6 yıl once taşındığım apartmanda her karşılaştığımızda, ne zamanki “N'apıyosun?” diye sorsam, sırıtarak “N'apim yeGen, sen n'apıyosun?” sorusuyla karşılık veren bir komşum var... Kontr soruyu yiyince tansiyonum yükselip şekerim tırmanıyor, aynen medcezir...
Şundan medcezir: Bu adamın ne yaptığını bunca yıldır öğrenemedim... Hrrrr !!!
Ahmet Ümit’e Almanya'dan berat! Alman Arkeoloji Enstitüsü, "Kayıp Tanrılar Ülkesi" adlı romanıyla Ahmet Ümit’i arkeolog üye beratıyla onurlandırdı.
Ümit, üyelik beratını "Kayıp Tanrılar Ülkesi"nde Pergamon arkeolojisi, UNESCO Dünya Mirası Alanları, Bergama / Pergamon ve Berlin arasında kültürel mirası anlattığı için aldi.
Ayrıca, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihinin, romanda çarpıcı bir dille yansıtılması da değerlendirmeye dahil edildi. (Ayrıntı için: gazetesanat.com)
Hakemi yumruklayan başkan'a(!) övgü! MKE Ankaragücü’nün -ismi lazım değil- teknik direktörü, hakem Halil Umut Meler'e yumruklu saldırı gerçekleştiren takım başkanı(!) hakkında övgüler düzmüş.
Futbolculuğu döneminde olduğu gibi, çalıştırıcılığı döneminde de saldırgan, saygısız, küstah, hadsiz tavır ve sözlerini sürdüren bu zata göre, yumrukcu başkan(!) çok değerli ve önemli bir insanmış.Geçmişte TFF'den fair-play ödülleri almış mış. Bu tarafın da unutulmaması gerekiyor muş."
Efendi(!), bir sürü masal anlattıktan sonra sözlerini şöyle bitirmiş: "Yaşanılanlarda sanki tek bir suçlu suçlu varmış gibi bu ülkede algı oluşturmaya da gerek yok!" (Ayrıntılar gazetelerde)
Ben de diyorum ki; "Emrin olur efendi(!)... Ama önce sen şu "tek bir suçlu"dan fazlasını açıklasan da öğrensek" diyorum.
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR "Demokrasi, toplumun aynasıdır... Halk ne ise, demokrasi onu yansıtır, halk ne bekliyorsa demokrasi onu verir." (Mine G.KIRIKKANAT)
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR "İsteksiziz, çünkü çocuklukta bize uygulanan ilk şey, içimizdeki isteği öldürmektir." (George B. SHAW / 1856 ile 1950 yılları arasında yaşayan ve daha çok oyunlarıyla ünlenen İrlandalı yazar)
DOĞA'ya DAİR "Doğa insana, henüz doğuşunda, iyilikler ve kötülükler için sınırlar çizmiştir." (François de La ROCHEFOUCAULD / 1613 ile 1680 yılları arasında yaşayan Fransız yazar)
Merhaba Tuba hanım, Döneminin en önemli filozoflarından ve şairlerinden oluşunun yanısıra, matematik alanında da çok önemli bulguları olan ve bunların dışında tarihçiliğiyle de tanınan ÖMER HAYYAM, size yakışmış. Önüne gelen ağzına aldığında pek yakışmıyor da....
Yaya geçitindeyim. Yeşil yandı. Önce sağıma*, sonra soluma, sonra tekrar sağıma baktım; iyi, yol boş... Tam geçecem, çiçekli miçekli süslü bir araba geldi zınk diye durdu.
Baktım, arabanın önünde kocaman bir EVLENİYORUZ yazısı... aNNamadım, ne demek istiyon? Bana ne evleniyosan? Nispet mi yapıyon bana? Bahşiş mi istiyon, çeyrek mi takayım yani? Yok, beşi bir yerde...Kah kuh koh :(((
Meseleyi çözeyim diye uğraşırken, yayalara kırmızı yandı.
UZAK HAZİRAN İki dudak arası bir zaman Göz göze geldikse geçerken Mayıs’la Haziran arasında Yağmurlu bir saçak altından Aşktı uçup giden üstümüzden Aşktı değip geçen yanımızdan
Uyanıp kış uykularından Şubat’la Mart arasında Eylül’le Ekim arasında Yaz sularından kıyıya çıkan İki adım arası bir zaman Gözgöze geldikse geçerken Günlük güneşlik bir kaldırımdan Aşktı uçup giden üstümüzden Aşktı değip geçen yanımızdan
Aşktı görmedik bilmedikse Kimbilir hangi Eylül bir daha Hangi uzak Haziran...
Cumhuriyet döneminin en önemli yazar ve şairlerinden olan Necati Cumalı'nın şiirlerinden oluşan 14 şiir kitabından ilk 6'sının yer aldığı "Bütün Şiirleri" dizisinin birinci cildi...
Şairin yapıcı, umutlu, insana dönük şiirleri, duygu dünyasına etkili hitaplarının yanısıra toplumu aydınlatma işlevini de başarıyla yerine getiriyor.
Futboldaki terör ve 3 İst. takımı* Her maçlarını kazanmaları veya her yıl şampiyon olmaları Allahın emriymiş gibi, her yenilgiden veya yitirilen her şampiyonluktan sonra hakemlere veya rakiplerine çirkin iftiralarla saldıran İstanbul'un 3 zorba takımı fb, gs ve bjk -özellikle de fb- sonunda futbol terörünü zirveye taşımayı başardılar(!)
Ligin en saygısız/saldırgan/hakemlerle en fazla uğraşan takımları olan bu feodal kılıklı üçlü -işin tuhafı- en fazla şampiyon olan takımlardır.
Ve şampiyonlukların, hakemler tarafından kazandırılıp/kaybettirildiğini iddia ettiklerinde, kendi şampiyonluklarınının da şaibeli duruma düştüğünü farketmeyecek kadar IQ sorunludurlar.
"Masa başında kazanmayı öğrendik" diyen bir başkan(!) eskisi, bu takımlardan birini yıllarca yönetmedi mi?
Uzatmayayım... Bunların başkan ve tüm yetkililerine hakemler hakkında konuşma yasağı getirilmelidir. Ayrıca, geçmişteki şampiyonlukları ve kaynağı oldukları "soru işaretleri" mercek altına alınıp, geriye dönük ağır cezalar verilmelidir.
Bu gerçekleşirse, ülkemizde futbol terörü kesilecektir. Bire on koyuyorum!
* "Takım" sözcüğünü özellikle kullandım. Anlayana!
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR "Parlamentonun kapıları yoksullara güçsüzlere kapalıdır.” (Publius Ovidius NASO (MÖ 43 ile MS 17 yılları arasında yaşayan Romalı kanonik/kuralcı şair... Genellikle Ovidius adıyla tanınır.)
AŞK'a ve İHANET'e DAİR "Aşk, zihnin anlamını bulduğu kalpteki sorudur.” (EFLATUN / MÖ 428 ile MÖ 347 yılları arasında yaşayan Antik Yunan filozofu ve bilgesi)
İNSANLIK ÜZERİNE "Bilmeyen ve bilmediğini bilen çocuktur, ona öğretin... Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır, onu uyandırın... Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen aptaldır, ondan sakının... Bilen ve bildiğini bilen liderdir, onu izleyin." (KONFÜÇYÜS / MÖ 551 ile MÖ 479 yılları arasında yaşayan Çinli filozof, eğitimci ve yazar)
KADIN'a DAİR "Ayrılıklarda, bir erkeğin hala kıpırdayan son yeri kalbidir; bir kadının ise hala dili..." (1559 ile 1634 yılları arasında yaşayan İngiliz oyun yazarı, çevirmen ve şair George CHAPMAN'dan uyarlama)
DOĞA'ya DAİR "Doğada herhangi bir şey bize gülünç, saçma ya da kötü gelirse, bunun nedeni nesneler üstünde yalnızca sınırlı bilgi sahibi olmamızdır, doğanın bir bütün olarak düzeni ve tutarlılığını bilmediğimizdendir; her şeyin kendi aklımızın buyruklarına göre ayarlanmasını istediğimizdendir." (Baruch SPINOZA / 1632 ile 1677 yılları arasında yaşayan Yahudi kökenli Hollandalı filozof, düşünür)
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
"Çocuklar yağmura benzer... Onları bir kaba koymaya çalışmayın; toprak olun."
DOĞA'ya DAİR
"En delikanlı mevsimdir kış; yüzüne yüzüne vurur yalnızlığını..." (Orhan Veli KANIK)
YAŞAM'a DAİR
"Ömrün ilk yarısı, ikinci yarısını beklemekle, ikinci yarısı ise ilk yarısının hasretiyle geçer." (Necip Fazıl KISAKÜREK)
GÖKYÜZÜ'ne DAİR
"Dört duvar arasında kalanların ilk özlemi, gökyüzünün mavisinedir."
BUZLUK :(((
6 yıl once taşındığım apartmanda her karşılaştığımızda, ne zamanki “N'apıyosun?” diye sorsam, sırıtarak “N'apim yeGen, sen n'apıyosun?” sorusuyla karşılık veren bir komşum var... Kontr soruyu yiyince tansiyonum yükselip şekerim tırmanıyor, aynen medcezir...
Şundan medcezir: Bu adamın ne yaptığını bunca yıldır öğrenemedim... Hrrrr !!!
... Çoraplarım nirde gız aneeeyyy?! :(((
MÜZİK DAĞARCIĞINDAN
(Unutulmayan Film Müzikleri)
"Aşk Tesadüfleri Sever" (2010)
filminden "Zaferlerim" başlıklı şarkı
Söz ve Müzik: Demir Demirkan
?si=wDCAihDgHB_1iZ3y
ŞİİR DAĞARCIĞINDAN
ÇUKUR
bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru
güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur
Sunay AKIN
KÜLTÜR/SANAT/EDEBİYAT DÜNYASI
Ahmet Ümit’e Almanya'dan berat!
Alman Arkeoloji Enstitüsü, "Kayıp Tanrılar Ülkesi" adlı romanıyla Ahmet Ümit’i arkeolog üye beratıyla onurlandırdı.
Ümit, üyelik beratını "Kayıp Tanrılar Ülkesi"nde Pergamon arkeolojisi, UNESCO Dünya Mirası Alanları, Bergama / Pergamon ve Berlin arasında kültürel mirası anlattığı için aldi.
Ayrıca, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihinin, romanda çarpıcı bir dille yansıtılması da değerlendirmeye dahil edildi. (Ayrıntı için: gazetesanat.com)
TEŞHİR PANOSU
Bozacının şahidi şıracı!!!
Hakemi yumruklayan başkan'a(!) övgü!
MKE Ankaragücü’nün -ismi lazım değil- teknik direktörü, hakem Halil Umut Meler'e yumruklu saldırı gerçekleştiren takım başkanı(!) hakkında övgüler düzmüş.
Futbolculuğu döneminde olduğu gibi, çalıştırıcılığı döneminde de saldırgan, saygısız, küstah, hadsiz tavır ve sözlerini sürdüren bu zata göre, yumrukcu başkan(!) çok değerli ve önemli bir insanmış.Geçmişte TFF'den fair-play ödülleri almış mış. Bu tarafın da unutulmaması gerekiyor muş."
Efendi(!), bir sürü masal anlattıktan sonra sözlerini şöyle bitirmiş: "Yaşanılanlarda sanki tek bir suçlu suçlu varmış gibi bu ülkede algı oluşturmaya da gerek yok!" (Ayrıntılar gazetelerde)
Ben de diyorum ki;
"Emrin olur efendi(!)... Ama önce sen şu "tek bir suçlu"dan fazlasını açıklasan da öğrensek" diyorum.
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR
"Demokrasi, toplumun aynasıdır... Halk ne ise, demokrasi onu yansıtır, halk ne bekliyorsa demokrasi onu verir." (Mine G.KIRIKKANAT)
AŞK'a ve İHANET'e DAİR
Aşkta ihanet, sen yüreğinde sevdanın coşkusunu taşırken, onun, aklında başkalarının hayallerini taşımasıdır.
İNSANLIK ÜZERİNE
"Arada sırada aynaya bakmalı insan; güzel miyim diye değil, insan mıyım diye..." (Tuncel KURTİZ)
KADIN'a DAİR
"Kadına inanan kendini aldatır, inanmayan ise kadını..." (Çin Atasözü)
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
"İsteksiziz, çünkü çocuklukta bize uygulanan ilk şey, içimizdeki isteği öldürmektir." (George B. SHAW / 1856 ile 1950 yılları arasında yaşayan ve daha çok oyunlarıyla ünlenen İrlandalı yazar)
DOĞA'ya DAİR
"Doğa insana, henüz doğuşunda, iyilikler ve kötülükler için sınırlar çizmiştir." (François de La ROCHEFOUCAULD / 1613 ile 1680 yılları arasında yaşayan Fransız yazar)
YAŞAM'a DAİR
"Yaşamını haram edene hakkını helal etme!" (Anonim)
GÖKYÜZÜ'ne DAİR
Ayrılıklarımda, sığınarak yalnızlığımı yendiğim bir masal ülkesiydi gökyüzü...
Merhaba Tuba hanım,
Döneminin en önemli filozoflarından ve şairlerinden oluşunun yanısıra, matematik alanında da çok önemli bulguları olan ve bunların dışında tarihçiliğiyle de tanınan ÖMER HAYYAM, size yakışmış. Önüne gelen ağzına aldığında pek yakışmıyor da....
Bu kubbe altındaki bin bir belayı gör;
Dostlar gideli boşalan dünyayı gör;
Tek soluk yitirme kendini bilmeden;
Bırak yarını, dünü, yaşadığın anı gör.
Ömer Hayyam
BUZLUK :(((
Yaya geçitindeyim. Yeşil yandı. Önce sağıma*, sonra soluma, sonra tekrar sağıma baktım; iyi, yol boş... Tam geçecem, çiçekli miçekli süslü bir araba geldi zınk diye durdu.
Baktım, arabanın önünde kocaman bir EVLENİYORUZ yazısı... aNNamadım, ne demek istiyon? Bana ne evleniyosan? Nispet mi yapıyon bana? Bahşiş mi istiyon, çeyrek mi takayım yani? Yok, beşi bir yerde...Kah kuh koh :(((
Meseleyi çözeyim diye uğraşırken, yayalara kırmızı yandı.
... Ülen yine geçemedik yeşilde :(((
* Yanlış :(((
Önce soluna, sonra sağına... Salak!
MÜZİK DAĞARCIĞINDAN
?si=49Iwjc-JZLImFl_e
"Bağdat Yolu"
Makam: Rast
Güfte ve Beste: Cevat Ültanır
Yorum: Sevim Tuna
ŞİİR DAĞARCIĞINDAN
UZAK HAZİRAN
İki dudak arası bir zaman
Göz göze geldikse geçerken
Mayıs’la Haziran arasında
Yağmurlu bir saçak altından
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Uyanıp kış uykularından
Şubat’la Mart arasında
Eylül’le Ekim arasında
Yaz sularından kıyıya çıkan
İki adım arası bir zaman
Gözgöze geldikse geçerken
Günlük güneşlik bir kaldırımdan
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Aşktı görmedik bilmedikse
Kimbilir hangi Eylül bir daha
Hangi uzak Haziran...
Necati CUMALI
KÜLTÜR/SANAT/EDEBİYAT DÜNYASI
Bütün Şiirleri I
Necati Cumalı
Cumhuriyet Kitapları
Cumhuriyet döneminin en önemli yazar ve şairlerinden olan Necati Cumalı'nın şiirlerinden oluşan 14 şiir kitabından ilk 6'sının yer aldığı "Bütün Şiirleri" dizisinin birinci cildi...
Şairin yapıcı, umutlu, insana dönük şiirleri, duygu dünyasına etkili hitaplarının yanısıra toplumu aydınlatma işlevini de başarıyla yerine getiriyor.
TEŞHİR PANOSU
Futboldaki terör ve 3 İst. takımı*
Her maçlarını kazanmaları veya her yıl şampiyon olmaları Allahın emriymiş gibi, her yenilgiden veya yitirilen her şampiyonluktan sonra hakemlere veya rakiplerine çirkin iftiralarla saldıran İstanbul'un 3 zorba takımı fb, gs ve bjk -özellikle de fb- sonunda futbol terörünü zirveye taşımayı başardılar(!)
Ligin en saygısız/saldırgan/hakemlerle en fazla uğraşan takımları olan bu feodal kılıklı üçlü -işin tuhafı- en fazla şampiyon olan takımlardır.
Ve şampiyonlukların, hakemler tarafından kazandırılıp/kaybettirildiğini iddia ettiklerinde, kendi şampiyonluklarınının da şaibeli duruma düştüğünü farketmeyecek kadar IQ sorunludurlar.
"Masa başında kazanmayı öğrendik" diyen bir başkan(!) eskisi, bu takımlardan birini yıllarca yönetmedi mi?
Uzatmayayım...
Bunların başkan ve tüm yetkililerine hakemler hakkında konuşma yasağı getirilmelidir. Ayrıca, geçmişteki şampiyonlukları ve kaynağı oldukları "soru işaretleri" mercek altına alınıp, geriye dönük ağır cezalar verilmelidir.
Bu gerçekleşirse, ülkemizde futbol terörü kesilecektir. Bire on koyuyorum!
* "Takım" sözcüğünü özellikle kullandım.
Anlayana!
DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI'na DAİR
"Parlamentonun kapıları yoksullara güçsüzlere kapalıdır.” (Publius Ovidius NASO (MÖ 43 ile MS 17 yılları arasında yaşayan Romalı kanonik/kuralcı şair... Genellikle Ovidius adıyla tanınır.)
AŞK'a ve İHANET'e DAİR
"Aşk, zihnin anlamını bulduğu kalpteki sorudur.” (EFLATUN / MÖ 428 ile MÖ 347 yılları arasında yaşayan Antik Yunan filozofu ve bilgesi)
İNSANLIK ÜZERİNE
"Bilmeyen ve bilmediğini bilen çocuktur, ona öğretin... Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır, onu uyandırın... Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen aptaldır, ondan sakının... Bilen ve bildiğini bilen liderdir, onu izleyin." (KONFÜÇYÜS / MÖ 551 ile MÖ 479 yılları arasında yaşayan Çinli filozof, eğitimci ve yazar)
KADIN'a DAİR
"Ayrılıklarda, bir erkeğin hala kıpırdayan son yeri kalbidir; bir kadının ise hala dili..." (1559 ile 1634 yılları arasında yaşayan İngiliz oyun yazarı, çevirmen ve şair George CHAPMAN'dan uyarlama)
ÇOCUKLUK ve ÇOCUKLAR'a DAİR
"Çocukluğumu özlüyorum...
Yara bere içindeki dizlerimi, pamuk helva yapışmış suratımı, elma şekeri bulaşmış ağzımı, yaramazlık yaptığımda annem görmesin diye saklandığım o kapı arkasını...Oysa hayat, çoktan sobeledi beni." (Alıntı)
DOĞA'ya DAİR
"Doğada herhangi bir şey bize gülünç, saçma ya da kötü gelirse, bunun nedeni nesneler üstünde yalnızca sınırlı bilgi sahibi olmamızdır, doğanın bir bütün olarak düzeni ve tutarlılığını bilmediğimizdendir; her şeyin kendi aklımızın buyruklarına göre ayarlanmasını istediğimizdendir."
(Baruch SPINOZA / 1632 ile 1677 yılları arasında yaşayan Yahudi kökenli Hollandalı filozof, düşünür)