... :))
Günlerden Gül,
Dillerden Sevgi günü...
G Ü N / A Y D I N . . .
??AMİN ????CÜLEMİZE ??
??AMİN ????KABIRLERE ??
??AMİN ????MERHAMET BEKLEYENLERE ??
?????? ALLAH CC ??????