TEDx ve TED konuşmalarını zaman zaman dinliyorum. Bu platformda insanlar hayatta elde ettikleri deneyimlerini ve bu deneyimlerinden çıkarımlarını anlatıyorlar. Farkındalık uyandırıcı, bilgi verici, motive edici, etkileyici konuşmalar olabiliyor bunlar. Burada da oyuncu kimliği ile tanıdığımız Sarp Bozkurt'un yaptığı konuşma yer alıyor.
büyüleyici bir şey ki insanlar gücün tozu bile üzerlerine konsa rahatlıkla zıvanadan çıkabiliyor... böyle insanların güçsüz olması bu yüzden diğer insanlar için rahmettir.. işte bu da bir hikmettir :)
insanoğlunun içinde uyuyan güçler vardır. kendisi bilse şaşırır, çünkü bu güçlere sahip olduğu aklından bile geçmez. bu güçler uyandırılıp eyleme geçirilebilse o kişinin hayatında büyük bir devrim yer alırdı.. orıson swett marden (içindeki dev i uyandır kitabindan)
Güç nedir.... Yapacaklarımızın gerçekten olabilirliğini kanıtlamak değilmidir birazda… Son yıllarda yapılanlara, yaşananlara bakıyorum… Ne kadar güçsüzüz hepimiz…. Tabiî ki burada gerçekten var olduğunu düşündüğüm aşk karşısındaki gücü söylemek istiyorum… Hepimize olmuştur ya da olacaktır sırasını bekleyen bir durumdur... Bir gün gelir yüreğimizin tıp tıp sesleri farklılaşıverir, onunla olmak arzusu... Adının orada ve açık olması bile ritmini değiştiriverir… Sonra başlanır… Yaşanır ve nedense sonra bir türlü net kararların alınamadığı ortamlarda buluveririz kendimizi…. Peki, anlamadığım bir şey var… Biz bunu başlarken adını koymadık ki... Adı sonradan belki aşka, belki tutkuya dönüştü… Eh peki bu durumda bunu neden sonsuza taşıyamayız… Neden taraflardan biri Ben Bunu Yapamam der... Daha önce güçlüsün, güçlüyüm denen ilişkilerde, neden ansızın ben anladım ki çok zayıfmışım denir....Bir yola ya çıkılır, ya da çıkılmaz… Çıkacak gücümüz varsa onu tamamlamak değilmidir asıl olan... Tekrar tekrar aynı ilişkileri yaşamak, aynı hatayı tekrarlamak değilmidir...bir ilişkinin ilişki olduğuna tamsa güvenimiz, onu yaşayacak kadar gücümüzün olmamasını hangi mantık açıklar bize....
Müdür ofisinde çalışırken eşinden bir telefon gelir... Hanım afra tafra yaparak almadığı vizon kürk için tüm gıcıklığını takınarak koca adamı saygısızca azarlamaktadır.... Adam sırf susturmak için milyarlık kürke okey verdikten sonra Aklına bu ay da işçilerin maaşlarını ödeyemicez gibi güzel fikirler gelmeksizin... Yardımcısını çağırır....
Lan nedir bu ofisin hali.... Ben size buraya günde 3 defa paspas attıracaksınız demedim mi? Çayım bile soğuk....kahvem köpüksüz.... Siz adam olmazsınız diye okkalı bir fırça kaydıktan sonra....
Sıra gelir müdür yardımcısına.... Tabii ki asistanı olaydan pay almazsa olmaz....
Kıpkırmızı bir suratla sirke satan ifadesini takınarak asistanına Sen bir.ok beceremezsen biz nasıl başarılı oluruz... Gene geç kaldın beş dakika işe....
^^Olmaz efendim....ge-le-cek-sin..... Bu gidişle yakında seni postalarız buradan.... Bu şirket tembellerin yeri değil....^^
Asistan üzgün ve sinirli..... Hıncını çöpleri almakta olan zavallım hademeden çıkarır....
^^Hep senin pisliğin yüzünden işler yürümüyor zaten.... Herşeyi geç yapıyorsun...Masamdaki karalama kağıtlarını toplasaydın çalışmayı erkenden teslim edecektim....bir de onları toplamakla uğraştım... Ye iç yat....ne ala memleket.....^^
Zavallım hademe ne yapsın... Yolda evine doğru giderken bakkal manav ve kasap derdi dışında bir de bu meseleye takılır akılcığı...... E onunda bir hınç vardır birikmiş yüreciğinde....
Yoldan geçmekte olan boz yeşil gözlü kedinin kuyruğuna bir tekme fırlatır........ ^^E be kedi... Sen de nerden çıktın şimdi yoluma.. Şehrin yolları az mı geldi sana....geçecek yer mi yok da tam da benim kaldırımda yürüdüğüm yerden geçersin? ^^^
Zavallı kedi can havliyle......acı bir miyavvvv sesiyle karanlık yollardan birinde hızla kaybolur....
'Neden dün Almanya, bugün Rusya dünyaya egemen olmak isterler? Daha zengin olmak için mi? Daha mutlu olmak için mi? Hayır. Gücün saldırganlığı hiç bir çıkar tanımaz; sebebi yoktur; o sadece iradesini ister; o tam anlamıyla katıksız akıldışılıktır.'
Büyük insanların ulaştıklarıve korudukları yükseklik,ani bir sıçrayışla erişilmiş değildir. Onları bu düzeye ulaştıran güç,yaşamsal amaçlarına ve doğruya inanışlarına olan sadakatleidir...H.W.Langfellew
Guc, omuzlardaki agirliktir; her kim ki gucu omuzlarindadir; turk filmlerinde esas oglan olmasin; cunku oldurmek istemeyen senarist her zaman esas oglani omzundan vurdurur :)
Esas gücümüz, en zayıf yönümüzün gösterebildiği direnç kadardır.
Ve de en güçlü yanımız dediğimiz özelliğimiz, aynı zamanda en zayıf noktamızdır
TEDx ve TED konuşmalarını zaman zaman dinliyorum.
Bu platformda insanlar hayatta elde ettikleri deneyimlerini ve bu deneyimlerinden çıkarımlarını anlatıyorlar. Farkındalık uyandırıcı, bilgi verici, motive edici, etkileyici konuşmalar olabiliyor bunlar. Burada da oyuncu kimliği ile tanıdığımız Sarp Bozkurt'un yaptığı konuşma yer alıyor.
Narsist ve psikolojik sorunları olan insanlar onun kölesi olur..
Canım ANNEM :))
İnsanın avucunun içindeki toprak gibidir
ne kadar çok sıkarsan
o kadar çok kaybedersin
Erkekliğin gücü bir kadına vurmakta değil,
- 1 kadına vurulmaktadır..
ben! ...
büyüleyici bir şey ki insanlar gücün tozu bile üzerlerine konsa rahatlıkla zıvanadan çıkabiliyor...
böyle insanların güçsüz olması bu yüzden diğer insanlar için rahmettir..
işte bu da bir hikmettir :)
Güç kullanma yetkisi olduğu halde inisiyatif kullanarak o gücü kullanmamaktır.
güç alsında anlşık keycan casaret gıbıdır o yuzden dıyorum ki ınsan güçlü değildir
tutunduğum sağlam dalı kesmeyi
çok iyi hallettin beni üzmeyi
oturduğun yerden bu ilişkiyi
bitirecek güç yok güzelim
serdar baba klasiği :)
Gücü kullananlar yada onun esiri olanlar
insanoğlunun içinde uyuyan güçler vardır. kendisi bilse şaşırır, çünkü bu güçlere sahip olduğu aklından bile geçmez.
bu güçler uyandırılıp eyleme geçirilebilse o kişinin hayatında büyük bir devrim yer alırdı..
orıson swett marden
(içindeki dev i uyandır kitabindan)
adaletin hizmetinden çıkarılmış,
büyük bir
“zulüm aracı “...
Güç nedir.... Yapacaklarımızın gerçekten olabilirliğini kanıtlamak değilmidir birazda… Son yıllarda yapılanlara, yaşananlara bakıyorum… Ne kadar güçsüzüz hepimiz…. Tabiî ki burada gerçekten var olduğunu düşündüğüm aşk karşısındaki gücü söylemek istiyorum… Hepimize olmuştur ya da olacaktır sırasını bekleyen bir durumdur... Bir gün gelir yüreğimizin tıp tıp sesleri farklılaşıverir, onunla olmak arzusu... Adının orada ve açık olması bile ritmini değiştiriverir… Sonra başlanır… Yaşanır ve nedense sonra bir türlü net kararların alınamadığı ortamlarda buluveririz kendimizi…. Peki, anlamadığım bir şey var… Biz bunu başlarken adını koymadık ki... Adı sonradan belki aşka, belki tutkuya dönüştü… Eh peki bu durumda bunu neden sonsuza taşıyamayız… Neden taraflardan biri Ben Bunu Yapamam der... Daha önce güçlüsün, güçlüyüm denen ilişkilerde, neden ansızın ben anladım ki çok zayıfmışım denir....Bir yola ya çıkılır, ya da çıkılmaz… Çıkacak gücümüz varsa onu tamamlamak değilmidir asıl olan... Tekrar tekrar aynı ilişkileri yaşamak, aynı hatayı tekrarlamak değilmidir...bir ilişkinin ilişki olduğuna tamsa güvenimiz, onu yaşayacak kadar gücümüzün olmamasını hangi mantık açıklar bize....
İki güç vardır.
Amerika-İsrail.
salağın en salağı güdüldüğü gerçeğini yok sayıp, kendini güçlü sanandır...
içimizdedir...
^^Kedinin kuyruguna atılan tekme^^ hikayesidir.....
Hikaye şöyle başlar tabii....
Kurgu...
Sahne I...
Müdür ofisinde çalışırken eşinden bir telefon gelir...
Hanım afra tafra yaparak almadığı vizon kürk için tüm gıcıklığını takınarak koca adamı saygısızca azarlamaktadır....
Adam sırf susturmak için milyarlık kürke okey verdikten sonra
Aklına bu ay da işçilerin maaşlarını ödeyemicez gibi güzel fikirler gelmeksizin...
Yardımcısını çağırır....
Lan nedir bu ofisin hali....
Ben size buraya günde 3 defa paspas attıracaksınız demedim mi?
Çayım bile soğuk....kahvem köpüksüz....
Siz adam olmazsınız diye okkalı bir fırça kaydıktan sonra....
Sıra gelir müdür yardımcısına....
Tabii ki asistanı olaydan pay almazsa olmaz....
Kıpkırmızı bir suratla sirke satan ifadesini takınarak asistanına
Sen bir.ok beceremezsen biz nasıl başarılı oluruz...
Gene geç kaldın beş dakika işe....
^^Ama efendim...kar vardı...yollar kapalı..trafik felçti.....^^
^^Olmaz efendim....ge-le-cek-sin.....
Bu gidişle yakında seni postalarız buradan....
Bu şirket tembellerin yeri değil....^^
Asistan üzgün ve sinirli.....
Hıncını çöpleri almakta olan zavallım hademeden çıkarır....
^^Hep senin pisliğin yüzünden işler yürümüyor zaten....
Herşeyi geç yapıyorsun...Masamdaki karalama kağıtlarını toplasaydın çalışmayı erkenden teslim edecektim....bir de onları toplamakla uğraştım...
Ye iç yat....ne ala memleket.....^^
Zavallım hademe ne yapsın...
Yolda evine doğru giderken bakkal manav ve kasap derdi dışında bir de bu meseleye takılır akılcığı......
E onunda bir hınç vardır birikmiş yüreciğinde....
Yoldan geçmekte olan boz yeşil gözlü kedinin kuyruğuna bir tekme fırlatır........
^^E be kedi...
Sen de nerden çıktın şimdi yoluma..
Şehrin yolları az mı geldi sana....geçecek yer mi yok da tam da benim kaldırımda yürüdüğüm yerden geçersin? ^^^
Zavallı kedi can havliyle......acı bir miyavvvv sesiyle karanlık yollardan birinde hızla kaybolur....
Eternalflame
Sabırla nezaket birleşince güç doğar...
hiçbir şey zamanı gelmiş bir düşünceden daha güçlü olamaz..!
einstein..
Her anlamda olması gereken.
'Neden dün Almanya, bugün Rusya dünyaya egemen olmak isterler? Daha zengin olmak için mi? Daha mutlu olmak için mi? Hayır. Gücün saldırganlığı hiç bir çıkar tanımaz; sebebi yoktur; o sadece iradesini ister; o tam anlamıyla katıksız akıldışılıktır.'
Milan Kundera/ Roman Sanatı
bugün bende yavaş yavaş yok olduğunu hissettiğim şey...akşama ben die bişi de kalmıyacak bu gidişle....
birine aşıkken onu görmemezlikten gelme yeteneğinidir............:P
bende artık...hee man..........................:P
nedense insanoğlunun kötüye kullanmayı tercih ettiği özelliği..
Büyük insanların ulaştıklarıve korudukları yükseklik,ani bir sıçrayışla erişilmiş değildir. Onları bu düzeye ulaştıran güç,yaşamsal amaçlarına ve doğruya inanışlarına olan sadakatleidir...H.W.Langfellew
Paranın hedefidir. Para gibi çok şeyin ifadesidir.
Guc, omuzlardaki agirliktir; her kim ki gucu omuzlarindadir; turk filmlerinde esas oglan olmasin; cunku oldurmek istemeyen senarist her zaman esas oglani omzundan vurdurur :)